İçeriğe atla

Yabancıların Türkiye'de mülk alımı

Türkiye uluslararası emlak sektöründe en cazip yatırım bölgelerinden biri olarak artan ilgi görmektedir. Türkiye'nin dünya coğrafyasındaki özel konumu ve giderek daha yoğun şekilde fark edilen güzellikleri ve insani ve ekonomik anlamda cazibeleri, global ekonomi ile bütünleşmesi, yeni mevzat ve düzenlemelerin getirdiği kolaylıklar, Avrupa Birliği ile ilişkilerin sıklaşması, bu ilginin nedenleri arasında başta yer almaktadır.[1]

Uluslararası emlak piyasası uzman danışmanlık şirketi Amberlamb tarafından Türkiye'nin ekonomik ve siyasi göstergelerinin incelenmesiyle Kasım 2006 tarihinde yayınlanmış olan bir raporda Türk emlak piyasasının sermaye kazancı açısından 2007'de Avrupa piyasaları arasında ilk 5'e girme yolunda emin adımlarla ilerlediği belirtilmiştir.[2]

Bu ilginin Türkiye ekonomisine getireceği katkının yanı sıra, uzman anlamda takip edilebilmesi, çıkabilecek sorunların doğmadan ortadan kaldırılabilmesi de, Türkiye, güzellikleri ve değerleri açısından önem taşımaktadır.

Türkiye'nin dünya taşınmaz mülkiyet profilleri bakımından göze çarpan çok önemli bir özelliği de, hazine'ye ait olan veya vakıf konumu veya paralel bir başka özel konumu bulunan arazilerin, özellikle kırsal kesimde kapladığı yüksek orandır.

Mevzuat altyapısı

Yabancıların Türkiye'de mülk edinmesine ilişkin esaslar 22 Kasım 1934 tarih ve 2644 sayılı Tapu Kanunu'nda ve özellikle de bu Kanun'un 35. maddesinde ele alınmıştır. Bu alandaki mevzuat Türkiye tarihinin tecrübeleri de dikkate alınarak tam bir karşılıklılık ve sıkı denetim esasına dayalıdır. Bu kanunun bazı maddelerinin değiştirilerek yabancıların Türkiye'de mülk edinmelerinin kolaylaştırılması için, 3 Temmuz 2003 tarih ve 4916 sayılı Çeşitli Kanunlarda ve Maliye Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'de Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun yürürlüğe konulmuş, ancak TBMM CHP Grubunun başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi'nin 14 Mart 2005 tarihli 2003/70 esas ve 2005/14 karar sayılı kararı ile ilgili Kanun'un temel bazı fıkra ve cümleleri iptal edilmiştir. Ancak bu Kanun'un yürürlükte kaldığı iki yıllık süre, yabancıların Türkiye'de emlak alımı trendlerini gösterdiği için önemlidir.

Anayasa Mahkemesi’nin 14 Mart 2005 tarihinde Tapu Kanunu’nun yabancılara mülk satışının önündeki engelleri kaldıran hükmünü iptal etmesinin ardından hazırlanan yeni kanun taslağı Bakanlar Kurulu’nun ve Cumhurbaşkanı'nın onayından geçerek 29 Aralık 2005 tarihinde Tapu Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair 5444 sayılı Kanun şeklinde yasalaştı. Bu Kanun ile yabancılara mülk satışının sınırları Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının gerekçeleri dikkate alınarak tekrar belirlendi. 22 Aralık 1934 tarihli ve 2644 sayılı Tapu Kanununun Anayasa Mahkemesince iptal edilen 35'inci madde değişiklikleri yeniden düzenlendi. 5444 sayılı yeni kanun, önceki mevzuatın geçerliliğinin sona erdiği 26 Temmuz 2005 tarihinden itibaren geçerli sayılmaktadır.

Yabancıların Türkiye'de mülk alım trendleri

1934-2003 arası ve 3 Temmuz 2003 - 26 Temmuz 2005 arası (4916 sayılı Kanun) ve 26 Temmuz 2005'ten günümüze kadarki (5444 sayılı Kanun) dönemlerde yabancıların Türkiye'de mülk alım trendleri farklı tablolar ortaya koymuştur.

