İçeriğe atla

Yaşamsal bulgular

Yaşamsal bulgular
Kan basıncı ve kalp atış hızı dahil birçok hayati parametrenin izlenmesi için entegre sistemlere sahip bir anestezi makinesi
Diğer adlarıYaşamsal fonksiyonlar
hayati belirtiler
Vikiveri öğesi

Yaşamsal bulgular (ayrıca Vital Bulgular), hastanın hayati yani yaşamı sürdüren fonksiyonlarının durumunu gösteren dört ila altı en önemli tıbbi bulgulardır. Bu ölçümler kişinin genel fiziksel sağlığının değerlendirilmesine yardımcı olmak, olası hastalıklara dair ipuçları vermek ve iyileşmeye yönelik ilerlemeyi göstermek için yapılır.[1][2] Bir kişinin Yaşamsal bulguları yaşa, kiloya, cinsiyete ve genel sağlık durumuna göre değişiklik göstermektedir.

Dört temel Yaşamsal bulgu vardır: Termoregülasyon (vücut ısısı), Kan basıncı, Nabız (Kalp atışı), Solunum sayısının (Solunum hızı) genellikle BT, KB, HR ve RR olarak gösterilir. Ancak klinik ortama bağlı olarak yaşamsal belirtiler "beşinci yaşam belirtisi" veya "altıncı yaşam belirtisi" adı verilen diğer ölçümleri içerebilir.

Başlıca yaşamsal bulgular

Çoğu tıbbi ortamda standart olan dört temel yaşamsal belirti vardır:[3]

  1. İnsan vücut sıcaklığı
  2. Kalp atışı veya nabız
  3. Solunum hızı
  4. Kan basıncı

Yaşamsal bulguları kontrol etmek için gerekli ekipmanlar, vücut sıcaklığı için termometre, kan basıncını ölçmek için tansiyon aleti, kalp atışı veya nabız için elle ölçülememe durumunda zayıf nabız için Stetoskop kullanılmaktadır.

Sıcaklık

°F cinsinden vücut ısısını gösteren ağızdan cam termometre

Vücut sıcaklığı kayıdı, kimyasal reaksiyonların hızını etkilediği için normalde sıkı bir şekilde kontrol edilen (termoregülasyon) çekirdek vücut sıcaklığının bir göstergesini verir. Vücut sıcaklığı, vücut tarafından üretilen ısı ile vücuttan kaybedilen ısı arasındaki denge sayesinde korunur. Bölge ve ölçüm koşulları için bireyin normal vücut sıcaklığına ilişkin bir temel oluşturmak amacıyla sıcaklık kaydedilebilir.

Sıcaklık ağızdan, rektumdan, koltuk altından, kulaktan veya deriden ölçülebilir. Ağız, rektal ve koltuk altı sıcaklığı cam veya elektronik termometre ile ölçülmektedir.[4] Rektal sıcaklığın oral sıcaklıktan yaklaşık 0,5 °C daha yüksek olduğunu ve koltuk altı sıcaklığının oral sıcaklıktan yaklaşık 0,5 °C daha düşük olduğunu bilinmektedir.[5] İşitsel ve cilt sıcaklığı ölçümleri, bu konumlardan sıcaklığı ölçmek için tasarlanmış özel cihazlar gerektirir.[4]

37 °C (98,6 °F) "normal" vücut sıcaklığı olarak kabul edilirken, bireyler arasında bazı farklılıklar vardır. Çoğunun 36,0 °C ila 37,5 °C (96,5–99,5 °F) aralığına düşen normal vücut sıcaklığı ayar noktası vardır.[6] Vücut ısısını kontrol etmenin ana nedeni, ateştir. Vücut sıcaklığının 37,8 °C veya üzeri olması ateş olarak kabul edilir.[6] Yüksek sıcaklığın diğer nedenleri arasında, düzensiz ısı oluşumundan veya vücudun ısı değişim mekanizmalarındaki anormalliklerden kaynaklanan hipertermi yer alır.[6]

Nabız

Kendi radyal nabzını alan bir birey.

