İçeriğe atla

Yel Ana

Yel Ana - Türk, Altay, Tatar ve Macar mitolojilerinde Rüzgâr Tanrıça. Cel (Çel, Şil, Cil) Ana da denir. Macarlar Szélanya (Yel Ana) adı da verirler.

Diğer dillerde

  • Azerice Yel Ana
  • Özbekçe: Yel Ona
  • Tatarca: Җил Әни / Ана veya Cil Ana
  • Kazakça: Жел Ана
  • Çuvaşça: Ҫил Анне veya Ҫил Абай
  • Başkurtça: Εл Апай
  • Yakutça: Тыал Ий̃э
  • Türkmence: Ýel Ene veya Yel Eje
  • Osmanlıca: يل آنا
  • Kırgızca: Жел Эне
  • Hakasça: Чил Ине veya Чил Иӌе
  • Balkarca: Джел Ана
  • Macarca: Szélanya

Moğol kültüründeki Салхи Ээж (Calhu Eezh) (Buryatça: Һалхин Эхэ (Halkhun Ehe), Oyratça: Салькн Эк (Salvkın Ek), Altayca: Салкын Эне (Salvkın Ene), Tuvaca: Салгын Ава(Salgın Ava) adlı varlıklar ile büyük benzerlikler gösterir. Bu sözcükler birebir Yel Ana ile aynı anlamı taşır.

Özellikleri

Eskiden yaşamsal unsurlardan birisi sayılan havanın hareketli hali olan yel için algılanan canlılık içeriği daha sonra ruh, cin gibi kavramları da çağrıştırmaya başlamıştır. Macarlara göre dünyanın sonundaki büyük bir dağda bulunan bir mağarada yaşar ve bu mağaranın etrafında güçlü fırtınalar döner.[1] Bu mağarayı koruyan Yel Ana kendisi güçlü bir kasırga olup eser. Divayev'in verdiği bilgiye göre Özbekler; "Çal Mama! Çal Mama!" yani Yel Ana diye bağırarak kendisinden güçlü rüzgârları dindirmesini isterler.[2]

Türk kültüründe yel kavramı

"Yel/ Yil" sözcüğü, Türk boylarının birçoğunda rüzgâr anlamının yanında "kötü ruh, zarar verici varlık" anlamında da kullanılır. Örneğin Hakas ve Teleğütlerde "Çil" şekliyle "kötü ruh"ları ifade eder. Bu anlayış, Anadolu'da olduğu gibi, Azerbaycan'da da insan organlarına yayılan ağrı ve sızıları anlatır. Bu ağrı, sızı ve hastalıkların, belli bir şeytanî güçten kaynaklandığı düşünülür. İnsan vücudunu saran kötü ruhlar, orada ağrı meydana getirirler.[3]

Etimoloji

(Yel/Yil/İl/Zel/Cel) kökünden türemiştir. Esinti anlamı vardır. Havanın yer değiştirmesi nedeniyle meydana gelen akım. Ruh, can, gizem gibi anlamlarla aynı kökten kaynaklanır. Rüzgâr, esinti demektir.

Kaynakça

  1. ^ Türk Söylence Sözlüğü, Deniz Karakurt, Türkiye, 2011 (OTRS: CC BY-SA 3.0) 27 Aralık 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  2. ^ Türk Mitolojisi Ansiklopedik Sözlük, Celal Beydili, Yurt Yayınevi (Sayfa - 608)
  3. ^ Türk Mitolojisi Ansiklopedik Sözlük, Celal Beydili, Yurt Yayınevi (Sayfa - 610)

İç bağlantılar

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Yelbegen</span> Türk mitolojisinde çok başlı Dev veya Ejderha

Yelbegen - Türk ve Altay mitolojisinde dev. Yelbeğen, Yilbeğen, Celbeğen de denir. “Yegen veya Yeken” biçimiyle kısaltılmış olarak da kullanılır., zaman zaman yedi başlı dev ya da bir evren (ejderha) olarak tanımlanan mitolojik canavar. Çok büyük masal yaratığı.

