Koninklijke Philips Electronics N.V. veya kısaca Philips, merkezi Hollanda’da bulunan ve 60'tan fazla ülkede faaliyet gösteren, dünyadaki en büyük elektronik şirketlerinden biridir.
Treblinka imha kampı, II. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası tarafından işgal altındaki Polonya'da inşa edilen ve işletilen en ölümcül ikinci imha kampıydı. Varşova'nın kuzey doğusunda, günümüzde Mazovya voyvodalığı olan Treblinka köyünün 4 km güneyindeki bir ormanda bulunuyordu. Kamp, Nihai Çözüm'ün en ölümcül aşaması olan Reinhardt Operasyonu'nun bir parçası olarak 23 Temmuz 1942 ile 19 Ekim 1943 tarihleri arasında faaliyet göstermiştir. Bu süre zarfında gaz odalarında 700.000 ila 900.000 Yahudi'nin ve 2.000 Roman'ın öldürüldüğü tahmin edilmektedir. Treblinka'da Auschwitz-Birkenau dışındaki diğer Nazi imha kamplarından daha fazla Yahudi öldürülmüştür.
Royal Philips Electronics, Dr. Ir. Frederik Jacques Frits Philips 1961-1971 yılları arasında N.V. Philips' Gloeilampenfabriek Yönetim Kurulunda başkanlık görevinde bulunmuştu.
Otto Deßloch, II. Dünya Savaşı sırasında Alman Luftwaffe generali.
Uluslararası Dürüstler, İsrail Devleti'nin Naziler tarafından Holokost'a maruz kalan Yahudileri kurtarmak için hayatını riske atan gayri-Yahudilere verdiği onursal sıfattır. Terim, Nuh’un evrensel kanunlarına itaat eden Yahudi olmayan insanları anlatan “dürüst Yahudi olmayan” kavramından gelir.
1920'lerde Almanya'daki özellikle Berlin'deki eşcinseller o zamanki dünyanın en geniş özgürlüklerine ve kabul görme oranlarına sahipti. Ancak Adolf Hitler'in başa gelmesiyle birlikte gey erkekler daha az bir derece lezbiyenler, Nazi Partisi tarafından hedef ve en sonunda Holokost kurbanları arasında yer alan gruplardan ikisiydi. 1933 yılından başlayarak gey organizasyonları yasaklanmış, eşcinsellik ve cinsellik hakkındaki bilimsel kitaplar yakılmış ve Nazi Partisi içinde yer alan eşcinseller öldürülmüştür. Gestapo "Alman normları"na uygun yaşamak zorunda olan eşcinsellerin listesini derlemiştir.
Jedwabne Katliamı, 10 Temmuz 1941 II. Dünya Savaşı sırasında Almanlar tarafından işgal edilen Polonya'nın başkenti Varşova’nın 190 km kuzeydoğusunda kalan Jedwabne köyünde gerçekleşen Yahudi katliamıdır. Bu katliam sırasında en az 400 Yahudi dövülerek öldürülürken diğerleri canlı olarak bir ahırda yakılarak öldürüldü. Araştırmacılar kurbanların gerçek sayısının kaç olduğunun bilinmesinin imkansız olduğunu söyledi. Gross’a göre Jedwabne’de 1600 civarında Yahudi öldürüldü. Katliamın gerçekleştiği Jedwabne'de Lehçe, İbranice ve Yidiş dillerinde bir anıt yapılmıştır. Anıtta “10 Temmuz 1941 yılında öldürülen ve canlı olarak yakılan Jedwabne ve civarında yaşayan, erkek, kadın ve çocuklar, bu toprağın sakinleri anısına” ibaresi yer almaktadır.
Victor Bodson Lüksemburglu siyasetçi, eski bakan ve sporcu.
Başpiskopos Damaskinos Papandreou, 1941'den ölümüne kadar Atina'nın başpiskoposu ve Yunanistan başbakanı idi. Ayrıca, 1944'te Alman işgal kuvvetinin çekilmesi ile II. Dünya Savaşı'nın Yunanistan'a dönüşüyle 1946'da Yunanistan'ın naipliğini yapıyordu. Rolü, II. Dünya Savaşı sırasında Yunanistan'ın Alman işgalinden kurtuluşu ile Yunan İç Savaşı arasında idi.
