Yanak (Latin: Bucca, Osmanlıca: Ruhsar) kulak, göz altı, burun ve çene kemiği arasında kalan etli bölümdür. İnsanda ve diğer omurgalılarda elmacık kemiği ile çene kemiği arasında bir yanal duvar görevi görür.
Baş | |||||
---|---|---|---|---|---|
Boyun | |||||
Gövde | |||||
Üreme organları |
| ||||
Uzuvlar |
| ||||
Cilt | |||||
Sistem | |||||
İlgili |
|
Kalp masajı, resusitasyon, kardiyopulmoner resusitasyon, kalp-akciğer canlandırması veya kısa adıyla CPR (İng: Cardiopulmonary resuscitation), kalbi duran bir kişide kan dolaşımını ve solunum sistemini tekrar çalışır hâle getirmek amacıyla uygulanan acil yöntemler bütünüdür. Yöntemin bir ilk yardım yöntemi olması sebebiyle öncelikli amaç, hastaya yeterli sağlık hizmeti ulaşıncaya kadar ya da nefes ve nabız geri gelene kadar, kişinin dolaşım ve solunumunun devam ettirilmesi, dolayısıyla organların oksijensiz kalmasının geciktirilmesidir.
Çene, ağzın çevresinde yer alan, omurgalılarda çiğnemeyi sağlayan kemik donatımının adıdır.
Os frontale, bu tek kemik kafanın ön kısmını meydana getirir. Alın kemiği bir yandan kafa boşluğunun ön bölümünün büyük bir kısmını ve göz çukurunun üst kısmını meydana getirir.Kemik iki ana parçadan oluşmaktadır: Dikey sedef parça ve göz-çukuru burun parçası
Kafatası, omurgalılarda başı oluşturan kemik bir yapıdır. Yüzün yapılarını destekler ve beyin için koruyucu bir boşluk sağlar. Kafatası iki bölümden oluşur: kranyum ve mandibula. İnsanlarda bu iki kısım, nörokranyum ve en büyük kemiği olarak mandibulayı içeren viscerocranium'dur. Kafatası, iskeletin en ön kısmını oluşturur ve bir sefalizasyon ürünüdür - beyni ve gözler, kulaklar, burun ve ağız gibi çeşitli duyusal yapıları barındırır. İnsanlarda bu duyusal yapılar yüz iskeletinin bir parçasıdır.
Üst çene kemiği, maksilla veya maxilla, iskeletin yüz bölümünde Altçene kemiğinden sonraki en büyük alanı kaplayan ve çift olan bu kemik, göz çukuru, burun boşluğu ve ağız boşluğu gibi boşlukların meydana gelmesine yardım eder. Üst çene kemiğinin içinde üstçene kemiği giriti denilen büyük bir boşluk vardır. Üst çene kemiğinde, tabanı burun boşluğuna bakan bir piramit şeklinde üstçene kemiği gövdesi denilen bir cisim vardır. Ayrıca kemiğin elmacık çıkıntısı, alın çıkıntısı, diş yuvası çıkıntısı ve damak çıkıntısı denilen dört çıkıntısı, üst, ön, alt ve arka olmak üzere dört kenarı vardır.
Kafa veya baş, anatomide hayvan ve insanların en rostral bölümünde bulunan, genellikle beyin, göz, kafatası, kulak, burun ve ağızı içeren kısımdır.
Allık, yanağa sürülen ve adını verdiği kırmızılık nedeniyle alan kozmetik ürünüdür.
Mandibula ya da alt çene kemiği, kafatasında yer alan bir kemiktir. Kafatasındaki oynar ekleme sahiptir. Şakak kemiğine bağlanır. Omurlarda olduğu gibi burada da bir eklem diski denilen kıkırdak yapıda bir disk bulunur. Evrimsel anlamda insandan evcil memeli hayvanlara doğru gidildikçe altçene kemiği oranı uzar. Hatta etçiller dışındaki hayvanlarda aralık diş denilen dişsiz bir bölüm vardır. Açıklığın arkaya bakan at nalı şeklinde, bir gövdesi ve gövdenin her iki yanında yukarıya doğru uzanan iki adet kolu vardır. Altçene kemiği gövdesinin üzerinde, üstçene kemiğinde olduğu gibi diş çukurları bulunur.
Etmoid kemik ya da kalbursu kemik, burun boşluğunu beyinden ayıran, kafatasında bulunan bir kemiktir. Burunun üst kısmında ve yörüngemsilerin arasında bulunur. Bu küpsel kemik süngerimsi yapıda olduğu için hafiftir. Etmoid kemik, göz çukurlarını oluşturan kemiklerden biridir.
