İçeriğe atla

Yarımses

Kontrol Edilmiş

Yarımses. Kulağın ayırt edebildiği en küçük ses aralığıdır. İki nota arası Türk musikisinde 9 aralığa (koma) bölünmüştür. Si-Do Notaları arası 4 komadır çünkü si-do ve mi-fa notaları arası yarım sestir. Batı müziğinde koma yoktur onun yerine bir sesin tam yarısını ifade etmek için bemol ve diyez kullanılmaktadır. Türk musikisini meydana getiren makam dizileri toplamı 53 komadır.

İlgili Araştırma Makaleleri

Akor, en az üç ayrı perdenin bir arada tınladığı ses kümesidir. Hangi perdelerin üst üste konulacağı, yapılan müziğin stiline veya müzikte o anda yaratılmak istenen etkiye göre belirlenir.

<span class="mw-page-title-main">Piyano</span> müzik aleti

Piyano, İtalya'da Bartolomeo Cristofori tarafından 1700 yılı civarında icat edilmiş akustik, tuşlu bir müzik aletidir. Piyanoda ses, teller vasıtasıyla elde edilir. Piyanonun tuşlarına basıldığında içindeki tahta çekiç tellere vurarak sesi oluşturur. Tahta çekicin tellere vurmasından dolayı piyano bazen vurmalı telli çalgı olarak da sınıflandırılır. Piyano klasik ve caz müzikte yaygın olarak kullanılır. Solo performanslar, ansambl, oda müziği, eşlik, bestecilik ve prova için oldukça uygun bir enstrümandır. Piyano taşınabilir bir enstrüman olmamasına ve genelde pahalı olmasına rağmen çok yönlülüğü ve aynı anda birçok yerde bulunma özelliği ile dünyada en yaygın olarak kullanılan enstrümanlardan biri olmayı başarmıştır

Hicâz, Klasik Türk müziğinde dügah perdesinde karar kılan bir makam ve perde. Hicaz perdesi Türk müziğinde do diyez notasını andıran perdedir. Bu perde makamın yapısındaki en karakteristik perde olduğu için, makama da adını vermiştir.

<span class="mw-page-title-main">Segâh</span>

Segâh (Segah), Klasik Türk müziğinde si perdesine yakın seste bir nota ve bu perdeyi karar sesi almış bir makamdır.

Kürdî, Klasik Türk müziğinde si bemol notasını andıran perde ve dügah perdesindeki bir makam. I. Sultan Murad zamanında yazılmış olan Kitâb-ı Mûsikî ve Edvâr-ı Makâmât'ta Kürdî adına rastlanmamaktadır. Makâmın, Kürdî adını daha sonra almış olması görünmektedir. Bununla birlikte bu iki kitapta ve Zeyn'ül-Elhân'da bu makâmı Ebî-Selîk veya Ebû-Selîk makâmı olarak görülmektedir. Lâdikli Mehmet Çelebi döneminde Ebu-Selîk adı Kürdî olarak değiştirilmiştir.

Saba, Klasik Türk müziğinde birleşik bir makam. Saba makamı, la durak sesi üzerine kuruludur. Türk müziğinde re notasının (sesinin) yarım ses ve si notasının (sesinin) çeyrek ses pesleşmesi ile çalınır, icra edilir. Nota dizeğinde, eserin ölçüsü ile beraber re notasının olduğu sıraya bemol ve si notasının olduğu yere de çift bemol işareti konularak saba makamı olduğu belirtilir. Ayrıca eserin başka yerlerinde, ilgili notalara bu işaretler getirilebilir. Genellikle türk halk müziği eserlerindeki arıza ses sib2 dir. Saba makamında bu arıza ses bir çeyrek ses daha pesleşmiştir. Bir diğer ismi derbeder makamıdır. Mendilimin yeşili, aman doktor gibi eserler bu makamdan çalınır. Ayrıca sabah ezanı da bu makamdan okunur.

Nota, müzikal sesleri simgeleyen işaretlerdir. Nota sözcüğü, bir fikri daha sonra hatırlamak için işaretler ile bir yere o fikri temsil edecek biçimde yazıya dökmek manasına gelir. Müzik notası da, bir sesi temsil etmek üzere porte (dizek) üstündeki yerine konulan bir işaret, bir kayıttır. Müziği yazılı olarak ifade etmede kullanılan her bir nota, müzikteki belli bir sese karşılık gelir. Notalar seslerin zaman içindeki uzunluğunu ve temel frekansını gösterirler. Bir başka deyişle nota, müziğin okunup yazıya dökülmesini sağlayan şekillere ve o şekillerin temsil ettikleri temel frekanslara verilen addır.

