Levha tektoniği } Dünya'nın litosfer'inin yaklaşık 3,4 milyar yıl öncesinden beri yavaş hareket eden birçok büyük tektonik levha içerdiği düşünülen genel kabul görmüş bilimsel bir teoridir.
Toros Dağları ya da kısaca Toroslar, Türkiye'nin Akdeniz kıyılarına paralel olarak, Teke Yarımadası'ndan Suriye'ye, hatta iç kesimlere de uzayarak Irak sınırına varan, içinde birçok sıradağı da barındıran bir dağ zinciridir. Bu zincirin en yüksek noktası 3.767 metrelik Kızılkaya zirvesidir.
Kayaç, çeşitli minerallerin veya mineral ve taş parçacıklarının bir araya gelmesinden ya da bir mineralin çok miktarda birikmesinden meydana gelen katı birikintilerdir. Kayaç terimi eski Türkçede sahre, yeni Türkçede külte ve yabancı dillerdeki rock, roche, gestein sözcükleri karşılığı kullanılmaktadır.
Senklinal, jeolojide tabakaların havza veya oluk şekilli kıvrımlanmasına verilen ad. Böylesi yapılarda üst bileşen alttakilerden gençtir. Genelde eksen düzlemine ters yapı elemanlarıdır.
Jeolojinin bir alt bilimi olan sedimantoloji biliminin konuları, yer kabuğundaki tortulların ve tortul kayaçların tanımlanması, sınıflandırılması ve orijininin araştırılması olarak sıralanabilir. Sedimantoloji, jeoloji içerisinde önemli bir yere sahiptir. Bunun nedeni yerkürenin yüzeyinin %75'i kadarının tortul (sedimanter) kayaçlardan oluşmuş olması ve şu anda kullanılan karbon bazlı (hidrokarbonik) enerji kaynaklarının tamamına yakınının bu tortul kayaçlardan çıkarılıyor olmasıdır. Ayrıca sedimenter sahalar çok verimli topraklara sahiptir. İklim şartlarının da uygunluğu yanında diğer şartların uygun olması durumunda tarım için çok önemli alanlar olabilirler.
Tuz Gölü, Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde Ankara, Konya ve Aksaray illerinin sınırının kesiştiği yerde yer alan tuz gölüdür. Türkiye'nin tuz ihtiyacının %40'ı bu gölden sağlanır. Tuz Gölü'nde tuz, meteorolojik suların yer altına süzülerek daha önce oluşmuş tuz domlarını eritmesi ve tektonik hatlar boyunca yüzeye taşımasıyla oluşmaktadır.
Orojenez, İç kuvvetlerin ortaya çıkma şekillerinden birini ifade eden orojenez terimi dağ oluşumu anlamına gelir.
Balkaş Gölü Orta Asya'da bir göldür. Aral Gölü'nden sonra Orta Asya'nın en büyük ikinci gölüdür. 45°4′ Kuzey 76°2′ Doğu koordinatları üzerinde yer alır. Beslendiği başlıca kaynaklar İli Irmağı, Karatal Nehri, Lepsi Irmağı, Aksu Irmağı ve Ayagöz Nehri'dır. Toplam su havzası 413,000 km²dir. Kazakistan sınırları içerisinde bulunur, maksimum uzunluk 605 km, maksimum genişlik ise doğuda 74 km, batıda 19 km'dir. Yüzölçümü 16.996 km²dir. En derin noktası 25,6 metre iken ortalama derinlik 5,8 metredir. Toplam kıyılarının uzunluğu 2.385 km'dir. Denizden yüksekliği 341,4 metredir.
