İçeriğe atla

Yaratılış miti

James Tissot'nun Yaratılış (1896–1902 civarları) tablosu

Yaratılış miti (ya da kozmogonik mit), dünyanın nasıl oluştuğunun ve insanların dünyada ilk kez nasıl yaşamaya başladığının sembolik bir anlatımıdır. Popüler kullanımda "mit" terimi genellikle yanlış veya hayal ürünü hikâyelere atıfta bulunurken o kültürün üyeleri genellikle yaratılış mitlerine değişen derecelerde gerçeklik atfeder. Anlatıldığı toplumda, bir yaratılış mitinin genellikle mecazi, sembolik, tarihsel veya kelimenin tam anlamıyla derin gerçekleri aktardığı kabul edilir. Her zaman olmasa da genellikle kozmogonik mitler olarak kabul edilir yani kozmosun düzeni bir kaos veya amorfluk durumuyla tanımlanır.

Yaratılış mitleri genellikle birtakım ortak özelliklere sahiptir. Genellikle kutsal anlatılar olarak kabul edilir ve neredeyse tüm bilinen dini geleneklerde yer alır. Bu mitlerin hepsi, genellikle konuşan ve kolayca dönüşebilen tanrılar, insan benzeri figürler veya hayvanlardan oluşan karakterlerle bir olay örgüsü olan anlatılardır. Bunlar genellikle Din Tarihçisi Mircea Eliade'nin in illo tempore ("o zaman") olarak adlandırdığı belirsiz ve bulanık bir geçmişte geçer. Yaratılış mitleri; onları paylaşan toplum için son derece anlamlı soruları ele alır, esas dünya görüşlerini ve kültür ile bireyin evrensel bir bağlamda öz kimlik çerçevesini ortaya çıkarır.

Yaratılış mitleri, sözlü geleneklerde gelişmiş ve bu nedenle tipik olarak birden çok versiyona sahiptir. İnsan kültürü boyunca bulunanlar, mitin en yaygın biçimidir.

Tanımlar

Modern kaynaklarda yaratılış mitine dair tanımlar şöyledir:

  • "Belirli bir gelenek ve toplulukta anlaşıldığı şekliyle dünyanın başlangıcının sembolik bir anlatısıdır. Yaratılış mitleri; dünyanın değeri, insanların evrendeki yönelimi ve temel yaşam ile kültür kalıpları için merkezi öneme sahiptir."
  • "Yaratılış mitleri bize olayların nasıl başladığını anlatır. Tüm kültürlerin yaratılış mitleri vardır; bunlar, bizim birincil mitlerimizdir, türün psişik yaşamı olarak adlandırılabilecek şeyin ilk aşamasıdır. Toplum olarak kendimizi yaratılış mitleri veya kozmogoniler dediğimiz kolektif rüyalar aracılığıyla tanımlarız. (...) Yaratılış mitleri, dünya bağlamında kim olduğumuza dair algımızı mecazi terimlerle açıklar ve bunu yaparken gerçek önceliklerimizi olduğu kadar gerçek önyargılarımızı da ortaya çıkarır. Yaratılış imgelerimiz, kim olduğumuz hakkında çok şey söylemektedir."
  • "Dini bir topluluk içinde ilk yaratılış mitinin felsefi ve teolojik bir incelemesi. Buradaki mit terimi, temel gerçeklik olarak deneyimlenen veya kavranan şeyin anlatı biçimindeki yaratıcı ifadesine atıfta bulunur. (...) Yaratılış terimi, ister aşkın bir varlığın iradesi ve eylemiyle ister nihai bir kaynaktan kaynaklanma yoluyla, isterse başka bir şekilde olsun şeylerin başlangıcını ifade eder."

Din profesörü Mircea Eliade, mit kelimesini yaratılış açısından şöyle tanımlamıştır:

"Mit, kutsal bir tarihi anlatır; "başlangıçların" efsanevi zamanı olan ilkel Zaman'da meydana gelen bir olayı anlatır. Başka bir deyişle, mit, Doğaüstü Varlıkların eylemleri aracılığıyla, ister gerçekliğin tamamı, ister Kozmos, isterse gerçekliğin yalnızca bir parçası (bir ada, bir bitki türü, belirli bir insan davranışı türü, bir kurum) olsun, bir gerçekliğin nasıl var olduğunu anlatır."

