İçeriğe atla

Yahudi diasporası

Yahudi diasporası[not 1] (İbraniceגָּלוּת‎, galut), günümüz Yahudilerinin ataları olan inançlı İbranilerin (yani İsrailoğullarının) anavatanı Kenan topraklarından zorla çıkartılıp, dünyanın diğer bölgelerine[not 2] zorunlu göçe mecbur bırakılmaları ile başlayan, Yahudilerin 'İsrail Diyarı' dışındaki oluşumu.[1][2] Modern İbranicede "dağınık" anlamına gelen Tefutzot (תפוצות) kelimesi Alman asıllı Amerikan akademisyen Simon Rawidowicz tarafından 1930'larda kullanılmaya başlandı.[3]

Diaspora'nın başlangıcının, Tevrat'ta da anlatıldığı üzere, Yehuda Krallığı'nın fethedilişi, Süleyman Mabedi'nin yıkılışı (~MÖ 586) ve nüfusun kovulduğu zaman olan MÖ 6. yüzyıl olduğu kabul edilir. İkinci büyük sürgün olayı ise Kudüs Tapınağı'nın yıkılması ve akabinde gerçekleşen Bar Kohba İsyanı'nın ardından Yahudilerin Yahudiye'den kovulmasıyla 1. ve 2. yüzyıllarda gerçekleşti fakat uzmanlar bunu azletmektedir.[4]

Ardından Orta Doğu'da, örneğin Büyük Kiros'un hoşgörülü politikları sayesinde İran'da, bazı Yahudi cemaatleri kuruldu ve asırlar boyunca Yahudiliğin merkezini ve Tevrat yaşamını oluşturdu. 70 yılında Birinci Yahudi-Roma savaşı ve 135'te Bar Kohba İsyanı'ndan sonra Yahudiye'de Yahudilerin kontrolü kaybetmesi bu Yahudilerin kovulmasına veya imparatorluk içinde köle olarak satılmasına dolayısıyla Yahudi diasporası nüfusunun artışına sebebiyet verdi. 1948'de İsrail Devleti'nin kurulmasıyla "Yahudi diasporası" terimi İsrail dışında yaşayan Yahudileri tarif etmek için kullanılmaya başlandı.

Roma dönemi öncesi diaspora

V. Salmaneser komutasındaki Asurlular MÖ 722'de İkinci İsrail Krallığı'nı yıktı ve çoğu İsrailoğlu Horasan'a sürüldü. Yehuda Kralı'nın Nebukadnezar tarafından MÖ 586'da tahttan indirilmesinden sonra (bkz. Babil Sürgünü) yerlilerin büyük bir kısmı Mezopotamya'ya sürüldü; böylece iki ana Yahudi kültür merkezi oluştu: Babil ve İsrail diyarı. 2700 yıldan daha uzun bir süredir Parsimler halen İran'da yaşamaktadır.

Ahamenişler, Selevkoslar, Partlar ve Sasaniler dönemlerinde özellikle varlıklıların da dahil olduğu çoğu Yahudinin Babil'de bulunmasına rağmen, siyasi etkilerin de yoksunluğu nedeniyle Yahudilerin varlığının sebebi anlaşılması güçtür. Ahameniş hakimiyeti döneminde Yahudilerden en fakirleri fakat en ateşlileri Yahudiye'ye geri döndü. Burada, yeniden inşa edilmiş Kudüs Tapınağı merkezinde cemaatsel anlamda örgütlendiler. Bu çekirdek cemaate zamanla diğer Yahudiler de eklenince cemaat büyüdü, cemaat kimliklerinin farkına vardılar ve haklarının tanınması için uğraş verdiler.

İnişli çıkışlı dönemin ardından hem Selevkos hanedanlığındaki çekişmeler hem de Romalıların çıkarlarına uyduğundan verdikleri desteklerle sonunda Yahudiler bağımsızlığını kazandı. Haşmonayim prensleri altında önce başrahiplik olarak ardından krallık altında Yahudi devleti parlak bir döneme girip bazı bölgeleri fethettiler. Fakat kısa bir süre sonra kraliyet ailesindeki düzensizlik, dindarların düzene karşı hoşnutsuzluğu, kraliyetin halkını önemsememeye başlayınca halkın hissiyatı gibi nedenler Yahudi devletini Romalılar için kolay bir ava dönüştürdü. MÖ 63 yılında Pompey Kudüs'ü fethetti ve Gabinius Yahudileri haraca bağladı.