Üç ana kayaç türünden biri olan tortul kayaçlar, yeryüzünde en çok görülen kayaç türüdür. Dünya'nın yüzeyinin yaklaşık yüzde 75'ini yerkabuğunun ise yaklaşık yüzde 8'ini kaplarlar. Bu kayaçlar genellikle tabakalı olarak bulunurlar ve içerisinde organizma kalıntıları (fosil) bulundururlar. Sarkıt ve dikitler bu kayaçların oluşturduğu jeolojik yapılara örneklerdir. Tortul kayaçların büyük bir kısmı dış etmenler tarafından yeryüzünün aşındırılmasıyla meydana gelen çeşitli büyüklükteki unsurların (sediman) taşınarak çukur sahalara biriktirilmesi sonucu oluşmuşlardır. Bu olaya genel anlamda tortullaşma denir. Biriken unsurlar önceleri boşluklu gevşek bir yapıya sahiptirler. Fakat zamanla sıkışıp sertleşirler. Bir birikme sahasında, sonradan biriken unsurlar öncekiler üzerinde birikerek ağırlıkları vasıtasıyla basınç yaparlar. Bu basınç sonucu unsurlar, aralarındaki boşlukların küçülmesi ve büyük ölçüde ortadan kalkmasıyla sıkışır ve sertleşirler. Tortul depoların veya kayaçların oluştukları ortamlar yerden yere farklılık gösterirler.
Tektonik, yer kabuğunun yapısını, özelliklerini ve zaman içindeki gelişimini kontrol eden süreçtir. Özellikle, dağ inşası süreçlerini, kratonlar olarak bilinen kıtaların güçlü, eski çekirdeklerinin büyümesini, davranışını ve Dünya'nın dış kabuğunu oluşturan nispeten sert plakaların birbirleriyle etkileşme yollarını açıklar. Tektonik ayrıca küresel nüfusu doğrudan etkileyen deprem ve volkanik kuşakları anlamak için bir çevre sunmaktadır. Tektonik çalışmalar, fosil yakıtları ve metalik ve metalik olmayan kaynakların maden yataklarını arayan ekonomik jeologlar için kılavuz olarak önemlidir. Erozyon kalıplarını ve diğer Dünya yüzey özelliklerini açıklamak için jeomorfologlar için tektonik prensiplerin anlaşılması şarttır.
Kırgıbayır, daha yumuşak olan tortul kayaçların ve kil bakımından zengin toprakların, rüzgar ve su tarafından büyük ölçüde aşındığı kurak bir arazi türüdür. Kırgıbayırlar, dik yamaçlar, bitki örtüsünden yoksunluk, önemli regolit eksikliği ve yüksek drenaj yoğunluğu ile karakterize olmuşlardır. Kırgıbayır, volkanik kayalardan oluşan malpais'lere benzemektedirler. Kanyonlar, vadiler, tanık tepeler, oluklar, hoodoolar ve diğer bu türde olan jeolojik yapılar, çorak bölgelerde yaygındırlar.
Dilek Dağı veya Samsun Dağı Türkiye'nin Batısında Ege Bölgesi'nde Aydın'da bulunan, 1.237 metre rakımlı bir dağ ve millî park. Antik adı Mykale Dağı'dır.
Adalar dizisi (yayı); çoğunlukla birbirine yaklaşan iki tektonik plaka arasında bulunan sınıra, paralel ve yakın olarak konumlanan, yay şeklinde hizalanmış, volkan zincirlerinden oluşan takımada, yani içinde çok ada olan bir deniz türüdür.
Sierra Nevada Sıradağları ) batı ABD'de "Kaliforniya Merkez Vadisi " ile "Havza ve Sıradağlar Jeolojik Bölgesi " arasında bulunan bir sıradağlar sistemidir. Bu sıradağlar "Sierra" veya "Sierralar" ve "Yüksek Sierralar" olarak da adlandırılmaktadır. Sierralar'ın en önemli ve büyük kısmı Kaliforniya eyaletinde bulunmaktadır; ama birçok coğrafyacı bu sıradağlara eklenmiş olarak Nevada eyaletine uzanan Carson Sıradağları'nı da Sierralar'ın bir kısmı olarak kabul etmektedirler.
