Kültür veya ekin, toplumların kendilerine özgü olan ve gelecek nesillere aktardıkları maddi veya manevi her şey.
Eğitimsel toplum bilimi, eğitim kurumlarını ve okullaşma ile modern endüstri toplumlarında okullaşma sistemlerini, ‘okul ile toplumsal yapı arasındaki ilişkileri konu alan, eğitim kurumunun toplumun diğer büyük kurumsal düzenleriyle, yani iktisat, politika, din vb. ile olan ilişkilerini sosyolojinin yöntemleri ve bakış açısıyla araştıran sosyoloji dalı.
Bir uygarlık kentsel gelişme, kültürel seçkin sınıf tarafından empoze edilen sosyal sınıflaşma, iletişimle ilgili sembolik sistemler ve doğal çevreden ayrı olma ve üzerinde hükmetme algısı ile karakterize edilen karmaşık yapıdaki toplumdur.
Üçüncü Ur Hanedanı, Üçüncü Ur Sülalesi, III. Ur Hanedanlığı ve benzeri isimlerle anılan, Mezopotamya'da bir dönem egemen olmuş, Ur kenti temelli Sümer hanedanıdır. Bundan dolayı “Yeni Sümer Devleti” olarak da tanımlanmaktadır. Kısa bir dönem boyunca bölgesel bir siyasi güç olmuştur. Hanedan kısaca Ur III veya III. Ur olarak da anılmıştır.
Frankfurt Okulu'nun, özellikle Max Horkheimer ve Theodor W. Adorno tarafından geliştirilen ve kullanılan ve Okul'un genel yaklaşımını ifade ana kavramlardan birisi de kültür endüstrisi. Okul'un özgül Marksizm anlayışlarını açıkça gösterir bu kavramlaştırma, çünkü geleneksel Marksizm düşüncesindeki altyapı-üstyapı ya da ekonomi-kültür gibi temel ayrımları dışta bırakır. Geleneksel Marksizm altyapı-üstyapı kavramlarıyla ve özellikle de altyapıya verilen ağırlıklı rol ile ilgilenir. Frankfurt Okulu'nda ise bu anlayış, yerini yeni bir durum olarak tespit ettikleri altyapı-üstyapı kaynaşması fikrine bırakır.
Halk bilimi veya folklor, bir ülkede veya bölgede yaşayan halkın kültür ürünlerini, sözlü edebiyatını, geleneklerini, törelerini, inançlarını, mutfağını, müziğini, oyunlarını, halk hekimliğini inceleyerek bunların birbirleriyle ilişkilerini belirten, kaynak, evrim, yayılım, değişim, etkileşim vb. sorunlarını çözmeye, sonuç, kural, kuram ve yasaları bulmaya çalışan bilim dalıdır.
İnternet kültürü, sık ve aktif internet kullanıcıları arasında gelişen ve sürdürülen, özellikle internet üzerinden birbirleriyle iletişim kuran çevrimiçi toplulukların üyeleri tarafından oluşturulan bir tür yarı yeraltı kültürüdür. Bu kültür, etkisi bilgisayar ekranları aracılığı ve bilgi ve iletişim teknolojileriyle, özellikle de internet tarafından aracılık edilen bir kültürdür.
Avrupa kültürü, Avrupa anakarası üzerinde bulunan ulusların öz kültürlerinin birbirleriyle olan ortak noktaları ya da birbirine geçerek oluşturduğu ortak birikim olarak tanımlanabilir. Avrupa kültürü başlıbaşına Batı Kültürünün kendisi ya da kaynağı olarak nitelendirilebilir. Ortak bir Avrupa kültüründen söz edilebilmesini sağlayabilecek en önemli ölçüt, Avrupa'nın neredeyse tamamına yayılmış olan Hristiyanlık inancıdır. Geçmişte bu oluşum kendi içinde bölünerek ayrışmışsa da tarih boyunca Avrupa'yı birleştiren ve bütünleştiren en önemli öge olmuştur. Avrupa'da tarihin tüm çağları boyunca belirli ve çeşitli boyutlarda kültürel hareketler de yaşanmıştır. Haçlı birlikleri, rönesans ve reform hareketleri, sanayi devrimi bunlardan birkaçıdır.
Kültürel Kimlik bir grubun ya da kültürün ya da bireyin ait olduğu grup veya kültüre ait kimliğine verilen isimdir. Oldukça yakın dönemlere ait olan Kültürel Kimlik kavramı kimlik ile ilgili birçok soruya birçok kültürel ve sosyal teoriler ile cevap aramaktadır. Kişi, yaşadığı kültür içinde kendine özgü bir sosyal hayat alanı ile yaşamını sürdürür. Kültürün ortak paydasından alınan pay ile bağlı bulunan sosyal hayat alanı, o kişinin kültürel kimliğini oluşturur.
Çok kültürlülük, birçok farklı kültürün bir arada yaşadığı toplumu tanımlayan bir kelimedir.
Franz Uri Boas modern antropolojinin kurucusu ve antropolojideki bütüncü yaklaşımı kişiliğinde de bulunduran Alman kökenli Amerikan vatandaşı dilbilimci ve etnolog. Antropoloji'nin ABD'de yerleşmesinde öncü olmuştur
Kültür emperyalizmi, bir ülkenin kendi kültürel değerlerini ve ideolojisini başka bir ülkenin halkına benimsetmesidir.
