İçeriğe atla

Yahudi Sorunu

Yahudi Sorunu, 19. ve 20. yüzyıl Avrupa toplumunda Yahudilerin statüsü ve uygulanan muamele ile ilgili geniş kapsamlı bir tartışmaydı. Diğer “ulusal sorunlara” benzeyen bu tartışma, Yahudilerin toplum içindeki 18-20. yüzyıllarda Avrupa’da bir azınlık olarak medeni, yasal, ulusal ve politik statüsünü kapsıyordu.

Sorun, Aydınlanma Çağı sırasında ve Fransız Devrimi’nden sonra Batı ve Orta Avrupa toplumlarında Yahudi kurtuluşu ile başladı. Tartışmanın konuları arasında yasal ve ekonomik olarak Yahudi kısıtlamaları (Yahudi kotası ve ayrımcılığı gibi), Yahudi asimilasyonu ve Yahudi Aydınlanması vardı.

Yahudi Sorunu, 1880’lerden itibaren Yahudi karşıtı hareketler tarafından kullanılmış ve Nazilerin “Yahudi Sorununa Nihai Çözüm” ifadesiyle zirveye çıkmıştır. Benzer şekilde, Yahudi Sorunu ifadesi, özerk bir Yahudi anavatanının veya egemen bir Yahudi devletinin kurulmasının savunucuları ve karşıtları tarafından da kullanılmıştır.

"Yahudi Sorunu"nun tarihi

“Yahudi Sorunu” terimi ilk olarak 1750’lerde Büyük Britanya’da, 1753 Yahudi Vatandaşlığa Kabul Yasası ile ilgili tartışmalar sırasında kullanıldı.[1] Holokost araştırmacısı Lucy Dawidowicz’e göre, Batı Avrupa’da “Yahudi Sorunu” olarak bilinen terim, yükselen siyasi milliyetçilik ve yeni ulus devletlere karşı Yahudilerin bir halk olarak görünürlüğüne ve ısrarcı tekilliğine karşı olumsuz tutumun bir ifadesiydi. Dawidowicz, “Yahudi kurtuluşunun ve Avrupa antisemitizminin tarihi, ‘Yahudi Sorununa’ çözümler ile doludur” demiştir.[2]

Sorun daha sonra 1789 Fransız Devrimi’nden sonra Fransa’da (la soru juive) tartışıldı. 1843’te Bruno Bauer’in Die Judenfrage (“Yahudi Sorunu”) adlı tezi ile de Almanya’da tartışıldı. Yahudilerin siyasi kurtuluşa ancak dini bilinçlerini bırakmaları durumunda kavuşabileceklerini savundu çünkü siyasi özgürleşme ancak laik bir devlet ile olabilirdi. 1898’de Theodor Herzl, Der Judenstaat adlı tezinde, tercihen Filistin’de bağımsız bir Yahudi devleti kurulmasını ve Siyonizm’i “Yahudi sorunu” için modern bir çözüm olarak savundu.[3]

Kudüs İbrani Üniversitesi’nden Otto Dov Kulka’ya[4] göre, terim 19. yüzyılda Almanya’daki Yahudi kurtuluşu (Judenfrage) hakkındaki tartışmalarda kullanılmaya başlandığında yaygınlaştı.[5] 19. yüzyılda konuyla ilgili yüzlerce broşür, risale, gazete makalesi ve kitap yazıldı ve birçoğu Yahudi nüfusunun başka yere yeniden yerleştirilmesi, sürgüne gönderilmesi veya asimile edilmesi gibi çözümler önerdi. Benzer şekilde, bu çözümlere karşı çıkan ve bunun yerine entegrasyon ve eğitim gibi çözümler sunan yüzlerce eser de yazılmıştır. Ancak bu tartışma sonucunda, “Yahudi sorununun” Alman Yahudilerinin muhaliflerinin yarattığı sorunlarla mı yoksa tam tersi Alman Yahudilerinin varlığının muhalifleri için yarattığı sorunlarla mı ilgili olduğuna karar verilememiştir.

