İçeriğe atla

Yakay-Der

Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği
KısaltmaYakay-Der
Kuruluş9 Mart 2001 (23 yıl önce) (2001-03-09)
Genel BaşkanPervin Buldan
Resmî siteyakayder.com

Yakay-Der veya Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Türkiye'de aktivist bir gruptur. Türkiye'de kaybolan kişilerin ailelerine yardım etmek amacıyla 9 Mart 2001 tarihinde kurulmuştur.

Yakar-Der'e göre, Türkiye'de 1993-1998 yılları arasında PKK'nın kökünü kazımak için yürütülen "özel savaş" döneminde 1500'den fazla kişiden haber alınamıyor. Bu faaliyetler 1996 yılında ortaya çıkan ve Türk hükûmetinde birçok üst düzey istifayla sonuçlanan Susurluk Skandalı'yla gün ışığına çıkmıştır.

Hakkında

Yakar-Der'in mevcut (Mayıs 2019) Başkanı Pervin Buldan'dır.[1]

Belirtilen hedefleri şunlardır:

  • Devletin bilinen muhaliflerinin faili meçhul cinayetlerini ve bu kişilerin çok şüpheli durum ve koşullar altında ortadan kaybolmalarını araştırmak.
  • Bu tür aktivistlerin faili meçhul cinayetlerinden ve/veya kaybolmalarından kimlerin sorumlu olduğunu araştırmak ve bulmaya çalışmak ve bu kişileri yargı önüne çıkarmak, yani tutuklanmalarını, yargılanmalarını ve cezalandırılmalarını sağlamak.
  • Öldürülen veya kaybolan kişilerin aileleriyle birlikte çalışmak.

Tarih

Yakar-Der, Cumartesi Anneleri olarak bilinen ve 27 Mayıs 1995'ten bu yana her cumartesi İstanbul, Taksim'deki Galatasaray Lisesi önünde eylem yapan bir grup kadının örgütlediği uzun bir mücadele sonucunda kurulmuştur.[2]

Dernek, Türk Dernekler Kanunu'na ilişkin usulsüzlük iddiaları nedeniyle Türk makamları tarafından kapatılan Mag-Der'in devamı niteliğindedir.[3]

Yakar-Der, Türkiye İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Kayıplara Karşı Uluslararası Komite (ICAD) ile birlikte her yıl Kayıplar Haftası münasebetiyle bir dizi özel etkinlik düzenlemektedir. Mayıs 2006'da Diyarbakır'da 5. Uluslararası Kayıplara Karşı Konferans'ı düzenlediler.[4] 2008 yılında oturma eylemleri, bir fotoğraf sergisi ve kayıp yakınlarıyla paneller düzenlediler. Ayrıca savcılığa suç duyurusunda bulundular ve kayıp kişilerin kaybolmasından sorumlu yetkililerin cezalandırılmasını talep ettiler.[5]

Mayıs 2009'da, Türkiye'yi Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeye Karşı Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme'yi onaylamaya teşvik etmek için bir kampanya başlattılar.[6]

Kaynakça

  1. ^ Böhmer, Daniel-Dylan (9 Mayıs 2019). "Kurden-Politikerin Buldan: "Erdogan verliert zunehmend an Macht"". 10 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mayıs 2019. 
  2. ^ "Report and recommendations on the Kurdish question in Turkey" (PDF). International delegation of Human Rights Lawyers. 2005. 5 Mart 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 16 Ağustos 2009. 
  3. ^ "La Fondation du Yakar-Der". ICAD. December 2005. 3 Ocak 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ağustos 2009. 
  4. ^ "Conference programme" (PDF). ICAD. December 2005. 13 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ağustos 2009. 
  5. ^ "Turkey: Some 800 victims of enforced disappearance remembered". Today's Zaman. 25 Mayıs 2008. 6 Mart 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ağustos 2009. 
  6. ^ "NGOs seek ratification of convention on disappeared persons". Today's Zaman. 23 Mayıs 2009. 13 Temmuz 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ağustos 2009. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">JİTEM</span> Türk askeri istihbarat birimi

JİTEM ya da Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele Grup Komutanlığı, İçişleri Bakanlığı'nın onayı olmadan ve Genelkurmay Başkanlığı'ndan görüş alınmadan Jandarma Genel Komutanlığı'nın kendi inisiyatifiyle kurulan ve terörle mücadele kapsamında faaliyet yürüten bir oluşumdur.

