İçeriğe atla

Yayla

Bolu'da yayla evlerinden bir görünüm.

Yayla veya plato, yüksek yerlerdeki derin akarsu vadileriyle yarılmış, deniz yüzeyinden yüksekte kalan, düz arazi şeklidir. Yükseklikleri beş yüz metreden birkaç bin metreye kadar çıkabilir. Örneğin Türkiye'deki Erzurum-Kars Yaylası'nın yüksekliği 2000 metre civarında (1800 m) olmasına rağmen Orta Asya'da bulunan Pamir Yaylası'nın yüksekliği 4000 m civarındadır.

Fiziki coğrafyada yayla

Dünyada en geniş ve yüksek plato Tibet Platosu'dur. Dünyanın çatısı (roof of the world) olarak isimlendirilir. Tibet Platosu 2 milyon km karelik bir alanı kapsar (Fransa veya Teksas'ın dört kat büyüklüğündedir) ve deniz seviyesinden ortalama yüksekliği yaklaşık 16.400 ayak (feet) (5000 mt) dir.[1] Yükseklikleri 26.248 ayak(feet) (8000 mt) den daha fazla olan 14 dağ ve yükseklikleri 22.967 ayak (feet) (7000 mt) dan daha fazla olan yüzlerce dağ içermektedir. Yarlung Zangbo nehri plato içinde karşıdan karşıya akmakta ve Dünya'da en derin kanyon olan Yarlung Zangbo Grand Canyon unu kesmektedir. Plato jeolijik aktivitelerini günümüzde hala sürdürmekte ve her yıl ortalama olarak 0,04 inç (0,1 santimetre) yükseklik kazanmaktadır.

Yaylayı parçalayarak bir ağ gibi saran akarsu vadileri arasında kalan düz veya az eğimli yayla parçaları, vadilerin derinleşerek ve yayılarak genişlemesiyle daralır ve yayla dağlık-tepelik bir şekil alır.

Türleri

Yaylaların meydana gelişleri değişik şekillerde olur. Bunlar volkanik yaylalar, karstik yaylalar, tabaka düzlüğü yaylaları ve aşınım yaylaları olmak üzere dört başlığa ayrılır.

Volkanik/Lav platolar

Yer kabuğundaki çatlaklardan çıkan lavlar yeryüzünde kalın bir tabaka oluşturur. Bu kalın tabakanın akarsulardan dolayı aşınmasıyla oluşan lav tabanlı platoya volkanik plato denir. Volkanik platolar eski zamanlarda aktif olan ancak şu anda sönmüş olan yanardağların çevrelerinde çokça görünür. Tarımsal açıdan verimli topraklardır. Bu tip yaylalara Kuzey Amerika'da rastlanır. Türkiye'deki en yüksek platolar bu türe aittir. Ardahan, Kars, Erzurum platoları örnek olabilir.

Karstik platolar

Alçı taşı, kaya tuzu veya kireç taşı gibi kolay eriyen kayaçların olduğu bölgelerde yeryüzündeki sular bu alanların düzleşmesine sebep olur, sonrasında ise akarsular bu bölgeleri aşındırarak karstik platoları oluşturur. Türkiye'de Akdeniz Bölgesi'nde sıkça görülür. Taşeli Platosu ve Teke Platosu örnekleridir. Bölgeler tarımsal olarak verimsizdir ve yerleşim genelde tercih edilmez.

Tabaka düzlüğü/Yatay duruşlu platolar

Tabaka düzlüğü platoları diğer platolara göre daha yüksekte ve daha sert yapıdaki bölgelerin akarsudan dolayı aşınarak oluşan platolardır. Türkiye'deki örnekleri Cihanbeyli Platosu, Haymana Platosu, Bozok Platosu, Obruk Platosu, Uzunyayla Platosu (İç Anadolu Bölgesi) ve Gaziantep Platoları (Güneydoğu Anadolu)'dır.