1860’lardan itibaren bu terim giderek artan bir antisemitik eğilimle kullanılmaya başlandı, Yahudiler bu terim altında Alman ulusunun kimliği ve bütünlüğü için bir engel ve Almanların kendi içlerindeki düşmanlar olarak tanımlandı. Wilhelm Marr, Karl Eugen Dühring, Theodor Fritsch, Houston Stewart Chamberlerlain, Paul de Lagarde ve diğer antisemitistler, Yahudileri entegresyon yoluyla çözülemeyecek ırksal bir sorun ilan ettiler. Bu sorunu ise basını, eğitimi, kültürü, devleti ve ekonomiyi “Yahudilikten arındırma” taleplerini güçlendirmek için öne çıkardılar. Ayrıca Yahudiler ve Yahudi olmayanlar arasında yapılan evliliklerin kınanmasını önerdiler. Bu terimi Yahudileri sözde toplumsal baskın konumlarından uzaklaştırmak için kullandılar.

Martin Salomonski’nin 1934 yılında yazdığı bilimkurgu kitabı “Zwei im andern Land” adlı eserinde Yahudiler için ayda bir sığınak tasvir ediliyordu, konu Yahudiler tarafından da ele alınıyordu.[6]

Bu ifadenin en kötü şöhretli kullanımı 20. yüzyılın başlarında ve ortalarında Naziler tarafından kullanılmasıydı. II. Dünya Savaşı sırasında Avrupa’daki Yahudileri yok etmeye çalıştıkları Holokost aracılııyla “Yahudi sorununa Nihai Çözüm” olarak adlandırdıkları şeyi uyguladılar.[7][8]

Bruno Bauer – Yahudi Sorunu

Bauer, Yahudi Sorunu (1843) adlı kitabında, Yahudilerin ancak belirli dini bilinçlerinden vazgeçmeleri halinde siyasi kurtuluşa erişebileceklerini savunmuştur. Siyasi özgürleşmenin seküler bir devlet gerektirdiğine ve böyle bir devletin din gibi sosyal kimliklere “alan” bırakmadığına inanıyordu. Bauer’e göre bu tür dini talepler “İnsan Hakları” fikriyle bağdaşmıyordu. Bauer’e göre gerçek siyasi özgürleşme için dinin ortadan kaldırılması gerekiyordu.[9]

Karl Marx – Yahudi Sorunu Üzerine

Karl Marx, 1844 tarihinde yazdığı Yahudi Sorunu Üzerine adlı makalesiyle Bauer’e bir yanıt verdi. Marx, Bauer’in Yahudi dininin doğasının Yahudilerin asimilasyonunu engellediği görüşünü reddetti. Bunun yerine Marx, Bauer’in “Yahudiler siyasi olarak özgürleşebilir mi?” sorusunu, siyasi özgürleşmenin doğasını temelden maskeleyecek şekilde formüle etmesine saldırdı.[10]

Marx, Bauer’in makalesini kendi liberal haklar analizi için bir fırsat olarak kullandı. Marx, Bauer’in “seküler bir devlette” dinin artık sosyal yaşamda önemli bir rol oynamayacağı varsayımında yanıldığını savundu. Prusya’dan farklı olarak devlet dini olmayan Amerika Birleşik Devletleri’ndeki dinin yaygınlığını örnek gösterdi. Marx’ın analizinde, “seküler devlet” dine karşı değildi, aksine varlığını kabul ediyordu. Vatandaşlık için dini ya da mülkiyet vasıflarının kaldırılması, dinin ya da mülkün ortadan kaldırılması anlamına gelmiyordu, aksine her ikisini de doğallaştırıyor ve bireyleri bunlardan soyutlayarak ele almanın bir yolunu sunuyordu.[11] Bu noktada Marx, dinsel özgürlük sorunun ötesine geçerek Bauer’in “siyasi özgürleşme” incelemesiyle alakalı asıl endişesine yöneldi. Marx, bireylerin seküler bir devlette ‘siyasi olarak’ özgür olabilseler de, daha sonra kapitalizm eleştirilerinin temelini oluşturacak olan, ekonomik eşitsizlik nedeniyle özgürlüğü üzerinde maddi kısıtlamalara bağlı olduğu sonucuna vardı.

