
Böcekler eklem bacaklılar (Arthropoda) şubesinin sınıfı ve tür ve takson bakımından en kalabalık hayvan sınıfıdır. 1.000.000'dan fazla olan tür sayılarıyla Dünya'daki en fazla türe sahip canlılardır. Dünya'nın hemen hemen her yerinde bulunur ve bazen çok yoğun popülasyonlarda görülebilirler. Her yıl birkaç bin böcek türü tanımlanmaktadır. Toplam tür sayısının 2.000.000 ila 30.000.000 kadar olduğu tahmin edilmektedir. Tür, cins, familya gibi taksonomik kategoriler bakımından 6-10.000.000 sayıya ulaşırlar ve Dünya'daki hayvanların %90 kadarını oluştururlar.

Bir ilgi veya benzetme sonucu gerçek anlamından başka anlamda kullanılan sözlere veya kavramlara Türkçe eğretileme; Arapça mecaz, istiare; Fransızca trope denir.
İsim, özel-genel (cins), canlı-cansız, somut-soyut tüm varlık, kavram ve olayları karşılayan sözcüklerdir. Sıfat, zarf, zamir gibi kelime grupları isim soylu kelimeler olarak kabul edilir. Türkçede isimler genel olarak kabul edilen dört farklı şekilde sınıflandırılır:
- Oluşlarına (maddelerine) göre
- Verilişlerine (adlandırmalarına) göre
- Kelime yapısına göre
- Sayılarına göre

Balıklar poikloterm olan, neredeyse sadece suda yaşayan ve solungaçları ile solunum yapan, soğuk kanlı, yürekleri çift gözlü, çoğunun vücudu pullu, genellikle yumurta ile üreyen omurgalı hayvanlardır. Bazı türler canlı doğurarak ürer. Mesela tatlı su balıklarından Lepistes'in yumurtaları anne karnında çatlar ve canlı doğum gerçekleşir. Çiklitgillerde ise kuluçka süresi dişinin ağzında gerçekleşir. Ağzında yumurtaları çeviren, mantarlaşmasını engelleyen dişi yumurtalar çatlayana hatta yavrular serbestçe yüzmeye başlayana kadar onları ağzındaki kesesinde korur. Balıklar su yaşamındaki en önemli varlıklardan bir tanesidir. Nehir, göl, akarsu, okyanus ve denizlerde bulunmaktadır.
Anlambilim, anlam bilimi, anlam bilgisi ya da semantik, anlamları inceleyen bilimdir. Anlam bilimi felsefî ya da mantıksal ve dilbilimsel olmak üzere iki farklı açıdan ele alınabilir. Felsefî ya da mantıksal yaklaşım, göstergeler ya da kelimeler ile bunların göndergeleri arasındaki bağlantıya ağırlık verir ve adlandırma, düz anlam, yan anlam, doğruluk gibi özellikleri inceler. Dilbilimsel yaklaşım ise zaman içinde anlam değişiklikleri ile dilin yapısı, düşünce ve anlam arasındaki karşılıklı bağlantı vb. konular üstünde durur.

Abdest, Müslümanların, namaz gibi belli ibadetleri yapabilmek için bir düzen içerisinde bazı organları yıkayıp bazılarını mesh etme yoluyla yaptıkları arınma ve temizliktir. Kur'ana göre her namazın yanında bedensel temizlenme amacıyla belli organları yıkamak (gasil) ve meshetmek şeklinde anlatılır. Suyun abdeste uygun olması önemlidir. Su abdeste tadı, bulanıklığı ve kokusunun olağan olması ile uygun olmaktadır.

Balıkçılık; denizlerde, göllerde ve akarsularda balıkların ve diğer deniz ürünlerinin çeşitli yöntemlerle avlanmasıdır. Balığın yanı sıra midye, karides, ıstakoz, pavurya, istiridye ve ahtapotun hatta balina gibi deniz memelilerinin avlanması da balıkçılık kapsamına girer. Gölet, havuz ya da denizlerdeki suni tesislerde balık ve diğer deniz hayvanlarının üretilmesi de balıkçılığın bir parçasıdır. Amatör balıkçılık, ticari balıkçılık, zanaatkar balıkçılık, rekreasyonel balıkçılık, kültür balıkçılığı gibi balıkçılık yöntemleri bulunur.

Canlı ya da organizma, biyoloji ve ekolojide fonksiyonlarını yaşama mümkün olduğunca uyum sağlayarak sürdürebilen basit yapı moleküllerinin veya karmaşık organ sistemlerinin bir araya gelmesiyle oluşan varlıklar için kullanılan bir kavramdır.

Göz, göz çukurunda bulunan, iri bir bilye büyüklüğünde, görmeyi sağlayan küremsi bir organdır.