İrlanda, Danimarka, Norveç, İsveç, Hollanda ve Belçika’dan da hatırı sayılır sayıda alıcı güney sahillerinde mülk edindi. En çok tercih edilen ilçelerin Alanya, Fethiye, Didim, Bodrum, Kuşadası, Selçuk ve Ürgüp olduğu görülmüştür. Almanlar ve İskandinav ülkeleri vatandaşları ağırlıklı olarak Alanya’da yaşıyor. Fethiye ve Didim ise artık ‘Küçük İngiltere’ olarak anılıyor. Diğer ülke vatandaşları ise bu altı bölgeye dağılmış durumda.

2007 Ocak itibarıyla, Antalya, İzmir ve Muğla’da bugüne kadar 41 bin 362 yabancı, 32 bin 635 adet mülk satın aldı. Yabancılara en fazla mülk satışı Antalya, Aydın, İzmir ve Muğla’da gerçekleşti, yabancılar kapladığı yer bakımından en fazla Muğla’dan yer edindi. Adet olarak yabancılara en fazla mülk satışı 14 bin 124 ile Antalya’da olurken, bu ili 8 bin 218 ile Muğla, 5 bin 744 ile Aydın, 4 bin 549 ile de İzmir illeri izledi.

Bu arada Hatay ili açısından, Fransız mandası döneminden kalma Suriyeli mülk sahiplerinin özel durumlarının söz konusu olduğu belirtilmelidir.

Dış bağlantılar

Kaynakça

İlgili Araştırma Makaleleri

Vakıf, gerçek ve tüzel kişi veya kişilerin, belirli bir mülk ve hakla belirli ve sürekli bir amaca tahsis edilmesi ile oluşan müessesedir. Geleneksel olarak, bir hizmetin gelecekte de yapılması için belli şartlarla ve resmi bir yolla ayrılarak bir kimse tarafından bırakılan mülk veya paraya "vakfiye" denir. Bu geleneksel yapının Türkiye Cumhuriyeti Anayasası kurumsallaştırılması ile oluşmuştur. Anayasaya göre "Dernekler ve vakıflar kendi konu ve amaçları dışında toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleyemezler." Yani belirli bir amaç için kurulur ve bunun dışında etkinlik gösteremezler. Türkiye'de vakıflar, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından denetlenirler.

<span class="mw-page-title-main">Sıkıyönetim</span> askerî yönetim tarafından hukukun askıya alınması

Sıkıyönetim veya askerî adalet; askerî otoritenin, genellikle resmî bildirgesi altında, adli yönetimi kontrol altına almasıyla işleme geçen kural sistemidir.

Türkiye'nin köyleri, Türkiye'de kırsal nüfusun yaşadığı ve köy kanununun uygulandığı yerleşme birimleri. 2010 verilerine göre 34.247 olan köy sayısı 2014 Türkiye yerel seçimleri ile yürürlüğe giren yeni büyükşehir yasası ile birlikte 18.335'e düşmüştür. Geriye kalanı 26,000 yerleşim birimi ise idari yönden köylere bağlı çiftlik, mahalle, oba, mezra, iskele ve istasyon gibi çok az haneli yerleşim yerleridir.

<span class="mw-page-title-main">Bafa, Milas</span> Milasın mahallesi

Bafa, Muğla ilinin Milas ilçesine bağlı, Bafa Gölü kıyısında bir mahalledir. Beldede 1972'de belediye kurulmuştur. Nüfusu 1980'de 2110, 1985'te 2947, 1990'da 3610, 1997'de 2036, 2000'de 2001 olarak tespit edilmiştir. 2007 sayımlarına göre nüfusu 2000'in altında olduğu için 2009 yerel seçimlerinden itibaren belediyenin kaldırılması için çıkarılan kanunun ilgili maddeleri diğer birçok belde yanı sıra Bafa için de Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. 29 Mart 2009 yerel seçimlerinde CHP adayı belediye başkanı olarak seçilmiştir. Bafa'nın 2009 yerel seçimlerinde belediye başkanı Zühra Dönmez seçilmiştir. O dönemde seçilebilen Türkiye'deki çok az sayıdaki kadın belediye başkanından birisi olmuştur. Bafa mahallesinde 30 Mart 2014 yapılan yerel seçimlerde mahalle muhtarlığına Ahmet Özkaya seçilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Soyadı Kanunu</span> Türk vatandaşlarına soyadı taşıma yükümlülüğü getiren kanun

