Makine, bir iş yapmak için kuvvet uygulamak ve hareketi kontrol etmek için güç kullanan fiziksel bir sistemdir. Terim genellikle motor kullanan yapay cihazlara veya moleküler makineler gibi doğal biyolojik makromoleküllere de uygulanır.
Hoparlör, elektrik akımı değişimlerini ses titreşimlerine çeviren alettir. Türkçe eş anlamlısı sesucaltan sözcüğüdür.
Bilgisayar donanımı, kasa, merkezi işlem birimi (CPU), monitör, fare, klavye, bilgisayar veri depolama, grafik kartı, ses kartı, hoparlörler ve anakart gibi bir bilgisayarı oluşturan fiziksel parçaların genel adıdır.
Elektronikte antenler, boşluktaki elektromanyetik dalgaları toplayarak bu dalgaların iletim hatları içerisinde yayılmasını sağlayan veya iletim hatlarından gelen sinyalleri boşluğa dalga olarak yayan cihazlardır. Antenlerde enerjinin iletimi ve alınması anteni oluşturan metal iletkenlerin uygulanan elektrik akımı ile yüklenmesi ile gerçekleşir. Alıcı antene eşlenen güç sinyalin arttırılması için bir amplifikatöre iletilebilir. Antenler radyo, telsiz ve benzeri kablosuz iletişim cihazlarının temel elemanlarındandır.
Modülasyon ya da kipleme, bir taşıyıcı sinyal ile bilgi sinyalini birleştirmekten ibaret olan ve iletişim teknolojisinde (yayıncılıkta) kullanılan bir yöntemdir. Yöntem, başlarda anten yoluyla yapılan yayınlar için öngörülmüş ise de, günümüzde kablolu, kablosuz her tür iletişimde kullanılmaktadır. Çok alçak frekanslı sinyallerin çok uzak mesafelere gönderilmesi güçtür. Bu nedenle alçak frekanslı sinyalin, yüksek frekanslı taşıyıcı bir sinyal üzerine bindirilerek uzak mesafelere taşınması sağlanabilir. Bu noktada kiplemeye başvurulur.
Kesintisiz güç kaynağı, herhangi bir elektrik, elektronik cihazın şebeke beslemesinin kesilmesini, tolerans dışı yüksek veya düşük gelmesini önleyen bir elektronik cihazdır.
Televizyon vericileri televizyon yayını yapan, yani stüdyolarda oluşturulan haber ve programların konutlardaki alıcılara ulaştırılmasını sağlayan en önemli teknik araçlardır. kablo ve uydu gibi alternatif yayın araçlarıyla karıştırmamak için TV vericileri bazen "yer vericileri" olarak da isimlendirilir.
Elektronikte kullanılan boyutsuz ve logaritmik bir birim.
Empedans uygunluğu elektronikte maksimum güç transferi için gereken kaynak ve yük empedansları arsındaki ilişkidir. Fizikte hemen hemen daima üretilen gücün yüke en yüksek verim ile aktarılması yani maksimum güç transferi yapılması hedeflenir. Elektronik devrelerde maksimum güç transferi için, yük empedansı kaynağa göre ayarlanır.
Aktarıcı, radyo ve televizyon yayıncılığında bir önceki istasyondan aldığı yayını değişik bir radyo frekansla yeniden yayınlayan yardımcı vericilere verilen addır. "Aktarıcı" terimi TRT kurumunda 1970'li yıllarda Fransızca transposer kelimesinin karşılığı olarak kullanılmaya başlamıştır. Buna karşılık halk arasında kullanılan yansıtıcı terimi yayıncılıkta kullanılmaz.
Radyolink iki nokta arasında elektromanyetik dalgalarla iletişim için kurulan düzenektir. Bu düzenekle sadece iki nokta arasında iletişim sağlanır. Yani radyo ve televizyon vericilerinin aksine yapılan yayın dar bir koridor içinde yönlendirilmiş yayındır ve bu dar koridor dışında izlenemez. Düzenek genellikle telefon santralleri arasında veya radyo televizyon stüdyoları ile radyo televizyon vericileri arasında kurulur.
Enterferans ya da girişim, istatistikten genetiğe kadar çeşitli alanlarda kullanılan bir terimdir. Terimin en yaygın kullanılışı ise iletişim teknolojisindedir. İletişimde enterferans iletilmek istenen bilginin yanı sıra farklı bilgilerin de alıcıya ulaşması halidir.
