İçeriğe atla

Yabancı el sendromu

Yabancı El Sendromu
UzmanlıkPsikiyatri, Nöroloji

Yabancı el sendromu (YES) veya Dr. Garipaşk sendromu,[1] kişinin ellerinden birisinin bireyin bilincinden bağımsız, "kendi bilinci varmış gibi" hareket etmesine sebep olan nörolojik bir sendromdur. Yani kısaca kişinin iki elinden biri, kontrolsüz olarak hareket eder; ancak bu hareket kasılma, fırlama gibi anlamsız hareketler değildir. Tıpkı beyin kontrolünde, sanki kişi gerçekten isteyerek hareket ettiriyormuş izlenimi verir.

Gerçekten de, bu sendroma sahip kişilerde elin hareketlerini beynin yarımkürelerinden biri (genellikle sağ yarımküre) kontrol eder; ancak o yarımkürenin kontrolü kişinin kendi bilinci ve isteği dahilinde değildir. Sendroma dair vakalarda, genellikle beynin sağ yarımküresinin kontrolü, dolayısıyla sol elin kontrolü yitirilir. Bu konuya az sonra döneceğiz.

Sendrom, genellikle epilepsi hastalarının semptomlarını rahatlatmak için beynin iki yarımküresinin cerrahi bir operasyon ile ayrıldığı bireylerde gözlenir. Aynı zamanda diğer beyin ameliyatları, inme, enfeksiyon, tümör, anevrizma, migren ve Alzheimer Hastalığı ya da Creutzfeld-Jacob hastalığı gibi dejeneratif beyin hastalıklarında da görülebilir.

Hastalıkta beynin özellikle temporal lop bölgesinin etkilendiği bilinse de, frontal, oksipital ve pariyetal lopların etkilendiği vakalarla da karşılaşılmıştır.

Nedenleri

Sendromun en temel sebebi, elleri kontrol eden Birincil Motor Korteks (Primary Motor Cortex) denen beyin bölgesinin, Premotor Korteks'ten izole olmasıdır. Bu durumda beynin iki yarımküresinin aktif iletişimi kesilir ve bunun sonucunda beynin iki yarımküresinden biri kişinin kendi kontrolünde, diğeri ise "bilinçsiz" olarak çalışır.

Beynimizin sol yarımküresi, vücudumuzun sağ tarafını kontrol eder. Beynimizin sağ yarımküresi ise, vücudumuzun sol tarafını kontrol eder. Yani beynin lopları ile vücudumuzun kontrol edildiği yarılar birbirine zıttır.

Normalde bu iki yarımküre arasında Corpus callosum adı verilen bir köprü vardır ve bu köprü iki yarımkürenin sürekli ve aktif olarak birbiriyle iletişimini sağlar. İşte bu köprü bozulduğu (veya işlevsiz hale getirildiği) zaman, beyin kürelerinden biri bize "gerçek bilinç algımızı" katarken, diğeri bilincimiz ve kontrolümüz dışında çalışmasını sürdürür. Bu da, Yabancı El Sendromu'nun doğmasına neden olur.

Etkileri

Bu ilginç sendrom sonucunda kişi istemediği pek çok hareketi yapabilir. Örneğin beynimizin sol yarımküresi genel olarak "mantık, analitik düşünme, vb." kavramlarla ilişkili işler konusunda daha baskınken, sağ lop daha "duygusal" olarak ifade edilen niteliklerimizden sorumludur (buna rağmen sağ beyin ile sol beyin arasında popüler kültürde vurgulandığı kadar derin farklar bulunmadığı hatırlanmalıdır).

Eğer sağ yarımküre kontrolden çıkarsa duygularımız kontrolümüz dışında işlevlerini sürdürmeye devam eder. Bu durumda sol elimiz mantığımız tarafından baskılanmayan duygularımızı ortaya çıkarmaya başlar. Dolayısıyla örneğin birinden nefret ediyorsanız; ancak onunla örneğin işiniz dolayısıyla bir arada bulunmanız gerekiyorsa, Yabancı El Sendromu'na sahip bireylerin sol elleri, kişiye istemsiz olarak tokat atabilecektir. Çünkü sağ beyin, kişiyi sevmediğimizi bilir ve beyin buna göre davranmayı dikte eder. Normal insanların sol beyni, yani mantıkları, kişinin normalde tokat atmasına engel olur; ancak Yabancı El Sendromu durumunda bu sağlanamaz.

