İçeriğe atla

Yaygın gelişimsel bozukluklar

Yaygın gelişimsel bozukluklar
UzmanlıkPsikiyatri, pediatri, klinik psikoloji, psychomotor education Bunu Vikiveri'de düzenleyin

Yaygın gelişimsel bozukluklar (YGB), sosyalleşme ve iletişim gibi çoklu temel fonksiyonların gelişmesinde gecikmeler içeren beş bozukluğu içeren bir tanı grubudur. En çok bilinen YGB (1) otizmdir, diğer YGB’ler (2) Rett sendromu, (3) çocukluğun dezintegratif bozukluğu, (4) Asperger sendromu ve (5) başka türlü adlandırılamayan yaygın gelişimsel bozukluktur (YGB-BTA).[1]

Ebeveynler YGB belirtilerini bebeklikten itibaren fark edebilir ve bozuklukların ortaya çıkışı genellikle üç yaş civarındadır. YGB genellikle yaşam süresi beklentisini etkilemez.

Belirtileri

YGB’nin belirtileri aşağıdaki iletişim sorunlarını içerebilir:

  • Dili kullanmada ve anlamada zorluk
  • Kişiler, nesneler ve olaylar ile ilişki kurmakta zorluk
  • Oyuncaklar ve nesnelerle alışık olmadık tarzda oyun oynama
  • Tanıdık çevrede ve rutin davranışlarda değişikliklerde zorlanma
  • Yineleyici vücut hareketleri ve davranış tipleri

Türleri ve dereceleri

Sosyal etkileşim ve iletişim becerilerinde bozukluk ile ilgi ve etkinliklerde sınırlılık içeren gelişimsel beyin bozukluğu olan otizm en karakteristik ve üzerinde en çok çalışılmış olan YGB’dir. Diğer YGB türleri Asperger sendromu, çocukluğun dezintegratif bozukluğu, Rett sendromu ve başka türlü adlandırılamayan yaygın gelişimsel bozukluktur (YGB-BTA).

YGB’si olan çocukların yetenekleri, zekâları ve davranışları oldukça farklılık gösterir. Bazı çocuklar hiç konuşmaz, bazıları sınırlı kelime hazneleriyle az konuşurlar, bazılarının da dil gelişimi görece normaldir. Yineleyici oyun oynama tarzı ve sınırlı sosyal beceriler oldukça barizdir. Yüksek sesler ve ışık gibi algısal bilgilere sıra dışı tepkiler de sıklıkla görülür.

Tanı

Erken çocukluk dönemi

Bazı doktorlar beş yaşın altındaki çocuklara, otizm tanısı koymadan, "geçici" tanı olarak YGB-BTA tanısını koyar. Bunun çeşitli nedenleri bulunmaktadır. Çok küçük çocukların sosyal etkileşimleri ve iletişim becerileri zaten sınırlıdır dolayısıyla da otizmin herhangi bir türünü belirlemek bu yaştaki çocuklar için oldukça zordur. Dile getirilmeyen varsayım çocuk beş yaşına geldiğinde sıra dışı davranışlar ya ortadan kalkacağı ya da tanı konulabilecek belirtilere dönüşeceğidir.

Çaresi ve bakımı

YGB için bilinen bir çare yoktur. Belirli davranışsal sorunlar için ilaç kullanılır, ayrıca çocuğun gereksinimine göre terapi yapılır. Şu anda bilinen tek çaresi sürekli, yoğun özel eğitim alınmasıdır.

Notlar

  1. ^ National Dissemination Center for Children with Disabilities (NICHCY) (Ekim 2003) Disability Info: Pervasive Developmental Disorders (FS20). 9 Mart 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Fact Sheet 20 (FS20) (İngilizce)
Sınıflandırma
Dış kaynaklar


İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Zekâ geriliği</span> nörogelişimsel bozukluk

Zihin yetersizliği veya mental retardasyon, zihinsel işlev kapasitesi, normal kabul edilen sınırların anlamlı ölçüde altında olan ve uyumsal davranışlarda yetersizlikleri olan bireyleri tanımlamak için kullanılır. Zihinsel işlevlerde görev alan beyin bölgelerinin, sinir hücrelerinin ve beyin ağında meydana gelen bir sapma veya zihinsel işlevlerde görev alan beyin bölgelerinde meydana gelebilecek bir zedelenme sonucu oluşan ve 18 yaşından önce gelişim dönemlerinde farklılık olarak kendisini gösteren Nörogelişimsel bir bozukluktur.

