İçeriğe atla

Yaprak

Yaprak

Yaprak, bitkilerde fotosentez, transpirasyon ve solunumun gerçekleştiği temel organlardır. Gövde ve yan dalların üzerindeki boğumlardan çıkan ve büyümesi sınırlı olan yapılardır.

Yaprak kısımları

  • Yaprak ayası (lamina): Fotosentezin, terleme ve solunumun gerçekleştiği kısımdır. Kurak ortam bitkilerinde dar, nemli ortam bitkilerinde ise geniştir.
  • Yaprak sapı (Petiyol): Madde iletimini ve yaprağın güneşlenmesini sağlar.
  • Yaprak tabanı (Bazis): Yaprak sapı ve yaprak ayasını gövdeye bağlar.

Yaprak türleri

Genel olarak yaprak geniş, yassı, yeşildir. Aya, sap, taban'dan oluşan 3 kısımdır. Aya, yüzeydir ve iğne, ipliksi, eliptik, yumurtamsı, böbreksi şekillerde olur, kenarları düz, kenarlı, dişli, testereli, loplu, dalgalıdır. Ortasında bir anadamar ve buna bağlı yandamarlar vardır. Çıplak veya tüylüdür. Sap, ayayı sürgüne bağlar. Kısa, ince, kalın, uzun, tüylü, kaşeli olur. Sapsız yaprak da vardır. Taban, ayanın sapa bağlandığı yerdir. Simetrik veya asimetriktir. Yaprak tepesi sivri, küt, yuvarlak olur. Basit yaprak, bir sap üzerinde tek olandır. Bileşik yaprakta ise aya parçalıdır, ayrı bölümlere ayrılmıştır. Yapraklar, sürgüne bağlanma şekline göre, her noktada bir çift olarak karşılıklı, üç ve daha fazla ise çevrel, her noktada iki sıra boyunca tek olursa almaşlı denir.

  • Yumurta yaprak
  • Eliptik yaprak
  • Yüreksi yaprak
  • Elsi yaprak
  • İğne yaprak

Aya sayısı

Bileşik yaprak

Tek bir ayası bulunanlara "basit yaprak", iki ya da daha çok ayadan, başka bir deyişle yaprakçıklardan oluşanlara ise "bileşik yaprak" denir. Yaprak ayalarının kenarı düz, dişli oymalı ya da dalgalı yapıda olabilir.

Damarlanma sistemi

  • Basit Damarlanma: Bir tek damarın bulunduğu damarlanma biçimidir.
  • Paralel Damarlanma: Boyuna ve enine oluşan damarlanma biçimidir.
  • Ağsı Damarlanma: Ana ve orta damarların belli olmadığı ağ yapısında gelişen damarlanma biçimidir.
  • Dikotom Damarlanma:Yan kolların çatal şeklinde ayrılmasıyla oluşur.Böyle damarlanmaya bazı eğreltilerde ve gymnospermoe lerde rastlanır. Adianthum, ginkgo için tipiktir.

Yaprak dizilişi

En yaygın diziliş biçimi olarak almaşık, sarmal, karşılıklı, karşılıklı çapraz ya da çevrel dizilişe rastlanır.

Yaprağın anatomik yapısıYaprak kesit

Epidermis tabakası

Yapraklar tipik olarak üç ana dokudan oluşur: Üstderi (epidermis), mezofil ve iletimdoku

Yaprağın hem alt hem de üst yüzeyini kaplayan üstderi (epidermis) tek sıralı bir hücre katmanı halindeki koruyucu bir dokudur. Üstderi hücrelerin dış çeperleri kütikula denen ince, mumsu bir maddeyle örtülüdür. Mumsu kütikula su geçirmezdir, böylece yaprak yüzeyinden olacak su kaybını minimum seviyeye indirir. Kütikula, yaprağın üst yüzeyinde genelde daha kalındır, bu nedenle oranla daha parlak gözükür. Üstderi hücreleri arasında yaprağın atmosferle gaz alışverişini sağlayan gözenekler bulunur. Bu gözeneklere stoma adı verilir. Karbondioksit ile oksijen'in bitkiye girişini sağlarken, su buharının da dışarı atılmasını sağlar. Her stoma bir çift kilit hücreyle çevrilmiştir ki bunlar bitkideki su basıncına göre stomanın (aralığın-gözeneğin) büyüklüğünü ayarlarlar. Güneş ışığına daha çok maruz kalan üst yüzeyden su kaybının önlenmesi için yaprağın üst yüzeyinde alt yüzeyine oranla çok daha az stoma (gözenek) bulunur.

