Tarih öncesi veya Prehistorya, insanlığın yazının bulunmasından önceki dönemidir.
Kaba Taş Devri, Yontma Taş Devri veya bilimsel adıyla Paleolitik Çağ olarak tanımlanan Eski Taş Çağı günümüzden yaklaşık 2 milyon yıl önce başlamış ve 12.000 yıl önce son bulmuştur. Ancak verilen bu tarihlerin dünya geneli içinde geçerli olduğunu ve yerel olarak değişmeye açık bulunduğunu da belirtmek gerekir. İnsanlık tarihinin %99'u gibi çok büyük bir bölümünü kapsayan bu çağ, aynı zamanda ilk insan atalarının ortaya çıkışı ve ilk aletlerin üretimi yoluyla insanın kavrama yeteneği ve temsil etmesiyle de söz konusu tarihin gelişimi içinde çok önemli bir yer tutmaktadır.
Silah veya teçhizat, canlıların diğer canlılara karşı savunma veya saldırı amacıyla kullandığı her türlü araç. Silahlar, bıçak ve kılıç gibi kesici araçlardan, top ve tüfek gibi patlayıcı araçlara kadar çok geniş bir yelpazede yer alırlar.
Yay, kirişi kol kuvvetiyle gerilip salıverildiğinde oku kontrollü bir şekilde çok uzaklardaki hedefe saplayabilen bir savaş, av ve okculuk sporu aletidir. Kavs veya kabza da denir.
Yay şu anlamlara gelebilir:
- Ok ve yay : yay içine depolanmış kol kuvveti ile oku uzak hedefe saplayabilen düzenek
- Yay (silah) : ok atmaya yarayan, bükük, esnek, ip gerili bir savaş, av ve okçuluk sporu aleti.
- Yay : makine yapımında şok önleme ve enerji depolama için kullanılan parça çeşidi.
- Yay tokmak : Yatak ve yorgan pamuğunu daha yumuşak ve hacimli hale getirmeye yarayan alet ikilisi.
- Yay (geometri) : geometride bir eğriden alınan parça.
- Yay burcu : astrolojide bir burç.
- Yay (müzik) : Reçineli at kılını gerip çalgı aleti tellerine sürterek ses çıkarmaya yarayan parça.
Mancınık veya katapult, bir mermiyi uzağa fırlatmak için kullanılan basit bir savaş aleti. Özellikle İlk ve Orta Çağlarda temel kuşatma aracı olarak kullanılmıştır.
Barutlu silahlarla savaş ya da daha yaygın kullanımla Ateşli Silahlarla Savaş, barutun bu patlayıcı maddenin kullanımına elverişli silahların kullanılması ve bu silah teknolojisinin geliştirilmesiyle zamanla savaşların ana silahları kategorisini oluşturmasıyla ortaya çıkan bir savaş tarzıdır. Avrupa ve Asya'da onbeşinci yüzyıldan itibaren sınırlı bir şekilde başlamış ve ondokuzuncu yüzyıl ortalarına kadar sürmüştür. 1792'den 1815'e kadar süren Napolyon Savaşları'nda doruk noktasına ulaşmıştır. Barutun Çinliler tarafından bulunduğunu belirten İngiliz felsefeci ve dinadamı Roger Bacon bu tarz savaşın ilk savunucularındandı.
Şövalye Orta Çağ Avrupa'sında seçkin ve profesyonel bir süvari sınıfı. Şövalyelik günümüzde, bazı ülkelerde önemli bir hizmet nedeniyle verilen bir unvana dönüşmüştür ve geleneksel olarak devam ettirilmektedir. Avrupa dillerinin çoğunda şövalye için kullanılan chevalier, caballero, cavaliere ve Ritter gibi sözcüklerse genel olarak atlar ve binicilik ile ilişkilidir.
Tatar yayı, kundaklı yay veya kurmalı yay, ergonomik bir tahta gövdeye eklenmiş yaydan oluşan bir kısa mesafe silahıdır. Çalışma prensibi, yayı gergin tutan tetiğin çekilmesiyle tahta gövdenin (kundak) üzerinde bulunan okun ileri fırlatılmasıdır. Menzili kısadır. En büyük özelliği kısa okları ve enerjisi sayesinde bütün parça levha zırhları bile çok iyi delmesidir.
