İçeriğe atla

Yargılama hukuku

Yargılama Hukuku (veya Usul Hukuku) mahkemelerdeki yargılama yöntemlerini (usul) belirler. Örneğin; Adli Yargıda hakim karşısına çıkmak esas iken, İdari Yargı’da davalar dosyalar üzerinden görülür ve istisnalar hariç hakim karşısına çıkılmaz.

Dava süreçleri ayrıntısıyla tespit edilir. Yargılamada Diyalektik bir süreç vardır. Diyalektik, karşıtlıkları kullanarak gerçekleştirilen akıl yürütme biçimidir. Bir fikir (tez / iddia / sav) kendisine karşıt fikirler (anti-tez / zıt-iddia / karşı-sav) ile çatışır. Böylece yeni bir fikir (sentez / bireşim / terkip) ortaya çıkar. Diyalektik süreç kısaca Tez + Antitez = Sentez bağıntısına göre işler. Buna göre bir şeyi yalnızca kendisini inceleyerek anlamak mümkün değildir, karşıtı olan olguları da incelemek gerekir.

Yargılamada taraflar vardır. Tarafların iddiaları (Tez ve Antitez) bulunur. Bunlar birbiriyle çelişir. Örneğin bir tarla anlaşmazlığında tarafların iddiaları birbiriyle çatışmaktadır. Hakim Analiz (Çözümleme) ile sorunu anlar ve sonuca varır (Sentez). Örneğin bir ceza davasında ömür boyu hapis isterken (Tez), zanlının avukatı müvekkilinin suçsuz olduğunu öne sürerek beraatini isteyebilir (Antitez). Hakim tanıkları dinler, delilleri değerlendirir (Analiz) ve sonuca ulaşıp kararını açıklayarak suçluya 8 yıl hapis cezası verebilir (Sentez).

İddia makamı

Savcı; ceza davalarında toplumun yararını savunan kişidir. Örneğin bir suç (cinayet, tehdit, darp vs.) davasında zanlının avukatı ile mağdurun (veya ailesinin) avukatları mahkemede bulunurlar ve tarafları savunurlar. Savcı ise tarafsız olarak kendi iddiasını öne sürebilir. Çoğu zaman mağdurdan yana durur ancak onun asıl amacı mağduru, içinde bulunduğu toplumun bir ferdi olarak dikkate almaktır. Yani gerçekte toplum düzenini savunmaktadır. Bu nedenle savcılara Cumhuriyet Savcısı denir. Yani Cumhurun (halkın) ve Cumhuriyetin (devletin) adına hareket ederler. Osmanlıca “Müdde-i Umumi” (Genel İddiacı, Kamu İddiacısı) tabiri savcı demektir. “İddia Makamı” da denir.

Dava Türleri

  1. Ceza Davası: Karşı tarafın bir suç işlediği iddiasıyla açılan davadır. Mağdur olduğunu iddia eden taraf Suç Duyurusunda bulunur. Dava açılıp açılmasına gerek olmadığına ve ne kadar Ceza isteneceğine Savcılık karar verir. Ama hakim Savcının istediği cezayı vermek zorunda değildir.
  2. Tazminat Davası: Karşı tarafın verdiği bir zararın giderilmesi istenir. Amaç cezalandırmak değil eksileni yerine koymaktır. Bu nedenle Hukuk mahkemelerine dava açılır (Savcı yoktur).
  3. Tespit (Belirleme) Davası: Herhangi bir durumun tespiti (belirlenmesi) amacıyla açılır. Arazi sınırlarının tespiti, babalığın veya analık durumunun tespiti
  4. Men (Sonlandırma) Davası: Yapılmakta olan (devam eden) hukuka aykırı bir saldırının durdurulması amacıyla açılan davadır. “Saldırıya Son Verme Davası” da denir.
  5. Önleme Davası: Henüz mevcut olmadığı halde belirtilerden yakın bir zamanda gerçekleşmesi kuvvetle muhtemel bir saldırı tehlikesini hukuk yoluyla savuşturmak amacıyla açılan davadır.
  6. İdari Dava: Devlet Kurumlarının kararlarına karşı açılan davalardır. Çoğu zaman İdari İptal veya Yürütmenin Durdurulması istemiyle dava açılır.
  7. Ticari Dava: Ticari İşlemlerdeki anlaşmazlıklarla ilgili olarak açılan davalardır. Bu davalar Ticaret Mahkemelerine açılır.
  8. Askeri Dava: Askeri Suçlarla ilgili olarak Askeri mahkemelere açılan davalardır.

