İçeriğe atla

Yara

Yara
Yüzeyel mermi yarası.
UzmanlıkAcil tıp Bunu Vikiveri'de düzenleyin

Yara, fiziksel veya kimyasal bir etkenin vücut bütünlüğünü bozacak şekilde oluşturduğu her türlü hasara denir. Biyolojik, fiziksel ve kimyasal nedenlerle deri ya da mukoz membran bütünlüğünün bozulması, tahrip olması, dokuların kesilmesi sonucu, dokuların fizyolojik özelliklerinin geçici veya tamamen kaybolmasına yara adı verilir. Sadece cilt bütünlüğünün bozulması anlamına gelmez; örneğin, künt bir darbeyle ciltte bozukluk gözlenmeyebilir ancak kemik kırığı veya iç organ yırtığı oluşabilir.

Sınıflandırma

Açık veya kapalı olmasına göre

Açık yaralar

Açık yaralar, yarayı oluşturan nesneye göre sınıflandırılabilir. Açık yara çeşitleri:

  • Kesik (veya insizyon); bıçak, jilet veya cam parçası gibi keskin nesnelerce oluşturulan düzgün şekilli yaradır.
  • Yırtık (veya laserasyon), künt travma sonucu oluşan düzensiz, yırtık benzeri yaradır. Yara düzgün kesilmediği için yara dudakları boyunca damar, sinir köprüleri görülebilir.
  • Sıyrık (veya abrazyon), derinin üst katmanının (epidermis) soyulduğu yüzeyel bir yaradır. Genelde kaba yüzeylere kayıp düşme sonucu oluşur.
  • Delik, kesici-delici veya delici aletler ile meydâna getirilen yaralardır. Bıçak, kılıç, kama, kasatura, hançer, çakı, sustalı çakı, saldırma, kama, makas, falçata gibi aletlerle veya iğne, şiş, tığ, çuvaldız, çivi, tornavida, firkete, toplu iğne, bız, pergel, törpü, eğe, bisiklet teli, ucu sivriltilmiş demir çubuklar gibi aletlerdir.
  • Kopma (veya avülsiyon), vücuttaki bir yapının zorla koparılmasıyla oluşan yaradır. Önemli olan nokta; vücut parçası kesilerek değil, çekilerek koparılmıştır.
  • Açık kemik kırığı, kırık kemik ucunun deriyi delmesi ve açığa çıkmasıyla oluşan yara.
  • Kimyasal, fiziksel veya radyoaktif etkenlerle oluşmuş yaralar. Örneğin: yanık, vs.
  • Yanıklar; Bölgesel olarak ısı, ateş, toksik madde ya da radyoaktif ışınlarla karşılaşma sonucu doku hasarına bağlı olarak meydana gelen yaralardır.

Kapalı yara

  • Bere (veya kontüzyon veya çürük), künt travma sonucu küçük damarların yırtılması ve bunun sonucunda doku aralıklarına sızan kanın pıhtılaşmasıdır. Çapları küçükten büyüğe peteşi, purpura ve ekimoz olarak sıralanabilir. Ciltte görünmeyen ama daha derin dokularda oluşan türüne derin ekimoz denilir.
  • Hematom, travma sonucu yırtılan damarlardan çıkan kanın, sadece doku aralıklarına değil, doku boşluğunu dolduracak miktarda, bir kitle oluşturacak şekilde meydana gelen yaradır.
  • Ezilme veya ezik, büyük bir kuvvetin doku üzerine etkisiyle dokunun sıkışması sonucu oluşan yara.
  • Kemik kırığı

