İçeriğe atla

Yeni Politik Düşünce

Mihail Gorbaçov ve Ronald Reagan Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Antlaşması anlaşmasını imzalıyor, 8 Aralık 1987.

Yeni Politik Düşünce veya sadece Yeni Düşünce,, Mihail Gorbaçov'un Sovyetler Birliği reformlarının bir parçası olarak ortaya koyduğu doktrin. Bu fikrin başlıca unsurları uluslararası politikada ideolojik hareket etmeme, sınıf mücadelesi kavramını terk etme, herhangi bir sınıfın çıkarları yerine evrensel olarak insanlığın menfaatlerinin önceliği, dünya dayanışmasını artırmak ve askeri yollardan ziyade siyasete dayalı karşılıklı güven oluşturmaktı. Gorbaçov Sovyetler Birliği'nin dış politikasını bu ilkelere göre dizayn etti.[1][2][3]

1987'de Gorbaçov "Perestroyka ve Yeni Siyasal Düşünce" kitabını yayınladı[4] ve Aralık 1988'de Birleşmiş Milletler'de yaptığı konuşmada Yeni Düşünce doktrinini sundu.[1][5]

Bu yöndeki kayda değer adımlar arasında, Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Antlaşması, Afganistan'dan Sovyet birliklerinin çekilmesi, dünyadaki komünist hareketlere verilen desteğin durması ve Doğu Avrupa'daki Brejnev Doktrini'nin Sinatra Doktrini ile değiştirilmesi vardı.[2]

Bu gelişmelerin sonrasında Sovyetler Birliği dağıldı ve Soğuk Savaş'ın sonu geldi.[2]

Kaynakça

  1. ^ a b "Gorbaçov'un Yeni Düşüncesi" 28 Kasım 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Dışişleri İşleri'nden David Holloway tarafından, cilt no. 68
  2. ^ a b c "Gorbaçov ve Sovyet Dış Politikasında Yeni Düşünme, 1987-88" 17 Kasım 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., USDOS arşivi
  3. ^ Yeni Düşünme: Gorbaçov'da Dış Politika 22 Eylül 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., içinde: Glenn E. Curtis, ed. Rusya: Bir Ülke Çalışması, Washington: Kongre Kütüphanesi GPO, 1996.
  4. ^ Горбачев М. С. Перестройка и новое мышление для нашей страны и всего мира - М .: ИПЛ, 1987
  5. ^ Adresinden Alıntılar Mikhail Gorbaçov 1 Şubat 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., 43. BM Genel Kurul Oturumu, 7 Aralık 1988

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Sovyetler Birliği</span> Avrasyada hüküm sürmüş eski bir federasyon (1922–1991)

Sovyetler Birliği, resmî adıyla Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (Rusça:

<span class="mw-page-title-main">Mihail Gorbaçov</span> 1985ten 1991e kadarki Sovyetler Birliği lideri

Mihail Sergeyeviç Gorbaçov, 1985'ten 1991'de ülkenin dağılmasına kadar Sovyetler Birliği'nin son lideri olarak görev yapan Rus siyasetçidir. 1985'ten itibaren Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri ve ayrıca 1988'den itibaren devlet başkanı, 1988'den 1989'a kadar Yüksek Sovyet Prezidyumu Başkanı, 1989'dan 1990'a kadar Yüksek Sovyet Başkanı ve 1990'dan 1991'e kadar Sovyetler Birliği'nin tek devlet başkanı olarak görev yaptı. İdeolojik olarak Gorbaçov, başlangıçta Marksizm-Leninizm'e bağlıydı ancak 1990'ların başında sosyal demokrasiye yöneldi.

<span class="mw-page-title-main">Ekim Devrimi</span> Sovyetler Birliğinin kurulmasının yolunu açan, Lenin ve diğer devrimcilerin önderliğinde gerçekleştirilen devrim

Ekim Devrimi, Bolşevik Devrimi, Rus Devrimi ya da Büyük Ekim Sosyalist Devrimi, ayrıca bilinen adı ile Ekim Ayaklanması, Rusya’da Jülyen takvimine göre 25 Ekim 1917’de, Petrograd’daki geçici hükûmetin devrilerek iktidarın Lenin önderliğindeki Bolşeviklere geçmesini sağlayan ve Sovyetler Birliği’nin kurulmasına yol açan olaydır.