Güvenlik Korucusu diğer adıyla Köy Korucusu, 26 Mart 1985 tarihinde 442 sayılı Köy Kanununun 74. maddesinde yapılan değişiklikle muhtarın teklifi, kaymakamın kabulü ile gönüllü ya da valiliğin teklifi ve İçişleri Bakanı'nın onayı ile geçici olarak görev yapılan ve köy koruculuğu adıyla oluşturulan paramiliter kurum. İdari bakımdan kaymakamların, mesleki bakımdan ise Jandarma Bölük Komutanı'nın emir ve komutası altındadırlar.

<span class="mw-page-title-main">Cem Ersever</span> Türk subay

Ahmet Cem Ersever JİTEM'in kilit isimlerinden biri olan Türk asker.

<span class="mw-page-title-main">Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketi</span> uluslararası insani hareket

Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketi; görevi din, inanç, dil, ırk, toplumsal sınıf veya politik görüş farkı gözetmeksizin insan hayatı ve sağlığını korumak, insan varoluşunun saygı görmesini sağlamak, insanların acı çekmesini önlemek ve acılarını dindirmek olan uluslararası bir insani harekettir.

Suç, kanunlar tarafından yanlış veya zararlı olduğu için ceza tehdidiyle yasaklanan ve bazı durumlarda cezalandırılabilen davranıştır. Genel olarak suç, saptanan ve saptanamayan suçlar olarak ikiye ayrılır. Saptanamayan suçların gerçekleşip gerçekleşmedikleri belirsiz olduğu veya kanıtlanamadıkları için cezalandırılmaları söz konusu değildir. Ceza hukukunda suça göre para cezası, tutuklama, hapis, hatta ölüm cezası verilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Yakınlarını Kaybetmiş Aileler Derneği</span>

Yakınlarını Kaybetmiş Aileler Derneği;, İstanbul'da bulunan bir sivil toplum kuruluşudur.

<span class="mw-page-title-main">Pervin Buldan</span> Türk siyasetçi

Pervin Buldan, Türk siyasetçidir. Halkların Demokratik Partisi eş genel başkanıydı. TBMM'de 23., 24. dönem Iğdır; 25, 26 ve 27. dönem İstanbul milletvekilidir. Iğdır'ın ilk kadın milletvekilidir.

Cemal Temizöz,, Türk asker, Temizöz davası diye de anılan Cizre faili meçhul cinayetler davası sanığı. 1993'te Cizre'de "terörle mücadele görünümü altında korucu, itirafçı ve uzman çavuşlardan grup oluşturduğu, grubun süreç içinde asli görevinden ayrılarak, terör örgütü PKK'ya yardım ettiğinin değerlendirildiği ya da özel sebeplerden dolayı gözaltına aldıkları kişileri sorguladığı" iddiasıyla yargılandı ve beraat etti.

Töre ve namus suçları, namus cinayeti ya da onur suçu, aldatmak, zinâ etmek, evlenmeyi reddetmek, boşanmaya çalışmak, tecavüze uğramış olmak gibi nedenlerle, aile fertlerine yöneltilen şiddet. Batılı kaynaklarda genellikle onur suçları şeklinde adlandırılır. Bu suçların çok büyük bir kısmı cinayetle sonuçlanır. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonunun tahminlerine göre dünyada her sene yaklaşık 5000 kadın veya genç kız töre ve namus cinayetlerine kurban gitmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de LGBT hakları</span> Türkiyede lezbiyen, gey, biseksüel ve trans bireylerin hakları

Türkiye'de lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender (LGBT) bireyler diğer vatandaşlara göre dezavantajlı durumdadırlar. Türkiye eşcinsel ilişkileri tanısa da medeni kanununda cinsel yönelim ya da cinsiyet kimliği gibi bir ifadeye yer vermez ve eşcinsel çiftlerin birlikteliklerini yasal zeminde tanımaz. 2013 yılında ILGA-Europe, Türkiye'yi LGBT haklarının korunması konusunda 49 ülke arasında 39. sıraya yerleştirmişti ancak 2024 yılında 46. sıraya geriledi. Türkiye'yi sıralamada sadece Azerbaycan ve Rusya takip etti.

Adnan Gerger, gazeteci, yazar, araştırmacı, TV programcısı.