Aşınım/Aşındırma platoları

Buzul, sel, rüzgar ve akarsu gibi dış faktörlerin yere uyguladığı baskıdan dolayı oluşan şekil tektonik olaylarla karşılaştıktan sonra alçalmaya ya da yükselmeye başlar. Sonrasında yükselen bölgelerde akarsulardan dolayı aşınarak oluşan eğimli şekle aşınım platoları denir. Türkiye'deki örneklerine Perşembe Platosu (Karadeniz Bölgesi), Çatalca-Kocaeli Platosu (Marmara Bölgesi) verilebilir.[2]

Beşeri coğrafyada yayla

Türkiye'de bir yayla evi.

Yayla, yerleşim şekli adı olarak da kullanılır. Yazın hayvan otlatmak için çıkılan dağlık ve ormanlık bölgelerdeki yüksek, düz, otluk yerlere yayla dendiği gibi; dinlenme, tatil yapma gayesiyle çıkılan yüksek yerlere, hatta şehir gibi yerleşim yerlerindeki yüksek kısımlarda bulunan mahallelere bile yayla adı verilir. Şehir ve köylere göre daha serin ve yağışlı olan bu tip yaylalar hayvancılığın gelişmesinde büyük fayda sağladığı gibi, bu yerlerde yaşayan ahaliye ekonomik destek de sağlar.[3]

Yaylacılık göçebe yaşam tarzına benzese de bazı yönleriyle ayrılır. Yaylacı kışlak ve yaylak arasında yaz ve kış ritmik göç eder. Göçebeler ise otlak arama amacıyla sürekli göç halindedir. Yaylacının köy veya kasabada kalıcı bir meskeni bulunurken, göçerlerin çoğunlukla kalıcı konutları yoktur.[3]

Yaylaların dinlenme, turizm gayesiyle kullanılan ve mahalle niteliğinde olanları turizm tatil köyleri haline gelmekte hatta geçici yerleşim yeri olmaktan çıkıp daimi yerleşim yerleri olmaktadır. Yaylalar, ağıl işlevleri olan göçebe hayvancılığın yerine son yıllarda rekreasyonel amaçlarla kullanılmaya başlanmıştır.

Yaylalar kuruluş yerlerine göre üç gruba ayrılır:[4]

  • Yol üzeri yaylaları
  • Dağ yamaçları veya yüksek dağ düzlüklerine kurulan yaylalar
  • Dağ eteklerine kurulan yaylalar

Yaylalar gelen nüfus açısından dört gruba ayrılırlar:

  • Göçebelerin kullandığı yaylalar
  • Ova köylerinin kullandığı yaylalar
  • Ova ve şehir nüfusunun birlikte kullandığı yaylalar
  • Dağ köylerinin ekonomik nedenlerle kullandığı yakın yaylalar

Etimoloji

Yayla terimi eski Türkçe, Azeri ve Çağatay lehçelerinde bulunan yay (yaz), yaylamak (yazı geçirmek) sözcükleriyle bağlantılıdır. Yaylamak terimi zamanla, yaylag ve yaylak haline dönüşmüş, k sesinin düşmesiyle yayla halini almıştır.[3] Yaylacılık Anadoluya Orta Asya'dan Türk göçleriyle gelmiştir. Orhun Yazıtlarında yaylag terimi geçmektedir.

Kaynakça

  1. ^ "Plateau" 26 Temmuz 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. at scienceclarified.com
  2. ^ "plateau | National Geographic Society". education.nationalgeographic.org. 5 Temmuz 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Aralık 2022. 
  3. ^ a b c DOĞANAY, Prof. Dr. Hayati; COŞKUN, Yrd.Doç.Dr. Ogün. "Özet". TÜRKİYE YAYLACILIĞINDAKİ DEĞİŞME EĞİLİMLERİ VE BAŞLICA SONUÇLARI. Doğu Coğrafya Dergisi - 30. 18 Ağustos 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Mayıs 2016. 
  4. ^ SEVGİ, Cezmi. "Adana ilinin kuzey kesiminde yaylacılık" (PDF). cografya.ege.edu.tr. 5 Haziran 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 17 Mayıs 2016. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Güneydoğu Anadolu Bölgesi</span> Türkiyenin güneydoğusundaki coğrafi bölgesi

Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Türkiye'nin yedi coğrafi bölgesinden biridir. Güneydoğu Torosların güneyinden Suriye sınırına kadar olan yerleri kaplar. Bölge doğu ve kuzeyden Doğu Anadolu Bölgesi, batıdan Akdeniz Bölgesi, güneyden Suriye ve kısa bir sınırla da Irak ile çevrilidir.

