
Türkçe ya da Türk dili, Güneydoğu Avrupa ve Batı Asya'da konuşulan, Türk dilleri dil ailesine ait sondan eklemeli bir dildir. Türk dilleri ailesinin Oğuz dilleri grubundan bir Batı Oğuz dili olan Osmanlı Türkçesinin devamını oluşturur. Dil, başta Türkiye olmak üzere Balkanlar, Ege Adaları, Kıbrıs ve Orta Doğu'yu kapsayan eski Osmanlı İmparatorluğu coğrafyasında konuşulur. Ethnologue'a göre Türkçe, yaklaşık 90 milyon konuşanı ile dünyada en çok konuşulan 18. dildir. Türkçe, Türkiye, Kuzey Kıbrıs ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nde ulusal resmî dil statüsüne sahiptir.
Deyim, dil biliminde, kavramları, durumları hoşa giden bir anlatımla ya da özel bir yapı veya söz dizimi içinde belirten ve çoğunlukla gerçek anlamlarından ayrı anlamlara gelen sözcüklerden oluşan kalıplaşmış sözcük topluluğu ya da cümledir. İki veya daha çok sözcükten kurulu bir çeşit dil ifadesi olan deyimler, duygu ve düşünceleri dikkati çekecek biçimde anlatan ad, önad, belirteç, yalın ve birleşik eylem görünüşlü dilsel yapılardır. Ya tam bir tümcedirler ya da bir söz öbeğidirler.
Etimoloji veya kökenbilim, sözcüklerin köklerini, hangi dile ait olduklarını, ne zaman ortaya çıktıklarını, ilk olarak hangi kaynakta kayıt altına alındıklarını, ses ve anlam bakımından geçirdikleri dönüşümleri inceleyen bilim dalıdır.

Biyografi ya da yaşam öyküsü, bir kişinin yaşamını ayrıntılı bir biçimde açıklayan bir edebiyat türüdür. Kişi kendi hayatını anlatıyorsa buna otobiyografi, şairlerin yaşam hikâyesi anlatılıyorsa da buna tezkire denir. Biyografiler eğitim, iş, ilişkiler ve ölüm gibi temel olaylardan daha fazlasını içerir. Bir biyografi, bir konunun yaşam öyküsünü sunar, deneyimle ilgili samimi ayrıntılar da dahil olmak üzere yaşamlarının çeşitli yönlerini vurgular ve öznenin kişiliğinin bir analizini içerir.

Yakutça veya Sahaca, Saha Türklerinin konuştuğu dildir. Çuvaşça ile birlikte Türkçenin toplam iki lehçesinden biridir. Türk dillerinin Sibirya grubuna bağlı dil 450.140 kişi tarafından konuşulur. Ayrıca Taymir Yarımadası'nın doğusunda yaşayan halkların ticaret dilidir. Konuşucuların çoğunluğu Rusya'ya bağlı Yakutistan'da yaşar.

Uygurca veya Yeni Uygurca, Uygurlar tarafından konuşulan, Türk dillerinin Uygur grubunda yer alan bir dil.

Asker; orduda görevli, erden mareşale kadar rütbeye sahip kişi. Askerlik yükümlülüğü altına giren şahıslar ile özel yasalarla silahlı kuvvetlere katılan ve resmî bir kıyafet taşıyan kişilerdir. Askerlerin aslî görevi ülkelerinin topraklarını iç ve dış tehditlere karşı savunmaktır.

Canlı ya da organizma, biyoloji ve ekolojide fonksiyonlarını yaşama mümkün olduğunca uyum sağlayarak sürdürebilen basit yapı moleküllerinin veya karmaşık organ sistemlerinin bir araya gelmesiyle oluşan varlıklar için kullanılan bir kavramdır.
Kelime veya sözcük, tek başına anlamlı, bir ya da birbirine bağlı birden fazla biçimbirimden (morfem) oluşan, ses değeri taşıyan dil birimidir.