Kaynakça

  • Andreas Kollmann:Schriften zur Rechtsgeschichte edition: Duncker & Humblot, Berlin, no. 68, 1996.
  • Cardozo, Benjamin N. (1998). The Nature of the Judicial Process. New Haven: Yale University Press.
  • Zelermyer, William (1977). The Legal System in Operation. St. Paul, MN: West Publishing.
  • Alangoya Y, Yıldırım K, Deren-Yıldırım N, Medeni Usul Hukuku Esasları (Tıpkı 8. Baskı, Beta 2011). (“Usul”)
  • Alangoya Y, Medeni Usul Hukukunda Vakıaların ve Delillerin Toplanmasına İlişkin İlkeler (Fakülteler Matbaası 1979). Ansay SŞ, Hukuk Yargılama Usulleri, (7. Baskı 1960).
  • Bolayır N, Hukuk Yargılamasında Delillerin Toplanmasında Tarafların ve Hâkimin Rolü (Vedat 2014).
  • Umar B, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi (2. Baskı, Yetkin 2014). (“Şerh”)
  • Dikici, Fatih, Ceza Hukuku Ceza Muhakemesi Hukuku. Ankara: Seçkin, 2005.
  • Taşdemir, Kubilay & Özkepir, Ramazan, Ceza Muhakemesi Kanunun Şerhi. II. Cilt, Bası, Ankara: Turhan Kitabevi, 2007.

İlgili Araştırma Makaleleri

Temyiz, ayırt etme, seçme, ayırma; hukukta, doğruyu yanlıştan ayıran kuruldur.

<span class="mw-page-title-main">Dava</span>

Dava, bir hakkın, devlet kanalıyla devletin organları olan mahkemeler vasıtasıyla kullanılmasıdır. Dava; asli ve feri olur. İhtilaflı ve ihtilafsız veya ceza davası, hukuk davası, idari dava, amme (kamu) davası, şahsi dava olarak da tarif edilir. Tek başına dava sözcüğü, sıklıkla hukuk davalarını işaret eder.

Duruşma, yargılamalarda iddia ve savunma makamlarının delillere dayanarak tartıştıkları sürece denir. Ayrıca taraflar arasında doğan uyuşmazlıklar gene mahkemelerdeki duruşmalarda karara bağlanır.

Uluslararası ceza hukuku, uluslararası hukuk kapsamında bireylerin cezaî sorumluluğunu doğrudan düzenleyen normların bütününü tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Uluslararası hukuk suçları soykırım, savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve saldırı suçudur. Bu suçlar söz konusu olduğunda, etkilerinin tek bir devletin ötesine geçtiği ve dolayısıyla uluslararası toplumun bir bütün olarak sorumluların yargılanmasında çıkarı olduğu varsayılır.

Kamu davası sadece bir bireyin diğer bir bireye karşı açmış olduğu hak davası olmayıp bireyin topluma veya bir kurum tarafından konulmuş kurum kanununun oluşturduğu yasal hak mağduriyetinden ötürü kuruma açılan ve alınacak karar sadece davayı açan kişiyi değil de tüm kamu anlamıyla herkesi ilgilendiren durumlardan ötürü mahkemenin sadece tekil kişi ve kurum hakkında vermeyeceği kararları bağlayan davalara verilen ad.