Yaprağın iç katmanı olan mezofil bölümü klorofilce zengin, sık hücre dizileri halindeki palizat özekdokusu ile hücreleri arasında geniş boşluklar bulunan sünger özekdokusunu kapsar. Üst yüzeye, böylece de ışığa, daha yakında bulunan palizat özekdoku hücreleri bulundurdukları yoğun klorofil oranı ile fotosentezin en yoğun yer aldığı hücrelerdir. Sünger özekdoku ise bulundurduğu geniş boşluklar ile gaz alış verişinde büyük bir rol oynar. Aralarında bulunan bu hava boşlukları mezofil katmanı ile yaprağın alt yüzeyindeki gözenekler (stomata) arasında gaz alış verişinin verimli olması için bir bağlantı oluşturur.

İletim dokularda (vasküler sistem, vasküler doku) damarları oluşturur. Bitki içindeki madde alış verişinde görev alan doku çeşididir. Ksilem (odun borusu) ve floem (soymuk borusu) diye ikiye ayrılır. Ksilem inorganik maddelerin (su ve mineraller gibi) iletimini sağlarken, floem organik maddelerin (fotosentez sonucu oluşan besin maddeleri gibi) iletimini sağlar. Ksilem cansız hücrelerden oluşurken, floem canlı hücrelerden oluşur.

Damarlar

Enine kesitin mikroskop altındaki görüntüsü

Yaprak damarları su ve minerallerini sağlar, üretilen besini yapraktan dışarı taşır. Çoğu yaprakta bir orta damar ve bunun etrafında dallanan damarlar vardır.

Sünger tabaka

Bu tabakada düzensiz şekilli sünger hücreleri ve gazların dolaştığı hava boşlukları vardır. Sünger ve palizat, mezofil tabakayı oluşturur.

Palizat tabaka

Çok sayıda kloroplast içeren palizat hücrelerinin olduğu tabakadır.

Stoma

Su ve gaz değişiminin gerçekleştiği küçük gözeneklerdir. Genelde alt yüzeyde bulunur.Bekçi, kilit ya da kapatma hücresi de denir.

Bekçi hücreler

Stomanın iki yanında bulunan, hilal şekilli bu hücreler su ve gaz değişimini kontrol eder.

Kaynakça

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Fotosentez</span> bitki ve organizmalar tarafından ışık enerjisinin kimyasal enerjiye dönüştürülme işlemi

Fotosentez, bitkiler ve diğer canlılar tarafından, ışık enerjisini organizmaların yaşamsal eylemlerine enerji sağlamak için daha sonra serbest bırakılabilecek kimyasal enerjiye dönüştürmek için kullanılan bir işlemdir. Bu kimyasal enerji, karbondioksit ve sudan sentezlenen şekerler gibi karbonhidrat moleküllerinde depolanır.

Stoma, açılıp kapanma özellikleri ile bitkideki terlemeyi ve gaz değişimini kontrol eden canlı yapılardır. Terimin tekili stoma, epidermislerinde karşılıklı olarak bulunur.

Doku, bitki, hayvan ve insan organlarını meydana getiren, şekil ve yapı bakımından benzer olup, aynı vazifeyi gören, birbirleriyle sıkı alâkaları olan aynı kökten gelen hücrelerin topluluğu. İlkel canlılar bütün hayatları boyunca bir tek hücre olarak kaldıkları halde yüksek organizmalar çok sayıda hücrelerin bir araya gelmesi ile meydana gelmiştir. Bitkisel organizmaları meydana getiren çok sayıdaki hücrelerin protoplastları birbirinden cansız hücre çeperleriyle ayrılmış olmakla beraber aralarında sıkı bir ilişki göstermektedir. Böyle hücre çeperi içinde bulunan, birbiriyle sıkı ilişki gösteren, aynı kökenden gelmiş protoplast topluluklarına doku, dokuların özelliklerini konu eden morfoloji biliminin dalına da histoloji denir.

<span class="mw-page-title-main">Floem</span>

Floem veya soymuk borusu, fotosentez sırasında yapılan ve fotosentez olarak bilinen çözünür organik bileşikleri, özellikle şeker sakarozu (sükroz) bitkinin bölümlerine taşıyan vasküler bitkilerdeki canlı dokudur. Bu taşıma işlemine translokasyon denir. Ağaçlarda floem, kabuğun en iç tabakasıdır, dolayısıyla adı Eski Yunanca Grekçe: φλοιός kelimesinden türetilmiştir. (phloiós), "kabuk" anlamına gelir. Terim 1858'de Carl Nägeli tarafından tanıtıldı.

<span class="mw-page-title-main">Dolaşım sistemi</span> hayvanlarda kan dolaşımını sağlayan organ sistemi

Dolaşım sistemi veya kardiyovasküler sistem maddelerin vücuttaki dolaşımını sağlayan organ sistemidir.