Anlamı ve işlevi

Taoist yaratılış mitine göre "Yol, birliği doğurdu; birlik, ikiliği doğurdu; ikilik, üçlüğü doğurdu; üçlü, sayısız yaratıkları doğurdu." (Daodejing, MÖ 4. yüzyıl)

Tüm yaratılış mitleri bir anlamda etiyolojiktir çünkü dünyanın nasıl oluştuğunu ve insanlığın nereden geldiğini açıklamaya çalışır. Mitler, bilinmeyeni açıklamaya çalışır ve bazen bir ders verir.

Yaratılış mitleri gerçek yorumlamalar olmasa da bir doğum hikâyesi açısından insanlığın dünyadaki yönelimini tanımlamaya hizmet eder. İnsanların doğal dünyayla, varsayılan herhangi bir manevi dünyayla ve birbirleriyle nasıl ilişki kurduğunu yeniden onaylayan ve yönlendiren bir dünya görüşünün temelini sağlar. Bir yaratılış miti; birincil gerçekliği göreceli gerçeklikten, varlığın kökenini ve doğasını yokluktan ayırt etmek için bir mihenk taşı görevi görür. Bu anlamda kozmogonik mitler bir yaşam felsefesi işlevi görür ancak sistematik akıldan ziyade sembol yoluyla ifade edilir ve aktarılır. Ve bu anlamda etiyolojik mitlerin (dini ayinlerdeki, doğal fenomenlerdeki veya kültürel yaşamdaki belirli özellikleri açıklayan) ötesine geçer.

Sınıflandırma

Mitologlar, insan kültürlerinde bulunan yaratılış mitlerini sınıflandırmak için çeşitli şemalar uygulamıştır. Eliade ile meslektaşı Charles Long, dünyanın her yerindeki hikâyelerde yeniden ortaya çıkan bazı ortak motiflere dayalı bir sınıflandırma geliştirdi. Sınıflandırma beş temel türü tanımlar:

  • Yaratılışın ilahi bir varlığın düşüncesi, sözü, hayali veya bedensel gizlenme yoluyla olduğu ex nihilo yaratılışı.
  • Bir yaratıcı tarafından gönderilen genellikle bir kuş veya amfibi olan bir dalgıcın, karasal bir dünyaya dönüşen kum veya çamuru getirmek için ilkel bir okyanustan deniz tabanına daldığı yaratılış.
  • Ataların bir dizi dünyadan geçtiği ve şimdiki dünyaya ulaşana kadar başkalaşım geçirdiği ortaya çıkış mitleri.
  • İlkel bir varlığın parçalanmasıyla yaratılış.
  • Kozmik bir yumurtanın çatlaması veya kaostan bir düzen getirilmesi gibi ilkel bir birliğin bölünmesi veya düzenlenmesiyle yaratılış.

Altı tekrar eden anlatı temasına dayalı alternatif bir sistem Raymond Van Over tarafından tasarlanmıştır:

  • İlkel boşluk, sonsuz bir su veya uzay genişliği.
  • Uyanmış olan yaratıcı tanrı veya boşluğun içinde sonsuz bir varlık.
  • Boşluğun üzerinde duran yaratıcı tanrı.
  • Kozmik yumurta veya embriyo.
  • Ses veya kelime yoluyla hayat yaratan yaratıcı tanrı.
  • Bir yaratıcı tanrının cesedinden veya parçalanmış parçalarından oluşan yaşam.

İlgili Araştırma Makaleleri

Din, nadiren de olsa ilmet, genellikle doğaüstü, transandantal ve cansal unsurlarla ilişkilendirilmiş, çeşitli ayinler ve uygulamaları içeren, ahlak, dünya görüşleri, kutsal metinler ve yerler, kehanetler, etik kuruluşlarından oluşan bir sosyo-kültürel sistemdir.

Mitoloji, mit veya söylen bilimi belirli bir din veya kültürdeki insanlık ile evrenin yaratılış ve doğasını, geleneklere özgü inanç ve uygulamaların sebebini açıklamaya yönelik söylencelerin tümü. Mit (söylen) sözcüğü gerçekte doğru olmayan bir hikâye veya anlatı için tercih edilir ve çoğunlukla bir yanlışlık, doğru olmayan unsur vurgusu barındırır.

Kristoloji, Hristoloji veya Mesih bilimi, Hristiyan teolojisisinin bir bölümüdür. İsa incelemeleri ile ilgili olsa da asıl alanı Mesihlik ve Mesihliğe dair konulardır, enkarnasyon (vücut bulma) ve diriliş gibi.