<span class="mw-page-title-main">Akdeniz Bölgesi</span> Türkiyenin Akdeniz kıyısındaki coğrafi bölgesi

Akdeniz Bölgesi, Türkiye'nin yedi coğrafi bölgesinden biridir. Anadolu'nun güneyinde Akdeniz kıyısı boyunca uzanır. Genişliği 120–180 km arasında değişir. Batı ve kuzey batısında Ege Bölgesi, kuzeyinde İç Anadolu Bölgesi, doğusunda Güneydoğu Anadolu Bölgesi, güneyinde ise Akdeniz bulunur. Güneydoğudan Suriye ile komşudur. Türkiye'nin başka bölgelerinde olduğu gibi Akdeniz Bölgesi'nde de bölge sınırları ile yönetim birimleri olan illerin sınırları tümüyle çakışmaz.

<span class="mw-page-title-main">Munzur Dağları</span>

Munzur Dağları yahut Mercan sıradağları, Yukarı Fırat bölgesinde, Doğu Anadolu Bölgesi'nin batısındadır. Torosların uzantısı olup kalkerli, dişli kütledir. Yerleşim olarak Tunceli ile Erzincan arasındaki platoda 130 km uzunlukta batıdan doğuya Avcı Dağları'na uzanır. Yüksekliği 3,300 m'yi geçer. Yaşı 5 milyon yıldır. Üzerinde buzul gölleri, meşe ormanları, yabani türde çeşitli hayvanlar, sayısız bitki ve çiçek türleri, akarsular, dereler, yaylalar, alabalık gölleri bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Birikinti ovası</span>

Birikinti ovası, genel olarak alüvyon materyalin birikmesiyle oluşur. Temel oluşturucu süreç akarsu aşındırması erozyon ve akarsu biriktirme süreçleridir. Ancak dalgalar ve buzulların aşındırma, biriktirme süreçleriylede oluşabilir. Örneğin: Kuzey Almanya ovası buzulların yığdırdığı lösler ile kaplı polderler ve geest adı verilen alçak platoda hafifçe engebelendirilmiş tekdüze büyük bir ovadır. Ülkenin hemen hemen en verimli toprakları bu bölgededir.

<span class="mw-page-title-main">Dağ</span> çevresindeki karasal alanlardan daha yüksek olan kara kütlelerine verilen ad

Dağ, çevresindeki karasal alanlardan daha yüksek olan kara kütlelerine verilen addır. "Dağlık" sıfatı, dağlarla ilişkili ve kaplı alanları tanımlamak için kullanılır.

Taşeli Platosu, Güney Anadolu'da Orta Toroslarda yer alır. Batıda Akseki, doğuda ise Mut-Silifke hattı ile sınırlanır. Antalya Körfezi ile Mersin Körfezi arasında yarımadayı andıran kaba bir çıkıntı oluşturur. Eski zamanlarda "Taşlık Kilikya" anlamında "Cilicie Trachée" adı kullanılırdı.

<span class="mw-page-title-main">Yıldız Dağları</span>

Yıldız Dağları veya Istranca Dağları, Trakya'nın Karadeniz kıyılarına paralel olarak, Bulgaristan'dan İstanbul iline kadar yaklaşık 150 km uzunluğunda bir dağ zincirinden oluşmaktadır. Bu zincirin en yüksek noktası Kırklareli ilinde bulunan yaklaşık 1.031 metrelik Mahya Dağı zirvesidir. Bulgaristan'da "Strandja" adı kullanılır. Türkiye'deki kısmı 197 000 hektarlık bir alan kaplar.

<span class="mw-page-title-main">Arakonak, Solhan</span> Solhanda bir belde

Arakonak, Bingöl'ün Solhan ilçesi sınırları dahilinde en büyük yerleşim yeri ve tek beldedir.