Gagavuzca veya Gagauzca, çoğunluğu Moldova'daki Gagavuz Yeri Özerk Bölgesi'nde yaşayan Gagavuzların konuştuğu Batı Oğuz grubuna bağlı bir Türk dili. Gagavuzca, Balkan Gagavuzcasından bir dereceye kadar farklı bir dildir. Kimi Türkologlar ise Gagavuzca'yı ayrı bir dil veya lehçe saymayarak Türkiye Türkçesinin Rumeli ağızlarına dahil etmişlerdir. Yaklaşık 300.000 kişi tarafından konuşulur.
İyelik ekleri veya sahiplik ekleri, isimlere ve isim görevinde kullanılan sözcüklere eklenerek kime veya neye ait olduğunu bildiren ekler.
Papaz, Hristiyan din adamları için kullanılan sözcük. Türkçeye 1300'lü yıllarda Rumca papas sözcüğünden geçmiştir. Türkçede rahip sözcüğü de bazen papaz anlamında kullanılır ancak her rahip bir papaz değildir. Rahip sözcüğü zaman zaman İslam dışındaki dinlerdeki din adamları için de kullanılır. Rahip sözcüğü Arapça kökenlidir. Farsça kökenli peder sözcüğü de Türkçede zaman zaman papaz anlamında kullanılır.
Arife ya da ön gün, herhangi bir dinî bayramdan önceki gün. Arife günü aslen hicrî kâmerî Zilhicce ayının 9. günüdür ve bu gün Kurban Bayramı'ndan önceki, terviye gününden sonraki gündür. Ancak zamanla Ramazan Bayramı için de kullanılmaya başlanmıştır. Bunun yanı sıra herhangi bir şeyden önceki gün anlamında da kullanılır.

Çardak veya Kameriye, tarla, bahçe ve avlularda yazın serinlemek ve vakit geçirmek amacıyla inşa edilen, üstü genelde örtülü, bazen sarmaşık bitkilerle kaplanan basit yapı. Küp, silindir veya diğer geometrik şekillerde olabilir. Yapımında genellikle ahşap malzemelerin kullanıldığı kameriyelerin içine bazen bir kapıdan girilir, bazen de bir veya birkaç yüzü tamamen açık olur. Duvarlarında oturmaya yarayan çıkıntılar bulunabilir. Pek çok kameriyede yiyecek-içecek tüketiminde kullanılan bir masa bulunur.

Mühimmat; askerî terminolojide savaş için gerekli, demirbaş olmayan tüm yedek parça ve cephaneyi kapsayan bir terim. Cephane ise ateşli silahlardan atılmak üzere hazırlanmış her türlü patlayıcı veya delici malzemedir.

Ceset veya naaş, ölü bir insanın bedeni. Aynı anlama gelen kadavra sözcüğü genelde tıbbî anlamda kullanılır. Cenaze töreni için hazırlanmış cesede cenaze denir.

Antrenman, idman veya egzersiz; herhangi bir alanda istenilen düzeye ulaşmak için gerçekleştirilen sistematik alıştırma. Antrenman ve idman sözcükleri Türkçede genellikle "herhangi bir spor müsabakasına hazırlık yapma" anlamında kullanılır. Egzersiz sözcüğü ise bunun yanı sıra sağlık gibi gerekçelerle yapılan kısa süreli fiziksel alıştırmaları da kapsar. Türkçede akademik konulardaki hazırlık çalışmaları için daha çok alıştırma sözcüğü tercih edilir.

Hijyen veya hıfzıssıhha, sağlıklı bir yaşam için yapılan faaliyetlerin ve alınan önlemlerin tümü. Sözcük özel anlamında, genellikle temizlik ile ilgili önlemlerden bahsederken kullanılır.

Evlat, herhangi bir kimsenin dünyaya getirdiği veya bakımını üstlenerek ebeveynlik yaptığı kimse. Türkçeye Arapçadan geçen sözcük Arapçada çoğul anlamda olmakla birlikte Türkçede tekil olarak kullanılır.

Asil veya soylu, bazı kültürlerde toplumun ayrıcalıklı en üst katmanına mensup kişi. Doğuştan veya hükümdar buyruğuyla, bazı ayrıcalıklara sahip olan ve özel unvanlar taşıyan kimselere denir. Asil olma durumuna asalet veya soyluluk denir. Pek çok toplumda soyluluk ebeveynlerden çocuklara geçer. Kavramın tanımı ülkeden ülkeye veya aynı ülkede çağdan çağa farklılık gösterebilir. Örneğin bazı toplumlarda soylu sınıfı iktidara ve çok geniş yetkilere sahip iken diğerlerinde sembolik olabilir.