Hristiyan teolojisi, Hristiyanlık dini açısından teoloji veya Hristiyanlığın teolojik olarak incelenmesi diye tanımlanabilir. Hristiyan teolojisi, Hristiyanlık ile ilgili her türlü teolojik olgunun incelenmesini içerir.

<span class="mw-page-title-main">Mısır mitolojisi</span> Antik Mısırlıların mitleri ve uygulamaları

Mısır mitolojisi, eski Mısır kültürünün inanç yapısını ifade etmek için kullanılır. Eski Mısır'daki yaşamın her yönü, dünyanın yaratılışı ve dünyanın tanrılar tarafından idamesi ile ilgili hikâyelerle metaforlaştırılmıştı. Mısır mitolojisi durağan bir birlik içinde var olan ritmik yapılar olarak nitelendirilebilir. Sonuçlarda çatışma ve gerginlikten ziyade istikrar eğilimi ağır basmıştır.

Düalist kozmoloji veya Düalizm, genellikle birbirine karşı çıkan iki temel kavramın var olduğuna dair ahlaki veya ruhsal inançtır. Hem geleneksel dinler hem de kutsal kitap dinleri dahil olmak üzere çeşitli dinlerden çeşitli görüşleri kapsayan şemsiye bir terimdir.

Gerçeklik veya hakikat, günlük kullanımdaki anlamıyla, "var olan her şey" demektir. Bilimde, dinde ve felsefede farklı anlamları vardır. Düşünceden bağımsız olarak zamanda ve mekanda yer kaplayan her şey gerçektir. Herhangi bir şeyin gerçekliği insan zihnine bağlı olmaksızın var olmasıdır.

Tanrı'nın varlığıyla ilgili argümanlar filozoflar, teologlar ve diğer düşünürler tarafından öne sürülmüştür. Felsefi terminolojide, Tanrı'nın varlığı problemi, tanrı ontolojisinin bilgi kuramı ile ilgilidir. Bilgi kuramı, epistemoloji, bilgiye olan yaklaşımı, doğru bilgiye nasıl ulaşılacağını inceler. Ontolojiyse, varlık/yokluk konuları üzerindeki argümanlardan oluşur. Yani, tanrı ontolojisinin bilgi kuramı, Tanrı'nın var olup olmadığı konusunda nasıl akıl yürüteceğimiz üzerinedir.

<span class="mw-page-title-main">Friedrich Schelling</span> Alman idealist düşünür

Friedrich Wilhelm Joseph Schelling, Alman İdealist düşünür. Fichte'nin temel kavrayışını ve idealist bakış açısını paylaşmakla birlikte, onun mutlak ego'nun bir ürünü olarak yalnızca bireysel bilinçle iradeye karşı koyan bir engel işlevi gören doğa anlayışına karşı çıkmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Friedrich Schleiermacher</span>

Friedrich Daniel Ernst Schleiermacher, Aydınlanma eleştirilerini geleneksel Protestan Hristiyanlık ile uzlaştırma girişimi ile tanınan bir Alman Reformcu ilahiyatçı, idealist filozof ve Yeni Ahit bilginidir.

<span class="mw-page-title-main">İdealizm</span> felsefi görüş

İdealizm, gerçekliğin özünü yalnızca fenomen olarak kabul ettiği cisimler dünyasında değil, maddesel olma­yan varlıkta arayan, nesnel gerçekliği; idea, us, tin olarak belirleyen ve maddeyi düşüncenin (tinin) bir görünüş biçimi olarak inceleyen görüş. Materyalizmin ve natüralizmin karşıtı.

<span class="mw-page-title-main">Aztek dini</span>

Aztek mitolojisi veya Aztek dini, Tolteklerin çöküşünün ardından 13-16. yüzyıllar arasında Meksika Vadisi'nde önemli bir uygarlık olarak ortaya çıkan Aztekler tarafından geliştirilmiş bir inanç, efsane ve gelenekler bütünüdür. 100'den fazla tanrısıyla çok tanrılı pantheona sahip sahip Aztek dini, gerek kendisinden eski gerekse kendisiyle eş zamanlı olarak aynı coğrafi bölgede ortaya çıkmış inançlar, mitler, kültürel ve kozmik imgelerden yoğun oranda etkilenmiştir. Ayrıca Aztek dini çok önemli ve sıkı bir mistik karaktere sahiptir ve liturjik açıdan çok gelişmiştir. Seremoniler ve ritüeller büyük bir titizlikle, belirli takvimleri çok sıkı bir şekilde takip ederek gerçekleştirilir ve dinî olduğu kadar siyasi ve toplumsal açıdan da önem arz ederdi. Ayrıca uzun yıllar boyunca kurgu eserlerinde yer almış antik ritüellerde insan kurban edilmesi anlayışı da Aztek inancında yer etmiş, ritüellerde gerçekten insan kurban edilmiştir.