İlk diaspora nüfusu

MÖ 2. yüzyılda Oracula Sibyllina'nın Yahudi yazarı üçüncü kitabında "seçilmiş halk"tan bahsedip "Her toprak ve denizin onlarla dolu olduğunu" belirtmiştir. Strabo, Philon, Genç Seneca, Luka, Cicero ve Josephus gibi çeşitli kişiler Akdeniz havzasındaki şehirlerde Yahudi nüfusundan bahsetmiştir. (Roma öncesi ve sonrası diaspora nüfusu için bkz. Hindistan'daki Yahudilerin tarihi ve Çin'deki Yahudilerin tarihi.)

Kral I. Agrippa, Caligula'ya yazdığı mektupta doğu ülkerindeki hem Helenleşmiş hem Helenleşmemiş Yahudilerin yaşadığı eyaletlerin listesini sıralamıştır. Bu liste, İtalya ve Sirenayka'yı dahil etmediği için tam değildir. Yıldan yıla eklenmiş epigrafik bulgular mevcuttur lakin buradaki Yahudi cemaatinin nüfusuyla ilgili rakamlara delil yetersizliği nedeniyle dikkatle yaklaşılmalıdır. Jospehus'a göre İsrail diyarı ve Babil dışındaki en yoğun Yahudi nüfusu başta Antakya ve Şam olmak üzere Suriye'de bulunmaktaydı ve bunların 10,000 ila 18,000'i ayaklanmalar sonucu katledildi. Philon, Mısır'daki Yahudi nüfusun, genel nüfusa oranı sekizde birine denk gelen bir milyon kişi olduğunu belirtir. Ülkedeki en önemli Yahudi cemaati İskenderiye'de bulunmaktaydı.

115'teki katliamdan yola çıkarak, Sirenayka, Kıbrıs ve Mezopotamya'daki Yahudi nüfusunun yüksek olduğu söylenebilir. Caesar Augustus'un tahta geçtiği dönemde Roma'da 7000'den fazla Yahudi yaşamaktaydı. Son olarak, Promagistra Lucius Valerius Flaccus'un MÖ 62/61 yıllarındaki vergi bilgilerinden ortaya çıkan rakamlar Anadolu'da 45,000 yetişkin erkek Yahudinin yaşadığını göstermektedir.

Roma'nın Yahudiye'yi yıkımı

Roma'da bulunan, Yahudilerin köleleştiğini ve Tapınak'taki nesnelerin Roma'ya taşındığını gösteren Titus Takı

Romalıların hakimiyeti MÖ 63'ten, dünya Yahudilerinin millî ve dini merkezi olan Tapınağın yıkıldığı tarih olan 66 ila 70'e kadar sürdü.

Romalıların anti-Yahudiliği tam olarak ne zaman başladığı uzmanlar arasında tartışma konusudur fakat tarihçi H. H. Ben-Sasson, "karşılıklı ilk aleni hüsumetin" Caligula zamanındaki maddi kriz zamanında (37-41) başladığını ileri sürer.[5]

Kudüs'ün yıkımının tamamlanması ve birkaç Yunan ve Roma kolonilerinin Yahudiye'de kurulması, Roma hükûmetinin Yahudi ulusunun siyasi rejenerasyonunu engellemeye çalışmasının direkt bir ifadesidir. Yine de kırk yıl gibi bir süre sonra Yahudiler eski özgürlüklerini kazanmak için çaba verdiler. İsrail tükendikten sonra Sirenayka, Kıbrıs, Mısır ve Mezopotamya'da yaşamlarını kurmaya çabaladılar. Çabaları azimli olmasına karşı bilgelikten uzaktı ve Trajan tarafından bastırıldılar (115-117) fakat Hadrianus altında Yahudiler amacına ulaşıp İsrail'de bağımsızlıklarını kazandı (133-135). Bu zamandan itibaren, Antoninus, Marcus Aurelius ve Severus'un önemsiz akımlarına rağmen, Filistin Yahudilerinin sayıları azaldı, fakirleşti, bozguna uğradı ve dünya Yahudileri üzerindeki etkilerini yitirdi. Kudüs, "Aelia Capitolina" adı altında Roma'nın pagan sömürgesi haline geldi. Yahudilerin, 9 Av günü hariç şehre girmeleri yasaklandı. Buna rağmen, 6. yüzyıla kadar 43 Yahudi cemaati İsrail toprakları üzerinde varlıklarını sürdürdü: 12'si sahilde, Negev'de ve Ürdün'ün doğusunda; 31 köy de Galile ve Şeria Vadisi'nde yer almaktaydı. Yohanan ben Zakay ile bağdaştırılan sahil düzlüklerindeki Yavne, Rabinik Yahudiliğin önemli bir merkeziydi.[6]