<span class="mw-page-title-main">Pikolo flüt</span>

Pikolo flüt, büyük flütün hemen hemen yarısı kadar uzunluktadır. Büyük flütteki kuyruk bölümü pikolo flütte yoktur. Bu nedenle de büyük flütün en kalın sesleri olan Do ve Do diyez sesleri küçük flütte bulunmaz. Bunun dışında ses genişliği, mekanizması ve çalınış yöntemi büyük flütle aynıdır. Tek farkı yazılan notaları bir oktav inceden çalar. En ince sesleri çok parlak ve rahatsız edicidir. Bu sesler orkestranın bütün olarak çaldığı gür kısımlarda kullanılır. En kalın seslerinin tınısı ise soluk ve zayıf olduğundan, ancak özel bir tını istenildiği takdirde kullanılır ve orkestrasyon buna göre sağlanır.

<span class="mw-page-title-main">Klarnet</span> üflemeli bir çalgı türü

Klarnet, sert ve dayanıklı ağaçlardan genellikle de abanoz ağacından yapılan üflemeli bir çalgı türüdür. Bir çeşit sert kauçuk olan ebonitten, ayrıca metalden yapılanları da vardır.

<span class="mw-page-title-main">Fagot</span>

Fagot, ahşap nefesli çalgıdır. Fagot, çift kamışlı ve tek parçalı bir enstrüman olan Curtal'dan, 16. yüzyıl'da Avrupa'da türemiştir. Ses aralığı 3,5 oktav olan, akçaağaç, ahşabı ve metal borudan yapılan fagotun uzunluğu 1,3 metre, borunun açılmış haliyle 2,5 metredir.

İngiliz kornosu veya kor angle, üflemeli bir çalgı olan obuanın bir çeşididir.

Oktav, müzikte bir ses aralığıdır. Bir oktavın yüksek notasının ses dalgası frekansı (perdesi), aynı oktavın alçak notasının iki katıdır. Örneğin orta C üzerindeki A notasının uluslararası standart frekansı 440 hertz'dir.Bu A notasının üzerindeki oktav 880 hertz ile titreşirken, altındaki oktav 220 hertz ile titreşir.

Minör Gam: Belirli kurallara göre oluşturulan Batı müziğindeki temel nota dizilerinden biridir. Genelde, majörün tersine duygusaldır. Minör gamın temel özelliği, 3. derecesiyle 1. derecesinin minör 3'lü aralığına sahip olmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Arp</span>

Arp, çoğunlukla Klasik Batı Müziğinde kullanılan en eski, telli bir müzik aletidir. Sabit sesli bir çalgıdır. Her tel üç ayrı ses çıkarabilir. Gam notalarının karşılığı olan yedi pedalın tutturulduğu oluk hazinesi, çınlama kasası sütun ve konsol bölümlerinden oluşmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Tenor</span> en tiz ya da ince erkek sesi

Tenor, en tiz ya da ince erkek sesine verilen isimdir ve sıralamada baritonun hemen üstünde yer alır. Bir Tenorun ses aralığı ara Do'nun bir oktav aşağısı (C3) ile bir oktav yukarısı (C5)'tir. Standart değerler dışında en alçak nota olarak B♭2 ve en yüksek nota olarak ara Do'dan yukarıdaki Fa'ya kadar çıkabilirler (F5). Operada standart tenor repertuvarında en alçak ses A2 'dir (La2) ; ancak çok nadir bazı roller C3 'e kadar alçalabilirler.

Ses sinyali herhangi bir sesin iletilmek veya saklanmak için elektromanyetik enerjiye çevrilmiş halidir. Bu sinyal AF kısaltmasıyla da gösterilir.

Perde, bir müzik parçasını oluşturan seslerden her birinin kalınlık veya incelik derecesi. Perde, bir notanın frekans değeriyle ilişkilidir. Bu nedenle zaman zaman perde ve nota sözcükleri eşanlamlı olarak kullanılır. Perde sözcüğü aynı zamanda telli çalgılardaki fret kısmını belirtmek için de kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Vibrafon</span> metal çubuklardan oluşan çalgı

Vibrafon, metal çubuklardan oluşan bir çalgıdır. İsmi İngilizcede titreşmek anlamına gelen vibrate ile ses anlamına gelen phone kelimelerinin birleşimi ile oluşmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Sürekli bas</span>

Barok dönemde (1600-1750) neredeyse evrensel geçerliliği olan sürekli bas partisi, bir bas çizgisi ve bir akor sürekliliği sağlayarak müziğin armonik yapısını oluşturmak için ortaya çıkmış ve gelişmiştir. Genellikle continuo olarak kısaltılır ve sürekli bas partisini seslendiren çalıcılara sürekli bas grubu denir.

<span class="mw-page-title-main">Beşliler çemberi</span>

Beşliler çemberi, müzik teorisinde notaların tam beşli aralıklar sıralaması olarak düzenlenmesi yöntemidir. C (Do) notasında başlayarak ve standart Batı ayar sistemi kullanarak, sıralama şöyledir: C (Do), G (Sol), D (Re), A (La), E (Mi), B (Si), F♯/G♭, C♯/D♭, G♯/A♭, D♯/E♭, A♯/B♭, E♯/F ve C (Do). Bu düzen birbirlerine en yakın müzik anahtar başlıklarını yan yana koyar. Genellikle bir çember olarak çizilir ve gösterilir.