Yarayı meydana getiren alete göre

  1. Ezici alet yaraları ya da künt travmaya bağlı yaralar en sık karşılaşılan yara türüdür. Ağırlıkları ile iş gören künt cisimlerle meydana gelen yaralar künt travmatik yaralar olarak da adlandırılmaktadır. El, ayak, tekme, yumruk, kafa atılması, sopa, cop, taş, demir, diz, boynuz, dirsek, diş, çekiç, demir çubuk, odun, sandalye, dipçik, muşta, keser sırtı, tokmak, tabanca kabzası, duvar, toprak, araba ve vagon gibi pek çok cisim veya aletle künt travmatik yara ya da ezici alet yarası meydana gelebilir. Ezici alet yaraları iki şekilde meydana gelmektedir. Ya hareket halinde bulunan ezici cisim kişiye çarpmakta (aktif tesir) ya da sabit olan ezici cisme hareket halindeki kişi çarpar (pasif tesir). Yüksekten düşme, ayağın tökezlenip yere düşülmesi, bir ağaca ya da direğe çarpma pasif tesire örnek olarak verilebilir.Künt travma sonucu meydana gelen yaralar; düzensiz, yara dudakları tırtıklı, girintili, çıkıntılı, düzensiz, yara çevresinde ya da zemininde dar veya geniş sıyrıkla ekimoz veya hematom bulunan, yara içinde kopmadan kalmış doku, damar ve sinir liflerinden ibaret köprüler bulunan özelliktedir.
  2. Kesici alet yaraları
  3. Kesici-delici alet yaraları;bıçak, kama, hançer hem kesici hem de delici özelliğe sahip nesnelerce oluşturulan yara.
  4. Kesici-ezici alet yaraları;balta, satır, girebi gibi hem ağır hem de kesici özelliğe sahip nesnelerce oluşturulan yara. Hem kesik hem bere hem de kırık oluşturabilen bir yara çeşididir.
  5. Delici alet yaraları;kıymık, çivi, tornavida gibi nesnelerle derinin delindiği yaradır.
  6. Ateşli silah yaraları; mermi, saçma ve benzeri nesnelerce oluşan yara. Tek mermi; giriş ve çıkış şeklinde iki yara oluşturabilir.

Yaralar, kontaminasyon düzeylerine göre de sınıflandırılabilir:

  • Temiz yara, steril koşullarda yapılan herhangi bir mikroorganizmanın bulunmadığı, komplikasyona girmeden iyileşmeye yatkın yara çeşidi. Örneğin: ameliyat yaraları, biyopsi yaraları vb.
  • Kontamine yara, yaranın oluşumu sırasında patojen organizmaların ve yabancı maddelerin bulaştığı yaradır.
  • Enfeksiyonlu yara, yarada patojen organizmaların bulunduğu ve çoğalarak enfeksiyonun klinik bulgularını oluşturan yara. Sarımsı görünür, irin sızar, ağrılıdır ve kırmızılık görünür.
  • Kolonileşmiş yara; kronikleşmiş, içinde pek çok organizmanın koloni oluşturduğu, iyileşmesi zor yara.

Patofizyoloji

Yarayı iyileştirmek için vücut, yara iyileşme işlemi olarak bilinen bir dizi süreç oluşturur.

Kaynakça

Sınıflandırma


İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kan</span> hücrelerden meydana gelmiş yaşamsal sıvı

Kan, atardamar, toplardamar ve kılcal damarlardan oluşan damar ağının içinde dolaşan; akıcı plazma ve hücrelerden meydana gelmiş kırmızı renkli hayati sıvıdır.

Kangren veya gangren, dokuların kendilerini besleyen atardamarların herhangi bir sebeple, tamamen yetersiz hale gelmesi sonucunda hayatiyetini kaybetmesi durumu.

<span class="mw-page-title-main">Cerrahi</span> medikal uzmanlık

Cerrahi, ilaçla ya da başka tedavi yöntemleriyle iyileştirilemeyen hastalıkların, yaralanmaların, vücuttaki yapı bozukluklarının ameliyatla onarılmasına ya da hastalıklı organı kesip çıkararak iyileştirilmesine dayanır. Tıbbın en eski dallarından biridir. Cerrahide bilgi ve becerinin bir arada bulunmasından dolayı hem bilim hem sanat olarak kabul edilir. Genellikle lokal anestezi veya genel anestezi altında uygulanmaktadır. Ameliyatı alan kişi tipik olarak bir kişidir, ancak aynı zamanda insan olmayan bir hayvan da olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Tromboz</span> Kan pıhtılarının neden olduğu tıbbi durum