Soyadı Kanunu, her Türk vatandaşına bir soyadı taşıma yükümlülüğü getiren 2525 sayılı kanundur. Kanun, 21 Haziran 1934 tarihinde kabul edilmiş, 2 Temmuz 1934 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanmış ve 2 Ocak 1935′te yürürlüğe girmiştir. Bu kanunun kabulünden sonra soyadı, Türkiye’de kişilerin kimliğinin ayrılmaz bir parçası olmuştur. Soyadı Kanunu'nun kabulü, toplumsal alanda yapılan Atatürk devrimlerinden birisidir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi</span> Türkiyedeki en yüksek yargısal devlet organı

Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi (AYM), Türkiye'de anayasal denetimi yürüten en yüksek yargı organıdır. Kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler ve bireysel başvuruları karara bağlar. Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Görevleri, Türkiye Anayasası'nın 148. ve 153. maddeleri arasında belirtilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Yüksek Seçim Kurulu (Türkiye)</span> Türkiyede seçim işleriyle ilgili en yüksek devlet kurumu

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Türkiye Cumhuriyeti'nde, Yargıtay ve Danıştay'ın kendi içlerinden çıkardıkları üyelerden oluşan, Türkiye'deki seçimlerin genel yönetimi ile denetimini sağlayan ve seçimlerin yargısal denetimini sağlayan bir karma idari ve yargı merciidir. 1950 yılında kurulun oluşturulması ile seçimler üzerinde yargı denetimi esas alındı. Milletvekili tutanaklarının iptali yetkisi meclise verildi. 1954'te yapılan değişikliklerle bu yetki YSK'ye verildi ve kurulun teşekkülü belirlendi. Kurulun başkanının Yargıtay Başkanı olacağı, üyelerin de Yargıtay ve Danıştay üyelerinden seçileceği, kurulun vereceği kararların kesin nitelikte olduğu hükme bağlandı. 1957 yılında yapılan değişiklikle, partilerin seçimlere ittifak yaparak girmeleri engellendi.

<span class="mw-page-title-main">Halil İbrahim Özkaya</span> Türk siyasetçi ve öğretmen

Halil İbrahim Özkaya, Türk siyasetçi ve öğretmen.

<span class="mw-page-title-main">Maden Mühendisleri Odası</span>

Maden Mühendisleri Odası, 1954 yılında 6235 Sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Kanunu ve Ana Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak kurulan kamu tüzel kişiliğine sahip, Anayasa'nın 135. Maddesinde tanımlanan, kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşudur. Genel merkezi Ankara'da bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye Cumhuriyeti Anayasası</span> 1982 yılından beri yürürlükte olan Türkiye Anayasası

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, 2709 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası veya resmî olmayan kullanımıyla 1982 Anayasası, Türkiye'nin 9 Kasım 1982'den bu yana geçerli olan anayasasıdır. 12 Eylül Darbesi sonrasında askerî yönetimin emriyle Danışma Meclisi tarafından hazırlanmış, 23 Eylül 1982 tarihinde Danışma Meclisi tarafından ve 18 Ekim 1982 tarihinde Millî Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilmiştir. Devlet Başkanı Kenan Evren, Anayasa'nın ilk üç maddesinin "değiştirilemeyeceğini ve değiştirilmesinin teklif edilemeyeceğini" dördüncü madde olarak taslağa ekletmiştir. 7 Kasım 1982 Pazar günü yapılan halk oylaması sonucu yüzde 91,37 oranında kabul oyu ile kabul edilmiştir.

Mülkiyet hakkı, kapitalist ekonomik kurallarının hakim olduğu bölge, sistem veya devletlerde; taşınır (menkul) ya da taşınmaz (gayrimenkul) bir eşya üzerinde hak sahibine kullanma (usus), yararlanma (fructus) ve tasarruf (abusus) yetkisi veren, hukuk düzeninin sınırları içinde kullanılabilen, mutlak ve ayni bir haktır. Mülkiyet hakkına sahip kişi (malik) mülkiyetinde olan nesneyi kullanma, başkalarına devretme, tahrip etme, nesnenin ürünlerinden yararlanma yetkisine sahiptir. Bu hak mutlak nitelikte olduğundan herkese karşı ileri sürülebilir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de yargı teşkilatı</span>