Hüküm, bir dava mahkemesinin hukuksal uyuşmazlığı çözen son kararıdır. Ceza yargılamasında, sanığın suçlu bulunması durumunda yasanın o suç için öngördüğü cezaya çarptırılması, suçsuz bulunması durumunda da aklanması biçiminde olur. Hukuk yargılama usulünde ve idari yargılamada hüküm, açılan davanın türüne göre değişir. Cezaevi gibi kurumsal bir ortamda cezayı ya da koşullu salıverme veya denetimli serbestlik gibi uygulamaları kapsayabilir.

<span class="mw-page-title-main">Savcı</span> İddia makamı olarak adalete hizmet eden kişi

Savcı, ceza yargılamasında iddia makamı olarak adalete hizmet eden kişidir. Savcılık ceza muhakemesinde iddia görevini yaparak devlet adına ceza davası açan makamdır. Bu makamdaki yetkiliye savcı adı verilmiştir. Özetle savcı, suç haberinin kendisine ulaşmasıyla birlikte devlet adına araştırma ve soruşturma faaliyetinde bulunmak, kamu davasının açılmasını gerektiren şartlar oluştuğunda dava açmak ve yürütmek, mahkemelerin verdiği kararları yerine getirmek ve kanunla kendisine verilen diğer görevleri yapmak durumunda olan ve yargı organı içinde yer alan kamu görevlisi olarak tanımlanabilir.

Manisa davası ya da Manisalı gençler davası, Manisa'da, çoğu lise öğrencisi olan 16 gence 26 Aralık 1995'te gözaltına alınmalarının ardından yasa dışı örgüt üyesi oldukları iddiasıyla açılan dava ile bu gençlere gözaltında işkence yaptıkları iddiasıyla polislere karşı açılan davalara, basında ve halk arasında verilen addır. Davalar Türkiye'de insan hakları alanında verilen mücadelenin simgesi oldu ve uzun süre devam etti.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de yargı teşkilatı</span>

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesi uyarınca “Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır.” Ancak, 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yetkileri Hakkındaki Kanun içinde yer alan bazı belirleyici hükümler haricinde tüm yargı teşkilatının görev ve yetkisini belirleyen kapsayıcı ve genel bir yasal düzenleme yapılmamıştır. Dolayısıyla, hangi durumda hangi mahkemenin yetkili olacağı çeşitli kanunlarda dağınık ve sistematikten uzak bir biçimde yer aldığından mevcut mevzuat konuya genel bir bakış sağlamaktan uzak bir görüntü sunmaktadır.

Ergenekon davaları veya Ergenekon kumpası, iddia olunan Ergenekon örgütü kapsamında açılan davalardır.

Türkiye'deki çocuk mahkemeleri, Türkiye'de adli yargı kolunun içinde yer alan ceza mahkemelerinden biridir.

Türkiye'deki çocuk ağır ceza mahkemeleri, Türkiye'de adli yargı kolunun içinde yer alan ceza mahkemelerinden biridir.

Balyoz ya da Balyoz Harekât Planı 5-7 Mart 2003 tarihlerinde 1. Ordu karargâhında düzenlenen plan seminerinde Türkiye hükûmetini devirmek amacıyla Çetin Doğan liderliğinde hazırlandığı iddia edilen askerî darbe planıdır. Yapılan yargılamalar sonucu, darbe planlarının gerçeği yansıtmadığı ortaya çıkmıştır.

Davalı ya da eski adıyla müddeialeyh, hakkında hukuk davası açılan gerçek veya tüzel kişiye denir. Davacı tarafından mahkemeye sunulan dava dilekçesinde iddiaların yöneltildiği taraftır. Mahkemenin davacı lehine karar vermesi durumunda, görülen davanın türüne bağlı olarak davalı, bir şeyi vermeye veya yapmaya yahut yapmamaya mahkûm edilebilir.