Marx'tan sonra

The Jewish Chronicle gazetesi Herzl'in Judenstaat eserini Yahudi sorununa çözüm olarak öne çıkarıyor.

Werner Sombart, Yahudileri kapitalizme eğilimleri nedeniyle övdü ve 17. ve 18. Yüzyıl saray Yahudilerini entegre olmaları nedeniyle bir entegrasyon modeli olarak sunmuştur.[12] 20. yüzyılın başında, tartışma hala geniş çapta tartışılıyordu. Fransa’da antisemitizmin kanıtı olduğuna inanılan Dreyfus Olayı bu konunun önemini arttırdı. Dini ve siyasi seçkinleri çinden bazıları asimilasyonu ve Avrupa’da siyasi katılımı desteklemeye devam ederken Theodor Herzl gibileri ayrı bir Yahudi devletinin kurulmasını ve Siyonist davanın ilerletilmesini önerdi.[13]

Josef Ringo, 1917 tarihli Tarihsel Bağlamında Yahudi Sorunu ve Çözüm Önerileri (Die Judenfrage in ihrem geschichtlichen Zusammenhang und Vorschläge ihrer Lösung) adlı eserinde bir Yahudi devletinin kurulmasını önerdi.

1880-1920 yılları arasında milyonlarca Yahudi, başta ABD ve Batı Avrupa olmak üzere başka yerlere göç ederek Doğu Avrupa’daki pogrom ve katliamlara karşı kendi çözümlerini yarattı.

Naziler ve "Nihai Çözüm"

Nazi Almanyası’nda Yahudi Sorunu (Almanca: Judenfrage) terimi, Almanya’da Yahudilerin varlığının devlet için bir problem yarattığı inancını taşıyordu. 1933 yılında iki Nazi teorisyeni, Johann von Leers ve Achim Gercke, Yahudi Sorunu’nun Yahudilerin Madagaskar’a ya da Afrika veya Güney Amerika’da başka bir yere yerleştirilerek çözülebileceği fikrini öne sürdüler. Ayrıca Alman Siyonistlerini desteklemenin artı ve eksilerini tartıştılar. Von Leers, Filistin Mandası’nda bir Yahudi vatanı kurulmasının bölge için insani ve siyasi sorunlar yaratacağını ileri sürdü.[14]

1933’te Adolf Hitler ve Naziler iktidarı ele geçirdikten sonra Yahudileri Almanya’dan ve (sonunda) tüm Avrupa’dan atmayı ve nihai olarak sürgüne göndermeyi amaçlayan giderek daha da katılaşan yasalar uygulamaya başladı.[15] Sonraki aşama, 1935 Nürnberg Yasaları aracılığıyla Yahudilere zulmedilmesi ve vatandaşlıklarının elinden alınmasıydı.[16][17] 1938’de Kristallnacht pogromundan başlayarak daha sonra II. Dünya Savaşı sırasında Yahudiler toplama kamplarında devlet destekli şekilde gözaltı haline geldi.[18] Son olarak hükûmet, Yahudi Sorunu’na Nihai Çözüm olarak adlandırılan Yahudi halkının sistematik imhasını (Holokost) uyguladı.