<span class="mw-page-title-main">Cumartesi Anneleri</span> İstanbul, Galatasaray Meydanında düzenlenen oturma eylemine katılan topluluk

Cumartesi Anneleri, 27 Mayıs 1995'ten bu yana her cumartesi günü Galatasaray Meydanı'nda oturma eylemleri düzenleyerek gözaltında kaybolan yakınlarını ve faili meçhul siyasi cinayetlere kurban giden yakınlarının faillerini arayanlardan oluşan bir topluluktur.

Cizre faili meçhul cinayetler davası ya da Temizöz davası, Kayseri İl Jandarma Alay Komutanı albay Cemal Temizöz'ün 23 Mart 2009 tarihinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının Cizre'deki bazı cinayetlerle ilgili yürüttüğü soruşturma kapsamında gözaltına alınmasıyla başlayan ve 1990-1996 yılları arasında Cizre'de kaybedilip infaz edilenlerin ailelerinin müdahil olduğu dava. Temizöz "adam öldürmeye azmettirmek ve silahlı örgüt üyesi olmak" suçlamalarıyla 25 Mart 2009 günü tutuklandı.

<span class="mw-page-title-main">Tokubetsu Kōtō Keisatsu</span>

Tokubetsu Kōtō Keisatsu ya da kısa adıyla Tokkō, 1911 yılında Japon İmparatorluğu tarafından imparatorluğa karşıt olan politik gruplara ve tüm muhalefeti sindirme amacıyla kurulan polis gücü. Düşünce Polisi grubuna giren ve birçok işkence, faili meçhul cinayet ve terör eylemlerinden sorumlu tutulan bu örgütün kimi kaynaklarda Nazilerin kurduğu Gestapo adlı gizli polis örgütüne kıyasla daha az merhametli olduğu belirtilmektedir. Japon İmparatorluğu amirali Takagi Takeo bu örgütü "Eğer ağlayan bir çocuğa Tokkō derseniz, sessizleşir." şeklinde anlatmaktadır.

Gözaltında ölüm ve kaybolma, bir kimsenin polis, hapishane görevlisi ya da bir başka yetkili tarafından gözaltındayken kaybolması ya da öldürülmesi durumu. Gözaltında ölüm ve kaybolma, yetkililerin suistimal, ilgisizlik, ırkçılık veya ölümlerin sebebini örtbas etmeleri konusu üzerinden sık sık bir tartışma konusu olarak sürer. Uluslararası insan hakları hukukunda cebri kaybolma, bir insanın devlet, politik organizasyon ya da devletin destek, kabulüyle üçüncü taraf yetki yoluyla gizlice kaçırılması ya da tutuklanmasında gerçekleşir. 1 Temmuz 2002 tarihinde yürürlüğe giren Uluslararası Ceza Mahkemesi Roma Statüsü'ne göre, sivillere yönelen genel ya da sistematik saldırının bir parçası olan cebri yok etme, insanlığa karşı bir suç olarak nitelendirilir. 20 Aralık 2006 tarihindeyse Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Tüm İnsanların Cebri Kaybolmadan Korunması Uluslararası Sözleşmesini kabul etti. Cebri kaybolma, genel olarak öldürülme anlamına gelebilir.

Hasan Ocak, Gazi Mahallesi olayları sonrası gözaltına alındıktan sonra kaybolan ve daha sonra cesedi bulunan öğretmen ve çay ocağı işletmecisidir. Cesedinin bulunması sonrası "Cumartesi Anneleri" olarak bilinen eylemler başlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Mina Ahadi</span>

Mina Ahadi, İranlı-Avusturyalı siyasi aktivist. Bir komünist siyasi aktivist olarak, İran İşçi-Komünist Partisi Merkez Komitesi ve Politbüro üyesidir.

Mehmet Uçum,, Türk hukukçu ve siyasetçidir.

<span class="mw-page-title-main">Zorla kaybetme</span> bir kişinin bir devlet veya siyasi bir örgüt tarafından ya da bir devlet veya siyasi bir örgütün yetkilendirmesi, desteği veya rızası ile üçüncü bir tarafça gizlice kaçırılması veya hapsedilmesi

Zorla kaybetme, bir kişinin bir devlet veya siyasi örgüt tarafından veya bir devlet veya siyasi örgütün yetkilendirmesi, desteği veya rızasıyla üçüncü bir tarafça gizlice kaçırılması veya hapsedilmesi ve ardından mağduru hukukun koruması dışına çıkarmak amacıyla kişinin akıbetini ve nerede olduğunu kabul etmeyi reddetmesidir.

James Jessen Badal, Amerikalı gerçek suç yazarıdır.