Balista "fırlatmak" anlamına gelen Yunanca "ballistra" kelimesinden türemiştir. Sicilya ve Batı Yunan Kolonilerinin Tiranı I. Dionysius tarafından kullanılmıştır. Yunanlar tarafından bir kuşatma makinesi olarak kullanıldı. Yunanların bölgedeki şehirleri Romalılara geçince balista Romalılar tarafından geliştirildi ve kullanıldı. Romalılar tarafından fırlatılan mızraklara düştüğü yeri yakacak, küçük ateş topları yerleştirilerek bir nevi ilkel bir füze olarak kullanıldı. Savaş meydanında yüksek menzili ile Romalılara askeri avantajlar sağladı. Orta çağ boyunca Avrupa ve Orta Doğu'da kullanılan bir savaş aleti oldu. Orta çağ'da genelde kule tepesine konur, yüksekliğin sağladığı yararla ateş gücü yüksek oluyordu.
Yeni Çağ veya Erken Modern Çağ, Avrupa tarihinde Orta Çağ'ın sonu ile Yakın Çağ ve Sanayi Devrimi arasındaki dönemdir. Bu bağlamda Erken Modern Dönem, 15. yüzyılın ikinci yarısından 18. yüzyılın ikinci yarısına kadar geçen yaklaşık üç asırlık dönemi kapsar. Çağın başlangıcı farklı tarih olaylarına bağlanmıştır. Yeni Çağ, 1453 senesinde Fatih Sultan Mehmed liderliğindeki Osmanlı İmparatorluğu'nun Doğu Roma İmparatorluğu'nun başkenti Konstantinopolis'in fethi ile başlamıştır. Avrupa'da Rönesans'ın başlaması veya coğrafi keşifler dönemi de çağın başlangıç noktalarından kabul edilmektedir. Çağ, sınıf ayrılılıkları sebebiyle patlak veren ve daha sonra bütün Avrupa ile dünya ülkelerinin tarihini değiştiren Fransız İhtilali ile bitmiştir.
Okçu, orta çağda savaşlarda yer alan bir savaşçı türüdür. Orta Çağ'da savaşlarda görev alması çok önemliydi. Okçunun bu kadar seçkin olma nedeni okçu ok ve yay kullanarak zırhları olan rakip ordu askerlerini saf dışı bırakabilmesidir. Bu işi güvenli bir mesafeden yaptıkları için daha az risk alırlardı. Orta Çağ'da bir sürü ok ve yay çeşidi yapılmıştır ve bunların amaçları değişiktir. Delici ok, uzun mesafe oku gibi. Okçu oku yay, tatar yayı ile hedefe atar. Gelişen teknolojiyle yerini ateşli silahlar kullanan askerlere bırakmıştır. Okçular günümüzde olimpiyatlarda yarışmaktadır.
Orta Dünya savaş aletleri J. R. R. Tolkien'in Orta Dünya evreninden Hobbit, Yüzüklerin Efendisi ve Silmarillion'da bahsettiği silahları ve zırhları içerir.
Cro-Magnon, modern insanın atasıdır. Avrupa'da bulunan en eski Cro-Magnon benzeri insan kalıntılarının radyokarbon tarihleme yöntemi ile 43000-45000 yıl öncesine ait olduğu hesaplanmıştır. Bulunan en eski Cro-Magnon benzeri insan kalıntıları İtalya ve İngiltere'de bulunmuştur. Cro aslında bu eski insanların saklanmaları için kullandıkları Fransa'da bulunan bir mağaradır. Sonraları bilim insanları bu mağaranın adını eski Magnon kabilesinden etkilenip Cro-Magnon olarak değiştirmiştir.