İlk etapta bu ilginç ve sıra dışı gibi gelen sendrom, kısa sürede ölümcül bir probleme dönüşebilir. Örneğin otoeleştiri adı verilen bir vakaya da kişilerde rastlanmaktadır: Bu kişiler, kendilerinden hoşnut olmadıklarında, kendi kendilerine tokat veya yumruk atabilmektedirler. Öyle ki, ekstrem vakalarda kişi, eğer depresyona girerse, kişinin kendini boğabildiği bilinmektedir. Aynı durum, eş, çocuk veya tanıdıklardan aşırı tiksinme veya hoşlanmama durumunda, istemsiz olarak bu kişilerin öldürülmesiyle sonuçlanabilir.

Tedavi yöntemleri

Bu sendromun ne yazık ki bilinen ve genelgeçer olarak işlevsel bir tedavisi yoktur. Genellikle bakıcı ya da doktor kontrolünde, elin kontrolüne sahip beyin yarımküresinin sakin ve tatminkar tutulmasıyla etkileri azaltılabilir. Örneğin kişi müzikten hoşlanıyorsa (ki müzik, daha ziyade sağ beyin tarafından işlenir) ve bireyin sağ beyni kontrol dışındaysa, düzenli olarak kişiyi mutlu eden müzikler dinlenmesi, istemsiz çalışan sol kolun sakin kalmasını sağlayabilir.

Yeni yapılan bazı araştırmalar, beynin iki yarısını cerrahi olarak düzgün bir şekilde birbiriyle iletişim kurar hale getirerek bu sorunu çözmeyi hedeflemektedir; ancak kesin bir başarıya ulaşılamamıştır.

Kaynakça

  1. ^ Panikkath, Ragesh; Panikkath, Deepa; Mojumder, Deb; Nugent, Kenneth (1 Temmuz 2014). "The alien hand syndrome". Proceedings (Baylor University. Medical Center). 27 (3). ss. 219-220. doi:10.1080/08998280.2014.11929115. PMC 4059570 $2. PMID 24982566. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Omurilik</span> Merkezî sinir sisteminin bir parçası

Omurilik, omurga denilen kemik bir yapının içinde boyundan kuyruk sokumuna kadar uzanan ve ortasında yine boydan boya bir kanal içeren merkezî sinir sisteminin bir parçasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Beyin</span> vücudumuzun kontrolünü sağlayan sinir sisteminin merkezi beyin

Beyin , sinir sisteminin merkezi olarak hizmet eden bir organıdır. Bütün omurgalı hayvanlar ve çoğu omurgasız hayvan -bazı süngerler, knidliler, tulumlular ve derisi dikenliler gibi omurgasızlar hariç- beyne sahiptir. Baş kısmında; duyma, tatma, görme, denge, koklama gibi duyulara hizmet eden organlara yakın bir noktada bulunan beyin omurgalıların vücudundaki en karmaşık organdır. Normal bir insanda serebral korteksin 15-33 milyar nörondan müteşekkil olduğu tahmin edilmektedir. Her biri birkaç bin nöronla sinaps denen bağlantılar yardımıyla bağlıdır. Bu nöronlar birbirleriyle akson denen uzun protoplazmik lifler yardımıyla iletişim kurar. Aksonlar bilgiyi beynin diğer kısımlarına yahut vücudun spesifik alıcı hücrelerine taşır.

<span class="mw-page-title-main">Epilepsi</span> beyin içinde bulunan sinir hücrelerinin olağan dışı bir elektro-kimyasal boşalma yapması sonucu ortaya çıkan sinirsel bozukluk

Epilepsi ya da sara, beyin içinde bulunan sinir hücrelerinin olağan dışı bir elektro-kimyasal boşalma yapması sonucu ortaya çıkan sinirsel bozukluktur. Beynin normal faaliyetlerini sürdürmesini sağlayan elektriğin, aşırı ve kontrolsüz yayılımı sonucu oluşur. Sıklıkla geçici bilinç kaybına neden olur. Epilepsi nöbetleri farklı şekillerde ortaya çıkar. Bazı nöbetlerden önce korku hissi gibi olağan dışı algılamalar ortaya çıkarken, bazı nöbetlerde kişinin ağzı köpürebilir veya kişi yere düşebilir. Bu da kemik kırılması dâhil bazı fiziksel yaralanmalara sebep olabilir.

Özgür irade veya erkin irade, kişinin eylemlerini, arzu, niyet ve amaçlarına göre kontrol altında tutabilme ve belirleme gücüdür. Kişinin belli eylem ya da eylemleri gerçekleştirmede ser­gilediği kararlılık; belli bir durum karşısın­da, gerçekleştirilecek olan eylemi, herhangi bir dış zorlama ya da zorunluluk olmaksı­zın, kararlaştırma ve uygulama gücü; eyle­me neden olan eylemi başlatabilen yetidir. İnsanın liberteryen mânâda bir erkin iradeye sahip olup olmadığı hâlen bir tartışma konusudur.