Ağır ceza mahkemesi, Türkiye'de ceza davalarına bakan mahkemeler arasında, kanunlarda öngörülen cezaların ağırlığı kriteri uygulanarak asliye ceza mahkemelerinin görevini aşan tüm suçlara ilişkin davalara bakmakla görevlendirilmiş olan mahkemedir. Ağır ceza mahkemesi kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanunu'nda yer alan yağma, irtikap, resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık, hileli iflas suçları ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve "10 yıldan fazla" hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla görevlidirler. Ele aldıkları davaların cezaları daha ağır olduğundan, sulh ceza hakimlikleri ve asliye ceza mahkemelerinden sonra ilk derece ceza mahkemeleri arasında 3. basamakta yer alan yüksek görevli mahkemelerdir. Avukatların görevi sırasında işledikleri suçların yargılaması ağır ceza mahkemesinde yapılır.

Medeni usûl hukuku, özel hukuk yargılama usulünü konu alan hukuk dalıdır. Çekişmeli ve çekişmesiz yargı şeklinde ikiye ayrılmaktadır. Çekişmeli yargının konusu davadır. Çekişmesiz yargı ise genel anlamda taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan, kişinin daha çok malvarlığı ve şahısvarlığına etki eden işleri konu edinen bir yargılama türüdür.

Tazminat, hukuka aykırı bir eylem sonucunda meydana gelen maddi veya manevi zarara karşılık olarak ödenen bedel, zarar ödencesidir. Tazminat zararların giderilmesini amacıyla sorumlu tarafından zarar görene ödenen veya mahkeme tarafından ödenmesine karar verilen parasal veya bir değer veya edimdir. Mahkemelerce kişilik haklarının uğradığı zararları gidermek için manevi tazminat, hukuka aykırı eylem nedeniyle mal varlığında yaşanan eksilmeleri karşılamak üzere maddi tazminat veya bir hukuka aykırı eylemin yarattığı düşünülen tüm zararın ödetilmesi amacıyla cezalandırıcı tazminat ödenmesine karar verilebilir.

Ceza muhakemesi veya ceza yargılaması, ceza hukukunda iddia, savunma ve yargılama sürecidir. Amaç ise maddi gerçeğe ulaşılmasıdır.

12 Eylül Davası, 12 Eylül Darbesi'ni gerçekleştiren komutanlardan hayatta kalanların yargılandığı dava. Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya, 765 sayılı TCK'nin "Devlet Kuvvetleri Aleyhine Cürümler" başlıklı 146. maddesi uyarınca müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Tahsin Şahinkaya'nın, Kenan Evren’den iki ay sonra, 90 yaşında ölmesiyle Yargıtay aşamasındaki dava düştü ve kararlar kesinleşmedi. Yıllar sonra, 15 Temmuz 2016 Darbe Girişimi sonrası; Kenan Evren'in ifadesini alan dönemin Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili, Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'ya dava açan dönemin Ankara Cumhuriyet Savcısı, açılan davaya ilk bakan hâkimler ve iddia makamında bulunan savcılar, "Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması" kapsamında meslekten ihraç edildi. Daha sonra bazıları yargılandı ve mahkûm oldu.

"Kadının beyanı esastır", cinsel suç ve cinsel şiddet vakalarında delil yetersizliği durumunda kadının ve çocuğun beyanının esas olduğunun kabul edilerek soruşturmanın başlatılması ve bazı durumlarda ifadenin delil olarak kabul edilmesine dair ilkedir. İlke bazı Yargıtay kararlarınca sabitken durum hala tartışmalıdır ve çelişki yaratan dava örnekleri de bulunmaktadır. İlk olarak cinsel suçların yargılamasında ortaya çıkan ilkenin bütün şiddet olaylarında geçerli olması yönünde savunular bulunmaktadır.