Halkı manipüle etmek için üretilen Nazi propagandasının en önemli örnekleri Eugen Fischer, Fritz Lenz ve Erwin Baur gibi kişilerin İnsan Kalıtımının Temelleri Öğretimi ve Irk Hijyeni adlı yazılarına dayanmaktadır. Karl Binding ve Alfred Hoche’nin Die Freigabe der Vernichtung lebensunwerten Lebens (Yaşamaya Değmeyen Hayatın Yok Edilmesine İzin Vermek) adlı çalışması ve Gerhard Kittel tarafından teşvik edilen sözde bilim adamlığı da rol oynamıştır. İşgal altındaki Fransa’da, işbirlikçi rejim Yahudi Sorunlarını incelemek için kendi enstitüsünü kurdu.[19][20][a]

Holokost

Hitler önderliğinde'ki Nazi Almanyası'nın Heinrich Himmler liderliğindeki SS Birlikleri taradından 6 milyondan fazla Yahudi'nin sistematik şekilde soykırıma uğraması olayları'dır

Amerika Birleşik Devletleri'nde

Holokost devam ederken bile Avrupa dışındaki Avrupa kökenli nüfusun fazla olduğu ülkelerde üstü kapalı bir şekilde Yahudi sorunu tartışılıyordu. Amerikalı subay ve ünlü Charles A. Lindbergh bu ifadeyi halka açık konuşmalarında ve yazılarında defalarca kullandı. Örneğin, 1970 yılında The Wartime Journals of Charles A. Lindbergh’in bir parçası olarak yayınlanan 18 Eylül 1941 tarihli günlük kaydında şunları yazdı:[21]

Flynn, Des Moines’de[22] söylediklerimin doğrulunu sorgulamadığını söylüyor ancak Yahudi sorunundan bahsetmenin sakıncalı olduğunu düşündüğünü söylüyor. Flynn’in tutumunu anlamak benim için zor. O da benim gibi Yahudilerin bu ülkeyi savaşa iten en önemli etkenlerden biri olduğunu güçlü bir şekilde düşünüyor. Bunu sık sık söyledi ve şimdi de söylüyor. Bu konuyu küçük bir grup insan arasında özel olarak konuşmaya son derece de isteklidir.

Günümüzdeki kullanımı

Güçlü bir anti-Semitik komplo teorisi, Yahudi halkının medya, bankacılık ve siyaset üzerinde aşırı bir etkiye sahip olduğuna inanmaktadır. Bu komplo teorisine dayanarak bazı grup ve aktivistler “Yahudi Sorunu”nu tartışmakta ve bunu ele almak için farklı öneriler sunmaktadırlar. 21. yüzyılın başlarında beyaz milliyetçileri, alternatif sağcılar ve neo-Naziler, Yahudi sorununa atıfta bulunmak için JQ baş harflerini kullanmışlardır.[23][24]

Ayrıca bakınız

Notlar

  1. ^ Daha fazla araştırma içinWannsee Konferansı.

Kaynakça

  1. ^ Kulka, Otto D. (1994). "Introduction". Auerbach, Rena R. (Ed.). The 'Jewish Question' in German Speaking Countries, 1848–1914, A Bibliography. New York: Garland. ISBN 978-0815308126.  Freely available at "The following essay, by Prof. Otto Dov Kulka, is based on the introduction to Rena R. Auerbach, ed.: "The 'Jewish Question'". The Felix Posen Bibliographic Project on Antisemitism, The Hebrew University of Jerusalem. 25 Kasım 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  2. ^ Dawidowicz, Lucy (1975). The War Against the Jews, 1933–1945. New York. ss. xxi-xxiii. 
  3. ^ Herzl, Theodor (1988) [1896]. "Biography, by Alex Bein". Der Judenstaat [The Jewish state]. transl. Sylvie d'Avigdor (republication bas.). New York: Courier Dover. s. 40. ISBN 978-0486258492. Erişim tarihi: 28 Eylül 2010. 
  4. ^ 2008 yılı itibarıyla Otto Dov Kulka'nın eserlerinin baskısı tükenmiştir, ancak aşağıdakiler yararlı olabilir ve mikrofilmde mevcuttur: Reminiscences of Otto Dov Kulka (Glen Rock, New Jersey: Microfilming Corp. of America, 1975), 978-0884555988, OCLC 5326379.
  5. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; odk3 isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: )
  6. ^ "Jews in Space. Six questions for Lena Kugler". 2 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  7. ^ Stig Hornshoj-Moller (24 Ekim 1998). "Hitler's speech to the Reichstag of January 30, 1939". The Holocaust History Project. 14 Mart 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Mart 2008. 
  8. ^ Furet, François. Unanswered Questions: Nazi Germany and the Genocide of the Jews 19 Ocak 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Schocken Books (1989), p. 182; 0805240519
  9. ^ Peled, Yoav (1992). "From Theology to Sociology: Bruno Bauer and Karl Marx on the Question of Jewish Emancipation". History of Political Thought. 13 (3): 463-485. ISSN 0143-781X. JSTOR 26214177. 26 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Nisan 2023. 
  10. ^ Karl Marx (February 1844). "On the Jewish Question". Deutsch-Französische Jahrbücher. 17 Haziran 2001 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Mart 2008. 
  11. ^ Marx 1844:

