İçeriğe atla

Yargısız gözaltı

Yargısız gözaltı haklarında herhangi bir yasal suçlama olmadan insanların devlet tarafından gözaltına alınmasıdır.

Suçlama olmaksızın, bazen gizli bir biçimde, savaş zamanlarında çok uzun bir uygulama geçmişi olmasına rağmen (bknz savaş tutsağı, sivil savaş tutsağı) totaliter devletlerin ayırıcı bir özelliğidir. İnsan Hakları Evrensel Bildirisi 9.maddesine göre; "Hiç kimseye keyfi tutuklama, gözaltına alma veya sürgüne gönderme uygulanamaz."

Habeas corpus

Onüçüncü yüzyılda imzalanan Magna Carta'dan beri hukuk sistemleri İngiliz ortak hukukuna dayalı demokrasilerde, gözaltında tutulan ya da mahkûm olan kişiler mahkemenin, yargıcın huzuruna habeas corpus çağrısı ile getirilebilirdi - sözcük karşılığı "vücudu almalısınız"dır. Bu yasal süreç, devletin insanların gözaltına alınmaları için mantıklı, yasal bir gerekçeye sahip olduğunu göstermesini gerektirmektedir.

Demokratik ülkelerde yargısız gözaltılar

Son yıllarda bazı demokratik ülkelerde insanların herhangi bir suçlama olmaksızın gözaltına alınabilmelerini sağlayan yöntemler uygulamaya başladılar. Ör: ABD, Guantanamo Kampı[1][2]

Kaynakça

  1. ^ Frederick Zimmerman, (Ed.) (2004). Basic documents about the treatment of the detainees at Guantánamo and Abu ... Nimble Books LLC,. ISBN 978-0-9754479-0-1. 28 Ocak 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ocak 2015. Hamdi argues that he is owed a meaningful and timely hearing at that "extrajudicial detention [that] begins and ends with the submission of an affidavit based on third-hand hearsay" does not comport with the Fifth and Fourteenth Amendments. 
  2. ^ Karen J. Greenberg. The Least Worst Place: How Guantanamo Became the World's Most Notorious Prison. Oxford University Press. ISBN 978-0-19-955767-7. 5 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ocak 2015. In other words the lawyers who were struggling to discover or invent--a legal rationale for indefinite extrajudicial detention, unregulated yb American of international law, had come down to see, however briefly, the flesh and blood reality that their ongoing work affected. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">II. Dünya Savaşı</span> 1939-1945 yılları arasındaki küresel savaş

II. Dünya Savaşı, 1939'dan 1945'e kadar süren küresel savaştır. Savaşa dönemin büyük güçleri ve dünya ülkelerinin büyük çoğunluğu katıldı, Müttefikler ve Mihver olmak üzere iki karşıt askerî ittifak kuruldu. 30'dan fazla ülkeden gelen 100 milyondan fazla personelin doğrudan katıldığı bu topyekûn savaşta, savaşın büyük tarafları tüm ekonomik, endüstriyel ve bilimsel kapasitelerini savaş için seferber ettiler. 70 ila 85 milyon ölümle sonuçlanan II. Dünya Savaşı, insanlık tarihindeki en ölümcül savaştı ve savaş boyunca askerî personelden daha çok sivil kayıp verildi. Milyonlarca insan soykırımdan, planlanmış açlık ölümlerinden, katliamlardan ve hastalıklardan öldü. Tanklar, zırhlı araçlar, savaş uçakları, stratejik bombardımanlar, uçak gemileri, radar ve sonar, nükleer silahların geliştirilmesi ve roketler gibi birçok savaş teknolojisi savaşta önemli rol oynadı.

Liberalizm, bireysel özgürlük üzerine kurulan bir siyasi felsefe veya dünya görüşüdür. Bireysel özgürlük ve bireysel haklar düşüncesiyle yola çıkan liberalizm, daha sonraki yıllarda farklı türlere bölündü ve bireylerin eşitlik ilkesinin de önemini vurgulamaya başladı. Klasik liberalizm bireysel özgürlüklerin rolünü vurgularken, sosyal liberalizm özgürlüğe vurgu yaptığı kadar; bireylerin eşitlik hakkı ilkesinin önemine vurgu yapar ve özgürlük ile eşitlik arasında denge kurmayı amaçlar. Liberal görüşü savunanlar geniş bir görüş dizisi benimsemekle birlikte genellikle ifade özgürlüğü, inanç özgürlüğü, basın özgürlüğü, sivil haklar ve sivil özgürlükler, seküler devlet, liberal demokrasi, ekonomik ve siyasi özgürlük, hukukun üstünlüğü, özel mülkiyet ve piyasa ekonomisi gibi fikirleri destekler.