Nabız, kalbin atardamarlara kan pompalarken attığı atış hızıdır ve dakika başına atım (bpm) olarak kaydedilir.[4] Buna "kalp atış hızı" da denilebilir. Kalp atış hızının sağlanmasının yanı sıra nabız, güç ve belirgin ritim anormallikleri açısından da değerlendirilmelidir.[4] Nabız genellikle el bileğinden (radyal arter) ölçülür. Alternatif bölgeler arasında dirsek (brakiyal arter), boyun (karotid arter), diz arkası (popliteal arter) ve ayak içi (dorsalis pedis veya posterior tibial arterler) yer alır. Nabızı ölçmek için baş parmak ve ortak parmak birleştirilerek nabızın ölçüleceği noktalara kuvvetli ama hafif bir baskı uygulayarak 60 saniyede hissedilen atımlar sayılarak alınır.[4] Nabız hızı ayrıca, bir stetoskop kullanılarak doğrudan kalp atışını dinleyerek de ölçülebilir. Nabız ölçülürken yaş faktörü çok önemlidir ve yaştan yaşa değişiklik göstermektedir.[4]

Solunum hızı

Solunum hızı, solunum sırasında gerçekleşen hızdır. yaşlara göre değişir, ancak 18 ila 65 yaşları arasındaki insanlar için normal referans aralığı dakikada 16-20 nefestir.[7] Potansiyel solunum fonksiyon bozukluğunun bir göstergesi olarak solunum hızının değeri araştırılmıştır ancak bulgular bunun sınırlı bir değere sahip olduğunu göstermektedir. Solunum hızı, asidotik durumların açık bir göstergesidir.

Kan basıncı

Klinikte kan basıncını ölçmek için kullanılan manuel tansiyon aleti ve stetoskop.

Kan basıncı veya tansiyon, iki ölçüm olarak kaydedilir: Kalbin maksimum kasılması sırasında ortaya çıkan daha yüksek sistolik basınç ve daha düşük diyastolik veya dinlenme basıncı. Yetişkinlerde normal kan basıncı 120/80'dir; 120 sistolik ve 80 diyastolik ölçümdür. Kolda herhangi bir hasar olmadığı sürece genellikle sol koldan tansiyon ölçülür. Sistolik ve diyastolik basınç arasındaki farka nabız basıncı denir. Bu basınçların ölçümü artık genellikle aneroid veya elektronik tansiyon aletiyle yapılmaktadır. Kan basıncı için doğal bir 'normal' değer yoktur; bunun yerine, arttıkça artan risklerle ilişkilendirilen bir dizi değer vardır. sistolik sayı sürekli olarak 140-160 mmHg'nin üzerinde olduğunda yüksek kan basıncı (hipertansiyon) şekillinde düşük kan basıncı ise (hipotansiyon) olarak tanımlanır.

Diğer yaşamsal bulgular

Beşinci hayati belirtiler

Altıncı hayati belirtiler

Altıncı hayati belirtiler genel bir kanıyı içermez. Genellikle gayri resmi ve disipline bağlıdır.