<span class="mw-page-title-main">Bayanay</span> Türk mitolojisinde bereket ve doğa tanrıçası

Bayanay, Türk mitolojisinde bereket ve doğa tanrıçası. Bayana olarak da bilinir. Avcıları, balıkçıları ve ormanı korur. Adına Payna töreni düzenlenir. Avcılar ateş yakıp dua ederek avlarının bereketli ve kazasız geçmesini dilerler. Kimi kültürlerde çocukları korur. Soyun koruyucusu olduğu düşünülür. May Ana'nın farklı bir söyleyişi ve aslında aynı Tanrı olduğunu ileri süren görüşler de mevcuttur.

Papay, Türk, Altay ve İskit mitolojilerinde Yıldırım Tanrısı.

<span class="mw-page-title-main">Abzar İyesi</span>

Abzar İyesi - Türk mitolojisinde avlunun koruyucu ruhudur. Abazar İyesi olarak da ifade edilir.

<span class="mw-page-title-main">Ak Ana</span> Mitolojik karakter

Ak Ana - Türk, Tatar, Altay, Yakut, Çuvaş mitolojilerinde Deniz Tanrıçası. Değişik Türk dillerinde Ağ Ana, Ürüng Ene, Şura Ene olarak da bilinir. Moğollar ise Sagan Ece olarak anarlar.

<span class="mw-page-title-main">İye</span>

İye - Türk, Altay ve Tatar mitolojilerinde koruyucu ruh. Değişik Türk dillerinde Yiye, Eğe, İçi, Is, Ez şeklinde de söylenir. Moğolcada Ezen, Ejen, Eçen, Edin olarak bilinir. Genel ve özel olmak üzere iki anlamı vardır.

  1. Genel Anlam: Sahip. Koruyucu. Bir şeyin maliki.
  2. Özel Anlam: Bir şeyin koruyucu ruhu. Bir varlığın içindeki gizli güç.
<span class="mw-page-title-main">Od Ana</span>

Od Ana - Türk, Altay ve Tatar mitolojilerinde ateş tanrıçası. Değişik Türk dillerinde Vot Ana olarak da bilinir. Moğollar Gal Eçe derler.

<span class="mw-page-title-main">Albastı</span>

Albastı - Türk ve Altay mitolojilerinde bir çeşit kötü ruh ve onun neden olduğu ruh çarpması. Albıs’ın neden olduğu ruh hastalığı.

Aza - Türk, Altay, Yakut, Çuvaş ve Moğol mitolojisinde kötü ruh. Asa şeklinde de söylenir. Moğollar Ada derler. Azalar biçiminde çoğul olarak kullanılır.

Çor - Türk, Altay ve Moğol halk kültüründe Cin demektir. Çer, Çur, Şor, Şar, Çora, Çura şeklinde de ifade edilir. Moğolcada Çotgor, Çutgur, Çutkur, Çetger, Çetker, Çidkür, Südkür, Sötkör olarak söylenir. Gözle görülemeyen, ateşten yaratılmış varlık.

Ulu Ata - Türk ve Altay mitolojisinde Yaratıcı Tanrı. Uluğ Ede olarak da bilinir. Ulu Toyun veya Ulu Tüyer olarak da anılır.

Yel Ata - Türk, Altay, Tatar ve Macar mitolojilerinde rüzgâr tanrısı. Cel (Çel, Şil, Cil) Ata da denir. Macarlar Szel Atya (Yel Ata) veya Szel Kraly (Yel Kralı) adı da verirler.