Kültürel coğrafya, kültürü coğrafi bakış açısıyla inceleyen beşeri coğrafya disiplinidir. Coğrafyada çevrenin kültürler tarafından farklı algılanması önemlidir. Kültür coğrafyası fiziki çevreden çok kültürel ortamla ilgilenir. Bir kültüre ait insanların çevreyi anlama şekillerini inceler.
İsviçre kültürü birkaç güçlü Avrupa kültürünün kesişme noktasında yer alır. Kıtanın en çok kullanılan dillerinden üçü olan Almanca, Fransızca ve İtalyancanın kullanılması dışında, yerel bir topluluğun kullandığı dil olan Romanşça da kullanılır. Bu yüzden İsviçre kültürü birbirlerinden farklı kültürel geleneklerin çeşitliliği ile karakterize olmuştur. Ülkedeki 26 kantonda oldukça geniş bir kültürel çeşitlilik göze çarpar.
Kültürlerarası psikoloji, değişkenlik ve değişmezlik de dahil olmak üzere, farklı kültürel koşullar altında insan davranışlarının ve zihinsel süreçlerin bilimsel bir çalışmasıdır. Davranış, dil ve anlamdaki kültürel farklılığı tanımak için araştırma yöntemlerini genişleterek psikolojiyi genişletmeyi ve geliştirmeyi amaçlar. Akademik bir disiplin olarak psikoloji büyük ölçüde Kuzey Amerika ve Avrupa'da geliştiği için, bazı psikologlar, evrensel olarak kabul edilen yapıların, daha önce varsayıldığı kadar değişmez olmadığı konusunda endişe duymuşlardır, özellikle de diğer kültürlerde dikkate değer deneyleri çoğaltma girişimlerinin değişen başarıları vardır. Etki, biliş, benlik kavramları ve psikopatoloji, anksiyete ve depresyon gibi ana temaları ele alan teorilerin, diğer kültürel bağlamlara "dışa aktarıldığında" dış geçerliliğe sahip olup olamayacağı, kültürel psikoloji, kültürel farklılıkları hesaba katmak için kültürel farklılıkları hesaba katmak için tasarlanmış yöntemleri kullanarak bunları yeniden inceler. Her ne kadar bazı eleştirmenler kültürlerarası psikolojik araştırmalardaki metodolojik kusurlara işaret etseler ve kullanılan teorik ve metodolojik temellerdeki ciddi eksikliklerin psikolojideki evrensel ilkeleri araştırmaya engell olduğunu iddia etseler de, kültürler arası psikologlar, fizik veya kimya gibi evrenselleri aramaktan ziyade farklılıkların (varyans) nasıl ortaya çıktığını araştırmaya yönelmektedirler.
Ekonomik ve siyasal küreselleşmenin yeni bir uluslararası kültür oluşturması ile kültürün küreselleşmesi ortaya çıkmıştır. Küreselleşme kavramıyla ilgili geçmişe veya günümüze baktığımızda ne zaman ortaya çıktığına dair herhangi bir kanıya rastlanılmamasıyla birlikte bu konu üzerinde kesin bir uzlaşıya varılmamış olunup hem dinamiği hem içerdiği farklı anlamlar ile anlaşılması zor bir olgudur. Yine de kültürün küreselleşmesinde geçmişe baktığımızda insanların yeni alanları keşfetme istekleri, ticari yolların ortaya çıkması ve göç etmenin başlamasına kadar eskiye dayanmaktadır. Bu sistemsel başlangıç bizi geçmişe götürse dahi şu anda olan tamamen etnik değişimlerin bir örneğidir. Son zamanların en çok ilgi gören kavramlarından biri olan küreselleşmenin kültürel sonuçlarını dile getiren bu çalışma, iki kısımdan oluşmaktadır. Birinci kısımda küreselleşme kavramı teorik olarak ele alınmaktadır. İkinci kısımda ise kültürel bakımdan küreselleşmenin sonuçları yer almaktadır.
Rae-rae, 1960'larda Polinezya'nın cinsiyet sınırdaşlarının daha geleneksel sosyal sınıfı olan Māhū'dan kaynaklanan çağdaş bir ayrım olan Tahiti kültüründe trans kadınlardır. Petea, Hawaii'de kullanılan geleneksel sosyal sınıf aikane'nin aksine, Fransız Polinezyası'nda kullanılan cis-erkek eşcinselliği için aşağılayıcı bir terimdir.
Kültürel muhafazakârlık, bir ulus devletin veya devlet sınırlarıyla tanımlanamayan bir kültürün kültürel miraslarını korumak olarak tanımlanır. Kültürel muhafazakarlık kimi zaman Québec'teki gibi dilin korunmasıyken kimi zaman Amerika yerlilerindeki gibi ırksal kültürün korunmasıdır.
Kültürlerarası yeterlilik diğer kültürlerden insanlarla etkili ve uygun iletişime yol açan hedeflenen bilgi, beceri ve tutumları gösterme yeteneğini ifade eder.
Kültürel Alan, Latince ‘’colere’’ kelimesinden türetilen kültür kelimesi, en genel haliyle bireylerin maddi-manevi, soyut ve somut olan her türlü alışkanlığını ve yaşam tarzını kapsayan müzik gibi sanatsal faaliyetlerin de dahil olduğu özellikleri anlatır.