Komünizm ; üretim araçlarının ortak mülkiyeti üzerine kurulu sınıfsız, parasız ve devletsiz bir toplumsal düzen ve bu düzenin kurulmasını amaçlayan toplumsal, siyasi ve ekonomik bir ideoloji ve harekettir. Sadece üretim araçlarının ortak kullanımına dayanan sosyalizm ile tam olarak aynı anlama gelmemesine rağmen hatalı bir biçimde eş anlamlı olarak da kullanılabilmektedir. 20. yüzyılın başından beri dünya siyasetindeki büyük güçlerden biri olarak modern komünizm, genellikle Karl Marx'ın ve Friedrich Engels’in kaleme aldığı Komünist Parti Manifestosu ile birlikte anılır. Buna göre özel mülkiyete dayalı kapitalist toplumun yerine meta üretiminin son bulduğu komünist toplum gerçektir. Komünizmin temelinde yatan sebep, sınıfsız, ortak mülkiyete dayalı bir toplumun kurulması isteğidir. Sınıfsız toplumlarda en genel anlamıyla tüm bireylerin eşit olması fikri karşıt görüşlüler tarafından "ütopya" olarak görülür ve zorla yaşanmaya çalışılırsa kaosa yol açacağı iddia edilir. Paris Komünü, komünist sistem yaşayabilmiş ilk topluluktur. Bunun dışında Mahnovist hareket öncülüğünde Ukrayna ve İspanya iç savaşı sırasında yaklaşık dört yıl süren anarko-komünist hareketle şekillenen toprakların kolektifleştirilmesi esasına dayalı olarak komünist topluluklar da kurulmuştur.
Marksizm, özgün bir siyasal felsefe akımı, tarihin diyalektik materyalist bir yorumuna dayanan ekonomik ve toplumsal bir dünya görüşü, kapitalizmin Marksist açıdan çözümlenmesi, bir toplumsal değişim teorisi, Karl Marx'ın ve Friedrich Engels'in çalışmalarından çıkarılan, insanın özgürleşmesiyle ilgili bir düşünce sistemidir.
Maoculuk ya da Maoizm, adını Mao Zedong'dan alan, kapitalizmin Avrupa'daki gibi bir gelişme seyri izlemediği Uzak Doğu toplumlarına özgü Marksizm'in pratiği olarak ifade edilebilir. Maoizm, taraftarlarına göre, Marksizm-Leninizm siyaset biliminin 3. nitel aşamasıdır ve kırlardan şehirleri kuşatarak proleterya diktatörlüğüne ulaşabilmenin tek altın anahtarıdır. Maocuların asgari programlarında ise, bağımsızlığın sağlanması ve feodalizmin tasfiyesi vardır.
Demokratik sosyalizm, sosyalist piyasa ekonomisi içinde ekonomik demokrasi, işyeri demokrasisi ve işçilerin öz yönetimine veya alternatif bir merkeziyetçi planlı sosyalist ekonomi biçimine özel bir vurgu yaparak, siyasi demokrasiyi ve bir tür sosyal sermayeli ekonomiyi destekleyen solcu bir siyaset felsefesidir. Demokratik sosyalistler, kapitalizmin doğası gereği özgürlük, eşitlik ve dayanışma değerleriyle bağdaşmadığını ve bu ideallerin ancak sosyalist bir toplumun gerçekleştirilmesiyle elde edilebileceğini savunuyorlar. Çoğu demokratik sosyalist, sosyalizme kademeli bir geçiş arayışında olsa da, demokratik sosyalizm, sosyalizmi kurmanın aracı olarak devrimci veya reformist siyaseti destekleyebilir. Demokratik sosyalizm, 20. yüzyılda Sovyetler Birliği'nde ve diğer ülkelerde tek parti devletine doğru gerilemeye karşı çıkan sosyalistler tarafından popülerleştirildi.
Stalinizm veya Stalincilik, Marksist-Leninist ideolojinin 1928-1953 yılları arasında Sovyetler Birliği’ni yöneten Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Josef Stalin’in uyguladığı siyasi sistemde kullanılan teori ve pratiğine verilen addır.
Sosyal demokrasi, reformist ve aşamalı yöntemlerle laissez-faire kapitalizminin yarattığı eşitsizlikleri ortadan kaldırmayı hedefleyen politik bir ideolojidir.
Solculuk, genellikle bir bütün olarak toplumsal hiyerarşiye veya belirli toplumsal hiyerarşilere karşı çıkarak, toplumsal eşitlik ve eşitlikçiliği destekleyen ve bunu sağlamaya çalışan siyasi ideolojiler yelpazesidir. Sol siyaset tipik olarak, taraftarlarının toplumda diğerlerine göre dezavantajlı olarak algıladıkları kişiler için endişe duymanın yanı sıra, uygulandıkları toplumun doğasını değiştiren radikal yollarla azaltılması veya ortadan kaldırılması gereken haksız eşitsizlikler olduğuna dair bir inancı da içerir.
Halk savaşı; Mao Zedong'un, Çin Devrimi pratiği içerisinde geliştirdiği, yarı-sömürge konumunda olan ülkelerde, işçi sınıfı önderliğinde, temel gücü köylü kitlelere dayanan bir işçi-köylü ordusunun emperyalizme ve feodalizme karşı verdiği savaştır. İşçi sınıfı ve köylülüğün bazı kesimlerinin yanı sıra kent küçük-burjuvazisini de kapsayan bir ordunun savaşı olmasından kaynaklı, bu savaşa halk savaşı denir.