Tromboz (thrombosis), canlı organizmada kan elemanlarının kalp ve damar iç yüzüne kitle (pıhtı) ha­linde yapışması olgusudur; oluşan pıhtı kitlesine trombüs ya da trombus (thrombus) adı verilir. Trombozun yaşam kurtarıcı (fizyolojik) ve öldürücü (patolojik) sonuçları vardır. Tromboz olgusu genellikle damarlara yönelik olumsuzluklarda görülür. Endotel zararıyla birlikte pıhtılaşma (hemostaz) mekanizması çalışmaya başlar. Önce trombin aktive olur, sonra da fibrinojen fibrine dönüşür. Fibrin, pıhtının ana elemanıdır. Ayrıca, genel bir tanım olarak herhangi bir damardaki trombustan kopan pıhtı parçasının başka bir bölge damarını tıkamasına tromboembolizm denir.

Plastik cerrahi veya tam adıyla plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi, vücut üzerindeki çeşitli yapıların yeniden yapılması, şekillendirilmesi, ciddi doku kayıplarının giderilmesini ve her türlü estetik girişimi kapsayan cerrahi bir disiplindir. Pediatrik plastik cerrahi türü de vardır. Kozmetik, estetik tıp, estetik cerrahi plastik cerrahinin en bilinen kısımlarıdır. Bilinenin aksine plastik cerrahi alanının büyük kısmını estetik cerrahi dışında rekonstüktif cerrahi, kraniyofasiyal cerrahi, el cerrahisi, el nakli, mikrocerrahi ve yanık tedavisi oluşturmaktadır. Rekonstrüktif ve estetik cerrahi olmak üzere iki ana kategoriye ayrılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kanama</span>

Kanama, canlı bir organizmada kanın kalp ve damar boşluğu (lümeni) dışına çıkmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Beyin kanaması</span> Beyni besleyen damarlardan bir veya birkaçının hastalık veya darbe sonucu zedelenip kanaması

Beyin kanaması, beyni besleyen damarlardan bir veya birkaçından dışarı kan sızması sonucu, kanla beslenen bölgenin çalışamaz duruma gelmesidir. Bu durum aniden oluşabilmektedir ve genellikle yüksek tansiyon hastalarında görülebilmektedir. Beyin kanaması sonucu hastada felç, inme meydana gelebilmektedir.

Hemofili çoğunlukla genetik geçiş gösteren, vücutta kanın pıhtılaşma sisteminde rol alan ve pıhtılaşma faktörleri olarak adlandırılan proteinlerin eksikliği veya yokluğu nedeniyle ortaya çıkan, pıhtılaşma bozukluğu yaratan ve X kromozomundaki çekinik bir gen ile taşınan bir tür kanın pıhtılaşamaması hastalığıdır.

Epidural hematom, oluşan bir kanamanın beyin dokusunun üzerinde yer alan dura mater ile kafatası kemiği arasında birikmesine verilen isimdir. Epidural hematom, ekstradural hematom olarak da isimlendirilir. Biriken kanın yaratttığı intrakranial basınç artışı sonucu ölüm gerçekleşebilir. Epidural hematom hassas beyin alanlarını baskılayıp shifte( beynin orta hattının kayması)sebep olur. Oluşan hematomlarda değişik yayınlarda değişik rakamlar telaffuz edilmekle beraber ortalama %15-20 civarı ölüm oranından bahsedilmektedir. Dura mater aynı zamanda spinal kordu da sarar; bu sebeple spinal kordda da epidural kanamalar olabilir.

Travma ya da örselenme, canlı üzerinde beden ve ruh açısından önemli ve etkili yaralanma belirtileri bırakan ağrı, bir doku ya da organın yapısını ya da biçimini bozan ve dıştan mekanik bir etki sonucu oluşan yerel yara olarak tanımlanmaktadır. Bir travma kasıtlı veya kasıtsız olarak meydana gelebilir. En yaygın türlerine künt travma, penetran travma, kemik kırığı, yanık, kanama, soğuk ısırması, güneş yanığı, toksin maruziyet, zehirlenme, boğulma, asfiksi, psikolojik travma, beyin travması ve diğerleri aittir. Yaralanmalar vücudun herhangi bir yerinde meydana gelebilir ve farklı yaralanmalar farklı semptomlarla ilişkilendirilir.