    Buna karşın özel mülkiyetin politik olarak hükümsüz kılmışı, özel mülkiyeti yalnızca kaldırmamakla kalmaz, aynı zamanda onu önvarsayar. Devlet, soyu, zümreyi, eğitimi, mesleği, politik olmayan farklılıklar sayıyor, halkın her bileşenini bu farklılıklar ile ilgili herhangi bir ayrım gözetmeksizin halk egemenliğinin eşgüçlü pay sahipleri olarak ilan ediyorsa, gerçek halk yaşamının tüm öğelerine devletin bakış açısından davranıyorsa, soy, zümre, eğitim ve meslek farklılıklarını kendi tarzıyla kaldırır. Gelgeldim devlet, özel mülkiyet, eğitim ve mesleğe kendi tarzlarında, yani özel mülkiyet, eğitim ve meslek olarak davranma izni verir ve özel doğalarıyla geçerli kılar. Bu fiilî farklılıkların kaldırılmasının çok uzak oluşu bir yana, devlet tersine yalnızca onların koşullamalan altında vardır, kendini politik devlet gibi görür ve genelliğini yalnızca onların bu yönleriyle karşıtlık temelinde geçerli kılar.

  12. ^ Werner Sombart (1911) [translated in 2001]. The Jews and Modern Capitalism (PDF). Batoche Books. 29 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 25 Mart 2008. 
  13. ^ Theodor Herzl (1896). Der Judenstaat: Versuch einer modernen Lösung der Judenfrage (Almanca). M. Breitenstein's Verlags-Buchhandlung. 21 Kasım 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Mart 2008. 
  14. ^ Dr. Achim Gercke. "Solving the Jewish Question". 6 Şubat 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  15. ^ David M. Crowe. The Holocaust: Roots, History, and Aftermath 10 Mayıs 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Westview Press, 2008.
  16. ^ Adolf Hitler; Wilhelm Frick; Franz Gürtner; Rudolf Hess (15 Eylül 1935). "Nuremberg Law for the Protection of German Blood and German Honor". 19 Mart 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Mart 2008. 
  17. ^ Adolf Hitler; Wilhelm Frick (15 Eylül 1935). "Reich Citizenship Law". 21 Mart 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Mart 2008. 
  18. ^ Doris Bergen (2004–2005). "Germany and the Camp System". Auschwitz: Inside the Nazi State. Community Television of Southern California. 9 Şubat 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Mart 2008. 
  19. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; ah isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: )
  20. ^ Gord McFee (2 Ocak 1999). "When did Hitler decide on the Final Solution?". The Holocaust History Project. 2 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Mart 2008. 
  21. ^ Lindbergh, Charles Augustus (1970). "Thursday, September 18". The Wartime Journals of Charles A. Lindbergh. New York: Harcourt Brace Jovanovich. s. 541. ISBN 0151946256. LCCN 78124830. OCLC 463699463. 
  22. ^ "Des Moines Speech" 30 Ocak 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. PBS. Retrieved: January 19, 2011.
  23. ^ Kestenbaum, Sam (21 Aralık 2016). "White Nationalists Create New Shorthand for the 'Jewish Question'". The Forward. 22 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Mayıs 2017. 
  24. ^ " JQ'nun açılımı 'Yahudi Sorunu' olup, Yahudilerin medya, bankacılık ve siyaset üzerinde bir şekilde ele alınması gereken aşırı bir etkiye sahip olduğuna dair antisemitik bir komplo teorisidir" (Christopher Mathias, Jenna Amatulli, Rebecca Klein, 2018, The HuffPost, 3 March 2018, https://www.huffingtonpost.com/entry/florida-public-school-teacher-white-nationalist-podcast_us_5a99ae32e4b089ec353a1fba 11 Mart 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.)

