
Şanghay (Çince: 上海; Hanyu Pinyin: Shànghǎi; Putonghua telaffuzu:

Çin Komünist Partisi (ÇKP), Çin'in kurucu ve iktidar partisidir. 1 Temmuz 1921 tarihinde Şanghay'da kurulmuş olan Çin Komünist Partisi, 2022 yılında açıklanan ve toplam Çin nüfusunun ciddi kısmına tekabül eden 97 milyona yakın üye sayısıyla dünyadaki en büyük ikinci siyasi parti konumundadır.

Çin Şi Huang Çin Hanedanının kurucusu ve Çin'in ilk imparatoruydu. "Kral" (wáng王) unvanını korumak yerine önceki Shang ve Zhou yöneticilerinin taşıdığı, önümüzdeki iki bin yıl boyunca Çin'deki hükümdarları tarafından sürekli kullanılacak olan "imparator" unvanını üstlendi.

Urumçi ya da Ürümçi, Çin'in kuzeybatısında yer alan, Doğu Türkistan adıyla da bilinen Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin başkentidir. 2,5 milyon nüfuslu bir şehir olup 10.989 km²lik bir alan kaplar. Mançu İmparatorluğu 1884 yılında, Doğu Türkistan istilasını gerçekleştirdiğinde şehre Çince 迪化 (Dihua) adını vermişlerdi. 1955 yılında, daha öncelerden eyalet statüsündeki Doğu Türkistan'ın, Sincan Uygur Özerk Bölgesi olması ile birlikte, başkentin adı da tekrar Urumçi olmuştur. Çin'in batıya açılan en önemli güzergâhlarındandır. Demiryolu taşımacılığında önemli bir geçittir.

Konfüçyüsçülük, Ruizm veya Ru klasisizmi olarak da bilinir, antik Çin'de ortaya çıkan bir düşünce ve davranış sistemidir ve çeşitli şekillerde bir gelenek, felsefe, din, hükûmet teorisi veya yaşam biçimi olarak tanımlanır. Konfüçyüsçülük, Çin filozofu Konfüçyüs'ün öğretilerinden, daha sonra Yüz Düşünce Okulu dönemi olarak anılacak bir dönemde gelişti.

Büyük Proleter Kültür Devrimi ya da kısaca Kültür Devrimi, Çin Komünist Partisi Genel Sekreteri Mao Zedong'un iktidardaki son 10 yılı içinde (1966-1976) Çin Devrimi'nin ruhunu yeniden canlandırmak için başlattığı hareket.

Deng Şiaoping (Türkçe okunuşu: Dınğ Şiavpinğ; Çince : 邓小平; Çince : 鄧小平; pinyin: Dèng Xiǎopíng; Wade–Giles: Teng Hsiao-p'ing;

Kumul (şehir) Çin Halk Cumhuriyetinde Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin güneyinde İpek Yolu'nun Taklamakan kuzeydoğu güzergâhı üzerinde yer alan tarihi bir vaha şehridir.

Çin-Türkiye ilişkileri, Çin ile Türkiye arasındaki hem tarihî hem de günümüzdeki ilişkileri içerir. Çin Komünist Partisi'nin Çin İç Savaşı'nı kazanması ve Çin Halk Cumhuriyeti devletinin 1 Ekim 1949 tarihinde kurulmasından sonra bile Türkiye, İç Savaş'ı kaybetmenin sonucu olarak Tayvan adasına çekilmeye zorunda kalmış Çin Cumhuriyeti devletini "Çin" ülkesinin tek meşru temsilcisi olarak tanımaya devam etti, ancak 4 Ağustos 1971 tarihinde Türkiye, Çin Halk Cumhuriyeti'yle diplomatik ilişkiler kurup "Tek Çin politikası"na uyarınca Çin Cumhuriyeti'yle olan resmî ilişkilerini askıya aldı ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin Tayvan dahil tüm Çin toprakları üzerindeki egemenliğini tanıdı. Buna rağmen, Türkiye, Çin Cumhuriyeti'yle (Tayvan) yine gayrıresmî, hükümet dışı seviyede ilişkiler sürdürmektedir.
Çoğu dinler etik unsûru, genelde iddia edilen doğaüstü vahiye veya irşada dayandırılır. Felsefenin önemli kollarından biri olan etik, doğru davranışın ne ve iyi hayâtın nasıl olması gerektiğini konu edinir. Genelde anlaşıldığı üzere iyiyle kötüyü ayırt etmekten daha geniş kapsamlıdır. Etiğin önemli konularından biri "iyi yaşam", yaşamaya değen, insanı tatmîn eden hayattır. Bu konu birçok filozofça ahlâkı yaşamaktan daha önemlidir.

