Psikoloji veya Ruh bilimi, içgüdüsel davranışları ve zihni inceleyen bilimdir. Bilinçli ve bilinçsiz olayların yanı sıra daha çok duygu ve düşüncenin incelemesini içeren Psikoloji, çok kapsamlı bir bilimsel alandır. Bu alanda uzman olan ve aynı zamanda bilgi araştırması yapanlara psikolog denir. Psikologlar, beyinin ortaya çıkan özelliklerini ve ortaya çıkan özelliklerle bağlantılı tüm fenomenleri anlamaya çalışırlar ve bu şekilde daha geniş nöro-bilimsel araştırmacı grubuna katılırlar. Psikoloji bilimi, bir sosyal bilim olmasına rağmen aynı zamanda doğa bilimleri olarak da kategorize edilebilir. Özellikle beyin biyolojisi bilgisini oldukça kullanır ve geliştirir.

Bilinç, genel olarak, insanda farkındalığın, duygunun, algının ve bilginin merkezi olarak kabul edilen yetidir. Zihnin kendi içeriklerinin farkında olduğu, içebakış yoluyla bilinen, duyumları, algıları ve anıları ihtiva eden bölümüdür.
- Kişinin kendisine, yaşantılarına, çevresine, öteki kişilere, bir bütün olarak içinde yaşadığı dünyaya ilişkin farkındalığı, yaşanan deneyimlerden kendiliğinden doğan kendinin farkında olma görüngüsü;
- Öznenin duygularına, algılarına, bilgilerine ve kavrayışlarına bağlı olarak kendini anlama, tanıma ya da bilme yetisi;
- Bilme edimi ile bilinen içerik arasındaki ilişkiyi her ikisini de içerecek biçimde bir üst düzeyde kurabilme becerisi;
- Acı çekme, isteme, bekleme, düş kırıklığına uğrama, korkma gibi belli bir nesnesi bulunan bütün “geçişli” yaşama edimlerini olanaklı kılan ana ilke;
- Düşünen öznenin kendisine dönerek, kendisini kendi düşünceleri ile kavraması, kendisine bir başkası olarak dışarıdan bakabilmesi durumu;
- “İçebakış” yoluyla zihnin kendi deneyimlerinin gerçekliğini kavrama edimi;
- Zihinsel yaşamın geçmiş duyumları, algıları, bilgileri bellekte tutma yeteneği;
- Kişinin kendi içinde yaşadıklarına ya da dışarıda olup bitenlere yönelik incelmiş sezgisi, bütün yaşadıklarına ilişkin genel görüşü;
- Üzüntü, sevinç, hüzün gibi tek tek yaşantı durumlarına ilişkin kendilik izlenimleri, şeylerin kişiye nasıl göründüğüne yönelik görüngübilimsel yaşantılar bütünü.
Leninizm veya Lenincilik, Marksizm üzerine kurulmuş siyâsî ve iktisâdî bir teoridir.

İdealizm, gerçekliğin özünü yalnızca fenomen olarak kabul ettiği cisimler dünyasında değil, maddesel olmayan varlıkta arayan, nesnel gerçekliği; idea, us, tin olarak belirleyen ve maddeyi düşüncenin (tinin) bir görünüş biçimi olarak inceleyen görüş. Materyalizmin ve natüralizmin karşıtı.

Bilinç akışı karakterin düşünme eylemini olduğu gibi aktarmaya çalışan bir edebi tekniktir. Yapıtlarda iç diyalog şeklinde göze çarpar. Bilinç akışı tekniğini kullanan yazarlara örnek olarak James Joyce, William Faulkner ve Virginia Woolf gösterilebilir. Bilinç akışsal edebiyat modernist akımla yakından ilişkilidir. Psikolojiden edebiyata girişi May Sinclair sayesinde olmuştur.
İrade ya da istenç, belirli bir yapabilme gücünü ya da itici gücün varlığını belirtmek için kullanılır.
Etnik grup veya etnisite, kendilerini diğer gruplardan ayıran ortak nitelikler temelinde birbirleriyle özdeşleşen bir grup insandır. Bu nitelikler, ikamet ettikleri alanda ortak gelenekler, soy, dil, tarih, toplum, kültür, ulus, din, fiziksel farklılıklar veya sosyal özellikleri içerebilir.

Marksist üstyapı, Marksist toplum kuramında, insan öznelliği ve toplumun maddi varlığının birlikteliğinin özgün biçimidir. Biçim bir dereceye kadar nesnel bir dereceye kadar özneldir. Altyapı, üretici güçler ve üretim ilişkilerinden oluşur. Marksist teoride altyapı, üstyapıyı oluşturan kültür, kurumlar, siyasi iktidar ilişkileri, roller, ritüeller, devlet gibi toplumun diğer ilişkilerini ve düşüncelerini belirler. Üstyapı ve altyapı arasındaki ilişkinin diyalektik olduğu, "dünya"daki gerçek varlıklarla arasında bir ayrım olmadığı düşünülmektedir.