<span class="mw-page-title-main">Çınargiller</span>

Çınargiller (Platanaceae), hamamelidales'e ait 5 familyadan biridir. Platanaceae (Çınargiller) soğuğa ve kirli havaya dayanıklı uzun ömürlü bitkilerdir. Işık enerjisini kimyasal enerjiye dönüştürebilirler (fotosentez). Kök çok güçlüdür. Budamaya oldukça dayanıklıdır. Yaprakları tozdan ve gazlardan fazla etkilenmediklerinden büyük endüstri şehirlerinin caddelerinde, park ve bahçelerde fazla görünmektedir. Platanaceae (Çınargiller) ailesinin sadece bir cinsi (Platanus) vardır. Bu cins 6-10 m uzunluğuna sahiptir. Çınarlar (Platanus), kuzey Yarım kürenin ılıman ve subtropikal bölgelerinde doğal olarak yetişen ve 25-30 m boylarında kışın yapraklarını döken bir ağaçtır. Tüm türlerde, çiçekler yoğun küçük çiçek grupları olarak büyür. Platanus occidentalis (Amerikan çınar) ve P. orientalis ; iki tür melezleştirildi ve ekili çınarların çoğu melez kökenli olabilir. Bütün üyeleri Platanus cinsinde toplanmıştır. Platanus'un taksonomik pozisyonunun, genellikle çiçek ve çiçeklenme yapısına dayanarak, Rosaceae'nin daha ilkel üyelerine yakın bir yerde olduğu kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Kaktüsgiller</span> bitki familyası

Kaktüs, Caryophyllales takımının 1750 kadar bilinen türüne ve yaklaşık 127 cinsine sahip Cactaceae bitki familyasının bir üyesidir. "Kaktüs" kelimesi Latince aracılığıyla, Theofrastos tarafından kimliği kesin olmayan dikenli bir bitki için kullanılan Antik Yunanca kelimesinden türemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Alveol</span>

Alveoller, akciğerlerin içinde bulunur. Kılcal damarlardaki karbondioksiti alırlar ve kılcal damarlara içlerinde olan oksijeni verirler. Buna gaz alışverişi denir. Alveoller kan dolaşımında da görevlidir. Nefes aldığımızda hava; burun, yutak, gırtlak, soluk borusu, akciğerler, bronşlar, bronşçuklar ve alveoller yolunu izler. Alveoller de havayı temizleyip, kılcal damarlara verir. Damarlar tüm vücuda dağıtır. Kirlenen kan kılcal damarlar ile yeniden alveollere gelir. Alveoller karbondioksidi alır, bronşlara verir, bronşlar soluk borusuna, soluk borusu burna verir. Burundan da dışarı atılır. Alveoller difüzyon ile gaz alış-verişini yapar, tip 2 alveol epitel hücreleri tarafından salgılanan, yüzey aktif bir lipoprotein kompleksi olan surfaktan maddesi ile, yüzey gerilimleri azalır ve büzülmeleri engellenmiş olur. Ayrıca surfaktanın hidrofobik tarafı sayesinde alveole su geçişi engellenir.

Koruyucu doku organların dışında bulunan ve iç kısımdaki dokuları her türlü olumsuz koşullardan koruyan dokudur.Bu dokuyu oluşturan hücreler genellikle katmanlar halinde organların üstünü kaplarlar.Koruyucu dokuya örnek olarak yapraklardaki epidermis,kök ve gövdelerin mantar katmanları gösterilebilir.Yapraklardaki epidermis üzerinde kütin denilen mumsu bir katman vardır.Bu katman, yaprak yüzeyinden su kaybını azaltır.Epidermis altındaki hücreler arası boşlukta bitkinin fizyolojik etkinlikleri sonucu toplanan bazı gaz ve su buharının dışarıya verilmesi ve fotosentez için dışarıdan karbondioksit alınması amacıyla epidermiste stoma adı verilen gözenekler bulunur.Yine epidermis üzerinde, epidermisin ürettiği tüy, kabartı gibi çıkıntılar bulunur.

Temel doku, bitki bünyesinin büyük bir kısmını kaplayan sürekli dokudur. Temel doku, hücre çeperlerinin özelliklerine göre üç gruba ayrılır.

<span class="mw-page-title-main">Krassulasean asit metabolizması</span>

CAM veya Crassulaceae asit metabolizması bitkileri ya da CAM fotosentezi, bazı fotosentetik bitkilerde görülen karbon fiksasyonu yoludur.