<span class="mw-page-title-main">Savaş</span> Topluluklar arasında yapılan silahlı veya silahsız yoğun çatışma eylemi

Savaş veya harp; ülkeler, hükûmetler, bloklar ya da bir ülke içerisindeki toplumlar, isyancılar veya milisler gibi büyük gruplar arasında gerçekleşen silahlı çatışmaya denir.

<span class="mw-page-title-main">Guantanamo Kampı</span>

Guantanamo Kampı, 2002 yılından itibaren askerî hapishane olarak kullanılmakta olan, Küba'daki Guantanamo körfezi askerî üssünün bir bölümüne verilen isimdir. Burada, başta Afganistan olmak üzere çeşitli ülkelerde ele geçirilen, El-Kaide ve Taliban ile ilgisi olduğundan şüphelenilen kişiler tutulmaktadır. Üç bölüme ayrılmaktadır: Kamp Delta, Kamp İguana ve artık kapatılmış olan Kamp X-Ray. Tesis, zaman zaman Guantanamo, Gitmo veya Kamp X-Ray olarak anılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Özel mülkiyet</span> bir şeyi kendi yolunda kullanma, ondan yararlanma ve elden çıkarma hakkı

Özel mülkiyet, hükûmet dışı hükmi şahısların yasal mülkiyet sahipliğidir. Özel mülkiyet, devlet varlığının sahip olduğu kamu mülkiyeti ve hükûmet dışı varlıkların sahip olduğu kolektif veya kooperatif mülkiyet ile aynı şey değildir. Anarşizm ve sosyalizm gibi belirli siyasi felsefeler özel ve kişisel mülkiyet arasında bir fark görürken diğerlerini ikisini bir tutar. Özel mülkiyet bir ülkenin siyasi sistemi tarafından tanımlanan ve uygulanan yasal bir kavramdır.

<span class="mw-page-title-main">Nürnberg Uluslararası Askerî Ceza Mahkemesi</span> İkinci Dünya Savaşının sonunda bir dizi askeri yargılama

Nürnberg Uluslararası Askeri Ceza Mahkemesi veya Nürnberg mahkemeleri, Ekim 1945'te, ABD, Birleşik Krallık, Fransa ve Sovyetler Birliği'nin açtığı dava. Almanya'nın Nürnberg şehrinde yapıldığı için bu isimle anılmıştır. Nazi liderlerine karşı suçlama 4 noktada toplanıyordu: Barışa karşı suç, insanlığa karşı suç, savaş suçları ve ilk üç noktada listelenen suç eylemlerinin ''ortak bir plan ve komplo süreci ile gerçekleştirilmesi.'' 216 oturum süren yargılamalar 1 Ekim 1946 tarihinde sona erdi ve üçü beraat eden, 22'si için idam cezası istenen 24 sanık şu cezalara çarptırıldı: Daha hafif suçlamalarla yargılananlardan 4 kişi 10 ile 20 yıl arasında hapis cezası aldı: Karl Dönitz, Baldur von Schirach, Albert Speer ve Konstantin von Neurath. Üçü ömür boyu hapse mahkûm edildi: Rudolf Hess, Walter Funk ve Erich Raeder. On ikisi hakkında idam cezası verildi ve bunlardan Hans Frank, Wilhelm Frick, Juluis Streicher, Alfred Rosenberg, Ernst Kaltenbrunner, Joachim von Ribbentrop, Fritz Saucker, Alfred Jodl, Wilhelm Keitel ve Arthur Seyss 16 Ekim 1946 tarihinde idam edildi. Firardaki Martin Bormann'a yokluğunda idam cezası verildi. Hermann Göring ise asılmasına saatler kala zehir içerek kendi hayatına son verdi.