<span class="mw-page-title-main">Otizm</span> Bilinçsel ve zihinsel rahatsızlık

Otizm, üç yaşından önce başlayan ve ömür boyu süren, sosyal etkileşime ve iletişime zarar veren, sınırlı ve tekrarlanan davranışlara yol açan beynin gelişimini engelleyen bir rahatsızlıktır. Bu belirtiler otizmi, Asperger sendromu gibi daha hafif seyreden otistik spektrum bozukluğundan (OSB) ayırır. Otizm kalıtımsal kökenlidir ancak kalıtsallığı oldukça karmaşıktır ve OSB'nin kökeninin çoklu gen etkileşimlerinden mi yoksa ender görülen mutasyonlardan mı kaynaklandığı çok açık değildir. Nadir vakalarda, doğum sakatlıklarına neden olan etmenlerle yakından bağlantılıdır. Diğer görüşlere göre ise çocuklukta yapılan aşılar gibi nedenler tartışmalıdır ve aşı kökenli varsayımların ikna edici bilimsel kanıtları yoktur. 2007 yılında yapılan araştırmalara göre otizmin prevalansını 1.000 kişiye bir ya da iki vaka olarak tahmin eder, aynı araştırmalardaki tahminlere göre OSB yaklaşık 1.000 kişide altı vakadır ve erkeklerde rastlanma oranı kadınlara göre 4,3 kat daha fazladır. 2022 yılı CDC verilerine göre otizmin görülme sıklığı 44 çocuktan 1'e yükselmiştir. Otizm vakalarının sayısı 1980'lerden beri oldukça fazla oranda artmıştır. Bunun nedeni kısmen tanı koyma yöntemlerindeki değişikliklerdir; gerçek prevalansın artıp artmadığı anlaşılamamıştır.

Dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu nörogelişimsel bir bozukluktur. DEHB dikkat, dürtüsellik ve öz düzenlemeyle ilgili sorunlarla kendini gösterir ; Bazen şiddetli fiziksel huzursuzluk da ortaya çıkabilir.

<span class="mw-page-title-main">Ruhsal bozukluk</span> rahatsız edici düşünce ya da davranış modeli

Ruhsal bozukluk, akıl hastalığı ya da mental bozukluk, sıkıntı, bilişsel işlevlerin bozulması, atipik davranış ve/veya maladaptif davranış ile tanımlanan akıl sağlığı durumlarından birini ifade eder. Mental bozuklukların tanım, değerlendirme ve sınıflandırmaları farklılık gösterebilir; bununla birlikte, Hastalıkların ve Sağlıkla İlgili Sorunların Uluslararası İstatistiksel Sınıflaması (ICD) ve Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal Elkitabında yer alan kriterler konunun uzmanları tarafından yaygın biçimde kabul görmektedir. Bu çerçevede tanı kategorileri duygudurum veya duygulanım bozuklukları, yaygın gelişimsel bozukluklar, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, duygusal ve davranışsal bozukluklar, obsesif kompulsif bozukluk, psikopatik bozukluklar, kaygı bozuklukları, psikotik bozukluklar, sanrısal bozukluk, yeme bozuklukları ve kişilik bozukluklarını içerebilir.

<span class="mw-page-title-main">Asperger sendromu</span> belirge

Asperger sendromu (AS) ya da Asperger bozukluğu, sosyal etkileşimde zorluklar ve sınırlı, basmakalıp ilgi ve etkinliklerle tanımlanan otistik spektrum bozukluklarından (OSB) biridir. AS diğer OSB’lerden dil ve bilişsel gelişimde genel bir gecikme olmamasıyla ayrılır. Her ne kadar standart tanı ölçütleri arasında belirtilmemişse de motor sakarlık ve sıra dışı dil kullanımına sıklıkla rastlanır.

Otizm spektrum bozukluğu (OSB), yaygın sosyal etkileşim ve iletişim anomalileri ile şiddetli derecede sınırlı ilgi ve aşırı yineleyici davranış olarak görülen bir psikolojik durum spektrumudur.