Türköz'e göre serebral lateralizasyon kavramı, beynin asimetrik fonksiyonlarının oluşmasında rol alan organik anlamlı tüm etkenleri ve mekanizmaları içerir. Anatomik, embriyolojik, patolojik, kimyasal ve hormonal çalışmalar ile bu teori ve klinik örnekleri ortaya konabilmiştir. İnsan beyninde gözlenen asimetriler, makroskopik, yollarla ilgili ve sitoarşitektonik asimetrilerdir. Neanderthal insanının fosil kafatasları üzerinde sylvian fissure’lerin izlerine bakıldığında, soldakinin uzun ve gergin oluşu ayrıca, sol oksipital ve sağ frontal lobun daha uzun olması bu asimetriyi destekleyen bulgulardan biridir.

<span class="mw-page-title-main">Roger Wolcott Sperry</span>

Roger Wolcott Sperry, bölünmüş beyin çalışmalarıyla ünlü bir nöropsikologtur. Bu çalışmalar sayesinde David Hunter Hubel ve Torsten Nils Wiesel ile birlikte 1981 Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'nü kazanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Beyin kanaması</span> Beyni besleyen damarlardan bir veya birkaçının hastalık veya darbe sonucu zedelenip kanaması

Beyin kanaması, beyni besleyen damarlardan bir veya birkaçından dışarı kan sızması sonucu, kanla beslenen bölgenin çalışamaz duruma gelmesidir. Bu durum aniden oluşabilmektedir ve genellikle yüksek tansiyon hastalarında görülebilmektedir. Beyin kanaması sonucu hastada felç, inme meydana gelebilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Hipoglisemi</span>

Hipoglisemi, kan şekerinin olması gerektiğinden daha düşük olması durumudur.

<span class="mw-page-title-main">John Hughlings Jackson</span>

John Hughlings Jackson, İngiliz nörolog. Beyin ya da omurilik yaralanmalarına bağlı sinir sistemi bozuklukları, konuşma kusurları ve sara konusundaki en yararlı ve en iyi belgelendirilmiş çalışmaları yapmıştır.

<span class="mw-page-title-main">İnsan beyni</span> insan sinir sisteminin ana organı

İnsan beyni, insan sinir sisteminin merkezi organıdır ve omurilikle birlikte merkezi sinir sistemini oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Tourette sendromu</span>

Tourette sendromu, aynı şekilde kısa aralıklarla meydana gelen istemsiz, hızlı, ani bedensel tikler ve ses tiklerinin oluşturduğu nörolojik veya “nörokimyasal” kalıtsal bir rahatsızlıktır.

<span class="mw-page-title-main">Engellilik</span> bozukluklar, aktivite kısıtlamaları ve katılım kısıtlamaları

Engelli, yaralanma ya da fiziksel veya zihinsel bir rahatsızlık nedeniyle bazı hareketleri, duyuları veya işlevleri kısıtlanan kişidir. Engeller doğuştan gelebilir veya sonradan geçirilen hastalıklar sonucu ortaya çıkabilir. Dünya Sağlık Örgütü'nün İşlevsellik, Yetiyitimi ve Sağlığın Uluslararası Sınıflandırması'na göre engelli olma hâli için yeti yitimi terimi kullanılır. Engelliler; vücudun duyusal, işlevsel, zihinsel ve ruhsal farklılıkları öne sürülerek; toplumsal veya yönetimsel tutum ve tercihler sonucu, yaşamın birçok alanında kısıtlama ve engellerle karşılaşabilirler. Birçok toplumlarda en yaygın ayrımcılık türlerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Serebral korteks</span> kafada bir bölüm

Serebral korteks veya beyin korteksi, insan ve diğer memeli beyinlerindeki serebrumun sinir dokusundan oluşan dış tabakasıdır. Beynin diğer kısımlarının çoğunun beyaz renkte olmasını sağlayan yalıtımın kortekste bulunmamasından dolayı rengi gridir. Korteks serebrum ve serebellumun dış kısımlarını örter ve kalınlığı 1,5-5,0 mm arasında değişir. Korteksin serebrumu örten kısımı serebral korteks olarak adlandırılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Bell paralizisi</span>

Bell paralizisi, VII. kranial sinirin bir fonksiyon bozukluğu sonucu ortaya çıkan ve etkilenen tarafta yüz kaslarının kontrol edilememesine neden olan bir yüz felcidir. Çeşitli koşullar örneğin; beyin tümörü, inme, myastenia gravis ve Lyme hastalığı gibi durumlar yüz felcine neden olabilir. Ancak özel bir neden tespit edilemediği durum Bell paralizisi olarak bilinir. Adını, ilk önce tarifleyen kişi olan İskoç anatomist Charles Bell'den almıştır. Bell felci en yaygın akut mononöropati ve en sık akut fasiyal sinir paralizisi nedenidir.