Okinava prefektörlüğü, Japonya'nın prefektörlüklerinden biridir. Prefektörlük ülkenin en güneyinde Ryukyu Adaları'nda yer almaktadır. Yüzölçümü 2.271,30 km² olan prefektörlüğün nüfusu 1 Ekim 2013 tarihi itibarı ile 1.416.587'dir. Prefektörlüğün merkezi Naha şehridir.

Çin kültürü, modern dünyadaki en eski jeopolitik varlık olan Çin'in topraklarında yer alan, en zenginleri 10.000 yıl öncesine dayanan, çok çeşitli alanlardaki muazzam ve karmaşık başarıları kapsar. Nitekim günümüz Çin, hanedanların ve siyasi rejim değişiklikleriyle Çin Şi Huang'ın M.Ö. 221 yılında kurduğu Çin İmparatorluğu'nun doğrudan vârisi olarak görülebilir. Pratiklerin, nesnelerin ve kavramların etkili bir şekilde yayılmasına olanak sağlayan bu süreklilik, Çin kültürünün belli unsurlarına bölgesel ve tarihsel farklılıkların ötesine geçen genel bir görünüm kazandırmaktadır. Bu unsurlardan bazı örnekler, mandarin rejiminde ve toplumsal ve ailevi ilişkilerin kavranmasında görünebilen Konfüçyüsçü etkiler ya da Çin dünyası genelinde benimsenmiş felsefi veya metafizik kavramların ve dini pratiklerinin kökeninde bulunan Taoizm damgası. Çin İmparatorluğu'nun prestiji, bu ortak kültürünün Uzak Doğu ve Güneydoğu Asya'ya yayılmasına katkıda bulunmasının yanı sıra Çin uygarlığını zenginleştirmiş birçok yabancıyı cezbetmiştir. Diğer kültürel başarılar ancak belli bir bölgeye ya da bir döneme özgüdür. Bu açıdan, Çin kültürünün çeşitli alanlarının 19. yüzyıldan beri Batılı nüfuza ve moderniteye yaklaşma biçimi ve küreselleşmeye karşı göstermeye devam ettiği tepki büyük bir ilgi meselesidir. Çin'in ekonomik gelişimi popüler geleneklere ve sanatlara meydan okumaktadır. Nakış veya tiyatro gibi birçok kültür biçimi kaybolma sürecindedir.

Çin sineması, Hong Kong sineması ve Tayvan sinemasıyla birlikte Çince sinemanın üç ayrı tarihi unsurlarından birini oluşturur.

4 Mayıs Hareketi, Çin hükûmetinin Versay Antlaşması'na gösterdiği zayıf tepkisine ve özellikle bu antlaşma doğrultusunda Tsingtao Kuşatması sonrasında Almanya'nın Şantung'daki bazı topraklarını Japonya'ya devretmesine karşı, 4 Mayıs 1919 tarihinde Pekin'de öğrenci gösterileriyle başlayan emperyalizm karşıtı kültürel ve siyasi hareket idi. Bu gösteriler, ulusal protestolara yol vermesinin yanı sıra Çin milliyetçiliğinin artışını, kültürel faaliyetlerden ziyade siyasi seferbirliğe doğru ve entelektüel elitlerden daha popülist bir tabana doğru bir geçişi işaretledi. Sonraki onyıllardaki çok sayıda önemli siyasi ve sosyal lider bu dönemde ilk kez piyasaya çıktı.

Çin-Yunanistan ilişkileri, Çin ile Yunanistan topraklarındaki hem tarihî hem de çağdaş devletler arasındaki ilişkileri içerir. Çin-Yunanistan ilişkilerinin en erken kaydı, Yunan tarihçi Ktesias'ın MÖ 5. yüzyılda Serika ülkesi hakkındaki yazılarda yer alır. Çağdaş dönemde Çin Cumhuriyeti, 1947 yılında Yunanistan başkenti Atina'da bir büyükelçilik işletmeye başladı; bunun ardından Çin Halk Cumhuriyeti devleti, 5 Haziran 1972 tarihinde Yunanistan ile ilişkiler kurdu. 2006 yılında iki ülke arasındaki ilişki "Stratejik Ortaklık" seviyesine yükseltildi.