Etkin yayın gücü Radyo ve televizyon yayıncılığında anten kazancı da dikkate alınarak hesaplanan yayın gücüdür. Genellikle watt veya üst katlarıyla belirtilir. Desibel notasyonuyla dBw veya dBk gibi birimler de kullanılır.
Elektromanyetik girişim, elektromanyetik dalgalar arasında olan girişim olayıdır. Bu girişim bir EM dalganın istenilen yere ulaşmamasına sebep olabileceği gibi bir kaynaktan yayılan EM dalgaların başka bir cihazda istenmeyen akımlar indüklemesine sebep olur. Elektromanyetik girişime günlük hayatta cep telefonuna mesaj gelecekken yakındaki hoparlörün cızırtı yapması şeklinde rastlanabilir. Elektromanyetik girişim iletkenlik yoluyla (conducted) veya havadan ışıma (radiated) gerçekleşebilir.
Amplifikatör veya yükselteç, elektronik sinyalleri artırmak için kullanılan elektronik cihazlardır. Amplifikatörler bu işlemi bir güç sağlayacısından alıp bu çıkış sinyallerinin şeklini eşleştirerek yaparlar. Yani, bir amplifikatör güç sağlayıcısından aldığı sinyalleri düzenler.
Yongada sistem bir entegre devre türüdür. Tek başına bir bilgisayarda bulunan bütün parçaları içerebilir. Aynı zamanda analog, sayısal, karışık sinyal ve radyo iletişimi işlevlerini bünyesinde toplayabilir. Yongada sistemlere düşük güçle çalışan mobil elektronikte sıkça rastlanır. En yaygın kullanım alanı gömülü sistemlerdir. Yongada sistemlerin mikrodenetleyicilerden en büyük farkı işlem gücü ve yüksek hafızasıdır. Ayrıca yongada sistemler harici flash depolama, RAM ve çok çeşitli başka elemanlarla aynı anakart üzerinde onları yöneterek çalışabilirken mikrodenetleyicilerde bunun gibi çok parçalı bir yapı yoktur. Daha doğrusu bir gömülü sistem eğer bir mikrodenetleyici ile kurulduysa ROM, RAM gibi bileşenler mutlaka mikrodenetleyicinin içerisinde bulunurken yongada sistemde böyle bir zorunluluk yoktur. Ayrıca yongada sistemlerin gücü son kullanıcıların kullandığı Windows, Macintosh, iOS, Android vb. işletim sistemlerini çalıştırmaya yeterken mikrodenetleyiciler çok daha spesifik alanlarda ve çok kısıtlı ROM ve RAM'ler ile çalışırlar. Nihayetinde mikrodenetleyiciler örneğin bir çamaşır makinesini kontrol ederken yongada sistemler akıllı telefon, tablet ve hatta bilgisayarlara bile can verebilirler.
Telekomünikasyonda alan şiddeti serbest uzayda ideal yarım dalga dipolun sağladığı elektrik alanıdır. Dünya üzerinde yansımalar ve engeller sebebiyle elektrik alanı genellikle hesaplanan değerden daha azdır. Ancak, çevresinden yeterince yüksek olan bir anten için hesaplanan değere yakın ölçümler yapılabilir.
Balun, elektrik ve elektronikte birbirine bağlı devrelerin giriş ve çıkışlarını birbirine uydurmak amacıyla kullanılan basit düzeneklere verilen addır. Balun kelimesi İngilizcede balanced (dengeli) ve unbalanced (dengesiz) kelimelerinin ilk hecelerinden üretilmiştir. Adından da anlaşıldığı gibi balunların ana amacı dengesiz çıkış ve dengeli girişi veya dengeli çıkış ve dengesiz girişi birbirine uydurmak ve bu suretle yansımaları önleyerek verimi artırmaktır. Buna en iyi örnek koaksiyel kablo ile beslenen dipol antendir. Koaksiyel kablo dengesiz buna karşılık merkezden beslenen dipol anten dengelidir.
Alan şiddeti ölçü aleti, telekomünikasyonda yayının sebep olduğu alan şiddetini ölçmek amacıyla kullanılan bir ölçü aletidir.
Başarım ölçüsü çeşitli alanlarda kullanılan bir deyimdir. Ancak uydu yayın teknolojisinde kazanç sıcaklık oranı olarak tanımlanır.