20. yüzyıl boyunca, çeşitli sabun örneklerinin insan vücut yağından yapıldığı iddia edilmiştir. I. Dünya Savaşı sırasında, İngiliz basınının iddialarına göre Almanlar, bir ceset fabrikasını kendi askerlerinin vücudunu gliserin ve sabun yapmak için kullanmıştır. II. Dünya Savaşı sırasında, Almanya işgalindeki Polonya'da, Nazi toplama kamplarındaki kurbanların cesetlerinden seri üretimle sabun yapıldığına inanılırdı. Alman araştırmacıların, insan vücudundan sabun üretimi için bir süreç geliştirdiklerine dair iddialar Nürnberg Uluslararası Askerî Ceza Mahkemesi'ne gösterildi. Yad Vashem Anıtı, Nazilerin, Yahudi cesetlerinden endüstriyel ölçekte sabun üretmediğini ve bu iddianın Naziler tarafından kamp tutuklularını korkutmak için kasten kullanıldığını gösteriyor. Günümüzde, Nazi Almanya'sının insan cesetlerinden sabun üretmiş olduğu, ancak endüstriyel ölçekte bir üretim olmadığı biliniyor.
İmha kampları, II. Dünya Savaşı dönemindeki Holokost sırasında Nazi Almanyası tarafından milyonlarca Yahudiyi sistematik bir şekilde öldürmek için inşa ettirilmiştir. Polonyalılar, savaştaki Sovyet esirleri ve Çingeneler gibi diğer etnik gruplar da imha kamplarında öldürülmüştür. İmha kamplarındaki kurbanlar en çok gaz odalarında öldürülmüştür. Öldürülmeler ya bu özel amaç için yapılmış kalıcı tesislerde ya da gaz kamyonetlerinde gerçekleşmiştir. Auschwitz-Birkenau ve Majdanek gibi bazı Nazi toplama kampları, 1945 yılında savaşın bitiminden önceki dönemde ikili bir amaca hizmet etmiştir: zehirli gazla imha ve açıktan ölmek üzere olan insanları çok yoğun bir şekilde çalıştırma.
Magda Bošković, Hırvat komünist, partizan ve kadın hakları hareketi üyesidir.
Ona Šimaitė Vilnius Üniversitesi'nde, II. Dünya Savaşı sırasında Vilna Gettosundaki Yahudilere yardım etmek ve onları kurtarmak için pozisyonunu kullanan Litvanyalı bir kütüphaneciydi. Uluslararası Dürüstler arasında yer almaktadır..
Konstanty Rokicki, Polonya konsolosluk memuru, Riga ve Bern'deki Polonya Cumhuriyeti Konsolos Yardımısı, 1941–1943 yıllarında Yahudileri imha kamplarına gönderilmekten kurtaran sahte Latin Amerika pasaportlarını düzenleyen "Bern grubu", olarak da bilinen Yahudilerin Holokost'tan kurtarılması hareketi olan "Ładoś grubu” üyesi.
İzak Arad, İsrailli tarihçi, yazar ve IDF'de görevli tümgeneral.
László Ferenczy, Macar Kraliyet Jandarması'nda bir yarbaydı ve II. Dünya Savaşı ve Holokost sırasında "Merkezi Yahudisizleştirme Birimi"nin üyesiydi.
Anne Beaumanoir, Fransız nörolog ve insan hakları aktivisti.
Maly Trostenets, eski Beyaz Rusya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti olan Beyaz Rusya'da Minsk kenti yakınlarındaki bir köydür. Nazi Almanyası'nın II. Dünya Savaşı sırasında bölgeyi işgali sırasında, köy bir Nazi imha alanı haline geldi.
(1 Ocak 2018 itibarıyla) itibarı ile 109 Avusturyalı, II. Dünya Savaşı sırasında Yahudileri kurtardıkları için Yad Vaşem tarafından bu unvanla onurlandırıldılar.
Ostindustrie GmbH, Nazi Alman Schutzstaffel (SS) tarafından II. Dünya Savaşı sırasında Yahudi ve Polonyalı zorunlu çalıştırma kullanılarak kurulan birçok endüstriyel projeden biriydi. Mart 1943'te Alman işgali altındaki Polonya'da kurulan Osti, dökümhaneler, tekstil fabrikaları, taş ocakları ve cam fabrikaları dahil el konulan Yahudi ve Polonyalı savaş öncesi sanayi kuruluşlarını işletiyordu. Osti'ye, doğrudan SS Ana Ekonomik ve İdari Ofisinden Obergruppenführer Oswald Pohl'a bağlı olan SS-Obersturmführer Max Horn başkanlık ediyordu. Şirket zirvedeyken, yaklaşık 16.000 Yahudi ve 1.000 Polonyalı, yarı sömürge olan Genel Hükümet'in Lublin Bölgesi'ndeki bir çalışma ve toplama kampları ağında Ostindustrie için çalıştı.