İçeriğe atla

Yeni Japon dinleri

The Dai Heiwa Kinen Tō, Barış Kulesi, Perfect Liberty Kyōdan tarafından inşa edildi.

Yeni Japon dinleri, Japonya'da kurulan yeni dini hareketlerdir. Japoncada bunlar, shinshūkyō (新宗教) veya shinkō shūkyō (新興宗教) olarak da adlandırılır. Japon araştırmacılar, 19. yüzyılın ortalarından bu yana kurulan tüm dinleri "yeni dinler" olarak sınıflandırırlar; dolayısıyla bu terim, derin bir çeşitliliğe ve çok sayıda dine atıfta bulunur. Bunların çoğu, yirminci yüzyılın ortalarından sonlarına doğru ortaya çıktı ve Budizm ve Şinto gibi çok daha eski geleneksel dinlerden etkilendiler. Yabancı etki kaynakları arasında Hristiyanlık, İncil ve Nostradamus'un yazıları yer alır.[1][2]

II. Dünya Savaşı'ndan önce

1860'larda Japonya büyük toplumsal çalkantılar ve hızlı modernleşme yaşamaya başladı. Bakumatsu dönemi olarak bilinen Edo döneminin son on yılında toplumsal çatışmaların ortaya çıkmasıyla beraber bazı yeni dini hareketler görülmeye başlandı. Bunların arasında, bazen Nihon Sandai Shinkōshūkyō ("Japonya'nın üç büyük yeni dini") olarak da adlandırılan Tenrikyo, Kurozumikyo ve Oomoto vardı ki bu dinler Şinto (devlet dini) ve şamanizmden doğrudan etkilenmişlerdi.

Meiji döneminde toplumsal gerilim alevlenmeyi sürdürdü, dini uygulamaları ve kurumları etkiledi. Geleneksel inançtan başka bir dine geçmek artık yasak değildi, yetkililer Hristiyanlık üzerindeki 250 yıllık yasağı kaldırdı ve kabul görmüş Hristiyan kiliselerinin misyonerleri Japonya'ya yeniden girdi. Şinto ve Budizm arasındaki geleneksel senkretizm sona erdi ve Şinto ulusal din haline geldi. Budizm, yüzyıllardır sahip olduğu Japon hükûmetinin korumasını kaybetti. Budist rahipler, kurumlarını sürdürmede ciddi zorluklarla karşı karşıya kaldılar, ancak aynı zamanda, faaliyetleri hükûmet politikaları ve kısıtlamaları tarafından daha az etkilenmeye başladı.

Japon hükûmeti bu yeni dini hareketlere karşı oldukça şüpheci davrandı ve periyodik olarak onları bastırmak için girişimlerde bulundu. Hükûmet baskısı özellikle 20. yüzyılın başlarında, özellikle de Japon milliyetçiliğinin ve Şinto Devleti'nin yakından bağlantılı olduğu 1930'lardan 1940'ların başlarına kadar şiddetliydi. Meiji rejimi altında lèse-majesté, İmparator'a ve İmparatorluk Ailesine, ayrıca İmparator'a güçlü bir şekilde bağlı olduğu düşünülen bazı büyük Şinto tapınaklarına hakaret etmeyi yasaklıyordu. Hükûmet, Devlet Şintosunu veya milliyetçiliğini baltaladığı düşünülen dini kurumlar üzerindeki kontrolünü artırdı. Lèse-majesté ve Barışı Koruma Yasası'nı çiğnediği gerekçesiyle aralarında Oomoto'lu Onisaburo Deguchi ve Soka Kyoiku Gakkai'den (şimdi Soka Gakkai ) Tsunesaburō Makiguchi'nin de yer aldığı Shinshukyo'nun bazı üyelerini ve liderlerini tutukladı.

