
Eski Ahit veya Eski Antlaşma, Kutsal Kitap'ın İbranice kaleme alınmış olan ilk kısmına Hristiyanların verdiği isimdir. Yahudilerin Tanah ve Müslümanların Tevrat ve Zebur olarak kabul ettikleri kitapları içinde barındırır. Kutsal Kitap'ın birinci yüzyılda Grekçe kaleme alınan yazılarına "Yeni Ahit" adı verildi. İnançlı Yahudilerce "Yeni Ahit" kabul edilmez. Toplam 39 bölümden oluşur. Eski Ahit; Tevrat, Tarihsel Kitaplar, Şiirsel Kitaplar, Peygamberlik Kitapları olarak 4 temel bölüme ayrılır.

Kitâb-ı Mukaddes, Mukaddes Kitap veya Kutsal Kitap, Eski Ahit ve Yeni Ahit'i kapsayan, Hristiyan inanışının temelini oluşturan ve Hristiyanlarca kutsal sayılan kitaptır.

Kutsal Topraklar, İbrahimi dinler Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam için önem arz eden, günümüzde üzerinde İsrail ve Filistin'in bulunduğu topraklara verilen özel isimdir. Aynı topraklara İsrail Diyarı veya Vadedilmiş Topraklar da denir.

Tanah/Tanak, Yahudiliğin ana mukaddes metinlerini oluşturan kitapların kanonik bir koleksiyonudur. Hristiyanlar tarafından İbranice Mukaddes Kitap ya da Eski Ahit denir. Metinlerin neredeyse tamamı Kutsal İbranice ile yazılmış olup, ufak bir bölümü de Kutsal Aramiceyle yazılmıştır.

Süleyman, Tanah ve Eski Ahit'e göre eski İsrail hükümdarı ve Kral Davut'un oğlu ve halefidir. Birleştirilmiş İsrail ve Yahuda'nın sondan bir önceki hükümdarı olarak tanımlanır. Süleyman'ın hükümdarlığının varsayılan tarihleri MÖ 970-931 arasındadır. Ölümünden sonra oğlu ve halefi Rehav'am kuzey kabilelerine karşı sert bir politika benimseyecek ve sonunda İsrailoğullarının kuzeydeki İsrail Krallığı ile güneydeki Yehuda Krallığı arasında bölünmesine yol açacaktır. Bölünmenin ardından onun soyundan gelenler Yahuda'yı tek başlarına yönetti.

Ahit Sandığı veya Sözleşme Sandığı ya da İslam'da geçen adıyla Tâbutu Sekîne, Çıkış Kitabı'nda sözü geçen On Emir'in yazılı olduğu iki orijinal taş tableti barındıran, kapaklı ve altın kaplamalı ahşap bir sandıktır. İbraniler'in Yeni Ahit kitabına göre, sandığın içinde aynı zamanda Harun'un asası ve bir tencere man meyvesi bulunuyordu.

Mossad veya resmî adıyla HaMossad leModiʿin uleTafkidim Meyuḥadim, İsrail'in ulusal istihbarat teşkilatıdır. Askerî istihbarat teşkilatı Aman ve iç güvenlik teşkilatı olan Şin Bet ile birlikte İsrail İstihbarat Topluluğundaki birimlerden biridir. Kurumun ana mantalitesi, kuruluşundan bugüne değin yalnızca İsrail'i değil, yeryüzündeki tüm Yahudi topluluklarını olası bir saldırı veya katliam girişimine karşı koruyup kollamaktır.

Süleyman Çelebi ya da diğer adı ile Emîr Süleyman, Osmanlı şehzadesi. 1396-1402 yılları arasında Timur tarafından Sarıhan Valisi olarak atanmıştır. Fetret Devri'nde 1402-1411 yılları arasında Edirne'de Sultanlığını ilan edip padişahlık yapmıştır.

Harun, Musa'nın ağabeyi olan Yahudi kâhin ve din büyüğü.
Fetret Devri, Bunalım Devri veya Fasıla-i Saltanat, Osmanlı hükümdarı Yıldırım Bayezid'in hayattaki beş oğlundan dördü arasındaki taht kavgaları nedeniyle 1402'den 1413'e kadar süren kargaşa dönemidir. Bu süreç Yıldırım Bayezid'in 1402'deki Ankara Savaşı'nda, Timur İmparatorluğu'nun kurucusu Timur'a yenilip esir düşmesi sonucu ortaya çıktı. Fetret Devri'nde birbirleriyle taht mücadelesine giren Yıldırım Bayezid'in oğulları Emir Süleyman, İsa Çelebi, Musa Çelebi ve Çelebi Mehmed'dir. Dağılan Osmanlı birliği, 1413 yılında, I. Mehmed tarafından yeniden sağlandı. Bu gelişmeye bağlı olarak Çelebi Mehmet için "devletin ikinci kurucusu" tabiri kullanılmaktadır.

Kayıp On Kabile, 12 İsrailoğlu kabilesinden 10'unun Neo-Asur İmparatorluğu tarafından köleleştirildiği veya öldürülüp yok edildiği düşünülen olaydır. Olaydan sonra bu on kabilenin ve bu kabilelerde yaşayan İbranilerin varlığı son buldu. On İsrailoğlu kabilesi sırasıyla şunlardır: Reuben, Şimon, Dan, Naftali, Gad, Aşer, İssakar, Zebulun, Menaşe, Yusuf. Günümüze kadar gelmiş İbranilerin tümü ya Yehuda kabilesinden (Yahudiler) ya da Levi kabilesinden gelmiştir.