Yahudilerin Roma İmparatorluğu'ndaki dağılımı

1. yüzyıldaki Büyük İsyan ve 2. yüzyıldaki Bar Kohba İsyanı'nın ardından Yahudiye'nin yıkılması hem Yahudilerin dünyaya yayılmalarında hem de ibadet yetkisinin Tapınak'tan Rabinik otoritelere geçmesinde etkili oldu.

Yahudilerden bazıları köle olarak satıldı, bazıları Yahudiye'nin çöküşünden sonra esir alındı, bazıları hali hazırdaki Yahudi diasporasına katıldı ve Yahudiye'de kalanlar Kudüs Talmud'u üzerinde çalışmaya başladı. Diasporadaki Yahudilerin genelde Roma İmparatorluğu'na girmesine izin verildiyse de Hıristiyanlığın yükselişe geçmesiyle kısıtlamalar getirildi. Zorunlu sürgünler ve baskılar uluslararası Yahudi merkezinin sürekli değişmesine sebep oldu. Hristiyanlaşan imparatorluk, Yahudileri, İsa'yı mesih olarak kabul etmedikleri için ilelebet cezalandırılmaya müstahak olarak gördü.

Yahudiler bu topraklarda yaşamasına rağmen bu kavram Hristiyan Roma kanunları altında zamanla gelişti ve Yahudiler yabancılaştırılıp pagan Greko-Romen ve Aramilere ayrıcalıklı davranıldı. Bu dönemde Yahudileri soyutlandırma politikası olarak Yahudiye "Suriye Filistini" adını aldı. Bu topraklarda yaşayan topraksız Yahudiler, ağır vergilere tabi tutulup sosyal ayrımcılık yapılmasına rağmen Yahudilerin sürgünleriyle ilgili Talmud tezlerini geliştirdiler.

Asırlar içinde Yahudiler anavatanlarında azınlık durumuna düştüler ve hahamler Tevrat'ın tek yetki olduğunu belirtip 2. yüzyılda Helenizm'den hızlıca uzaklaştılar. Dahili ve harici baskılar nedeniyle Greko-Romanlar ile Yahudiler arasındaki farklılıklar gözle görülmeye başlandı ve zamanla "Roman" (Romalı) terimi Hristiyanlar için ve "Greko" (Yunan) terimi paganlar için kullanılmaya başlandı.

Uzmanlar, Yahudilerin 1. yüzyılda kovuldukları fikrine katılmamaktadır çünkü toprakların terkedilişinin bir kerede olmadığına inanılmaktadır. Filistin'den sürülme miti çok az sayıda Yahudi tarihçi tarafından ciddi bir şekilde ele alınmaktadır.[4]

Roma dönemi sonrası Yahudi nüfusu

Orta Çağ'da Yahudiler bölgelerine göre kendilerine has gruplara ayrıldılar ve bunlar bugün iki ana başlık altında toplanmıştır: Kuzey ve Doğu Avrupalı Aşkenazlar ve İberyalı, Kuzey Afrikalı ve Orta Doğulu Sefaradlar. Yaşamlarında baskı ve kovulmalar gören bu iki grubun tarihleri birbirine paraleldir.

1764'te Lehistan-Litvanya Birliği'nde 750,000 Yahudi yaşamaktaydı; bugün ise dünya genelindeki Yahudi nüfusunun 1.2 milyon olduğu düşünülür.[7]

Siyonizm bakışıyla "Diasporanın olumsuz etkisi"

Eliezer Schweid'e göre, tüm Siyonist akımlarca diaspora yaşamı reddedilir.[8] Bunun altında yatan sebep, diasporada Yahudi millî yaşamının gelişiminin kısıtlanmasıdır. Örneğin, Hayim Nahman Bialik isimli şair şöyle yazmıştır:

Ve kalbim ağlıyor mutsuz halkım için...
Bir kısmımız nasıl yanmış, nasıl lanetlenmiş olmalı ki,
Böyle bir tohum toprağında solmuş...