Sosyalist revizyonizm, Marksist hareketin içinde revizyonizm sözcüğü, önemli Marksist öncüllerin çeşitli fikirlerinin, ilkelerinin ve teorilerinin genellikle burjuvazi sınıfı ile birlik olma benzeri değişiklikler içeren bir revizyondan geçmesi gerektiğine inanan bir düşünce tarzıdır.
Kızıl siyasi üs, Mao Zedong'un ortaya attığı, şehir merkezlerine uzak kırsal bölgelerde köylüleri örgütleme yoluyla kurulan komün köylerin genel kapitalist rejime baskısını ifade eden terimdir. 1949 yılında gerçekleşen Çin Komünist Devrimi'nin ardından Marksist literatüre girmiştir. "Kızıl" ifadesi sosyalizmi sembolize etmesinden ileri gelir.
Antagonist çelişki veya uzlaşmaz çelişki, antagonist, yani zıt olan farklı sosyal sınıflar arasında uzlaşmaz çelişkiyi ifade eden terim. Özellikle Maoist teoride bu çelişkiye sıklıkla atıfta bulunulmuştur.
Kapitalist yolcular, Maoist teoride önceden komünist olmasına rağmen kapitalist burjuva güçlerin baskısına boyun eğmek için belirgin bir eğilim gösteren ve daha sonra kapitalizmi savunan kişi veya grupları ifade eden terim.
Feodal sosyalizm, anti-kapitalist toplumsal bir demagoji yardımıyla işçi sınıfını feodal sınıfların yanına çekmeye ve onları feodal sınıfların burjuvaziye karşı savaşımında kullanmaya çalışan eğilim. Bilimsel sosyalizmin aksine, bilimsel yöntemler kullanılmadan literatüre geçirilen bu sosyalizm fikrinde feodal sınıflar, işçi sınıfını kendi sınıf çıkarları gereği kullanmıştır.
Burjuva sosyalizmi veya muhafazakâr sosyalizm, komünizmin kuramsal kurucuları olan Karl Marx ve Friedrich Engels'in sıkça kullandığı siyasal terim.
Bordigizm, İtalya Komünist Partisi'nin kurucusu ve Enternasyonal Komünist Partisi'nin önde gelen isimlerinden olan Marksist Amadeo Bordiga tarafından benimsenen bir sol komünizm çeşididir. Bordigizm, dışardan konulmuş bir etikettir: bu ekolün takipçileri kendilerini bu şekilde nitelemeyip İtalya komünist solu tabirini tercih ederler. Kökenleri İtalya Sosyalist Partisi'nin sol kesimine dayanan Bordigizm, seçimleri boykot etmeyi savunmakla bilinir. Enternasyonal Komünist Partisi 80'lerin başlarında Türkçe Enternasyonalist Proleter gazetesini çıkarmış, Enternasyonal Komünist Partisi ise 2019'dan beri internet üzerinden Türkçe yayın yapmaktadır.
Marksizm-Leninizm-Maoizm (MLM), Marksizm-Leninizm ve Maoculuğu sentezleyen ve üzerine inşa eden bir siyaset felsefesidir. Savunucuları Marksizm-Leninizm-Maoizm'i Maoizm, Maoizm'i de Mao Zedong Düşüncesi veya Marksizm-Leninizm-Mao Zedong Düşüncesi olarak adlandırmaktadır. Marksizm-Leninizm-Maoizm, 1969 yılında Kuzey Kalimantan Komünist Partisi'nin temel ilkesi olarak ilan edilmiş olmasına rağmen, ilk kez 1982 yılında Aydınlık Yol tarafından resmileştirilmiştir.
Devrimci Komünist Parti kısaca RCP ya da Revcoms olarak bilinen, Amerika Birleşik Devletleri'nde 1975'te kurulan ve Bob Avakian tarafından yönetilen bir komünist partidir. Partinin nihai hedefi dünya komünizmidir; bu amaçla kapitalist sistemi devirmek ve yerine sosyalist bir devlet kuracak bir devrim için örgütlenmektedir.
Feodal faşizm, aynı zamanda devrimci-feodal totalitarizm, Mao Zedong sonrası Çin Komünist Partisi tarafından uygulanan ve Kültür Devrimi sırasında Lin Piao ile Dörtlü Çete'nin ideolojisini ve yönetimini belirtmek için kullanılan resmi terimlerdir. 1979'da Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi Başkanı Ye Jianying, Mao Zedong'un saltanatını, yüzeysel sosyalist politikalara rağmen devrimci teröre dayalı kişilik kültü, milliyetçiliği ve otoriterliği nedeniyle “feodal-faşist diktatörlük” olarak tanımladı.
Aşamalı devrim teorisi veya aşamacılık, Çarlık Rusyası gibi az gelişmiş ülkelerin, sosyalist rejime geçmeden önce ilk olarak burjuva devrimi ile Kapitalist üretim biçimine geçerek ardından sosyalist rejime geçmesi gerektiğini savunan Marksist-Leninist bir politik teoridir.
Yeni sınıf, Sovyet tipi devlet sosyalizmini izleyen ülkeleri eleştirenler tarafından, bu ülkelerde ortaya çıkan bürokratlar ve Komünist parti görevlilerinden oluşan imtiyazlı yönetici sınıfı tarif etmek için kullanılan bir eleştiri terimidir Genel olarak Sovyetler Birliği'nde nomenklatura olarak bilinen grup, yeni sınıfın teorisine uymaktadır. Terim daha önce toplumun yeni ortaya çıkan diğer katmanlarına uygulanmıştır. Milovan Đilas'ın yeni sınıf teorisi, Batı dünyasındaki anti-komünist yorumcular tarafından Soğuk Savaş sırasında Komünist devletlere yönelik eleştirilerinde de yaygın olarak kullanılmıştır.