<span class="mw-page-title-main">Truman Doktrini</span>

Truman Doktrini, 1947 yılında Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Harry Truman tarafından Sovyet tehdidine karşı hazırlanmış plandır. Truman Doktrini, Amerika Birleşik Devletleri'nin uluslararası politikasının değiştiğini ve Sovyet karşıtlığının bu yeni politikada temel esas olduğunu ilan etmiştir. Bu doktrin ile Amerika Birleşik Devletleri "komünizm tehdidi" altındaki devletlere mali ve askeri yardım yapacağını açıklamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Destalinizasyon</span> Stalinin ölümünün ardından yeni genel sekreter seçilen Nikita Kruşçev ile başlayan bir dizi siyasî reform

Destalinizasyon, Sovyetler Birliği'nde Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Josef Stalin'in ölümünün ardından yeni genel sekreter seçilen Nikita Kruşçev ile başlayan süreci ifade eden terim. Sovyetler Birliği Komünist Partisi’nin 20. Kongresi, Stalin'in ölümünden 3 yıl sonra 14 Şubat-25 Şubat 1956'da yapıldı ve bu tarihten itibaren Stalin dönemine ait uygulamalar, "kişinin putlaştırılması" olarak değerlendirildi ve destalinizasyon süreci başlatılmış oldu. Stalin'e ait görüşlerin etki ve gücünün çözülmesi, buna bağlı hiyerarşik yapı ve ideolojik hâkimiyetin geriletilmesi girişimi; destalinizasyon olarak ifade edilir.

<span class="mw-page-title-main">Stalinizm</span> Marksist-Leninist ideolojinin teori ve pratiği

Stalinizm veya Stalincilik, Marksist-Leninist ideolojinin 1928-1953 yılları arasında Sovyetler Birliği’ni yöneten Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Josef Stalin’in uyguladığı siyasi sistemde kullanılan teori ve pratiğine verilen addır.

Çin-Sovyet Ayrılığı, dönemin iki büyük komünist devleti olan Çin ve Sovyetler Birliği (SSCB) arasında 1960-1989 yılları arasında Marksizm-Leninizm'e dair teorik ve ideolojik tartışmalardan kaynaklanan ciddi bir diplomatik ayrılıktır. Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Josef Stalin'in 1953 yılındaki ölümünden sonra Nikita Kruşçev tarafından başlatılan destalinizasyon ve barış içinde bir arada yaşama politikaları sonucunda doktriner ayrılıklar kısmen başlamış, 1969'da zirveye ulaşmış ve farklı yollarla 1980'lerin sonuna kadar sürmüştür.

Brejnev Doktrini, Soğuk Savaş dönemi sırasında Sovyetler Birliğinin dış politikasını belirleyen bir doktrindir.

Avrupa komünizmi ya da Avrokomünizm, 1970'li yıllarda kimi Batı Avrupa ülkelerindeki komünist partilerin izledikleri, politik ve kuramsal yenilenme hareketi. Hareketin arka planını Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin (SBKP) 1956 yılında yaptığı 20. Kongre ve sonrasında gündeme gelen Destalinizasyon süreci ile Doğu Avrupa'daki ayaklanmalar, Çin-Sovyet ayrılığı gibi uluslararası komünist hareketi geniş çaplı etkileyen tarihsel olaylar belirliyordu.

<span class="mw-page-title-main">Sovyetler Birliği Komünist Partisi</span> Sovyetler Birliğini yöneten parti

Sovyetler Birliği Komünist Partisi, Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin Bolşevik kanadınca kurulan ve 1917 Büyük Ekim Sosyalist Devrimi'nden sonra 1991 yılına dek Sovyetler Birliği'ni yöneten parti. Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi olarak iktidara gelen parti 1918 yılında Komünist Parti adını aldı.

<span class="mw-page-title-main">Eduard Şevardnadze</span> 2. Gürcistan devlet başkanı

Eduard Şevardnadze, Gürcü siyasetçi ve diplomat. Eski SSCB Dışişleri Bakanı ve Gürcistan'ın Eski Devlet Başkanı'dır. İlk Devlet Başkanı Zviad Gamzahurdiya'nın devrilmesiyle iktidara gelmiş, Miheil Saakaşvili liderliğindeki muhalefet tarafından iktidardan ayrılmak zorunda bırakılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Enternasyonalizm</span> Uluslararası Politika

Enternasyonalizm uluslar, devletler ve insanlar arasında daha fazla politik ya da ekonomik iş birliğini savunan bir politik ilkedir. Başka politik hareketler ve ideolojiler ile ilişkili olmanın yanı sıra, kendi başına bir doktrini, inanç sistemini ya da hareketi de yansıtabilir.

<span class="mw-page-title-main">Sovyetler Birliği'nin dağılması</span> Sovyetler Birliğinin dağılması

Sovyetler Birliği'nin dağılması, 25 Aralık 1991 tarihinde Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov'un istifa etmesinin ardından Sovyetler Birliği'ni teşkil eden cumhuriyetlerin bağımsızlığını kazanmalarıyla 26 Aralık 1991'de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin dağıldığı olaydır.