Vücut bölgeleri, canlıların çeşitli kısımlarına verilen adlardır.
- Dorsal: bir canlı vücudunun sırt tarafı.
- Ventral: karın tarafı.
- Anterior: ön tarafı.
- Posterior: arka tarafı.
- Mediyan çizgi: vücudun burun ucundan ve kuyruk kısmından geçen eksen.
- Lateral: yan tarafı.
- Bazal: bir organın vücuda bağlandığı kısım.
- Distal: uç kısmı. Dört ayak üstündeki hayvanlarda ekstremitelerin yere yakın kısmını tarif eder.
- Apikal: yüzeye bakan uç kısmı.
- Apeks: tepe kısmı.
- Proksimal: kaideye yakın kısmı. Dört ayak üstündeki hayvanlarda ekstremitelerin gövdeye yakın kısmını tarif eder.
- Diskoidal: ortadaki alan.
- Vertikal: düşey doğrultu ve düzlemler.
- Horizontal: yatay düzlem ve doğrultular.
- Kranial: kafaya yakın
- Kaudal: kuyruğa yakın
Zarf veya belirteç; bir fiilin, fiilimsinin, sıfatın veya başka bir zarfın anlamını yer, zaman, durum ve miktar bakımından niteler. Zarflar, fiile yöneltilen neden, ne zaman, nereye, ne kadar ve nasıl sorularının cevaplarını oluşturur. Aşağı, yukarı, nazikçe, çok, az, fevkalâde, en, ileri, geri, şimdi, geç gibi kelimeler cümle içerisinde zarf olarak kullanılabilir.

İason, Yunan mitolojisinde Altın Post’u ele geçirmek için Argo isimli, elli kürekli bir gemiyle Yunan anakarasından denize açılarak Karadeniz’in doğu ucundaki Kolkhis ülkesine doğru zorlu bir yolculuğa çıkan elli kahramanın (Argonaut’lar) önderidir. Altın Post’un öyküsü ile Argonaut’ların serüvenlerini muhtelif mit yazarları anlatır. Bunların önde gelenleri Bibliotheka isimli kitabıyla Apollodoros, Argonautika isimli kitabıyla da Rodoslu Apollonius’tur.
İğne sözcüğü ile şunlardan biri kastedilmiş olabilir:

Temel Yasa, Almanya'nın mevcut anayasasıdır. Bir önceki Weimar Cumhuriyeti anayasasının nasyonal sosyalizm döneminde fiilen devre dışı kalmasından sonra Müttefik Devletler'in gözetiminde 1949 yılında Batı Almanya bölgesinde yürürlüğe girmiştir. Weimar dönemindeki kötü tecrübeler nedeniyle Cumhurbaşkanı'na sembolik haklar tanınmış ve federal bir yapı oluşturmaya özen gösterilmiştir. İlk 19 maddesi temel hak ve özgürlükleri içerir.
İletişim, iletilmek istenen bilginin hem gönderici hem de alıcı tarafından anlaşıldığı ortamda bilginin bir göndericiden bir alıcıya aktarılma sürecidir. Organizmaların çeşitli yöntemlerle bilgi alışverişi yapmalarına olanak tanıyan bir süreçtir. İletişim tüm tarafların üzerinden bilgi alışverişi yapılacak ortak bir dili anlamalarına ihtiyaç duyar.

Temel kemik ya da sfenoid kemik ek olan bu kemik, kafa tabanında, etmoid kemiğin ve alın kemiği'nin arkasında artkafa kemiği 'nin taban parçası pars basilarisin ve şakak kemiği'nin önündedir. Bu kemik, kafa tabanının ön ve orta çukurlarının ön kafatası çukurunun oluşumuna katkı verir. Aynı zamanda şakak kısmının ön tarafını meydana getirir.
Gerçek anlam, sözcüklerin birincil anlamı ile (varsa) bu anlamla doğrudan ilişkili olan anlamlarıdır. Gerçek anlam, temel anlam ile yan anlamların bileşkesidir. Bir sözcüğün mecaz olmayan tüm anlamlarını kapsar.

Olta; genel anlamıyla iğne, beden ve yardımcı malzemelerin bir araya getirilmesiyle hazırlanan ve balık tutmaya yarayan düzenek. Daha özel anlamıyla ise mantara, kasnağa veya makaraya sarılı, olta takımının elde bulundurulan, kelebek mantarıyla fırdöndü arasında yer alan kısmıdır. Anlam ayrımını sağlamak amacıyla olta düzenekleri olta balıkçıları tarafından genellikle olta takımı, olta seti gibi tamlamalarla anılır.
Temel anlam; bir kelimenin ortaya çıkış nedeni olan, akılda uyandırdığı ilk anlamdır. Bu anlamdan türeyen ve yakın ilişkili olan yeni anlamlara ise yan anlam denir. Temel ve yan anlamlar birlikte "gerçek anlamları" meydana getirirler.
Hukuki yorum, bir hukuk meselesine uygulanacak olan hukuk kuralının belirlenmesi sürecinin önemli parçalarından biridir. Bazı hukuk kuralları, uygulanabileceği işlemler açısından yeterince açık olmayabilir. Bu nedenle söz konusu kuralın bulunduğu metnin incelenmesi ve anlamının belirlenmesi gerekebilir. İşte bu amaçla yapılan anlamlandırma faaliyetlerine hukuki yorum adı verilir.