<span class="mw-page-title-main">Turpgiller</span>

Turpgiller (Brassicaceae) familyası tek yıllık, iki yıllık veya çok yıllık otsu bitkiler, yarı çalılar, çalılar veya nadiren küçük ağaçlardan oluşmuştur. Brassicaceae familyası istilacı bitkilerin önemli bir kısmını barındıran ve aynı zamanda kolza, beyaz hardal, kara hardal, kırmızı hardal, yağ şalgamı, kır lahanası turp, çin marulu, başlahana, kale (karalahana), brüksel lahanası, brokoli, çin brokolisi, karnabahar, yer lahanası, roka, tere, çoban çantası gibi ekonomik önemi olan birçok bitkiyi içermektedir. Brasicaceae familyası, dünyanın hemen her yerinde bulunabilmektedir. Ancak kuzey ılıman kuşak ve özellikle Akdeniz havzası, Orta ve Güneybatı Asya’da daha yoğun yayılış göstermektedir. Tropiklerde ve Güney yarımkürede tür sayısı azdır. Brassicaceae familyası Dünya’da 337 cins ve yaklaşık 3350 tür ile geniş yayılış gösterirken, Türkiye Florası içerisinde 98 cins, 605 tür ve 676 takson içeren 4. büyük familyadır.

<span class="mw-page-title-main">Absisik asit</span>

Fizyologlar tohum ve tomurcuk dormansisinin bazı inhibitör bileşikler tarafından meydana getirildiğini ileri sürmüşler ve bu bileşiklerin izolasyon çalışmaları sonucunda bunlardan birisinin absisik asit olduğu tespit etmişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Diatom</span> dünyanın okyanuslarında, su yollarında ve topraklarında bulunan mikroalg sınıfı

Diatom, ökaryotik su yosunlarının fitoplanktonları oluşturan temel gruplarındandır.

<span class="mw-page-title-main">Hidatod</span> bitkilerde fazla suyun dışarıya atılmasına sağlayan stoma benzeri yapılar

Hidatod, bitkilerde fazla suyun dışarıya atılmasına sağlayan stoma benzeri yapılardır. Havanın neme doyduğu ve terlemenin gerçekleşmediği durumlarda suyun dışarıya atılmasını sağlar. Genellikle kapalı tohumlularda görülen hidatodlar suyu epidermis ya da yaprak kenarı uçlarından dışarıya atar. Muhtemelen stomaların değişime uğramasıyla meydana gelmişlerdir. Gutasyon (damlama) olayı ile yakından ilgisi vardır.

<span class="mw-page-title-main">Gövde (botanik)</span> damarlı bir bitkinin yapısal ekseni

Gövde, bir vasküler bitkinin iki ana yapısal ekseninden biridir, diğeri ise kök'tür. Yaprakları, çiçekleri ve meyveleri destekler, ksilem ve floemde kökler ve sürgünler arasında su ve çözünmüş maddeleri taşır, besin maddelerini depolar ve yeni canlı doku üretir. Gövde normalde düğümlere ve ara düğümlere ayrılır:

Özsu bitkinin odun, soymuk ve kalburlu borularında taşınan sıvı. Bu hücreler, bitki boyunca su ve besin taşırlar.

<span class="mw-page-title-main">Kütikula</span> plant cuticule

Kütikula, şeffaf bir örtü olup ışığı geçirir. Ancak su ve gazların geçişini engellediğinden yaprağın gaz alışverişini sınırlar. Bu nedenle yaprak hücrelerinin gaz alışverişi özelleşmiş epidermis hücreleri arasındaki boşluklar aracılığıyla gerçekleşir. Kütin, yani mumsu yapıdadır. Bitkinin su kaybını engeller. Kütikula sulak bölge bitkilerinde ince, kurak bölge bitkilerinde kalındır. Su içindeki bitkilerde ise kütikula bulunmaz. Kütikula; bulunduğu bitkilerin yapraklarının üst yüzeyindedir, bu nedenle yaprakların üst yüzeyi parlak bir görünüm elde eder.

<span class="mw-page-title-main">Damar dokusu</span>

Damar dokusu, damarlı bitkilerde bulunan birden fazla hücre tipinden oluşan karmaşık bir iletken dokudur. Damar dokusunun birincil bileşenleri ksilem ve floemdir. Bu iki doku, sıvı ve besinleri içinden taşır. Ayrıca, damar dokusu ile ilişkili iki de meristem vardır: vasküler kambiyum ve mantar kambiyum. Belirli bir bitki içindeki tüm damar dokuları, birlikte o bitkinin damar dokusu sistemini oluşturur.

<i>Hypericum sechmenii</i> bitki türü

Hypericum sechmenii ya da Seçmen sarıcantarı, Hypericaceae familyasına ait nadir bir çiçekli bitki türüdür. Eskişehir ilinde bulunur. Tür ilk olarak 2009 yılında Türk botanikçiler Atila Ocak ve Onur Koyuncu tarafından tanımlanmış olup, ismini meslektaşları Özcan Seçmen'den esinlenerek vermişlerdir. Bitkiyi Hypericum cinsine atadılar. Ancak daha sonra Norman Robson, H. sechmenii'yi Adenosepalum seksiyonuna yerleştirdi.