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Siyonizm</span> Yahudilerin ana vatanına dönüş projesi

Siyonizm, tarihî İsrail Toprakları olarak tanımlanan topraklarda bir Yahudi devletinin asırlar sonra yeniden kurulmasını destekleyen, savunan ve Yahudi milliyetçiliğini temel alan ideolojik fikir hareketidir. Modern Siyonizm, 19. yüzyılın sonlarında Orta ve Doğu Avrupa'da ulusal bir canlanma hareketi olarak hem şiddetlenen antisemitizm dalgalarına tepki olarak hem de "Yahudi Aydınlanması" olarak da bilinen Haskala'ya bir cevap olarak ortaya çıktı. Kuruluşundan çok kısa bir süre sonra varlıklı Yahudi soyluların ilgisini çeken hareket, Osmanlı İmparatorluğu'nun kontrol ettiği Filistin'de sürdürülebilir bir Yahudi devletini, 1900 yıl sonra tekrar yaratmayı amaçlıyordu.

<span class="mw-page-title-main">Holokost</span> Adolf Hitler liderliğindeki Nazi Almanyasının azınlıklar, eşcinseller, esirler ve muhaliflere uyguladığı soykırım

Holokost, Yahudi Soykırımı veya HaŞoah, Nazi Almanyası döneminde 1941 ve 1945 yılları arasında, Adolf Hitler ve Heinrich Himmler'in liderliğindeki SS güçleri tarafından işgal edilen sınırlar içerisinde yaklaşık 6 milyon Yahudi'nin sistemli bir şekilde öldürüldükleri soykırımdır.

<span class="mw-page-title-main">Antisemitizm</span> Yahudi ulusuna, kültürüne ve dinine karşı duyulan düşmanlık, önyargı veya ayrımcılık

Antisemitizm (anti-semitizm), Yahudi milletine karşı duyulan düşmanlık, nefret, ön yargı veya ayrımcılıktır. Bu tür pozisyonlara sahip bir kişiye antisemit denir. Antisemitizm bir ırkçılık olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Theodor Herzl</span> Yahudi gazeteci ve politik aktivist

Theodor Herzl veya sünnetinden sonra aldığı ismi ve soyismi ile Binyamin Ze'ev, Modern Siyonizm'in kurucu babası olan Avusturya-Macaristan vatandaşı Yahudi gazeteci, oyun yazarı, yazar ve politik aktivistti. Dünya Siyonist Örgütü'nü kurmuş ve bir Yahudi devleti kurma amacıyla Yahudilerin, Filistin'e göç etmeleri gerektiği fikrini savunmuştur. İsrail'in kuruluşundan 44 yıl önce yaşamını yitirmiş olmasına rağmen İsrail Devleti'nin kurucu babası olarak kabul edilmektedir.

Yahudi Sorunu Üzerine 1843 sonbaharında Karl Marx tarafından yazılan makale. Daha sonra tarihsel materyalizm olarak adlandırılacak tarihi materyalist biçimde kavramlaştırma yolundaki ilk çabaları bu makalede görülür.