Schweid'e göre, Bialik'in bahsettiği "tohum" Yahudi halkının potansiyelidir. Diasporada bu tohum sadece bozuk sonuçlar verir fakat durumları değiştirilirse tohum tekrar verimli olabilir.[9]

Bu anlamda Sternhell, Siyonizm'in iki ekolü olduğunu belirtir. Bunlardan ilki, liberal ve faydacı Herzl ve Nordau ekolüdür. Özellikle Dreyfus olayından sonra antisemitizmin asla yok olmayacağına ve bir Yahudi bireyi için çözümün Siyonizm olduğuna inanırlar. Diğeri ise organik milliyetçi ekoldür. Filistin'deki Siyonistlerin genel kanısına göre bu akım, Yahudi bireyinden ziyade Yahudi ulusunu kurtarma projesiydi. Onlar için Siyonizm'in tanımı "Ulusun yeniden doğuşu" idi.[10]

İsrail merkezli Siyonist görüşün aksine, aynı zamanda bir Siyoist olan Simon Rawidowicz gibi kişiler Yahudi kültürünün yeni 'dünyevi' varoluşa ayak uydurduğunu ve bu nedenle fiziksel, duygusal veya ruhani anlamda geri dönüş yapılmasına gerek olmadığını, yani halkın diasporada dağınık şekilde hayatlarını idame ettirebileceğini savunur.

Baskı, zulüm, sürgün, siyasi ve ekonomik durumlardan etkilenen diaspora dinamiğinin hem Yahudiler içinde hem de Yahudilere karşı dünya gözünde farkındalık yarattığı konusu ortaya atılan fikirler arasındadır.

Günümüzde diasporadaki Yahudiler

2010 itibarıyla en yoğun Yahudi nüfusu İsrail (5,703,700), ABD (5,300,000), Rusya (900,000), Fransa (700,000), Kanada (375,000), Birleşik Krallık (295,000) ve Almanya (120,000)'dadır.[11] Bu veriler "çekirdek" Yahudi nüfusunu gösterip başka dini uygulayan Yahudi kökenlileri, Yahudiliğe ilgi duyup da Yahudi olmayanları veya Yahudi evinde yaşayan gayri-Yahudileri içermemektedir.

Yahudi Özerk Oblastı, halen Rusya'nın özerk oblastlarından biridir.[12] Birobican baş hahamı Mordechai Scheiner'ın dediğine göre, başkentte 4000 Yahudi yaşamaktadır.[13] Eyalet başkanı Nikolay Mikhaylovich Volkov, "yerel Yahudi örgütlerinin değerli inisiyatiflerini desteklediklemeye devam" edeceğini belirtmiştir.[14] Oblastın 70. yıldönümü nedeniyle 2004'te Birobican Sinagogu açılmıştır.[15] Geniş Sibirya bölgesinde 75,000 Yahudinin yaşadığı düşünülmektedir.[16]

Şehirden şehire Yahudi nüfusu verilerinin elde edilmesi ülkeden ülkeye Yahudi nüfusu verilerinin elde edilmesine kıyasla daha zor olduğu için[17] aşağıdaki listedeki bilgilerin kimisi varsayım olup bazılarında hata payı bulunmaktadır.[11]

  1. Guş Dan (Tel Aviv ve çevresi) - İsrail - 3,300,000.
  2. New York - Amerika Birleşik Devletleri - 2,007,850.
  3. Kudüs - 705,000.
  4. Los Angeles - ABD - 700,000.
  5. Hayfa - İsrail - 680,000.
  6. Miami - ABD - 500,000.
  7. Beerşeba - İsrail - 370,000.
  8. San Francisco - ABD - 345,000.
  9. Paris - Fransa - 285,000.
  10. Chicago - ABD - 270,500.
  11. Philadelphia - ABD - 265,000.
  12. Boston - ABD - 230,000.
  13. Washington, DC - ABD - 215,000
  14. Londra - Birleşik Krallık - 200,000.
  15. Moskova - Rusya - 195,000.
  16. Toronto - Kanada - 190,000.
  17. Buenos Aires - Arjantin - 180,000.
  18. Atlanta - ABD - 125,000.
  19. Baltimore - ABD - 91,500.
  20. San Diego - ABD - 90,000.
  21. Denver - ABD - 83,900.
  22. Phoenix - ABD - 82,900.
  23. Cleveland - ABD - 81,500.
  24. Montreal - Kanada - 80,000.