Kuş kalçalı dinozorlar veya Ornithischia, kuşlarınkini andıran kalça yapılarıyla karakterize edilen ve çoğunlukla otçul dinozorlardan meydana gelen soyu tükenmiş bir klad. Ornithischia veya "kuş kalçalı" kelimesi Eski Yunanca "kuşa ait" anlamına gelen ornith- (ὀρνιθ-) ve "kalça eklemi" anlamına gelen ischion (ἴσχιον), çoğul haliyle ischia kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuştur. Ancak kuşlar teropod dinozorlardan olduğu için bu grupla yalnızca uzaktan akrabadır.
Üstçene kemiği gövdesi ya da Corpus maxillae, üst çene kemiğinin orta bölümünü oluşturur. İç kısmında boşluk bulunan bu cismin iç ve dış olmak üzere iki yüzü; üst, ön, alt ve arka olmak üzere dört kenarı vardır.
Çift olan kafatası kemiklerinden olan damak kemiği os palatinum, üst çene kemiğinin arkasında ve temel kemiğin os sphenoidale nin altında yer alır.Göz çukuru, burun boşluğu, fossa pterygopalatina ve ağız boşluğunun oluşturulmasını sağlayan bu kemiğin iki laminası vardır.
Lakrimal kemik veya gözyaşı kemiği, göz boşluğunun iç yan duvarının küçük bir kısmını yapar ve çifttir.Os frontale alın kemiğinin altında, üst çene kemiğinin processus frontalis'inin arkasında ve os ethmoidale 'nin önünde yer almaktadır. İnce ve dörtgen şeklindedir. İki yüzü dört adet kenarı vardır.
Yular, evcil büyükbaş hayvanların yedekte yürütülmesini, istenilen yöne döndürülmesini, bir yerde bağlı durmasını sağlamak için kullanılan, hayvanın başına bağlı ip ya da iplerdir.
Sapan kemiği ya da vomer, kafatasında bulunan bir kemiktir. Temel kemiği, Etmoid kemik, her iki üst çene kemiği ve her iki damak kemiği ile eklem yapar. Burun kıkırdağı ile de eklem yapar.
Bontnewydd Paleolitik bölgesi, St Asaph, Denbighshire, Galler yakınlarında yer alan ve Büyük Britanya'daki bilinen en eski Neandertal kalıntılarından bazılarının bulunduğu arkeolojik alandır. Elwy Nehri'nin doğusunda, Cefn Meiriadog, Denbighshire yakınlarında, Bontnewydd köyünde yer alır.
Çekiç, orta kulakta yer alan, kulak zarına temas eden ve örs kemikçiğine bağlı çekiç şeklinde küçük bir kulak kemiğidir. Latincesi malleus olan kemik, bu dilde de çekiç manasına gelmektedir. Ses titreşimlerini kulak zarından incus'a (örse) iletir.
Kraniyofasiyal yarıklar, kraniyofasiyal malformasyonların en önemlilerinden biridir; baş-boyun ve yüz bölgesinin oluşma ve gelişme aşamalarındaki aksamalar ya da sapmalar sonucu ortaya çıkan yapısal ve işlevsel bozuklukların önemli bir bölümünü oluştururlar. Embriyolojik kökenlerine göre; nöral tüp kökenli anomaliler, 1. ve 2. farengeal ark kökenli malformasyonlar, ektodermal displaziler söz konusudur.
Kemiğin fibröz displazi hastalığı, kemik dokusu olgunlaşmasında görülen yerel aksaklıkların sonucu olarak ortaya çıkan bir tablodur. Süngersi (spongiöz) kemiğin ortadan kalktığı ve bu boşluğu yoğun bir bağ dokusunun doldurduğu saptanır. Fibröz displazinin nedeni konusunda öne sürülen çeşitli varsayımlar arasında en somut olanı osteoblastik hücrelerdeki proliferasyon ve diferansiyasyon yetilerinin bozukluğu ile sonlanan bir tür gen mutasyonudur.
Paranthropus aethiopicus, yaklaşık 2.7 ila 2.3 milyon yıl önce Doğu Afrika'nın Geç Pliyosen devri'nden Erken Pleistosen'e kadar yaşamış soyu tükenmiş bir güçlü australopithecine türüdür. Bununla birlikte, Paranthropus'un geçersiz bir gruplandırma olup olmadığı ve Australopithecus ile eş anlamlı olup olmadığı çok tartışılmaktadır, bu nedenle tür genellikle Australopithecus aethiopicus olarak da tanımlanır. Durum ne olursa olsun, çok daha sağlam olan P. boisei'nin atası olarak kabul edilir. P. aethiopicus'un P. boisei kapsamına alınması gerekip gerekmediği tartışmalıdır ve sırasıyla P. boisei sensu lato ve P. boisei sensu stricto terimlerinin kullanılabileceği tartışılmaktadır.