Beta Israel bugün birçoğunun İsrail'de yaşadığı Etiyopyalı Yahudiler'in adıdır. Yahudi olmayan Etiyopyalılar tarafından Amharca "Sürgündekiler" ya da "Yabancılar" anlamına gelen aşağılayıcı bir kelime olan Falaşa sıfatının kullanıldığı da görülür.
Musa Operasyonu Beta Israel olarak bilinen Etiyopyalı Yahudiler'in 1984'te kıtlık yüzünden Sudan'dan İsrail'e gizlice getirilmesi için yapılan operasyondur. Adını Tora'da adı geçen Musa peygamberden alan bu operasyon İsrail Savunma Kuvvetleri, CIA, Hartum'daki ABD elçiliği ve Sudan güvenlik güçlerinin ortak çabalarıyla düzenlenmiştir.

Süleyman Operasyonu 1991'de Etiyopyalı Yahudileri İsrail'e getirmek için yapılmış askeri bir operasyondur. 1991'de Etiyopya devlet başkanı Mengistu Haile Mariam'ın koltuğu Eritre ve Tigray asileri tarafından sallanınca ülke istikrarsızlığa sürüklendi. İstikrarsızlık sonucu Etiyopya'daki Falaşaların durumu, bazı Yahudi örgütlerini ve İsrail devletini alarma geçirdi. Mengistu rejimi altında kütlesel göçlere izin verilmediğinden ülkede iktidarsızlık göç etmek isteyen Falaşalar için bir umut ışığı oldu. İsrail, Etiyopya hükûmetinin azalan gücünden istifade edip gizlice Süleyman Operasyonunu uyguladı. Bu operasyonla İsrail tarihinin en büyük göçünü almıştır.

Süleyman Şah Türbesi ile Süleyman Şah Saygı Karakolu ve bulunduğu alan Suriye'nin Halep ilinin Eşme köyü sınırları içerisinde bulunan, Türkiye'nin kendi sınırları dışında sahip olduğu eksklav statüsündeki tek toprak parçasıdır.

Musa Çelebi Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetimsel karmaşa içerisinde olduğu ve otorite sorunu yaşadığı Fetret Devri'nin son dönemleri olan 17 Şubat 1411 ile 5 Temmuz 1413 yılları arasında Edirne'de, Sultan ünüyle Osmanlı İmparatorluğu'nun Rumeli toprakları üzerinde egemenlik sürdüren ve Osmanlı İmparatorluğu’nun da bütünü üzerinde saltanat mücadelesi sürdürmüş bir Osmanlı şehzadesidir.

Barakaların Festivali veya Çadırların Festivali olarak adlandırılan, Sukot, kutsal bir bayramdır ve Tişri ayının 15. günü kutlanır. Yahudilerin Kudüs’teki tapınağa hac ettikleri üç kutsal festivalden biridir

Altın buzağı, Eski Ahit'e göre, Musa Sina Dağı'na çıktığında isyan başlatan İsrailoğullarını memnun etmek için Samiri tarafından yapılmış bir puttur. Buzağı, Mısır'ın Tanrısının fizikselleştirilmiş haliydi, dolayısıyla hem puta tapıldığından hem de Tanrı görselleştirildiğinden çifte hata yapılmıştır. Çıkış 32:7-14 RAB Musa'ya, “Aşağı in” dedi, “Mısır'dan çıkardığın halkın baştan çıktı. Buyurduğum yoldan hemen saptılar. Kendilerine dökme bir buzağı yaparak önünde tapındılar, kurban kestiler. ‘Ey İsrailliler, sizi Mısır'dan çıkaran ilahınız budur!’ dediler.”RAB Musa'ya, “Bu halkın ne inatçı olduğunu biliyorum” dedi, “Şimdi bana engel olma, bırak öfkem alevlensin, onları yok edeyim. Sonra seni büyük bir ulus yapacağım.”Musa Tanrısı RAB'be yalvardı: “Ya RAB, niçin kendi halkına karşı öfken alevlensin? Onları Mısır'dan büyük kudretinle, güçlü elinle çıkardın. Neden Mısırlılar, ‘Tanrı kötü amaçla, dağlarda öldürmek, yeryüzünden silmek için onları Mısır'dan çıkardı’ desinler? Öfkelenme, vazgeç halkına yapacağın kötülükten.Kulların İbrahim'i, İshak'ı, İsrail'i anımsa. Onlara kendi üzerine ant içtin, ‘Soyunuzu gökteki yıldızlar kadar çoğaltacağım. Söz verdiğim bu ülkenin tümünü soyunuza vereceğim. Sonsuza dek onlara miras olacak’ dedin.” Böylece RAB halkına yapacağını söylediği kötülükten vazgeçti.

Konstantinopolis Kuşatması, 1411 yılında Osmanlı Devleti'nin Konstantinopolis'e karşı gerçekleştirdiği muhasara.
Selymbria Antlaşması, 3 Eylül 1411'de Venedik Cumhuriyeti ile Osmanlı İmparatorluğu'nun Avrupa kısmının (Rumeli) hükümdarı olan Osmanlı prensi Musa Çelebi arasında Selymbria'da imzalanan bir anlaşmadır. Antlaşma, Venedik ve Osmanlı hükümdarları arasındaki önceki anlaşmaları büyük ölçüde tekrarladı aynı zamanda Yunanistan ve Arnavutluk'ta Cumhuriyetin mallarını tanıdı.