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesi uyarınca “Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır.” Ancak, 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yetkileri Hakkındaki Kanun içinde yer alan bazı belirleyici hükümler haricinde tüm yargı teşkilatının görev ve yetkisini belirleyen kapsayıcı ve genel bir yasal düzenleme yapılmamıştır. Dolayısıyla, hangi durumda hangi mahkemenin yetkili olacağı çeşitli kanunlarda dağınık ve sistematikten uzak bir biçimde yer aldığından mevcut mevzuat konuya genel bir bakış sağlamaktan uzak bir görüntü sunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Türk Ceza Kanunu</span> Türkiyede yürürlükte bulunan ceza yasası

Türk Ceza Kanunu, kısaca TCK, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 29 Eylül 2004'te kabul edilen, 12 Ekim 2004'te T.C. Resmî Gazete'de yayımlanan ve 1 Haziran 2005'te yürürlüğe giren yasadır. Amacı; "kişi hak ve özgürlüklerini, kamu düzen ve güvenliğini, hukuk devletini, kamu sağlığını ve çevreyi, toplum barışını korumak, suç işlenmesini önlemektir".

<span class="mw-page-title-main">Orman vasfını kaybetmiş hazine arazileri</span>

Orman vasfını kaybetmiş hazine arazileri ya da 2B, Türkiye sınırları dahilinde, orman vasfını yitirmiş, kadastro marifetiyle orman alanları dışına çıkartılmış, bir daha geri kazanılamayan ve ıslah edilemeyen araziler. 2B, 6831 Sayılı Orman Kanunu'nun 2. maddesi B bendi için kullanılan bir kısaltmadır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınması</span> Atatürk devrimleri sonucu, yerel seçimlerde 1930, genel seçimlerde 1934ten beri kullanılan siyasi hak

Kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınması, 1930’larda, Türkiye’de kadınların siyasi haklarını kazanması için gerekli yasaların çıkarılmasını ifade eder. Kadınların siyasi hayatta seçme ve seçilme hakkını elde etmesi; toplumsal hayatta gerçekleşen Atatürk Devrimleri’nden birisidir.

<span class="mw-page-title-main">Amerika Birleşik Devletleri federal hükûmeti</span> ABD federal yönetimi

Birleşik Devletler'in federal yönetimi, Amerika Birleşik Devletleri'ni oluşturan 50 eyaletin ait olduğu anayasal cumhuriyetin millî yönetimidir. Federal hükûmet, üç organdan oluşur: yasama, yürütme ve yargı. Bu organlar ve onların güçleri Amerika Birleşik Devletleri Anayasası içinde belirtilmiştir. Güçler hakkında daha çok ayrıntı, Kongre tarafından yürürlüğe konulan kanunlarda belirtilir.

<span class="mw-page-title-main">Yazılı hukuk</span> Kanun koyucu tarafından yazılı bir metne bağlanan hukuk

Yazılı hukuk toplumun ortak çıkarlarını korumak amacıyla, yetkili organlar tarafından yürürlüğe konulan metinlere denir. Yazılı hukuk kuralları, eylem ve işlemlerde yurttaşları olduğu kadar devlet organlarını da bağlayan kurallardır. Yazılı hukuk kuralları, pozitif hukukun bağlayıcı asli hukuk kaynakları arasında yer almaktadır. Hukun asli kaynakları; yazılı kaynaklar ile yazılı olmayan örf ve adetler olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır.

Yabancılar hukuku, bir devletin veya ülkenin bir ülkeye gelen yabancılar için uyguladığı kanunların oluşturduğu hukuk dalıdır. Yabancılar hukuku genel anlamda mütekabiliyet ilkesine dayanmakta olup, yabancılara Türkiye'de uygulanacak olan hukuk kuralları yabancının vatandaşı olduğu ülkeye göre farklılık göstermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye hükûmeti</span> Hükûmet

Türkiye Hükûmeti, Türkiye'nin ulusal hükûmetidir. Başkanlık temsilî demokrasisi altında üniter bir devlet ve çok partili bir sistem içinde Anayasal bir cumhuriyet olarak yönetilir. Hükûmet terimi, toplu kurumlar kümesi veya özellikle Kabine (yürütme) anlamına gelebilir.

Basın Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ya da daha yaygın adıyla Dezenformasyon Yasası, 13 Ekim 2022'de TBMM'de kabul edilen, 18 Ekim 2022 tarihinde 31987 sayılı T.C. Resmî Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren, Türkiye kamuoyunda tartışmalara neden olan 7418 sayılı ve 40 maddeden oluşan kanundur.