Arank - Türk ve Tatar mitolojisinde Su Cini. Arang (Arañ) veya Anank olarak da söylenir. “Aranklar” şeklinde çoğul olarak anılırlar. Sayıları çok fazladır. Suyun içinde olduğu kadar su dışında da yaşarlar ve her taraf onlarla doludur. Suların akışına hükmederler; sular onların müdahalesiyle hızlı veya yavaş akar. İyicil varlıklardır, nadiren kötü davranırlar. İnsanları korurlar. Bazı kutlu kişiler onları egemenlikleri altına alabilirler. Çölde susuz kalıp ölme noktasına gelen kişilere yardım ederler. “Eren” sözcüğü ile bağlantılı görünmektedir. Türk halk kültüründe çölde susuz yolculuk yapan veya suya ihtiyaç duymadan çölde yaşayan evliya kıssaları anlatılır. Suların akışına hükmederler. Yaran adı verilen bir türlerinin bulunduğu da söylenir veya bu kelime bazen eşanlamlı olarak da kullanılır.

Su Ana - Türk, Tatar ve Altay mitolojilerinde Su Tanrıçası. Değişik Türk dillerinde Suv Ana olarak da bilinir. Moğollar Usan (Uhan) Ece olarak adlandırırlar.

<span class="mw-page-title-main">Yel İyesi</span> mana

Yel İyesi - Türk, Tatar ve Altay mitolojisinde Rüzgâr Ruhu. Çel İyesi / Eğesi / Ezi / Issı / İççisi olarak da bilinir. Moğollar Salhın (Halhın) Ezen derler.

Yalmavuz – Türk ve Altay mitolojisinde Dev. Calmağus veya Yelmeves de denir. “Yalmuz” olarak da bilinir. Çok büyük masal yaratığı. İnsan biçimlidir. Üç, yedi veya 12 başı vardır. Siyah ya da sarı renklidir. Kimi zaman Yelbegen ile eşanlamlı olarak kullanılır. Güneş ve ayın tutulması Yelbegen’in bu gökcisimlerini yemesi olarak anlatılır. Devler, atlara düşmandır. Ayrıca insanları yerler.

Yelbis – Türk ve Altay mitolojisinde Dağ Kızları. Yelbiz de denir.

Urgun – Türk, Anadolu ve Altay halk kültüründe Cin. Orgun veya Vurgun da denir. Ateşten yaratılmıştır. Tek ağaçların altında, su kıyılarında yaşar. Hem iyisi hem kötüsü vardır. Müslüman olanı, vurduğunu çabuk affeder. Kafirin affetmesi ise zor olur. Bütün kötü ruhlar gibi karanlık çöktükten sonra harekete geçer. İnsanı karanlık yerde veya sudan geçerken vurur. Vurgun yeme denilen bu cin çarpmasına yakalan kişi bir süre ölü gibi yatar. Veya uzunca bir zaman sağır ve dilsiz dolaşır. Vurgun vurma olarak da adlandırılan bu rahatsızlık çok tehlikelidir. Bir Vurgun Ocağına götürülür. Vücudu kararmış veya bir tokat izi kadar bir yer kapkara olmuştur. Bazen büyüyerek bir kadın kılığına bürünürler. Kısa boyludur. Tersine ayaklıdır. Dalgıçların su altındaki basınç farkını doğru ayarlayamayıp hızlı çıktıklarında vücutlarında meydana gelen hasara da Vurgun denir ki, aslında sualtı ruhlarının verdiği zarar olarak düşünüldüğü için böyle denmiştir.

Cılka Han - Türk, Yakut ve Altay mitolojisinde Çocuk Tanrısı. Çocuk doğduğunda kaderini belirler. Doğumu yapan kadını da korur. Çocuğu olamayan kadınlar tarafından ondan çocuk dilenir.

<span class="mw-page-title-main">Yer Tanrı</span>

Yer Tanrı - Türk ve Altay halk inancında ve mitolojisinde yeryüzü ilahıdır. Yertengri veya Certenger olarak da söylenir. Bazen kötülükleri ve insani ve nefsani oluşumları temsil eder. Gök Tanrı yanında ikinci planda kalır. İnsan biçimli olarak çok fazla tasvir edilmemiştir. Ancak çoğu zaman dişil bir varlık olarak algılanır. Yeryüzü veya Dünya “Yertinç / Yerdinç” olarak ifade edilir.