Retrograd amnezi (RA), bir hastalık ya da yaralanma öncesi yaşanan olayların ve öğrenilen bilgilerin hafızadan silinmesidir. Retrograd amnezi Ribot Kanunu ile bağlantılı görülmektedir. Buna göre hastaların travmaya yakın olayları hafızadan silmeleri eski anılara oranla daha muhtemeldir.

<span class="mw-page-title-main">Herpes virüs ensefaliti</span>

Herpes virüs ensefaliti, herpes simpleks virüsüne bağlı ensefalittir.

<span class="mw-page-title-main">Broca afazisi</span>

Broca afazisi olarak da bilinen ekspresif afazi, anlama genel olarak bozulmadan kalmasına rağmen, dil üretme yeteneğinin kısmen kaybolması ile karakterize edilen bir afazi türüdür. Ekspresif afazisi olan bir kişi normalden daha çok efor sarf ederek konuşma sergileyecektir. Konuşması genellikle önem arz eden kelimeleri içerir, ancak edatlar ve bağlaçlar gibi gerçek bir anlama sahip olmayıp, sadece dilbilgisel işleve sahip kelimeleri içermez. Bu "telgraf konuşması" olarak bilinir. Kişinin amaçladığı mesaj hala anlaşılabilir, ancak cümleleri dilbilgisel olarak doğru olmayacaktır. Çok şiddetli ekspresif afazi formlarında, bir kişi sadece tek kelimeli ifadeleri kullanarak konuşabilir. Ekspresif afazide tipik olarak anlama yetisi, karmaşık dilbilgisini anlamada zorluk nedeniyle hafif ila orta derecede bozulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Beyin asimetrisi</span> Beynin asimetrik olması

İnsan nöroanatomisinde, beyin asimetrisi en az iki farklı şekilde görülebilir:

Bölünmüş beyin ya da bilinen adıyla kallosal sendrom, beynin iki yarı küresini birbirine bağlayan korpus kallosum kesildiğinde ortaya çıkan bir tür kopukluk sendromu. Bu sendrom beynin yarı küreleri arasındaki bağlantıyı bozarak veya bu bağlantıya müdahale ederek meydana gelen semptomların bir birleşimidir. Bu duruma sebep olan cerrahi operasyon korpus kallosumun enlemesine kesilmesini içerir ve genellikle dirençli epilepsiyi tedavi etmek için son çaredir. Başlangıçta kısmi kallosotomi yapılır. Bu operasyon başarılı olmazsa, epileptik nöbetlerin yarattığı şiddeti ve nöbetlerin şiddetli seyretmesini azaltarak kazayla fiziksel yaralanma riskini hafifletmek için tam kallosotomi yapılır. Kallosotomileri yapılmadan önce epilepsi farmasötik yollarla tedavi edilir, ameliyattan sonra ise nöropsikolojik değerlendirmeler sıklıkla yapılır.

<span class="mw-page-title-main">İfade afazisi</span>

Broca afazisi olarak da bilinen ifade afazisi, anlama genel olarak bozulmadan kalmasına rağmen, dil üretme yeteneğinin kısmen kaybolması ile bilinen bir afazi türüdür. İfade afazisi olan bir kişinin konuşması normalden çok daha zahmetlidir. Konuşması genellikle önem arz eden kelimeleri içerir ancak edatlar ve bağlaçlar gibi gerçek bir anlama sahip olmayıp sadece dilbilgisel işleve sahip kelimeleri içermez. Bu "telgraf konuşması" olarak bilinir. Kişinin amaçladığı mesaj hala anlaşılabilir ancak cümleleri dilbilgisel olarak doğru olmayacaktır. Çok şiddetli ifade afazisi çeiştlerinde, bir kişi sadece tek kelimeli ifadeleri kullanarak konuşabilir. İfade afazisinde tipik olarak anlama yetisi, karmaşık dilbilgisini anlamada zorluk nedeniyle hafif ila orta derecede bozulmuştur.