Ayrıca bakınız

Notlar

  1. ^ Bu diasporayı ifade etmek için Yahudiler, Tanah'ta da kullanılan sürgün (İbranice: תְּפוּצָה‎, tfutza) ifadesini kullanır.
  2. ^ Özellikle Kuzey Afrika'ya ve diğer Akdeniz bölgelerine (Sefaradim), İberya ve Anadolu yarımadaları üzerinden Orta ve Doğu Avrupa'ya (Aşkenazim), Mezopotamya'ya (Mizrahim), Yemen'e (Yemen Yahudileri) ve Etiyopya'ya (Etiyopya Yahudileri).

Kaynakça

Özel
  1. ^ "Diaspora | Judaism". Encyclopedia Britannica (İngilizce). 2 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Temmuz 2018. 
  2. ^ Ben-Sasson, Haim Hillel. "Galut." Encyclopaedia Judaica, edited by Michael Berenbaum and Fred Skolnik, 2nd ed., vol. 7, Macmillan Reference (US) 2007, pp. 352–63. Gale Virtual Reference Library
  3. ^ Simon Rawidowicz, Benjamin C. I. Ravid, Israel, the ever-dying people, and other essays‎, Associated University Presses, Inc., Cranbury, NJ., note p.80
  4. ^ a b Book Calls Jewish People an ‘Invention’ (New York Times, November 23, 2009 ) (page 2) 30 Temmuz 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
    Inventing an Invention (Haaretz, 7/2008) "Although the myth of an exile from the Jewish homeland (Palestine) does exist in popular Israeli culture, it is negligible in serious Jewish historical discussions." (Israel Bartal, dean of humanities at the Hebrew University)
  5. ^ H.H. Ben-Sasson, A History of the Jewish People, Harvard University Press, 1976, ISBN 0-674-39731-2, The Crisis Under Gaius Caligula, ss 254-256
  6. ^ "Jewish Encyclopedia: Academies in Palestine". 6 Haziran 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Haziran 2011. 
  7. ^ Timeline: Jewish life in Poland from 1098 29 Mayıs 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Jewish Journal, June 7, 2007
  8. ^ E. Schweid, ‘Rejection of the Diaspora in Zionist Thought’, in ‘’Essential Papers onZionsm, ed. By Reinharz & Shapira, 1996, ISBN 0-8147-7449-0, p.133
  9. ^ E. Schweid, ‘Rejection of the Diaspora in Zionist Thought’, in ‘’Essential Papers on Zionism, ed. By Reinharz & Shapira, 1996, ISBN 0-8147-7449-0, p.157
  10. ^ Z. Sternhell, 'The founding myths of Israel', 1998, p. 3-36, ISBN 0-691-01694-1, p. 49-51
  11. ^ a b World Jewish Population Study 2010 1 Nisan 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., by Sergio DellaPergola, ed. Dashefsky, Arnold, Sheskin, Ira M., published by Association for the Social Scientific Study of Jewry (ASSJ), North American Jewish Data Bank, The Jewish Federations of North America, November 2010
  12. ^ "Arşivlenmiş kopya". 10 Mayıs 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Haziran 2011. 
  13. ^ "Arşivlenmiş kopya". 11 Nisan 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Haziran 2011. 
  14. ^ "Arşivlenmiş kopya". 18 Mayıs 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Haziran 2011. 
  15. ^ "Arşivlenmiş kopya". 18 Mayıs 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Haziran 2011. 
  16. ^ "Planting Jewish roots in Siberia". 27 Ağustos 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Haziran 2011. 
  17. ^ "World Jewish Population". 13 Eylül 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Haziran 2011. 
Genel

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

Kopuntu veya diaspora, çok uzun bir zamandan beri bir kavim, ulus veya inanç mensuplarının ana yurtlarından koparak başka yerlerde azınlık olarak yaşamaları. Sözcük hem kopma eylemini hem de kopup azınlık olarak yaşayan kimseleri ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Siyonizm</span> Yahudilerin ana vatanına dönüş projesi

Siyonizm, tarihî İsrail Toprakları olarak tanımlanan topraklarda bir Yahudi devletinin asırlar sonra yeniden kurulmasını destekleyen, savunan ve Yahudi milliyetçiliğini temel alan ideolojik fikir hareketidir. Modern Siyonizm, 19. yüzyılın sonlarında Orta ve Doğu Avrupa'da ulusal bir canlanma hareketi olarak hem şiddetlenen antisemitizm dalgalarına tepki olarak hem de "Yahudi Aydınlanması" olarak da bilinen Haskala'ya bir cevap olarak ortaya çıktı. Kuruluşundan çok kısa bir süre sonra varlıklı Yahudi soyluların ilgisini çeken hareket, Osmanlı İmparatorluğu'nun kontrol ettiği Filistin'de sürdürülebilir bir Yahudi devletini, 1900 yıl sonra tekrar yaratmayı amaçlıyordu.