Barış içinde bir arada yaşama, Soğuk Savaş döneminde Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği tarafından geliştirilmiş teoridir. Buna göre nükleer silahlara sahip Sovyetler Birliği ve sosyalist ülkeler ile kapitalist devletler bir arada barışçıl bir şekilde varlıklarını devam ettirebilirler. Bu teori sosyalizm ile kapitalizmin uzlaşmaz çelişki içinde olduklarından bir arada yaşayamayacaklarını söyleyen marksizmin genel söylemiyle çelişmektedir. Teori Sovyetler Birliği ve Varşova Paktı ülkeleri tarafından ABD ve NATO örgütüne üye ülkeleriyle olan ilişkilerinde bir dönem hakim olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Marksizm-Leninizm</span> İdeoloji

Marksizm-Leninizm, adını Karl Marx ve Vladimir Lenin'den alan, 1920'li yıllarda komünist partiler arasında popülerlik kazanan ideolojik akım. Marksizm-Leninizm; Marx, Engels ve Lenin'in ortaya koyduğu temel öğretilere bağlı kalarak, değişen koşullara ve çağın gereklerine uygun bir biçimde sosyalist sistemde yeniden uygulanmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Reagan Doktrini</span> Soğuk Savaşın sonuna kadar Amerikan stratejisi

Reagan Doktrini, Amerika Birleşik Devletleri başkanı Ronald Reagan'ın Soğuk Savaş'ın son yıllarında Sovyetler Birliği ve komünistlerin dünya üzerindeki etkisini kırmayı amaçlayan bir dış politika stratejisydi. Doktrin her ne kadar 10 yıldan az bir süre uygulandıysa da 1980'lerden Sovyetler Birliği'nin dağıldığı 1991 yılına kadar ABD dış politikasının merkezindeydi.

Ortak Avrupa Evi, Sovyetler Birliği'nin eski Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov tarafından üretilen ve savunulan bir kavramdır.

Leonid Brejnev'in etkisi, 1964-1982 yılları arasında Sovyetler Birliği Komünist Partisi genel sekreteri görevi yapan ve iki kere Yüksek Sovyet Prezidyumu Başkanı olan Leonid Brejnev'in Sovyetler Birliği ve Rusya Federasyonu'ndaki etkileridir. 1964-1982 yılları arasında yüksek politik mevkilerde görev yapan Brejnev uluslararası ilişkilerdeki rolü ve savunma politikalarındaki yöntemleri ile Sovyetler Birliği'ni bir süper güç olarak dünya siyasetinde güçlü bir aktör hâline getirdi.

<span class="mw-page-title-main">Sovyetler Birliği siyaseti</span>

Sovyetler Birliği'nin siyasi sistemi, Anayasa'nın izin verdiği tek parti olan Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin (SBKP) öncü rolü ile karakterize edilen tek partili sosyalist cumhuriyet çerçevesindedir

<span class="mw-page-title-main">Sovyetler Birliği'nin dış ilişkileri</span>

Bolşeviklerin 1918'de çökmekte olan Rus İmparatorluğu'nun bazı kısımlarını ele geçirdikleri Ekim Devrimi'nden sonra, Alman İmparatorluğu'na karşı büyük zorluklarla karşı karşıya kaldılar ve sonunda I. Dünya Savaşı'ndan çekilme şartlarını kabul ettiler. Daha sonra, acı iç savaşta Beyaz Orduya, bağımsızlık yanlısı hareketlere, asi köylülere, eski destekçilere, anarşistlere ve yabancı müdahalecilere karşı savaşa girdiler. 1922'de Vladimir Lenin'in başkanlığında Sovyetler Birliği'ni kurdular. İlk başta, çarlık borçlarını reddetmesi ve hem yurtiçinde hem de dünyada kapitalizmi yok etme tehdidinde bulunması nedeniyle tanınmayan bir Parya devleti olarak muamele gördüler. 1922'ye gelindiğinde Moskova dünya devrimi hedefinden vazgeçti ve Britanya ve Almanya'dan başlayarak kapitalist dünyayla diplomatik tanınma ve dostane ticari ilişkiler kurmaya çalıştı. Nihayet 1933'te Amerika Birleşik Devletleritarafından tanıdı. Almanya ve ABD'den ticari ve teknik yardım 1920'lerin sonlarında geldi. 1924'te Lenin öldükten sonra liderliğe Josef Stalin geldi. 1930'larda ülkeyi endüstriyel ve askeri bir güce dönüştürdü. Alman-Sovyet Saldırmazlık Paktı kapsamında aniden Berlin ile dostane anlaşmaya vardığı Ağustos 1939'a kadar Nazi Almanyası'yla sürekli ideolojik olarak karşı karşıya geldi. Moskova ve Berlin anlaşmaya vararak Polonya ve Baltık Devletlerini işgal etti ve böldü. Stalin, Hitler'in işgal etmeyi planladığı yönünde defalarca yapılan uyarıları görmezden geldi. Haziran 1941'de Nazi Almanyası Sovyetler Birliği'ni işgal etti. Almanlar Leningrad ve Moskova'nın eteklerine ulaştığında Sovyet güçleri neredeyse çöküyordu. Ancak Sovyetler Birliği, II. Dünya Savaşı'ndaki kilit müttefikleri