Uganda planı, Doğu Afrika Britanya topraklarının bir kısmının Yahudilere yurt olarak verilmesini içeren plandı.

<span class="mw-page-title-main">Heinrich Müller</span> Nazi Almanyasında Gestapo yöneticisi ve Holokost idamları sorumlusu

Heinrich Müller, Nazi Almanyası'nda politik polis, Gestapo yöneticisi ve Holokost idamlarının sorumlusu.

<span class="mw-page-title-main">Kenya'daki Yahudilerin tarihi</span>

Kenya'daki Yahudilerin tarihi 1900'lere kadar dayanır. 1903'te İngiliz sömürge sekreteri Joseph Chamberlain 6. Siyonist Kongre'de Uganda Programı'nı sunup Yahudilerin Kenya ve Uganda'daki toprakların bir kısmında özerk bir devlet kurma teklifini sundu. Bu fikir uluslararası Yahudi cemaatleri arasında tartışmaya sebep oldu ve 1905'teki 7. Siyonist Kongre'de bu fikir reddedildi. Fikrin reddedilmesine rağmen birkaç aile Kenya'ya göç etti. 1913'te çoğunluğu Nairobi'de olmak üzere Kenya'da 20 Yahudi aile yaşıyordu. Holokost bittiği zaman bazı Yahudiler Kenya'ya göç etti. Yahudi cemaati bir de sinagog inşa etti. 2008 itibarıyla Kenya'da 400 Yahudi yaşamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kim bir Yahudi'dir?</span> Yahudi kimliği ile ilgili temel soru

"Kim bir Yahudi'dir?", Yahudi kimliğinin temel sorusudur. Yahudi şahsın kültürel, dini, soyağacı ve kişisel boyutlarını irdeler. Bu soru, Almanya'da Nazi Partisi tarafından hazırlanan Nürnberg Yasaları'nda da ele alınmıştır.

Der Judenstaat, Theodor Herzl tarafından yazılıp 1896 yılında Leipzig ve Viyana'da yayınlanmış kitap. Kitap altyazısı ile, "Versuch einer modernen Lösung der Judenfrage" yani "Yahudi sorunu için modern çözüm önergesi."'dir.

<span class="mw-page-title-main">Dohány Sokağı Sinagogu</span> Budapeştede sinagog

Dohány Sokağı Sinagogu ya da diğer adlarıyla Büyük Sinagog veya Tabakgasse Sinagogu, Budapeşte'nin 7. idari bölgesi olan Erzsébetváros'ta yer almaktadır. Avrupa'nın en büyük ve dünyanın beşinci büyük sinagogudur. 3000 sandalyeli tapınak Neolog Yahudiliği'nin merkezidir.

<span class="mw-page-title-main">Nazilerden arındırma</span> nazilerden arınma hareketi

Nazilerden arındırma veya denazifikasyon, II. Dünya Savaşı'nın ardından Müttefik Devletler tarafından Alman ve Avusturya toplumlarında uygulanan ve nasyonal sosyalizmin etkisini kültür, toplum, ekonomi, basın, hukuk ve siyaset alanlarından silmek için uygulanan politikaları anlatır. Politika kapsamında sorumlu örgüt liderleri görevden alınmış, ilgili kurumlar kapatılmıştır. Politika, savaşın hemen ardından toplanan Potsdam Konferansı'nda kararlaştırılmıştır. Politika kapsamındaki uygulamalar Soğuk Savaş'ın başlamasıyla beraber fiilen sona erdirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Moses Hess</span>

Moses (Moshe) Hess, Alman-Fransız-Yahudi filozof, sosyalist ve İşçi Siyonizmi'nin kurucusu.

<span class="mw-page-title-main">Alex Bein</span> Alman-İsrailli akademisyen ve tarihçi (1903-1988)

Alex Bein, Alman tarihçi. Yahudi kültürü ve tarihi ile ilgilenen Yahudi araştırmacı. Theodor Herzl hakkındaki biyografik eseri ile bilinir.