<span class="mw-page-title-main">Yehuda Krallığı</span>

Yehuda Krallığı, Yakup'un 12 oğlundan biri olan Yehuda'nın, Güney Levant'ta kurduğu Yehuda kabilesinin gelişip monarşi sistemine dönüşmesi ile oluşmuş bir Demir Çağı krallığı. Birinci dönemde, Tevrat'a göre İsrail Krallığı'nın kralı Şaul'un ölümüyle Yehuda topraklarında bir krallık oluştu ve bu krallığın başında Yehuda kabilesinin lideri Davud geçti. Yedi yıl Yehuda'nın krallığını yaptıktan sonra İsrail Krallığını tekrar bir araya getirdi ve başkenti Kudüs yaptı. İkinci dönem ise Yehuda Krallığı dendiğinde akla ilk gelen dönemdir. MÖ 930'da Birleşik İsrail Krallığı ikiye bölündü. Davud'un torunu Rehoboam'ı kendilerine kral olarak seçmek istemeyen kuzeydeki on kabile kendi (ikinci) İsrail Krallığını oluşturdu ve güneydeki iki kabilenin krallığını yapan Rehoboam Yehuda Krallığı'nın lideri oldu. Bazen bölünmeden sonraki İsrail Krallığı'na Kuzey Krallığı Yehuda Krallığı'na da Güney Krallığı denir. Yehuda'nın varlığı MÖ 587 yılında II. Nebukadnezar önderliğindeki Babil İmparatorluğu'nun Kudüs Kuşatması ile son bulmuştur. Babillilerin bölgeyi fethiyle birinci Tapınak yıkıldı ve Yahudiler bölgeden sürüldü.

<span class="mw-page-title-main">Simon bar Kohba</span> Yahudi askerî lider

Simon bar Kohba, 132 yılında Roma İmparatorluğu'na karşı Yahudilerin yapmış olduğu Bar Kohba Ayaklanması'nın lideriydi. Ayaklanma sonucu kurduğu Yahudi devletinin üç yıl süreyle başkanlığını yaptı; bu devlet iki yıllık bir savaşın ardından Romalılar tarafından 135 yılında fethedildi.

<span class="mw-page-title-main">Bar Kohba İsyanı</span>

Bar Kohba Ayaklanması (132-136), Yahudiye topraklarında Roma İmparatorluğu'na karşı yapılmış üçüncü büyük ayaklanması ve Yahudi-Roma savaşlarının sonuncusudur. Bu ayaklanma ayrıca İkinci Yahudi-Roma savaşı, İkinci Yahudi ayaklanması, 115-117 yılları arasında gerçekleşen Kitos Savaşı dikkate alındığında Üçüncü Yahudi-Roma savaşı veya Üçüncü Yahudi ayaklanması olarak da bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Yahudi tarihi</span> Geçmiş

Yahudi tarihi, Yahudi halkının, inancının ve kültürünün tarihidir. Yahudi tarihi yaklaşık altı bin yıllık bir süreyi ve yüzlerce farklı topluluğu kapsadığından, burada ancak genel bir şekilde ele alınabilmektedir. Aşağıda sıralanan ana maddelerde ve bu maddede belirtilen her ülkedeki Yahudi topluluklarının ayrı tarihlerine ek bilgiye ulaşılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Yahudi-Roma savaşları</span>