<span class="mw-page-title-main">YGB-BTA</span>

Yaygın gelişimsel bozukluk - Başka türlü adlandırılamayan yaygın gelişimsel bozukluk (YGB-BTA) otistik spektrum bozuklukları ve yaygın gelişimsel bozukluklardan biridir.

Landau-Kleffner sendromu (LKS) ya da infantil edinsel afazi, edinsel epileptik afazi, konvülsif bozukluk ile afazi, oldukça ender görülen, ani ya da kademeli afazi oluşumu ve elektroensefalogram (EEG) anormallikleri gösteren bir çocukluk dönemi nörolojik sendromdur. LKS, beynin anlam ve konuşma yetilerini kontrol eden bölgelerini etkiler. Bozukluk genellikle beş ile yedi yaş arasındaki çocuklarda ortaya çıkar. Tipik olarak LKS olan çocuklar normal gelişim gösterir ama sonradan dil becerilerini yitirir. Bu sendromdan etkilenenlerin çoğu klinik anlamda nöbet geçirirken, bazıları yalnızca elektrografi sırasında fark edilen nöbet geçirir.

Regresif otizm normal gelişmeye başladığı görülen bir çocuğun yaklaşık 18 aylıktan itibaren konuşma va sosyal becerilerini kaybetmesi ve sonradan otizm tanısı konmasıyla ortaya çıkar. Otistik çocuklarda gerilemeyi tanımlamak için ayrıca otistik gerileme, otistik regresyon ve edinilmiş otizm sendromu gibi terimlerde kullanılabilir. Gerileme için standart bir tanımlama yoktur, ve kullanılan tanıma göre gerilemenin prevalansı değişir.

Çocukluğun dezintegratif bozukluğu (ÇDB) ya da Heller sendromu, dezintegratif psikoz, üç yaşından sonra çocukların dil, sosyal işlev ve motor becerilerinin gelişiminde gecikmeler olarak görülen ve ender rastlanan bir durumdur. Araştırmacılar bu durumun nelerden kaynaklandığını henüz bulamamıştır.

Rett sendromu, yaygın gelişimsel bozukluklardan birisi olarak sınıflandırılan beyinsel gelişim bozukluğudur. Ancak bunun yanlış bir sınıflandırma olduğunu ve benzer şekilde otistik belirtiler gösteren frajil X sendromu, tüberoz skleroz ya da Down sendromunun yaygın gelişimsel bozukluklar olarak sınıflandırılabileceğini önesüren görüşler bulunmaktadır. Bu sendromun belirtileri kolaylıkla otizm ve Angelman sendromunun belirtileriyle karışır. Klinik belirtiler arasında baş büyüme hızının azalması ve bazen mikrosefali, küçük el ve ayaklar bulunur. Stereotipik ve yineleyici el hareketleri de gözlenir. Bilişsel bozukluk ve gerileme döneminde de sosyalleşme sorunları da belirtiler arasında görülür. Okula girdikleri dönemde sosyalleşme genellikle düzelir. Rett sendromu olan kız çocuklar gastrointestinal bozukluklara yakalanmaya yatkındır ve %80’i nöbet geçirir. Hemen hemen hiç sözel becerileri yoktur ve kadınların %50’si yürüyemez. Skolyoz, büyüme eksikliği ve kabızlık çok yaygındır ve sorunlu olabilir.

Bu listede önemli ve sık görülen nörolojik bozukluklar, semptomlar, bulgular ve sendromlar alfabetik olarak sıralanmıştır.

Otizmin nedenleri, yaygın gelişimsel bozuklukların ana nedenleri.

Asperger sendromunun tanısı, standard tanı ölçütleri sosyal etkileşimde bozukluk, yineleyici ve stereotipik davranış ve ilgiler ve dil becerisi ile bilişsel gelişimde önemli bir gecikme olmamasıdır. Uluslararası standartın dışında ABD'de kullanılan ölçütler arasında gündelik yaşamda da önemli bozukluklar bulunmaktadır. Tanı için diğer ölçütler Peter Szatmari ve Christopher Gillberg tarafından önerilmiştir.

Buzdolabı anne teorisi, otizmin anne sıcaklığının eksikliğinden kaynaklandığına dair bir teoridir. Güncel araştırmalar, otizmin nedenleri arasında genetik faktörlerin yanı sıra çevresel faktörlerin de bulunduğundan şüphelenildiğini göstermektedir.