Ayrıca Bakınız

  • Tıbbi kayıt

Kaynakça

  1. ^ "Vital Signs". 27 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Eylül 2023. 
  2. ^ "Emergency Physicians Home". www.emergencyphysicians.org. 11 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Eylül 2023. 
  3. ^ "Vital Signs". Cleveland Clinic. 27 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Eylül 2020. 
  4. ^ a b c d e f "Vital Signs (Body Temperature, Pulse Rate, Respiration Rate, Blood Pressure)". www.hopkinsmedicine.org (İngilizce). 11 Şubat 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ağustos 2019. 
  5. ^ "Normal Vital Signs: Normal Vital Signs, Normal Heart Rate, Normal Respiratory Rate". 23 Temmuz 2019. 25 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Eylül 2023. 
  6. ^ a b c LeBlond, Richard F.; Brown, Donald D.; Suneja, Manish; Szot, Joseph F. (5 Eylül 2014). DeGowin's diagnostic examination (10. bas.). New York: McGraw-Hill Education. ISBN 9780071814478. OCLC 876336892. 
  7. ^ National Early Warning Score Development and Implementation Group (NEWSDIG) (2012). National Early Warning Score (NEWS): standardising the assessment of acute-illness severity in the NHS. Londra: Royal College of Physicians. ISBN 978-1-86016-471-2. 
  8. ^ http://www.va.gov/painmanagement/docs/toolkit.pdf 9 Aralık 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  9. ^ Lorenz, Karl A.; Sherbourne, Cathy D.; Shugarman, Lisa R.; Rubenstein, Lisa V.; Wen, Li; Cohen, Angela; Goebel, Joy R.; Hagenmeier, Emily; Simon, Barbara; Lanto, Andy; Asch, Steven M. (1 Mayıs 2009). "How Reliable is Pain as the Fifth Vital Sign?". J Am Board Fam Med. 22 (3): 291-298. doi:10.3122/jabfm.2009.03.080162Özgürce erişilebilir. PMID 19429735. 
  10. ^ Wellbery, Caroline (15 Ekim 2006). "Tips From Other Journals - American Family Physician". American Family Physician. 74 (8): 1417-1418. 28 Ekim 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Eylül 2023. 
  11. ^ Mularski RA, White-Chu F, Overbay D, Miller L, Asch SM, Ganzini L (2006). "Measuring pain as the 5th vital sign does not improve quality of pain management". J Gen Intern Med. 21 (6): 607-12. doi:10.1111/j.1525-1497.2006.00415.x. PMC 1924634 $2. PMID 16808744. 
  12. ^ http://www.pain-initiative-un.org/doc-center/en/docs/The%20Fifth%20Vital%20Sign%20Implementation.pdf 1 Mart 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  13. ^ American College of Obstetricians and Gynecologists. (2015). "Menstruation in girls and adolescents: using the menstrual cycle as a vital sign. Committee Opinion No. 651". Obstet Gynecol. 126: 143-6. 
  14. ^ American Academy of Pediatrics, Committee on Adolescence, American College of Obstetricians and Gynecologists, Committee on Adolescent Health Care. (2006). "Menstruation in Girls and Adolescents: Using the Menstrual Cycle as a Vital Sign". Pediatrics. 118 (5). 
  15. ^ Mower W, Myers G, Nicklin E, Kearin K, Baraff L, Sachs C (1998). "Pulse oximetry as a fifth vital sign in emergency geriatric assessment". Acad Emerg Med. 5 (9): 858-65. doi:10.1111/j.1553-2712.1998.tb02813.xÖzgürce erişilebilir. PMID 9754497. 
  16. ^ Mower W, Sachs C, Nicklin E, Baraff L (1997). "Pulse oximetry as a fifth pediatric vital sign". Pediatrics. 99 (5): 681-6. CiteSeerX 10.1.1.575.2200 $2. doi:10.1542/peds.99.5.681. PMID 9113944. 
  17. ^ Neff T (1988). "Routine oximetry. A fifth vital sign?". Chest. 94 (2): 227. doi:10.1378/chest.94.2.227aÖzgürce erişilebilir. PMID 3396392. 
  18. ^ "Mining Vital Signs from Wearable Healthcare Device via Nonlinear Machine Learning". University of Hull. 17 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Mayıs 2016. 
  19. ^ Vardi A, Levin I, Paret G, Barzilay Z (2000). "The sixth vital sign: end-tidal CO2 in pediatric trauma patients during transport". Harefuah. 139 (3–4): 85-7, 168. PMID 10979461. 
  20. ^ Holcomb JB, Salinas J, McManus JM, Miller CC, Cooke WH, Convertino VA (2005). "Manual vital signs reliably predict need for life-saving interventions in trauma patients". J Trauma. 59 (4): 821-8; discussion 828-9. doi:10.1097/01.ta.0000188125.44129.7c. PMID 16374268. 
  21. ^ Bierman A (2001). "Functional Status: The Sixth Vital Sign". J Gen Intern Med. 16 (11): 785-6. doi:10.1111/j.1525-1497.2001.10918.x. PMC 1495293 $2. PMID 11722694. 
  22. ^ "Nursing care of dyspnea: the 6th vital sign in individuals with chronic obstructive pulmonary disease (COPD)". National Guideline Clearinghouse. 17 Ocak 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ocak 2009. 
  23. ^ Studenski S, Perera S, Wallace D, ve diğerleri. (2003). "Physical performance measures in the clinical setting" (PDF). J Am Geriatr Soc. 51 (9): 314-322. doi:10.1046/j.1532-5415.2003.51104.x. PMID 12588574. 8 Ağustos 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 30 Eylül 2023. 
  24. ^ Bellelli, Giuseppe; Trabucchi, Marco (1 Mayıs 2008). "Delirium as the Sixth Vital Sign". Journal of the American Medical Directors Association. 9 (4): 279; author reply 279-80. doi:10.1016/j.jamda.2007.08.014. PMID 18457806. 14 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Eylül 2023 – www.jamda.com vasıtasıyla. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Düşük tansiyon</span> sistolik kan basıncının 90 mmHgdan az olması