Türk okçuluğu, Türklerde okçuluğun ve özellikle atlı okçuluğun önemi tarih öncesi zamanlara kadar uzanır. Yaklaşık MÖ 5000'den itibaren Altay ve Tanrı Dağları çevresinde ortaya çıkan, daha sonra da İç Asya’ya tamamen egemen olan "Atlı Bozkır Kültüründe" atlara ve okçuluğa büyük önem verilmektedir. Tarihteki Türk atlı okçuları, dört nala giderken eyer üstünde dönüp arkaya ok atarak hedefe tam isabet ettirme ustalıklarıyla tanınmışlardır. Uluslararası literatürde "Part Vuruşu" olarak isimlendirilen at üzerinde geriye doğru yapılan ok atışının en başarılı ve en ünlü uygulayıcıları Türkler olmuşlardır. Türk kahramanı Tarkanların tolgalarına şahin tüyü takma hakkı yalnızca Part atışını başarılı bir şekilde uygulayabilenlerine verilmiştir. Vur-kaç, sahte geri çekilme ve düşmanın etrafını sarma gibi taktikler Türk atlı okçularının kullandığı ve birçok zaferde kilit rol oynayan taktiklerdir. Türk destanlarından Oğuz Kağan Destanı'nda ok ve yay, sembolik anlamlarla yer almaktadır. Türk kültürünün geçmişinde okçuluk geniş bir alanda öneme sahip olmuştur. Orta Asya'da geçim kaynağı ve askerî tatbikat niteliği olan sürek avları, Türk atlı okçuluğunun gelişmesini sağlamış; Türkler bu becerilerini Orta Asya'dan Anadolu'ya taşımışlardır. Savaşçılık, avcılık, sporculuk gibi alanların dışında sosyal alanda da okçuluk önem teşkil etmiştir. Örneğin askeri bayramlarda, dinsel törenlerde çeşitli sportif okçuluk yarışmaları toplumsal hayatta yer almıştır. Avrasya coğrafyasında göçebe yaşayan Türklerin ok ve yay yapımında kullanılan özel malzeme ve teknikleri gizli bir şekilde usta-çırak yoluyla nesilden nesle aktarması, teknolojik fark sayesinde yerleşik halklara karşı Türklere üstünlük sağlamış ve silah üreticisiyle ailesine sosyal yaşamda seçkinlik kazandırmıştır.
Kara savaşı, savaşın toprak parçası üzerinde yapılmasına verilen ismidir. Kara savaşı, insanlık tarihinin en eski savaş şeklidir. Kara savaşı, savaşların en önemlisidir. Kara savaşında birçok strateji uygulanır. Taarruz, kuşatma, topyekûn savaş, operasyon ve gerilla taktikleri bu savaş şeklinde sıkça görülür. Tarihte soğuk hava savaşı, çöl savaşı, cengel savaşı, dağ savaşı, şehir savaşı gibi sınanmış kara savaşları bulunuyor.
Askerî teknoloji, savaş hâlinde kullanılan teknoloji tatbikatı. İmkânı dahilinde uygulaması askerî olan ve sivil olmayan teknoloji türünü kapsar. Genellikle yararlı veya yasal sivil uygulamaların eksikliği nedeniyle askerî eğitim olmadan kullanılması tehlikelidir.
İngiliz Uzun Yayı, çekiş gücü 100 ile 180 arasında bir libre aralığına sahip olup, yaklaşık 180–200 cm uzunluğunda, Porsuk ağacından yapılan ve sağlam yapıya sahip bir yay türüdür. Bu yaylarda kullanılan oklar, diğer oklara oranla 1.5 kat daha uzun ve kalındır. Yayın yüksek gerilme oranı ve okların ağırlıkları sayesinde atılan oklar çok yüksek bir momentuma sahip olduğu için Orta Çağ'a hakim zincir zırhları delebilecek bir güce sahiptir. bütün bunların yanında çok dengeli tasarlanmış oklardan dolayı bu yayların menzilleri 250 ila 300 metre arasında değişebilir. Bu yayların en önemli dezavantajı ise, oku yaya yerleştirmesi uzun zaman aldığı için, klasik yaylara oranla atış hızının daha düşük olmasıdır.
Kuşatma makinesi kuşatmalarda ağır kale kapılarını, kalın şehir surlarını ve diğer tahkimatları yıkmak veya üzerinden atlamak için tasarlanmış bir cihazdır. Bazıları sabittir, uzaktan düşman tahkimatlarına saldırmak için inşa edilirken diğerleri düşman tahkimatına ilerlemek için tekerleklere sahiptir.
Japon dövüş sanatları, Japonya'da oluşmuş çeşitli dövüş sanatlarına verilen isimdir. En az üç Japonca terim, Türkçe ifade "Japon dövüş sanatları" anlamında değişken olarak kullanılır.