Yahudi–Roma savaşları, Birinci Yahudi-Roma savaşı (67–73) diye de tanımlanır. İbranice: המרד הגדול, ha-Mered Ha-Gadol), Yahudiye eyaletindeki Yahudilerin Roma İmparatorluğu'na karşı gerçekleştirdiği üç isyandan birincisidir. Kitos Savaşı - 115-117 Yahudi-Roma savaşlarının ikincisine verilen isimdir. Sirenayka, Kıbrıs, Mezopotamya ve Mısır'da diaspora Yahudileri tarafından başlatılıp kontrolden çıkan bu ayaklanmada genel çapta Roma vatandaşları ve Yahudi asileri katledilmiştir. İkinci Yahudi-Roma savaşı, 132-136 arası gerçekleşen Bar Kohba İsyanı'dır. Bu ayaklanma, Yahudiye topraklarında Roma İmparatorluğu'na karşı yapılmış Yahudilerin üçüncü büyük ayaklanması ve Yahudi-Roma savaşları'nın sonuncusudur. Dönemin Yahudilerince "mesihvari özellikleri bulunan" Şimon Bar Kohba bu ayaklanmanın lideriydi. Ayaklanma sonucunda Yahudiye'nin bazı bölümlerinde iki yıl süreyle bağımsız bir ülke kurulması başarılmasına rağmen en nihayetinde Roma 12 birlikli ana ve yedek ordularıyla bu devleti yıktı. Roma, Yahudilerin Kudüs'e girmesini yasakladı.

Yahudilerin Hong Kong'daki varlığı 19.yy'ın ortalarından beri sürmektedir. Hong Kong'un finansal merkez olması sebebiyle maddi sebepler için geçici olarak gelen Yahudilerin cemaatinde ABD, İsrail ve Avrupa ülkelerinden Yahudiler bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Hindistan'daki Yahudilerin tarihi</span> Hindistanda bulunan dini bir azınlık

Hindistan Yahudileri Hindistan'da bulunan dini bir azınlıktır. Yahudiliğin, Hindistan'a giren ilk gayri-Dharma dinlerden olduğu tarihte kayıtlıdır. Antik çağlardaki cemaatler kültürel asimilasyona uğramıştır. Her Yahudi cemaati, Yehuda Krallığı ve Kayıp On Kabile gibi farklı kökenlerden geldiği için ülkedeki Yahudi sayısını kestirmek zordur. Toplam Yahudi nüfusunun yarısı Manipur ve Mizoram'da, çeyreği de Mumbai'de yaşamaktadır. Dünyadaki birçok ülkenin aksine Hintlerin kontrolündeki Hindistan'da antisemitizm olayları görülmemiştir. Bölgede görülen tek antisemitik olaylar, Portekiz'in Goa'yı işgal edip engizisyonları başlattığı dönemdir. Yahudiler Malabar kıyılarındaki Kodungallur'a yerleşip 1524'e kadar barış içinde ticaretle uğraştılar. Hem İngiliz hakimiyetinden önce hem de sonra Yahudiler Hint prensleri altında, hükûmette, orduda ve endüstride önemli mevkilere geldiler.

İran'daki Yahudilerin tarihinin başlangıcı Antik çağın son zamanlarına rastlar. Dini kitaplar olan Yeşaya, Daniel, Ezra ve Nehemya kitaplarında Yahudilerin Pers İmparatorluğu'ndaki yaşamı ve deneyimleri aktarılmıştır. Ezra kitabında, Pars Krallarının Yahudilerin Kudüs'e dönmesine ve Tapınağın tekrar inşa edilmesine izin verdiği yazılıdır; "İsrail Tanrısı'nın buyruğu ve Pers kralları Koreş'in, Darius'un, Artahşasta'nın buyrukları uyarınca tapınağın yapımını bitirdiler." Yahudi tarihi için önemli olan bu olay M.Ö. 6. yüzyılda gerçekleşti ve bu sırada İran'da köklü ve etkili bir Yahudi cemaati bulunmaktaydı.

<span class="mw-page-title-main">Irak'taki Yahudilerin tarihi</span>

Irak Yahudileri Irak'ta doğmuş veya onların çocukları olan Yahudilerdir. Yahudilerin Irak topraklarındaki varlığı MÖ 586'daki Babil Sürgünü ile belgelenmiştir. Irak Yahudileri dünyanın en eski topluluklarından olup tarihi önemi en yüksek Yahudi cemaatlerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Kiştuş Savaşı</span>

Kiştuş Savaşı (115-117) Yahudi-Roma savaşlarının ikincisine verilen isimdir. Sirenayka, Kıbrıs, Mezopotamya ve Mısır'da diaspora Yahudileri tarafından başlatılıp kontrolden çıkan bu ayaklanmada genel çapta Roma vatandaşları ve Yahudi asileri katledilmiştir. Ayaklanma en sonunda, savaşa adını veren Lusius Quietus komutanlığındaki Roma lejyoner kuvvetlerince bastırıldı; Quietus adı zamanla bozulup "Kitos" halini aldı.