Düşük tansiyon ya da hipotansiyon, düşük kan basıncı demektir; sistolik kan basıncının 90 mmHg'dan az olmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Yüksek tansiyon</span> atardamarlardaki kan basıncının yükseldiği kronik bir tıbbi durum

Yüksek tansiyon da denilen hipertansiyon, atardamarlardaki kan basıncının sürekli yükseldiği uzun süreli tıbbi bir durumdur. Yüksek tansiyon genellikle semptomlara neden olmaz. Ancak felç, koroner arter hastalığı, kalp yetmezliği, atriyal fibrilasyon, periferik arter hastalığı, görme kaybı, kronik böbrek hastalığı ve demans için önemli risk faktörüdür.

<span class="mw-page-title-main">Diastolik-Sistolik değer</span>

Tansiyon arteriyel sistolik ve diastolik olmak üzere iki bileşenden oluşur. Sistolik değer, kalp kasıldığında kalpten damarlara doğru atılan kanın damar duvarında yaptığı basınçtır. Diastolik değer ise kalp gevşediğinde hâlâ damar duvarında mevcut olan basınçtır.

<span class="mw-page-title-main">Kalp</span> vücuttaki kanın dolaşmasını sağlayan kendiliğinden kasılma özelliğine sahip organ

Kalp ya da yürek, pek çok hayvanda bulunan kaslı bir organdır. Bu organ dolaşım sisteminin kan damarları yoluyla kan pompalar. Pompalanan kan besin ve oksijeni vücudun gerekli yerlerine taşırken, karbondioksit gibi metabolik atıkları da akciğerlere taşır. İnsanlarda kalp yaklaşık olarak kapalı bir yumruk boyutundadır ve akciğerler arasında, göğüsün orta bölmesinin içindedir. Temel görevi kanı vücuda pompalamak olan kalp, metabolizma eylemleri sonucunda oluşan artık ürünlerin vücuttan uzaklaştırılması, vücut ısısının düzenlenmesi, asit-baz dengesinin korunması, hormonlar ve enzimlerin vücudun gerekli bölgelerine taşınması gibi görevleri yapar. Kalp, dolaşım sistemi içerisinde motor görevi yapar. Kalp insanda dakikada 60-80 atım arasında değişen bir hızla dakikada 5-35 litre arası, günlük ise 9.000 litre kanı vücuda pompalar. Günde yaklaşık 100 bin, yılda 40 milyon, tüm insan hayatı boyunca yaklaşık 2,5 milyar kere, hiç durmadan yaklaşık 8 bin ton kanı vücuda pompalar. Yetişkin bir kadında ortalama ağırlığı 200-280 gram, yetişkin bir erkekte ise 250-390 gram ağırlığındadır. Her kişinin, kalbinin yaklaşık kendi yumruğu büyüklüğünde olduğu sanılır.