Kaynakça

  1. ^ Peter B. Clarke, 1999, "Japanese New Religious Movements in Brazil: from ethnic to 'universal' religions", New Religious Movements: challenge and response, Bryan Wilson and Jamie Cresswell editors, Routledge 0415200504
  2. ^ Eileen Barker, 1999, "New Religious Movements: their incidence and significance", New Religious Movements: challenge and response, Bryan Wilson and Jamie Cresswell editors, Routledge 0415200504

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Din sosyolojisi</span> sosyolojinin bir dalı

Din sosyolojisi, dini kurum ve dini yapılanmaları, dini temalarla toplumsal yapı arasındaki ilişkileri ve dinin toplum, toplumun din üzerindeki etkilerini araştıran bilimsel bir disiplindir. Din sosyologları toplumun din üzerinde dinin toplum üzerindeki etkilerini bir başka deyişle toplum ve din arasındaki diyalektik ilişkiyi açıklamaya çalışır.

<span class="mw-page-title-main">Şinto</span> Japonların politeistik (çok tanrılı) geleneksel halk dini

Şinto veya Şintoizm, Japonya'nın yerli, Japonların millî dinidir. Eskiden Japonya'nın resmî diniydi. Sadece Japonya'da ibadetlere katılan 119 milyon kişi vardır. Dünya'nın en eski dinlerinden olan Şinto bir tür animizmdir ve ayrıca şamanistik uygulamaları da içerir.

Yeni bir dini hareket, alternatif maneviyat veya yeni bir din olarak da bilinir, modern kökenlere sahip ve toplumunun baskın dini kültürüne dışsal olan dini veya manevi bir gruptur. NRM'ler köken olarak yeni olabilir veya daha geniş bir dinin parçası olabilir, bu durumda önceden var olan mezheplerden farklıdırlar. Bazı NRM'ler, modernleşen dünyanın kendilerine sunduğu zorluklarla bireyciliği benimseyerek başa çıkarken diğer NRM'ler sıkı sıkıya örülmüş kolektif araçları benimseyerek bunlarla başa çıkar. Bilim insanları, NRM'lerin dünya çapında on binlerce üyeye sahip olduğunu tahmin ediyor. Çoğu NRM'nin sadece birkaç üyesi var, bazılarının binlerce üyesi var ve birkaçının bir milyondan fazla üyesi var.

<span class="mw-page-title-main">Hirohito</span> 124. Japonya imparatoru (1926–1989)

Hirohito, 1926'dan 1989'a kadar 63 yıl boyunca Japonya'yı yöneten 124. Japon imparatorudur. En uzun süre tahtta kalan imparatordur. Ayrıca kendisi Japonya'nın yabancı topraklara ayak basan ilk imparatorudur.

Kült veya tarikat, popüler kültür ve akademide çok çeşitli tanımları olan, tartışmalı bir terim olup birçok disiplinden bilim insanı arasında devam eden bir tartışma konusudur. Dini hareketlerin sosyolojik sınıflandırılmasına göre kült, sosyal olarak sapkın, yeni inanç ve uygulamalara sahip dini veya sosyal bir grup olarak tanımlanmaktadır. Ancak bir grubun inanç ve uygulamalarının yeteri derecede sapkın ya da yeni olup olmadığı genelde net olmayan bir konudur. “Kült” kelimesi her zaman tartışmalı olmuştur. Zira net ve herkesçe kabul gören bir tanımı olmadığı için bu tabir, farklı doktrin ve uygulamalara sahip gruplara karşı şahsi saldırılarda kullanılan öznel bir adlandırma görevi görebilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Meiji Restorasyonu</span> Japonyada reform dönemi

Meiji Restorasyonu, Meiji Ishin, Islah, Devrim, Reform ya da Meiji Yenilenmesi olarak da bilinen, 1868 yılında İmparator Meiji idaresi altındaki Japonya'nın imparatorluk yönetimini yenileyen bir olaylar zinciridir. Yeni Meiji hükümdarları, iktidarı o zamanlarda Güneş Tanrıçası Amaterasu'nun soyundan geldiğine inanılan İmparator Meiji'ye iade etmişlerdir. Meiji Restorasyonu'ndan önce de imparatorlar başa gelmiş olsa da bu olaylar uygulamadaki kabiliyetini yenilemiş ve politik sistemi Japonya İmparatorluğu altında birleştirmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Şinbutsu-şuugō</span>

Şinbutsu-şūgō, Japonya'nın yerel Şinto'suyla ile Budizmin karıştırılıp tek bir inanç sistemi şeklinde yeniden inşasıdır. Bu olguya Şinbutsu-konkō da denir.