Kıvrım, normalde düzlemsel olan çökel tabakanın zaman geçtikçe farklı sebeplerle kalıcı deformasyona uğraması sonucu oluşan kavisli litolojik yapıdır. Kıvrımlanma genelde sıkıştırıcı nitelikteki kuvvetlerin basıncı altında zamanla oluşur fakat çökme sonucu ani bir kıvrımlanma da meydana gelebilir. Bazı yerlerde kıvrımlanma o kadar azdır ki, katmanın düzlemle yaptığı eğim çok zor fark edilebilir, ama kimi yerlerdeki kıvrımlanma ise katmanın iki ucunu birbirine dokunduracak kadar güçlüdür. Kıvrımlanmaya etki eden faktörlerden biri de yer çekimidir. Dikey doğrultuda yükselen alanlardaki standart kıvrımların, yer çekiminin etkisiyle oluştuğu bilinmektedir. Değişken boyutlarda olan kıvrımlar, bir kaya içinde mikroskobik boyutta olurken, dağ ölçekli bir kıvrım farklı boyut ve genişlikte olabilir. Kıvrımlar bir yörenin tektonik gelişimini açıklayan en önemli yapısal unsurlardan biridir ve bir kıvrımın oluşumu genelde tek bir süreçle değil, bir dizi sürecin birleşimi sonucunda meydana gelir.
Okyanus tabanlarında magmadan gelen malzemenin katılaşması ile oluşan kabuk. Okyanusal kabuk dünyanın bir parçası olan litosfer kabuğunun üzerinde bulunan okyanus havzalarıdır. Mafik kayaçlardan ya da demir ve magnezyum açısından zengin olan sima dan oluşur.
Jeolojik yapı ya da jeolojik formasyon doğal yollarla oluşan yeryüzü şekilleri ve yapılardır. Belirli oranda kaya içerirler.
Stratigrafi, paleontoloji ve diğer doğa bilimlerindeki jeolojik kayıt, kaya katmanlarının tüm katmanlarına atıfta bulunur. Diğer bir deyişle,volkanizma veya ayrışma kırıntılarından Türetilen tortunun birikmesiyle ortaya çıkan tortular. Bu, tüm fosil içeriğini ve Dünya'nın tarihi hakkında sağladığı bilgileri içerir: geçmiş iklimi, coğrafyası, jeolojisi ve yüzeyindeki yaşamın evrimi. Süperpozisyon yasasına göre tortul ve volkanik kaya katmanları üst üste çökelmiştir. Magmatik kayaçlar tarafından girilebilen ve tektonik olaylarla bozulabilen katılaşmış (yetkin) bir kaya sütunu haline gelmek için zamanla sertleşirler.
Tortul havzası, uzun süreli çökmenin tortu birikimi için konaklama alanı oluşturduğu bölgelerdir. Tortullar gömüldükçe artan basınca maruz kalırlar ve onları tortul kayaçlara dönüştüren sıkıştırma ve taşlaşma süreçleri başlamaktadır.
Kraton, Dünya'nın en üstteki iki katmanı olan kabuk ve üst mantodan oluşan kıtasal litosferin eski ve kararlı bir parçasıdır. Kıtaların birleşme ve yarılma döngülerinden sıklıkla kurtulan kratonlar genellikle tektonik plakaların iç kısımlarında bulunmakla birlikte istisnai olarak jeolojik olarak yakın zamanda meydana gelen riftleşme olaylarının kratonları ayırdığı ve kenarları boyunca pasif marjlar oluşturduğu durumlarda ortaya çıkar. Karakteristik olarak, daha genç tortul kayaçlarla kaplanabilen antik kristalin temel kayaçlardan oluşurlar. Kalın bir kabuğa ve Dünya'nın mantosuna birkaç yüz kilometre kadar uzanan derin litosfer köklerine sahiptirler.