<span class="mw-page-title-main">Savaş tutsağı</span> silahlı bir çatışma sırasında veya hemen sonrasında savaşılan bir güç tarafından gözaltında tutulan kişi

Savaş tutsağı veya savaş esiri, silahlı bir çatışma sırasında veya sonrasında, rakip taraf tarafından canlı şekilde ele geçirilen ve gözaltında tutulan asker veya askerlerdir. "Savaş esiri" kavramının kullanıldığı en eski kaynak 1610'a kadar uzanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Cemal Abdünnâsır</span> 2. Mısır devlet başkanı

Cemal Abdünnâsır Hüseyin, 1954'ten 1970'teki ölümüne kadar Mısır'ın ikinci cumhurbaşkanı olarak görev yapan Mısırlı bir subay ve politikacıydı. Nâsır, 1952 Mısır Devrimi'ne öncülük etti ve ertesi yıl geniş kapsamlı toprak reformlarını başlattı. 1954'te bir Müslüman Kardeşler üyesinin suikast girişiminin ardından örgüte baskı uyguladı. Kendisine karşı yapılan bir suikast girişimine adı karışan Devlet Başkanı Muhammed Necib'i ev hapsine aldı ve idari görevi üstlendi. Haziran 1956'da resmen başkan seçildi.

<span class="mw-page-title-main">IV. George</span>

IV. George ya da George Augustus Frederick, 29 Ocak 1820'den ölümüne kadar Birleşik Krallık ve Hannover kralı. Babası III. George'un zihinsel hastalığından sonra 1811 yılında tahta çıkana kadar kral naibi görevinde bulundu. Bu dokuz yıllık süreç sırasında vuku bulan ve Birleşik Krallık tarihinin en önemli zaferlerinden biri olarak kabul edilen Napolyon Savaşları sırasında ülkesinin başında yer almaktaydı.

<span class="mw-page-title-main">Amerika Birleşik Devletleri'nde insan hakları</span> İnsan hakları

ABD'de insan hakları, ABD Anayasası ve anayasada yapılan değişikliklerle korunur.

<span class="mw-page-title-main">Gary L. Francione</span> Amerikalı hukukçu

Gary Lawrence Francione hukuk alanında çalışan Amerikalı akademisyen. Francione, Newark'ta bulunan Rutgers Hukuk Okulu'nda seçkin profesör unvanını taşımaktadır.

Ateistlere karşı ayrımcılık, diğer kişiler tarafından ateist olarak imlenerek zulüm görmek ve ayrımcılığa uğramaktır. 13 farklı ülkede ateist olanlar idam ile cezalandırılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">İşgal</span> belirli bir gücün bir bölge üzerinde etkin geçici kontrolü

Askerî işgal veya genellikle basitçe işgal, resmi bir egemenlik iddiası olmaksızın, bir egemen güç tarafından bir bölge üzerinde geçici kontroldür. Bölge daha sonra işgal edilen bölge ve hakim güç işgalci olarak bilinir. İşgal, amaçlanan geçici süresi ile ilhak ve sömürgecilikten ayırt edilir. Bir işgalci, yönetimini kolaylaştırmak için işgal altındaki topraklarda resmi bir askeri hükûmet kurabilir ama bu durum işgal için gerekli bir ön koşul değildir.

Taliban Beşlisi ya da diğer adıyla Guantanamo Beşlisi, hiçbir suçlama yöneltilmeden Guantanamo'da süresiz tutuklu bulunan ve daha sonra Taliban'ın kaçırdığı, Amerika Birleşik Devletleri Ordusunda görevli çavuş Bowe Bergdahl ile takas edilen, Taliban devleti'nin Afgan uyruklu eski üst düzey 5 görevlisi.

Suudi Arabistan'ın hukuk sistemi, hem Kur'an'dan hem de İslam peygamberi Muhammed'e atfedilmiş sünnetlerden türetilen İslamî Şeriat hukukuna dayanmaktadır. Muhammed'in ölümü sonrasında ortaya çıkan İslamî alim konsensüsleri ("icmâ") de Şeriat'ın kaynaklarından birini oluşturur. Suudi Arabistan'daki yargıçların yaptığı hukuksal yorumlar, İslam fıkhındaki literalist Hanbeli mezhebine ait Orta Çağ metinlerinden etkilenmektedir. Şeriat, Müslüman dünyasında eşsiz olarak kodifiye olmamış haliyle Suudi Arabistan'da kullanılmaktadır. Bununla birlikte hukuksal içtihatın yoksunluğu, ülkenin kanunlarının kapsamında ve içeriğinde büyük seviyede belirsizliklere neden olmuştur. Bu nedenle hükûmet, 2010'da Şeriat'ı kodifiye etmeye niyet ettiğini açıkladı; ancak bu konuda hâlâ bir ilerleme sağlanamamıştır. Şeriat ayrıca fikrî mülkiyet hukuku ve şirketler hukuku gibi modern sorunları kapsayan kraliyet kararnameleriyle dağıtılan düzenlemeler ile tamamlanmıştır. Buna rağmen Şeriat, özellikle ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve kontrat hukuku gibi dallarda hukukun ana kaynağını oluşturmaktadır ve Kur'an ile Sünnet ülkenin anayasası olarak ilan edilmiştir. Suudi devleti ne ait çok kapsamlı tescilli haklar, toprak hukuku ile enerji hukuku dallarının önemli bir özelliğini oluşturmaktadır.