<span class="mw-page-title-main">Koroner arter hastalığı</span>

Koroner arter hastalığı, koroner arterlerin duvarlarında oluşan plaklardan ötürü ortaya çıkan bir hastalıktır. Koroner kalp hastalığı veya kısaca CHD olarak da adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Atardamar</span> Kanı kalpten alıp organlara götüren yani uzaklaştıran damarlar

Atardamar veya diğer adıyla arter, kalpten vücuda kan taşıyan damarlardandır. Pulmoner arter ve umblikal arterler dışında oksijenlenmiş kanı taşırlar.

<span class="mw-page-title-main">Perikardit</span>

Perikardit, perikardın iltihaplanmasıdır. Semptomlar tipik olarak omuzlarda, boyunda veya sırtta da hissedilebilen ani başlayan keskin göğüs ağrısını içerir. Ağrı, tipik olarak otururken daha az şiddetli ve uzanırken veya derin nefes alırken daha şiddetlidir. Perikarditin diğer semptomları arasında ateş, halsizlik, kalp çarpıntısı ve nefes darlığı sayılabilir. Semptomların başlangıcı bazen ani olmaktan çok kademeli olabilir.

Nabız, kanın sol karıncıktan büyük atardamarlara pompalanması esnasında, uç noktalardaki atardamarlarda oluşturduğu dalgalanmadır. Kalp atışının uçtaki atardamarlardan hissedilmesine nabız denir.

<span class="mw-page-title-main">Tansiyon aleti</span>

Tansiyon aleti ya da kan basıncı ölçer ya da sfigmomanometre, kan basıncının ölçülmesine yarayan bir araçtır. Üç tipi vardır: cıvalı, havalı ve elektronik. Havalı tipleri bir stetoskop ile birlikte kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">İnsan beyni</span> insan sinir sisteminin ana organı

İnsan beyni, insan sinir sisteminin merkezi organıdır ve omurilikle birlikte merkezi sinir sistemini oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Fizik muayene</span> Bir tıp uzmanının bir hastanın vücudunda hastalık belirtileri olup olmadığını araştırdığı süreç

Fizik muayene, tıbbi muayene veya klinik muayenede, bir tıp doktoru hastayı tıbbi bir durumun olası tıbbi belirti ve semptomları için muayene eder. Genellikle hastanın tıbbi geçmişi hakkında bir dizi sorudan ve ardından bildirilen semptomlara dayalı bir muayeneden oluşur. Tıbbi öykü (anamnez) ve fizik muayene birlikte bir tanının belirlenmesine ve tedavi planının oluşturulmasına yardımcı olur. Bu veriler daha sonra tıbbi kayıtların bir parçası haline gelir. Fizik muayene temelde 5 işlemden oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Diyastol</span> terim

Diyastol, (DIA) kalp odacıklarının kanla dolduğu kalp döngüsünün gevşeme aşamasıdır. Kontrast faz, kalp odacıklarının kasıldığı sistol aşamasıdır. Atriyal diyastol atriyumların gevşemesidir ve ventriküler diyastol ventriküllerin gevşemesidir.

<span class="mw-page-title-main">Oksijen doygunluğu (tıp)</span>

Oksijen doygunluğu, kandaki oksijen derişimini belirten bir terimdir. İnsan vücudu, kandaki oksijen düzeyinin çok duyarlı olarak özellikli bir değerde bulunmasına ihtiyaç duyar ve vücut bunun için gerekli düzenlemeleri yapar. İnsan kanındaki oksijen düzeyinin yüzde 97 ile 100 arasında olması olağan kabul edilir. Yüzde 90'ın altındaki oksijen düzeyi düşük olarak kabul edilir ve bu, hipoksemiye neden olabilir. Yüzde 80'in altındaki oksijen düzeyleri, bu düzeylerde beyin ve kalp gibi organların çalışması bozulabileceğinden, gecikmeksizin müdahale gerektirir. Düşük oksijen düzeyinin sürekli olması, solunum krizi ya da kalp krizi ile sonuçlanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Korotkoff sesleri</span>

Korotkoff sesleri, tıbbi personelin manşet ve steteskop kullanarak tansiyon ölçtükleri zaman dinledikleri seslerdir. Bu sesler ismini, 1905 yılında Rus İmparatorluğu'nun St. Petersburg İmparatorluk Tıp Akademisi'nde doktorluk yapmış ve sesleri keşfetmiş Dr. Nikolai Korotkov'dan alır.