<span class="mw-page-title-main">Şinbutsu-bunri</span>

Şinbutsu-bunri, Şinbutsu-şuugō geleneğini yasaklayıp, Şintō ile Budizmin, kamiler ile budaların, Şinto ile Budist tapınakların birbirinden kesin çizgilerle ayrılmasına denir.

<span class="mw-page-title-main">Japonya tarihi</span> Japonya tarihi

Japonya tarihi antik zamanların şehir devletlerinin modern Japon ulus devletine ulaşacak şekilde coğrafi ve sosyal tarihini anlatmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Japonya imparatoru</span> Japonyanın devlet başkanı

Japonya imparatoru, Japonya İmparatorluk Ailesi'nin başı ve Japonya'nın sembolik hükümdarıdır. İmparator, Japonya Anayasası'na göre "ülkenin ve halkın birliğinin sembolü" olup aynı zamanda tarihsel olarak Şinto dininin de en yüksek otoritesidir.

<span class="mw-page-title-main">Komeito</span> Japon siyasi partisi

Komeito, eskiden Yeni Komeito Japonya'da Budist Soka Gakkai hareketinin üyelerinin kurduğu bir siyasi partidir.

<span class="mw-page-title-main">Çin'de din</span> Çin içerisindeki birçok din

Çin, dünyanın en eski ve sürekli öğreti ve felsefi geleneklerinin beşiği olmuştur. Çin'de batıdaki anlamıyla bire bir örtüşen bir din anlayışı hiç olmamıştır. Milattan önce 6. yüzyıldan itibaren görülmeye başlayan düşünce okulları kendi içinde özgün olarak sürekli gelişmiştir. Bu yüzden Çin'de inanç sistemleri olarak Çin kültürünü tarihi boyunca şekillendiren Konfüçyüsçülük, Taoizm ve çok sonradan gelen Budizm düşünce okulları sıralanır. Bu iç içe geçmiş düşünce okulları kendi aralarında kökten farklı bir evren anlayışı taşımazlar ancak klasik anlamıyla batıda ortaya çıkan Musevilik, Hristiyanlık ve Müslümanlık dinlerinden kökten ayrıdırlar. Bu düşünce okulları öncesinde de Çin'in hem toplayıcı ve avcı şamanik toplumlarında hem de yerleşik tarım toplumları döneminde kainatın doğuşuyla ilgili anlatılan masal ve efsanelerde evrenin; klasik dinlerde olduğu gibi bir yaratıcı tarafından yaratılmasından çok her şeye hamile olan ve hiçbir şeyin henüz bir biçimi olmadığı karanlık bulamaç bir şeyden doğduğu inançları yer bulmaktadır. Bu bulamaç, karanlık hiçbir nesnenin henüz şekil almadığı ama her şeye hamile olunan bu hale masallarda Hundun, düşünce okullarında Dao denmektedir. Dao'dan Gök ve Yer yani somut ve soyut olan her şey doğar, yin ve yang değişim ilkeleriyle her şey biçim alır ve dönüşür. Günümüzde Kuantum Kuramı'nın kozmogoni görüşleri Çin'de ortaya çıkan bu evren anlayışına daha yakın durmaktadır. Gök uzayı, yer ise yıldızlar, gezegenler gibi yoğun her şeyi temsil etmektedir. Dao düşünce okulunda Gök ve Yerin ham doğası yani kendiliğindenlik hali olan Zìrán (自然)'a uyması çabasız çabayı uygulaması en uygun yönetim olarak anlatılırken, Konfüçyüsçü okullara göre ise Gök ve Yer ilişkisi hiyerarşik ele alınır, erdem ve görevlere önem verilir, dolayısıyla devletin yönetimi ve halk ile ilişkisi buna uymalıdır anlayışı hakim olmuştur. Çin imparatorları, özellikle Konfüçyüs okuluna göre Gök gibi olmalıydılar ve bu yüzden "Göğün Vekaleti"ni (Tianming) talep edip Çin efsanevi ve geleneksel pratiklerine katılırlardı. Yaygın inanç sistemi bu şekilde kendini gösterirken sonraki yüz yıllarda Batıda ortaya çıkan dinler Çin'de yayılmak istemiş olsa da halk arasında bu inanç sistemleri çok rağbet görmemiştir. Ancak günümüzde sayıları fazla olmasa da Çin'de Hristiyanlık ve müslümanlık da yaşamaktadır. 1949 Mao Zedong devriminden beri Çin, bir ateist ve Marksist kurum olan Çin Komünist Partisi tarafından yönetilmektedir. Bu dönemde bilimsel bir zemini olmayan hiçbir görüşe izin verilmedi. Dini hareketler ve kurumlar önce hükûmet kontrolü altına alındı, sonra Kültür Devrimi (1966-1976) sırasında baskıya uğradı. Devrimin yumuşama döneminde geleneksel öğretiler ve sonradan gelen dini örgütlere haklar verilmeye başlanmıştır. Hükûmet henüz beş tane öğreti ve dini resmen tanımaktadır: Budizm, Taoizm, İslam, Protestanlık ve Katoliklik. 21. yüzyılın başında kurumsal idarelerde Konfüçyüsçülük ve Çin halk gelenekleri giderek daha fazla tanınma kazanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Japonya'da din</span> Japonyada yaşayanların dinî demografisi