<span class="mw-page-title-main">Obruk Platosu</span>

Konya iline bağlı Karapınar ilçesi sınırlarında bulunan, Tuz Gölü havzası (950m) ile Konya Ovasını (1000m) birbirinden ayıran Obruk Platosu, doğu-batı yönünde yaklaşık 75–80 km uzunluğa, kuzey-güney yönünde 35–65 km genişliğe sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Uzunyayla</span>

Uzunyayla, Türkiye'de, İç Anadolu Bölgesi'nin Yukarı Kızılırmak Bölümü'nde bulunan yüksek düzlük alan. Genel olarak Seyhan Nehri'nin kolu Zamantı Irmağı çevresindeki düzlüklerden oluşur. Arazi, genel olarak 1.500 m'den yüksek, düzlüklere gömülmüş vadi tabanlarında da 1.500 m'nin altında olan düzlükler biçimindedir.

<span class="mw-page-title-main">İran coğrafyası</span>

İran, Güneybatı Asya'da, Umman Körfezi, Fars Körfezi, Hazar Denizi, Irak, Türkiye ve Pakistan arasında bir coğrafik konuma sahiptir. İran yeryüzündeki en dağlık ülkelerden biridir. Dağlar, üzerlerinde ana tarım ve yerleşim bölgelerinin yer aldığı çok sayıda dar havza veya platoyu çevrelemektedir.

<span class="mw-page-title-main">Binboğa Dağları</span> sıradağlar

Binboğa Dağları Akdeniz Bölgesi içinde Orta Toroslarda yer alan ve 4. Zaman'da oluşmuş dağlardır. Binboğa Dağları Akdeniz ve Doğu Anadolu bölgeleri arasında kalır. Doğusunda Afşin Ovası batısında ise Dibek Dağı bulunur. Güneyinden Göksun Çayı geçer. Büyük bölümü K. Maraş sınırlarında olan dağın, batı bölümü Kayseri topraklarıdır. Çoğunlukla kireçtaşlarından oluşan dağın yamaçları eğimlidir.

<span class="mw-page-title-main">Kargapazarı Dağları</span>

Kargapazarı Dağları Doğu Anadolu Bölgesi'nde, Erzurum sınırlarındaki sıradağlardır. 8–10 km genişliğe, 30–35 km uzunluğa sahip dağın en yüksek yeri 3288 m'dir. Pasinler, Oltu, Narman, Tortum, Yakutiye topraklarında, KD–GB doğrultusunda uzanır.

Teke Platosu, Güney Anadolu'da Batı Toros'larda yer alır. Doğuda Antalya merkezi, batıda ise Fethiye hattı ile sınırlanır. Burdur Gölü havzası ve Dalaman Çayı’nın yukarı havzasına Teke Yöresi denmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Akdağlar</span>

Ak Dağlar, Türkiye'de Akdeniz bölgesinde eski Likya bölgesi olarak gösterilen Antalya'da yükselmektedir. Bey Dağları'nın kolu olan Akdağlar Yüksek Tekellioğulları Dağları'nın, Kıyı Beydağları ve Merkezi Beydağları boyunca uzanan sıradağlardır. MÖ 1. yüzyılda yaşayan Amasyalı Strabon'unda bahsettiği Akdağlar'da çoklu zirveler ve ana zirvenin 5 sivriden oluştuğu ve Roma antik yollarının da bulunduğu bölgedir. Fethiye - Kaş arasında heybetle yükselen Akdağlar kütlesi uzaktan bakıldığında ulaşılmaz gibi görünür. Oysa Beydağları'nın bir kolu olan Akdağlar, 3 bin metrelere varan doruklarının hemen altındaki yeşil alanlarıyla yaylacıların yurdudur. Kuzey-güney doğrultusunda uzanan Teke Yarımadası’nın bu karlı dorukları, zirvelerindeki düzlükleriyle yaz ayları boyunca yerleşime elverişli. Akdağlar’ın en yüksek noktası olan 3 bin 14 metrelik Uyluk Tepe zirvesine çıktığınızda, altınızda uzanan vadilerdeki Yörük çadırlarını görebilir.