Çin-Ukrayna ilişkileri, Çin ile Ukrayna arasındaki hem tarihî hem de günümüzdeki ilişkileri kapsar. Günümüzde bu ilişkilerin taraflarını Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) ve SSCB sonrası kurulmuş Ukrayna devleti oluşturmaktadır. ÇHC ile Ukrayna, 4 Ocak 1992 tarihinde diplomatik ilişkilerin kurulduğunu duyurdu. Çin'in Kiev'de bir büyükelçiliği ve Odessa'da bir başkonsolosluğu var; Ukrayna'nın da Pekin'de bir büyükelçiliği ve Şanghay'da bir başkonsolosluğu vardır.
Lingnan kültürü veya Kanton kültürü, Lingnan bölgesinin Çin kültürünü ifade eder: ikiz Guangdong ve Guangxi eyaletlerinin isimleri sırasıyla "doğu genişliği" ve "batı genişliği" anlamındadır. Kesin konuşmak gerekirse "Lingnan kültürü" terimi iki tanımlodor:
- Saf coğrafi koşullar terimi Kantonca kültürü aynı zamanda kültürleri sadece içerir Hakkas, Teochews, Taishanese, Hainanese ve bu gibi non-Han grupları Zhuangs, Tanka veya She Lingnan bölgesinde.
- Daha tipik olarak, yalnızca Guangdong ve Guangxi'deki tarihsel olarak baskın kültürel-dilsel güç olan Kanton kültürüne atıfta bulunmak için kullanılır.
Ch'ien Mu veya Qian Mu, Çinli tarihçi, filozof ve yazardır. 20. yüzyıl Çin'inin en büyük tarihçilerinden ve filozoflarından biri olarak kabul edilir. Ch'ien, Lü Simian, Chen Yinke ve Chen Yuan ile birlikte Modern Çin'in "En Büyük Dört Tarihçisi" olarak bilinmektedir.

Çin-Japonya ilişkileri, Çin ile Japonya arasındaki ikili ilişkilerdir. İki ülke birbirinden coğrafî olarak Doğu Çin Denizi tarafından bölünmektedir. Tarih boyunca Japon dili, mimarisi, kültürü, mutfağı, dini, felsefesi ve hukuku derin bir Çinlileşme geçirdi. 19. yüzyılın ortasındaki Perry keşif seferi ile Japonya'nın Batı dünyası ile ticarî ilişkilere girmeye zorlanmasının ardından Japonya, 1868 yılı Meiji Restorasyonu boyunca kendisini etkin bir Batılılaşma sürecinden geçirtti ve Çing Hanedanı yönetimi altındaki Çin'i çağdışı bir medeniyet olarak algılamaya başladı. Bu dönemde, gerek I. ve II. Afyon Savaşı, gerekse Sekiz Devlet İttifakı'nın Boxer Ayaklanması'nı bastırmakta oynadığı rolden dolayı Çin, kendisini yabancı kuvvetlere karşı savunamaz hâle geldi. Japonya, Çin'in bu zayıflıklarından istifade önce Birinci Çin-Japon Savaşı, sonra da İkinci Çin-Japon Savaşı'nda Çin'e karşı istilâ yürüttü.

Çin'deki Kültür Devrimi sırasında, "Dört Eski" veya "Dört Eski Şey" terimi, öğrencilerin önderliğindeki bir grup devrimci olan Kızıl Muhafızlar tarafından, ortadan kaldırmaya çalıştıkları komünizm öncesi Çin kültürünün yönlerini ifade etmek için kullanıldı. Bunlar arasında Eski Fikirler, Eski Kültür, Eski Adetler ve Eski Alışkanlıklar. Dört Eski'yi yok etme kampanyası, Kültür Devrimi'nin başlamasından kısa bir süre sonra, 19 Ağustos 1966'da Pekin'de başlamıştır. Bu dönemde Pekin'de bir katliam da yaşanmıştır.