Japonya'da Şintoizm ve Budizm olarak 2 din hakimdir. 2006 ve 2008 yıllarında yapılan araştırmalara göre, Japonya nüfusunun %40'ından azı örgütlü bir dine mensuptur.

<span class="mw-page-title-main">Japon felsefesi</span>

Japon felsefesi tarihsel olarak hem yerli Şinto hem de Budizm, Taoizm ve Konfüçyüsçülük gibi kıtasal dinlerin bir birleşimi olmuştur. Eskiden, Mitogaku ve Zen'de olduğu gibi, hem Çin felsefesinden hem de Hint felsefesinden büyük ölçüde etkilenen modern Japon felsefesinin çoğu, artık Batı felsefesinden de etkilenmektedir.

Din karşıtlığı (Antireligion), her türlü dine karşı çıkmaktır. Örgütlenmiş dine, dinî ayinlere ve dinî kurumlara karşı çıkmayı içerir. Din karşıtlığı terimi, örgütlenmiş olsun ya da olmasın belirli doğaüstü ibadet veya uygulama biçimlerinin karşıtlığı olarak da kullanılmıştır.

Tenpō Reformları, Japonya'daki Tokugawa şogunluğu tarafından 1841-1843 yılları arasında uygulamaya konulan bir dizi ekonomik politikaydı. Bu reformlar, askeri, ekonomik, tarımsal, mali ve dini sistemlerde algılanan sorunları çözme çabalarıydı.

Dünyanın başlıca dinleri ve ruhani gelenekleri az sayıda ana grupta sınıflandırılabilir ancak bu tek tip bir uygulama değildir. Bu teori 18. yüzyılda farklı toplumlardaki göreceli nezaket seviyelerini tanımak amacıyla ortaya çıkmıştır ancak bu uygulama o zamandan beri pek çok çağdaş kültürde itibarını kaybetmiştir

<span class="mw-page-title-main">Shugendō</span>

Shugendō, Japonya'nın Nara Dönemi'nde ortaya çıkan, 7. yüzyılda yerel halk dini uygulamalarından, Şinto dağ ibadetinden ve Budizm'den alınan inançlar, felsefeler, doktrinler ve ritüel sistemlerin birleşiminden gelişen bir münzevi uygulamalar bütünüdür. Shugendō'nun nihai amacı, uygulayıcıların doğaüstü güç bulmaları ve dik dağ sıralarında yürürken dini eğitim vererek kendilerini ve kitleleri kurtarmalarıdır. Uygulayıcılara Shugenja (修験者) veya Yamabushi denmektedir. Shugenja'nın uygulandığı dağlar Japonya'nın her yerinde bulunur ve Hakkyō Dağı ve Ōmine Dağı gibi Ōmine Dağları'nın çeşitli dağlarını içermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Japon Budist mimarisi</span>

Japon Budist mimarisi, Çin'de doğan mimari tarzların yerel olarak geliştirilmiş çeşitlerinden oluşan, Japonya'daki Budist tapınaklarının mimarisidir.