Direniş hareketi, bir ülkenin sivil nüfusunun bir kısmının kendi yasalarına olarak kurulmuş hükûmetine, yönetim gücüne sahip iktidarına veya herhangi bir işgal gücüne karşı sivil düzeni ve istikrarı bozması için organize edilmiş çabadır. Bu gruplar amaçlarına pasif direniş, sivil direniş veya silahlı ya da silahsız güç kullanımı yoluyla ulaşmayı hedefleyebilir. Birçok durumda, örneğin II. Dünya Savaşı'nda Norveç'te olduğu gibi, bir direniş hareketi genellikle farklı kuruluşlar altında faaliyet gösteren ve bir ülke içinde farklı aşamalarda veya coğrafi bölgelerde faaliyet gösteren hem şiddet içeren hem de şiddet içermeyen yöntemleri kullanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Sovyetler Birliği'nin Baltık devletlerini işgali</span>

Sovyetler Birliği'nin Baltık devletlerini işgali, Sovyetler Birliği'nin Molotov-Ribbentrop Paktı'na göre Estonya, Letonya ve Litvanya olmak üzere üç Baltık devletini Haziran 1940'ta askeri işgalidir. İşgalden sonra Ağustos 1940'ta kurucu cumhuriyetler olarak Sovyetler Birliği'ne ilhak edildiler. Bu ilhak, Batılı ülkeler ve çoğu kuruluşlar tarafından asla tanınmadı. 22 Haziran 1941'de Nazi Almanyası Sovyetler Birliği'ne saldırdı ve birkaç hafta içinde Baltık topraklarını işgal etti. Temmuz 1941'de Nazi Almanyası, Baltık bölgesini Reichskommissariat Ostland'a dahil etti. Kızıl Ordu'nun 1944'teki Baltık Taarruzu'nın bir sonucu olarak Sovyetler Birliği, Baltık devletlerinin çoğunu yeniden ele geçirdi ve 1945'te resmi olarak teslim olana kadar geri kalan Alman kuvvetlerini Kurlandiya Kuşatması'nda tuttu. Sovyetler Birliği'nin Baltık ülkelerini "ilhak işgali" veya sui generis işgali Ağustos 1991'de bağımsızlıklarını yeniden kazanmasına kadar sürdü.

Amerika Birleşik Devletleri'nde muhafazakârlık, sınırlı hükûmet ve eyalet hakları olarak adlandırılan, Amerikan geleneklerini, cumhuriyetçiliği ve eyaletlerle ilgili olarak sınırlı federal hükûmet gücünü karakteristik olarak öncelik hâline getiren politik ve sosyal bir felsefedir. Tipik olarak Hristiyan değerlerini, ahlaki evrenselciliği, Amerikan istisnacılığını ve bireyciliği destekler. Genellikle güçlü bir ulusal savunmayı, silah haklarını, serbest ticareti ve Batı kültürünü komünizm, sosyalizm ve ahlaki göreciliğin oluşturduğu tehditlere karşı korumayı savunur.

<span class="mw-page-title-main">Suriye'de insan hakları</span> Suriyedeki insan hakları

Uluslararası gözlemciler, Suriye'deki insan hakları durumunun son derece kötü olduğunu düşünüyorlar. Suriye'de 1963'ten Nisan 2011'e kadar, güvenlik güçlerine kapsamlı tutuklama ve gözaltı yetkileri veren olağanüstü hal yürürlükteydi.

Anayasacılık, "hükümetin otoritesinin bir temel yasalar bütününden kaynaklandığı ve bununla sınırlı olduğu ilkesini detaylandıran fikirler, tutumlar ve davranış kalıplarının bir bileşimidir".