Zihin felsefesi, zihin, zihinsel olaylar, zihinsel işlevler, zihinsel özellikler, bilinç ve bunların fiziksel bedenle, özellikle beyinle ilişkilerini inceleyen felsefenin bir alt araştırma koludur. Bedenin zihinle ilişkisi bakımından zihin-beden sorunu, zihnin doğası ve onun fiziksel bedenle ilişkili olup olmadığı gibi diğer sorunlara rağmen, zihin felsefesinin merkezinde yer alan bir sorun olarak görülmektedir.

Patricia Hill Collins, Maryland Üniversitesi'nde sosyoloji dalında seçkin üniversite profesörüdür ve Cincinnati Üniversitesi Afrika Kökenli Amerikalı Çalışmaları Departmanı'nın eski başkanıdır.
Derinlik psikolojisi, klasik bilinç ruh bilimine karşılık bilinç dışını inceleyen ruh bilimine (psikolojiye) Sigmund Freud'un verdiği isimdir.
Kimlik, sosyal psikolojide kendi gözünde ve başkalarının gözünde ne olduğundur. Bu terim psikolojide ve sosyolojide gelişme göstermiş, ayrıca biyoloji ve felsefe ile de ilgilenmiştir.
Bilinç akışı, aşağıdaki anlamlara gelebilir:
- Bilinç akışı - Edebiyat, sinema veya tiyatroda bir anlatım yöntemi.
- Bilinç akışı (psikoloji) - psikolojide.
Eleştirel psikoloji büyük ölçüde eleştirel teoriye dayanan bir psikolojiye bakış açısıdır. Eleştirel psikoloji, hakim olan psikoloji anlayışına karşıdır ve psikolojik anlayışları daha ilerici bir şekilde onaylar, sosyal değişime genellikle toplumsal psikopatolojinin önlenmesi veya tedavi edilmesi olarak bakar.

Dayanışma, solidarizm veya solidarite; bir topluluğu oluşturan gruplar veya sınıflar arasında psikolojik bir birlik duygusu yaratan duygu, düşünce ve ortak çıkarlarla birbirlerine karşılıklı olarak bağlanmasıdır. Sınıf işbirliği savunur ve sınıf çatışmasını reddeder. Kolektivizmden farklı olarak dayanışmacılık, bireyleri reddetmez ve bireyleri toplumun temeli olarak görür. Toplum içindeki sosyal ilişkilerden yararlanarak insanların birbirlerine bağlı olduğunu savunur. Terim sosyal bilimlerde, özellikle sosyolojide ve psikolojide yaygın olarak kullanılır.
İçgözlem veya içebakış, psikolojide bir uyarıcı karşısında kişinin deneyimlediği algı, duyum, düşünce ve duygularındaki gözlem ve çıkarımlarını ifade etmesini içeren bir metottur. Bu metot: "Bir deneyimi onu yaşayan kişiden başkası gözlemleyemez." varsayımına dayanmaktadır. Yani gözleyen ve gözlenen aynı kişidir.

Edward Bradford Titchener, İngiliz psikolog. Psikolojinin ABD'de deneysel bir bilim olarak yerleşmesine katkıda bulunan kişilerden biridir. 1885'te girdiği Oxford Üniversitesi'nde klasik diller ve biyoloji üzerine bir süre eğitim gören Titchener daha sonra Psikoloji biliminde karar kıldı. 28 yaşında psikoloji profesörü olan Titchener, Wilhelm Wundt'un görüşlerinden etkilenip bu doğrultuda çalışmalar yaptı. Bu yöndeki çalışmalarında içgözlem metodunu kullandı ve bunun psikolojide bir gereklilik olmasını ifade etti.
Buhara Muharebesi, Göktürk-Sasani ittifakı ile Ak Hun İmparatorluğu arasında gerçekleşmiş bir savaştır. Savaş sonunda Ak Hun İmparatorluğu yıkılmış ve toprakları, Ceyhun Nehri sınır olmak üzere Göktürkler ile Sasaniler arasında paylaşılmıştır.
Sınıfsız toplum, toplumu oluşturan bireylerin statü,mülkiyet veya destekledikleri siyasi birlik gibi özelliklerle eşit olmayan konumlara dağılmadıkları toplum düzeni.

Friedrich Eduard Beneke bir Alman psikolog ve Kant sonrası filozoftur. Ağırlıklı olarak Immanuel Kant, John Locke'dan etkilenmiştir.