<span class="mw-page-title-main">Bene Israel</span>

Bene Israel 19. yüzyılda batıdan Mumbai, Pune, Ahmedabad ve Karaçi şehirleri ve yakınlarına göç eden bir grup Yahudidir. Bene Israel alt kıtanın en kalabalık Yahudi nüfusunu oluşturur ve bu grup Pakistan Yahudilerini de teşkil eder. Bene Israel'in anadili Marathi'nin bir kolu olan Yahudi Marathi'dir. Bene Israel halkının çoğu İsrail'e göç etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Yahudiler</span> Orta Doğu kökenli etno–dinî grup ve antik millet

Yahudiler veya Yahudi milleti, tarihî İsrail ve Yehuda'nın İsrailoğulları ve İbranilerinden köken alan bir etno-dinî grup ve millettir. Yahudilik, Yahudi milletine özel etnik bir din olduğundan Yahudi etnisitesi, milleti ve inancı birbiriyle güçlü bir şekilde ilişki içerisindedir.

Helenistik Yahudilik, Yahudi dini ile Eski Yunan kültürünün sentezi olan bir Yahudilik meşrebiydi. Büyük İskender'in fetihleri sonrası MÖ 4. yy'ın sonlarında kurulan İskenderiye ve Antakya, Roma İmparatorluğu'nun yıkılışına ve Müslümanların fetihlerine kadar olan dönemde, Helenistik Yahudiliğin merkezleriydi. Helenistik Yahudilik, İkinci Tapınak Dönemi'nde Kudüs'te de mevcuttu. Burada, geleneksel Musevilik taraftarları ile Helenistik Yahudilik taraftarları, çatışma halindeydiler.

<span class="mw-page-title-main">Aliyah</span> Yahudilerin diasporadan İsrail topraklarına göç etmesi

Aliyah, Yahudilerin diasporadan İsrail topraklarına göç etmesini ifade eden terim. Ayrıca "yukarı çıkma" olarak tanımlanan ve "İsrail topraklarına geçerek Aliyah yapma" olarak tanımlanan durum, Siyonizm'in temel ilkelerinden birisidir.

<span class="mw-page-title-main">Yahudiye</span> Antik İsrail ve Filistinde bir bölge

Yahudiye veya Yehud, İbranice Kutsal Kitap'ta bahsedilen, Filistin bölgesinin güneyinde yer alan tarihi İbrani ve İsrailli dağlık bölgesi ve bu bölgede daha sonra kurulmuş bazı devletlerin ismi. Bölgenin adı, İbrani din büyüğü Yakup'un oğlu olan Yehuda'nın adından gelmektedir ve Eski Ahit'de Yehuda'nın neslinin İsrailoğlu Yehuda kabilesi ve ilgili Yehuda Krallığı'nı oluşturduğundan bahsedilmektedir. Bölgenin adı sırasıyla Babil, Fars, Helen ve Roma, Haşmonayim, Hirodes ve tekrar Roma kontrolü altında korunmuştur.

Yahudiliğin kökenleri, özellikle çok tanrılı antik Kenan dininden evrimleşen, daha sonra Babil diniyle birlikte var olan ve Babil inancının unsurlarını, Tanah'ın erken peygamberlik dönemi kitaplarında yansıtıldığı gibi Yahova'ya ibadete bağlayarak bir araya getiren (Synkretizm), çok tanrılı antik Sami dinlerinin ortasındaki Tunç Çağı'na uzanır.

<span class="mw-page-title-main">Antik İsrail ve Yahuda tarihi</span>

Antik İsrail ve Yahuda tarihi, Geç Tunç Çağı ve Erken Demir Çağı'nda Batı Asya'nın Güney Levant bölgesinde başlar. Bir halk veya kabile konfederasyonu olarak "İsrail"den ilk kez eski Mısır'dan M.Ö. 1208'e tarihlenen bir yazıt olan Merneptah Steli'nde bahsedilir ancak halkın tarihi muhtemelen daha eskidir. Modern arkeolojiye göre eski İsrail kültürü Sami Kenanlıların bir sonucu olarak gelişti. İsrail Krallığı (Samiriye) ve Yahuda Krallığı olarak bilinen iki ilgili İsrail yönetimi Demir Çağı II'de bölgede ortaya çıktı.