Ölüm cezası olarak da bilinen ve daha önce adli cinayet olarak adlandırılan idam cezası, bir suçun cezası olarak bir kişinin öldürülmesinin devlet tarafından onaylanmış uygulamasıdır ve genellikle kişinin söz konusu cezayı gerektiren normları ihlal etmekten sorumlu olduğu sonucuna varmak için yetkili, kurallarla yönetilen bir süreci takip eder. Bir suçlunun bu şekilde cezalandırılmasını emreden hüküm, ölüm cezası olarak bilinir ve cezanın yerine getirilmesi eylemi infaz olarak adlandırılır. Ölüm cezasına çarptırılan veya infaz edilmeyi bekleyen mahkumlara "idam mahkumu" denir. Etimolojik olarak idam terimi, kafa kesme yoluyla infaz anlamına gelir, ancak infazlar asma, vurma, zehirli iğne, taşlama, elektrik verme ve gaz verme gibi birçok yöntemle gerçekleştirilir.
Yerinde infaz, suçlu olduğundan şüphelenilen kişinin genellikle anında ve olay yerinde öldürülmesiyle sonuçlanan yargısız infaz.
Linç, hiçbir adil yargılama olmadan insanları cezalandırma yöntemidir. Linç aslında sağlıklı bir yargılamanın olmadığı gibi, bir ceza yöntemi olarak da öldürücüdür.
Kurşuna dizerek infaz ya da kısaca kurşuna dizme, özellikle savaş zamanlarında kullanılan bir idam yöntemi. İdam mangası çoğunlukla askerlerden oluşur. İnfaz, idamı gerçekleştirecek gruptaki herkesin aynı anda ateş etmesi yöntemiyle gerçekleştirilir. Böylece süreçte herhangi bir aksama yaşanmaz ve mahkûmların kimin silahından çıkan ateşle can verdiği bilinmez. Çoğunlukla mahkûmların gözleri bağlanır ya da başlık takılarak görmeleri engellenir. Bazı zamanlarda ise suçlulara infaz mangasına bakmak isteyip istemedikleri sorulur. İnfazlar, mahkûmlar ayakta ya da otururlarken gerçekleşebilir.
Asarak infaz etme, tarihteki en eski ve en çok uygulanmış idam cezası yöntemlerinden biridir. Asarak infazda, ilk önce idam mahkûmü idam sehpasına çıkar ve cellat idam mahkûmünün boğazından ip geçirir. Sonra cellat idam sehpasını tekmeyle devirir ve idam mahkûmü boşlukta kaldığı için asılır, boynu kırılarak veya boğularak ölür. Ayrıca mahkûm infazdan kaçmasın diye elleri bağlanır. Asılmak, sadece idam yöntemi değil ayrıca bir intihar yöntemidir.
Einsatzgruppen, SS'e bağlı, Heinrich Himmler'in kontrolünde ve Reinhard Heydrich'in yönetimi altındaki, II. Dünya Savaşı sırasında Alman Ordusunun işgal ettiği bölgeleri ev ev arayarak Yahudileri, Romanları ve komünistleri öldüren seyyar infaz birlikleri. A B C ve D isminde 4 Einsatzgruppe timi vardı ve her birlik 600-1000 askerden oluşuyordu. Toplama kampları kurulmadan önce infazlarda etkin rol oynamışlardır. En önemli eylemleri Babi Yar Katliamı'dır. Gezici birliklerdir. Sürekli hareket halinde olup bir infazdan ötekine doğru eylemlerini gerçekleştirmişlerdir. Çukur kazıp öldürüp gömme işi oyalayıcı olduğundan ve öldürme sırasında çok fazla mermi harcandığından bunun yerine toplama kampları kurulmuştur.
İpin boyunu kısaltmak ya da ipin zayıf bir bölümünün geçici olarak ağır yükten sakınılması için kullanılan bir düğümdür.
Tam kazık bağı uçlar ortadan çıkacak şekilde sırt sırta atılmış iki yarım kazık bağı ya da sarmal (volta) dan oluşur.
Anele bağı, ipi sabit bir nesneye bağlamak için kullanılan bir düğümdür. Genellikle gemiden sarkıtılan demir, şamandıra gibi şeylerin halkasına ip bağlanırken kullanılır. Meza volta bağı da denir; Yelkenli filikaların yelken serenlerini yukarıya ve aşağıya kaldırıp indiren kandilisa halatına yelken bu bağ ile bağlanır.
Dönel kazık bağı ipi bir başka ipe ya da kazığa bağlamaya yarayan bir düğümdür. Çifte kazık bağının bir çeşididir. Ters kazık bağının bir tarafı çift döngülü olanıdır ve o taraftan çekildiğinde iyi tutar.
Yarım kazık bağı, bir ipi bir direğe bağlamaya kullanılan bir düğümdür.
Ters kazık bağı, iki yarım kazık bağının ters yönlerde bağlandığı, bir ipi bir halkaya bağlamaya yarayan bir düğümdür.
Çifte kazık bağı iki sırt sırta atılmış yarım kazık bağı ile ana ipin bu tam kazık bağından çıkmadan önce bağ köprüsü altında bir fazla döngü yapmasından oluşur.
Dirsekte tek izbarço bağı dirsekte ilik oluşturan bir bağdır. Kelebek bağı da denir ama Alp kelebeği ile karıştırılmamalıdır.
Kelepçe bağı Kurtarma oturağı bağı ile aynı bağdır. Her ikisinde de amaç güvenilir bir kavrama, gevşemeden tutmadır. Kurtarmada birer ilmek göğüs ve bacakları kavrar, kelepçede iki bileği kavrarlar.
Kamyoncu düğümü, insan elinin kuvvetini katlayarak ipi gerdirebilme işine yarayan düğümler düzenidir.
- En üstte, ana ip tarafında, genellikle ucu geçirmek gerekmeden yani ip ortasına atılabilen bir ilik,
- Ortada, alttaki yükten peşinden üstteki ilikten geçip iki dirsek oluşturan ve ucu çekip gerdikçe küçülen bir ilmek
- Uçta da gerilmiş ipin gergin kalmasını sağlayan bir ya da daha fazla sabitleştirici bağlama düğümü.
Torba bağı torba, çuval gibi şeylerin ağzını bağlamak için kullanılan birçok bağa verilen ortak isimdir.
Alplerin çevresinde yer alan Tarihöncesi Kazık Evler, M.Ö. 5000 - M.Ö. 500 yılları arasında Alplerde ve çevresindeki göllerin, nehirlerin veya sulak alanların kenarlarında inşa edilmiş bir dizi tarih öncesi kazık konut yerleşimleridir. 2011 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine Avusturya'da, Fransa'da (11), Almanya'da (18), İtalya'da (19), Slovenya'da (2) ve İsviçre'de (56) bulunan 111 site eklendi. Ayrıca, bu Dünya Mirası alanı, Slovenya'da listelenen ilk kültürel dünya mirası oldu.
Kazığa oturtma veya kazığa oturtarak infaz etme, kazık, direk veya ucu sivri herhangi bir nesne ile, insan gövdesinin bir kısmın veya tamamının delinmesi ile yapılan bir çeşit işkence veya infaz yöntemidir. Özellikle 15'inci yüzyıldaki Rumen asker ve komutan Kazıklı Voyvoda, bu işkence türünü en çok kullanan askerî lider olmuştur.
Atakam, Attila tarafından kazığa oturtulan genç bir Hun prensiydi.