Çin mitolojisi, Çin halk ve kültürünün biriktirdiği mitolojik ve efsanevi söylence, inanç ve tarih anlayışın bütününü tanımlar. Oxford'un Asya Mitolojisi Sözlüğü Çin mitolojisini tanımlarken şu ifadeye yer verir:

Çin mitolojisi, ..., tarih, efsane ve mitin bir karışımıdır.

Gnostisizm Antik Mısır hermetizmini, Antik Yunan ezoterizmini, İbrani geleneklerini, Zerdüştçülüğü, bazı Doğu geleneklerini ve dinlerini, Hristiyanlığı eklektik bir tutumla sentezleyen, birçok tarikâtın benimsediği mistik felsefeye verilen genel addır. Daha açık bir ifade ile Gnostisizm, hakikatin bilgisine ilham keşf ve sezgi ile ulaşılacağını savunan mistik bir felsefi düşüncedir.

Varoluş, felsefe tarihi boyunca önem taşımış, her tür felsefi tartışmanın merkezinde yer almış felsefe kavramlarından biridir. Var olanların varlığını bildirir, öz'ün karşıtıdır, yani bir şeyin ne olduğunu değil var olduğunu bildirir. Salt bir var olma durumu olarak varoluş. Felsefe akımlarında ya da okullarında pek çok farklı anlamlarda kullanılıp değerlendirilmiştir. Örneğin skolastik felsefede varoluş, var olan her şeyin gerçekliğini bildirir. Daha dar ve doğa bilimsel anlamda ise varoluş, belirli bir bağlamda uzay-zaman boyutunda yer almak ya da şimdi ve burada var olmak anlamında belirtilir.

<span class="mw-page-title-main">Göğün göbeği</span>

Göğün göbeği veya Altınkazık, Türk, Altay ve Moğol mitolojilerinde kutup yıldızı (Polaris).

<span class="mw-page-title-main">Stoacı fizik</span>

Stoacı fizik evrende işlemekte olan doğal süreçleri açıklamak üzere antik Yunan ve Roma Stoacı filozofları tarafından geliştirilmiş olan doğa felsefesidir. Stoacılar’a göre, evren, tek bir panteist tanrıdır, fakat aynı zamanda maddenin esasıdır. Evrenin en ilkel varlığı, var olan her şeyin temeli olan ilahi “öz”dür (pneuma). Kuvvetin maddeden ayrılması ilahi ateşi (aether) üretir, tüm maddenin temeli olan ateş elementlere ayrılır ve evrenin ilahi varoluş nedenine (logos) göre işleyen "pneuma"nın neden olduğu gerilimler tarafından şekillendirilir. Bu süreçler; sonsuz bir döngü (palingenesis) içerisinde evrenin oluş, gelişim ve nihai olarak yok oluşundan sorumludurlar. İnsan ruhu, evreni ortaya çıkaran coşkun ilahi ateşten (aether) bir yayılımdır ve insan duyuları ruhun yönetici parçası olan insan zihninin özüyle etkileşim halindeki nesnelerden ilahi öz (pneuma) akışının aktarımıdır. Stoacılar, aynı zamanda diğer tanrıların ve ilahi öznelerin varlıklarını da kabul etmişlerdir.

Ennead veya Büyük Ennead, Heliopolis'te tapınılan Mısır mitolojisindeki dokuz tanrıdan oluşan bir gruptu: güneş tanrısı Atum; çocukları Shu ve Tefnut; çocukları Geb ve Nut ve çocukları Osiris, Isis, Seth ve Nephthys. Ennead bazen Osiris ve Isis'in oğlu Horus'u içerir.

Madagaskar mitolojisinin kökleri sözlü tarihe dayanır ve hikâye anlatım ile, özellikle de Ibonia döngüsü dahil Andriambahoaka destanı, aktarılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Yaşam felsefesi</span>

Yaşam felsefesi, yaşamın anlamı ya da yaşamın nasıl yaşanması gerektiğine ilişkin herhangi bir genel tutum ya da felsefi görüştür.