Keremali (Elmacık) Dağı, Köroğlu Dağlarının batıda bölümünü oluşturan, Sakarya ilinin en yüksek dağı. 1543 m yüksekliğindeki dağ Hendek ilçesinin güneyi, Akyazı'nın doğusunda bulunur. Dağ adını zirveye yakın bir alanda bulunan türbeden almaktadır. Dağın genel adı Elmacık Dağı iken Sakarya ilinde kalan kısmı için Keremali Dağı olarak kullanılmaktadır. Dağın batısı Sakarya, doğusu Düzce ve Bolu (Mudurnu) il sınırlarında bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Melendiz Dağı</span>

Niğde'nin kuzeybatısında Niğde ile Bor arasında yer alan volkanik dağ. Batıda, taze volkan konisi biçimindeki Hasandağı ile birleşir. Melendiz ve Hasandağı aynı yanardağ silsilesinde yer alır. Doğu batı uzantısında, Melendiz Dağı doğuda, Hasandağı ise batıda bulunur. Hasandağı'nın krater bacası bulunurken, Melendiz Dağının krater bacası yoktur. Melendiz dağına birçok çıkış rotası bulunmaktadır. Koyunlu-Küçükköy, Fesleğen-Karanlıkdere köyü arası, Gebere Barajı üstü, Keten Çimeni bunlardan birkaçıdır. Kuzey eteklerindeki ovaları sulayan Melendiz Suyu ile diğer akarsuları besler. Volkanik yapılı dağın en yüksek yeri 2.898 metredir. Güneydeki Niğde-Bor düzlükleri ile kuzeydeki Çiftlik (Melendiz) Ovası arasında kuş uçuşu yaklaşık 24 km.'yi bulan bir volkanik yayılışa sahiptir. Batıya doğru uzantısı olan Keçiboyduran Dağı ve kuzeye doğru uzantısı olan Göllü Dağ volkanik ünitesi ile beraber dikkate alındığında İç Anadolu Bölgesi'nin en geniş yayılışa sahip volkanik ünitesi olduğu söylenebilir. Melendiz Dağı kütlesi Akdeniz üzerinden Gülek Boğazı koridoru boyunca sokulan nemli Hava kütlelerini karşılamakta ve İl Merkezi ile Altunhisar Bor Çiftlik İlçesi civarına orografik yağışların düşmesine sebep olmaktadır. Özellikle Çiftlik ilçesi Melendiz Dağı yükseltileri arasında bulunması nedeniyle bu orografik yağışlardan daha çok etkilenmekte ve çevresindeki geniş ovalık alanlara göre daha yağışlı ve serin bir mikroklimaya sahip olmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Mardin-Midyat Eşiği</span>

Mardin-Midyat Eşiği, Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan bir platodur.

<span class="mw-page-title-main">Oymyakon Platosu</span>

Oymyakon Platosu Rusya'nın Uzak Doğu Federal Bölgesi'ndeki Saha Cumhuriyeti'nde yer alan bir dağ platosudur.

<span class="mw-page-title-main">Suriye coğrafyası</span> Suriyenin coğrafi özellikleri

Suriye, Batı Asya'da, Arap Yarımadası'nın kuzeyinde, Akdeniz'in doğu ucunda yer almaktadır. Kuzeyde Türkiye, batı ve güneybatıda Lübnan ve İsrail, doğuda Irak ve güneyde Ürdün ile komşudur. Batıda sıradağlardan ve iç kesimlerde sarp bir alandan oluşur. Doğuda Suriye Çölü, güneyde ise Cebel el-Dürzi Sıradağları yer almaktadır. İlk bölge Fırat Vadisi tarafından ikiye bölünür. Fırat üzerinde 1973 yılında inşa edilen bir baraj, Suriye'nin en büyük gölü olan Esad Gölü adında bir rezervuar oluşturur. Suriye'nin en yüksek noktası Lübnan sınırındaki 2,814 metre yüksekliğindeki Hermon Dağı'dır. Nemli Akdeniz kıyısı ile kurak çöl bölgeleri arasında, ülkenin dörtte üçüne yayılan ve çöl boyunca esen sıcak ve kuru rüzgarları alan yarı kurak sarp bir bölge yer alır. Suriye'de toprakların yüzde 28'i ekilebilir, yüzde 4'ü kalıcı ürünlere ayrılmış, yüzde 46'sı çayır ve mera olarak kullanılırken sadece yüzde 3'ü orman ve ağaçlıktır.