<span class="mw-page-title-main">Travmatoloji</span>

Travmatoloji, Türk Dil Kurumu'nun açıklamasına göre; Fransızca kökenli (fr:traumatologie) bir sözcük olup, "Sarsıntı bilimi" anlamına gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">İlk yardım</span> Birine yapılan ilk müdahale

İlk yardım herhangi bir kaza ya da yaşamı tehlikeye düşüren bir durumda sağlık görevlilerinin yardımını sağlanıncaya kadar hayatın kurtarılması ya da durumun daha kötüye gitmesini önleyebilmek amacıyla olay yerinde, tıbbi araç – gereç aranmaksızın mevcut araç - gereçlerle yapılan ilaçsız bir uygulamadır.

İlk yardım için gelişmiş araç – gereçler olması gerekmez. İlk yardım çantası içindeki malzemeler yeterlidir. Fakat ilk yardım kitabını okumadan müdahale yapmamalıyız.

Travma aşağıdaki anlamlara gelebilir:

<span class="mw-page-title-main">Yağ embolisi</span>

Yağ embolisi genelde uzun kemik kırığı, yumuşak doku travması ve yanık gibi fiziksel travmalar sonucu ortaya çıkan bir emboli türüdür. Trombus(kan pıhtısı)dan kaynaklanan

<span class="mw-page-title-main">Hematom</span>

Hematom, genellikle kan damarının yırtılması neticesinde kanın damar dışına çıkması olarak tanımlanan kanamanın doku içindeki birikimidir.

<span class="mw-page-title-main">Yaralanma</span> harici bir kaynaktan kaynaklanan yara

Yaralanma, zararlı bir fiziksel etki sonucu biyolojik bir organizmanın hasar görmesidir. Travma ise, tehlikeli sonuçlar ortaya çıkarabilecek daha ağır bir yaralanma türüdür.

Batılı kaynaklarda "Battered child syndrome" olarak nitelenir. Çocukların şiddet görmesi olgusudur. Çocuklar genellikle 3 yaşın altındadır. Şiddet gösterenler ebeveynler ya da bakıcıdır. Çocuklara uygulanan fiziksel şiddetin bir başka türü "Hırpalanmış çocuk sendromu"dur.

<span class="mw-page-title-main">Embolizm</span> Atardamar, arteriyol ve kılcal damar hastalıkları

Embolizm, bir kütlenin kan akımıyla sürüklenerek damarları tıkamasına embolizm (embolism), bu cisme embolus denir. Kan akımıyla sürüklenen kütle maddenin her türden fiziksel niteliğini taşıyabilir. Bir embolizm sürecinin etkisi, embolusun kaynağı ve izlediği yol ile belirlenir. Trombuslardan kökenli emboluslar en sık görülen embolizm türünü oluşturur (tromboembolizm).

Granülasyon dokusu, doku kaybının olduğu ya da geri emilememiş bir eksüdanın bulunduğu olguların iyileşme sürecinde da ortaya çıkan, bazı uzmanlarca “proliferatif (prodüktif) yangı olarak nitelendirilen olgudur. Granülasyon dokusu ilk kez deri yaralarının iyileşmesi sırasında tanımlanmıştır; yara bölgesini dolduran damardan zengin dokunun yüzeyi granüllü görüldüğü için granülasyon dokusu adı verilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Künt travma</span>

Künt travma veya perforan (delici) olmayan travma; bir fiziksel travma sonrası ortaya çıkan durumdur. Bir nesne cildi deldiğinde ve vücudun bir dokusuna girerek açık bir yara ve çürük oluşturduğunda ortaya çıkan delici travmadan (penetran) farklı bir durumdur.