Sosyal duygusal gelişim, çocuk gelişiminin bir alanını kapsamaktadır. Çocukların duyguları anlama, deneyimleme, ifade etme ve yönetme becerilerini içeren bir gelişim alanıdır. Başkalarıyla anlamlı ilişkiler geliştirmesi kendisini daha iyi tanıyabilmesi ve daha iyi kararlar verebilmesi sosyal duygusal gelişimiyle birlikte gelişen becerilerdir. Kapasiteleri doğrultusunda kazandıkları gelişim ögelerini aşamalı olarak hayatlarına geçirdikleri bütünleştirici bir süreçtir. Bununla birlikte sosyal duygusal gelişim birçok ögeyi içeren fakat bunlarla sınırlı olmayan çok çeşitli beceri ve yapıları kapsamaktadır. Bahsedilen bu ögelerden bazıları şunlardır: öz farkındalık, ortak dikkat, oyun, zihin teorisi, öz saygı, duygu düzenleme, arkadaşlıklar ve kimlik gelişimi.

Aşağıdakiler, DSM ve ICD tarafından tanımlanan ruhsal bozuklukların bir listesidir.

<span class="mw-page-title-main">Öğrenme güçlüğü</span> Öğrenme problemi

Öğrenme güçlüğü, öğrenme bozukluğu veya özel öğrenme güçlüğü, okuma, yazma, dinleme, konuşma, ilişkilendirme veya matematik alanlarından birinde veya daha fazlasında ortaya çıkan öğrenme problemlerine verilen nörolojik bir bozukluktur. İnsanların ne gördüğü ve ne işittiğini yorumlama yeteneğini hem de beynin farklı bölümlerinden gelen bilgiyi ilişkilendirme yeteneğini etkileyen bir grup sınırlılıktır. Bu sınırlılıklar sözlü ve yazılı dilde güçlükler, koordinasyon, kendini kontrol etme ya da dikkat gibi birçok şekilde ortaya çıkabilir. Öğrenme güçlüğü olan bireylerin zeka skalası normal veya normal üstüdür; normalin altında olan bireyler öğrenme güçlüğü sınıfından ayrılarak zihinsel yetersizlik sınıfına dahil olurlar. Öğrenme güçlüğü tek bir bozukluk olmayıp bir grup bozukluğu ifade eder ve ortak bir tanımı yoktur. Birçok disiplinlerce farklı tanımlamalar yapılmıştır.

Resimlerin Değiş-Tokuşuna Dayanan İletişim Sistemi,(İngilizce kısaltmasıyla; PECS)^a Piramit Eğitimsel Danışmanlık A.Ş. tarafından üretilen ve geliştirilen Arttırıcı ve Alternatif İletişim sistemidir. PECS, 1985 yılında Delaware Otizm Programında Andy Bondy ve Lori Frost tarafından geliştirilmiştir. PECS geliştiricileri; konuşma taklidi, işaret dili ve resim noktası sistemleri dahil olmak üzere geleneksel iletişim tekniklerinin, sosyal etkileşimleri başlatmak için öğretmene dayandığını ve hiçbir iletişim tekniğinin öğrencilerin sosyal etkileşimi başlatmasına odaklanmadığını fark ettiler. Bondy ve Frost, bu gözlemlere dayanarak, çeşitli iletişim sorunları yaşayan bireyler için işlevsel bir iletişim aracı yarattı. PECS başlangıçta otizm spektrum bozukluğu olan küçük çocuklar için geliştirilmiş olsa da, daha sonraları kullanımı daha yaygın hale geldi. Yıllar boyunca, PECS, yaş aralıkları boyunca değişen tanılara sahip bireylerle başarıyla uygulanmıştır. PECS, işlevsel iletişim becerilerinin gelişimi açısından oldukça başarılı olan kanıta dayalı bir uygulamadır.

Stereotipik hareket bozukluğu (SMD), çocukluk çağında başlayan, kısıtlayıcı ve/veya tekrarlayıcı, işlevsel olmayan motor davranışları ile karakterize edilen bir motor bozukluğudur ve normal aktiviteleri önemli ölçüde etkiler veya vücut yaralanmasına neden olur. SMD olarak sınıflandırılabilmesi için söz konusu davranışın bir maddenin, otizmin veya başka bir tıbbi durumun doğrudan etkilerinden kaynaklanmaması gerekir. Bu bozukluğun nedeni bilinmemektedir.