İşçi Siyonizmi ya da Sosyalist Siyonizm, Siyonist hareketin solcu kanadıdır. Yıllar boyunca, Siyonistler ve Siyonist kuruluşlar arasında en kayda değer eğilim olmuştur. Harekete mensup gruplar, kendilerini, Doğu ve Orta Avrupa’daki Yahudi işçi hareketlerinin Siyonist dilimi olarak gördüler ve birçok ülkede çok sayıda Yahudi üyeye sahip yerel birimler kurdular. Theodor Herzl tarafından kurulan ve Haim Wiezmann tarafından desteklenen Politik Siyonizm’in tersine, İşçi Siyonizmi, bir Yahudi devletinin, İngiltere, Almanya ve ya Osmanlı İmparatorluğu gibi büyük devletlere yanaşıp yardım isteyerek basit bir şekilde kurulamayacağına inanıyordu. Aksine, İşçi Siyonistler, bir Yahudi devletinin ancak Yahudi işçi sınıfının gayretleriyle, İsrail topraklarına yerleşerek ve çalışarak kurulacağına inandılar. Yahudiler, kibbutz ve moşavlar ile ilerici bir Yahudi toplumu ve şehirli Yahudi proletaryasını kurmalıydılar.

<span class="mw-page-title-main">İmha kampı</span>

İmha kampları, II. Dünya Savaşı dönemindeki Holokost sırasında Nazi Almanyası tarafından milyonlarca Yahudiyi sistematik bir şekilde öldürmek için inşa ettirilmiştir. Polonyalılar, savaştaki Sovyet esirleri ve Çingeneler gibi diğer etnik gruplar da imha kamplarında öldürülmüştür. İmha kamplarındaki kurbanlar en çok gaz odalarında öldürülmüştür. Öldürülmeler ya bu özel amaç için yapılmış kalıcı tesislerde ya da gaz kamyonetlerinde gerçekleşmiştir. Auschwitz-Birkenau ve Majdanek gibi bazı Nazi toplama kampları, 1945 yılında savaşın bitiminden önceki dönemde ikili bir amaca hizmet etmiştir: zehirli gazla imha ve açıktan ölmek üzere olan insanları çok yoğun bir şekilde çalıştırma.

Geri Dönüş Kanunu, 5 Temmuz 1950 tarihinde geçen, Yahudilere İsrail’e dönme ve İsrail vatandaşı olma hakkını tanıyan İsrail kanunudur. Geri Dönüş Kanunu’nun ilk bölümünde şu deklarasyon vardır:

"Her Yahudi, bu ülkeye oleh (göçmen) olarak gelme hakkına sahiptir."
<span class="mw-page-title-main">İşgücü ile imha</span>

İşgücü ile imha ya da emek yoluyla imha,, Nazi Almanyası'ndaki zorunlu kamplarda esirleri çalıştırarak öldürme uygulamasıdır. Nazilerin Sovyet savaş esirlerine karşı işledikleri suçlar kapsamında çok sayıda esir bu yöntemle öldürüldü.

Letonya'daki Yahudilerin tarihi, 1571'de Piltene'de kurulan ilk Yahudi kolonisine dayanıyor. Yahudiler, Letonya'nın nüfusunu azaltan Büyük Kuzey Savaşı'na (1700-1721) kadar Letonya'nın gelişimine katkıda bulundular. Yahudi cemaati, esas olarak Prusya'dan gelen bir akın yoluyla 18. yüzyılda yeniden oluştu ve Letonya'nın ekonomik yaşamında temel bir rol oynamaya başladılar.

<span class="mw-page-title-main">30 Ocak 1939 Reichstag konuşması</span>

Nazi Almanyası diktatörü Adolf Hitler, 30 Ocak 1939'da Reichstag'da yaptığı ve yeni bir dünya savaşının çıkması halinde "Avrupa'daki Yahudi ırkının yok edileceği" öngörüsüyle bilinen bir konuşma yaptı.