<span class="mw-page-title-main">Kafa içi basıncı</span> kafatası içerisinde kan, BOS ve beyin dokusunun oluşturduğu basınç

Kafa içi basıncı (KIB) veya intrakraniyal basınç (İKB) kafatası içerisindeki Beyin-omurilik sıvısı ve beyinin oluşturduğu basınçtır. Ölçü birimi milimetre-cıva (mmHg)'dır. Düz zeminde uzanan sağlıklı bir erişkinde normal aralık 7-15 mmHg aralığındadır. Vücut kafa içi basıncını denge halinde tutmak için bir takım mekanizmalara sahiptir. Kafa içi basıncında 1 mmHg civarında oynamalar meydana gelebilir. Bunlar pozisyon, beyin omurilik sıvısının emilimi veya üretimi esnasında olur ve hızla dengelenir. Kafa içi basınç değişikliklerine sebep olan etkene bağlı olarak kafatası sabit bir hacime sahip olduğu için içerideki diğer bileşenlerde hacimsel değişimler meydana gelir. Öksürmek veya ıkınmak gibi bazı manevralardan sonra da göğüs içi ve karın içi basıncındaki artışa bağlı ana toplar damarlar üzerindeki basınç ve dolayısıyla direnç artacağından kafa içi basıncıda yükselir. Normal şartlarda kafa içi basıncı sağlıklı bir erişkinde 7-17 mmHg civarındadır. Bu değerin 20 mmHg'nin üstine çıkması durumunda artmış kafa içi basıncı veya kafa içi hipertansiyonu olarak adlandırılır ve tedavi gerektirir.

Kardiyovasküler muayenesi, dolaşım sistemin durumunun değerlendirilmesidir. Fizik muayenenin bir bölümü olan Kardiyovasküler muayene, şikayete bağlı farklılık içerse de, Kalp, akciğer, karın, damar bölümlerini içermektedir.

Nicoladoni-Branham işareti, sağ kol flebarteriyektazisi olan bir hastada proksimalindeki brakialis arterine basınç uygulandığında nabzın yavaşlaması olgusunu ilk kez fark eden Carl Nicoladoni'den almıştır. Modern tıpta bu işaret, bir arteriyovenöz fistülün proksimalindeki bir artere basınç uygulandığında ortaya çıkar ve aşağıdakiler gerçekleşirse pozitif olduğu söylenir:

<span class="mw-page-title-main">Fotopletismogram</span>

Fotopletismogram (PPG), dokunun mikrovasküler yatağındaki kan hacmi değişikliklerini belirlemek için kullanılabilen, optik olarak elde edilen bir pletismogramdır. PPG genellikle cildi aydınlatan ve ışık emilimindeki değişiklikleri ölçen bir nabız oksimetresi kullanılarak elde edilir. Geleneksel bir nabız oksimetresi, kanın derinin dermise ve deri altı dokusuna perfüzyonunu izler.

<span class="mw-page-title-main">Hipertansif kalp hastalığı</span>

Hipertansif kalp hastalığı, kalbi etkileyen bir dizi yüksek tansiyon komplikasyonunu içerir. Tıp literatüründe hipertansif kalp hastalığının çeşitli tanımları olsa da, bu terim en çok Hastalıkların Uluslararası Sınıflaması (ICD) kodlama kategorileri bağlamında kullanılır. Tanım, kalp hastalığı ile hipertansiyon arasında nedensel ilişkinin ölüm belgesi‘nde belirtildiği veya ima edildiği durumlarda, kalp yetmezliği ve hipertansiyonun diğer kardiyak komplikasyonlarını kapsar.

<span class="mw-page-title-main">Aort stenozu</span>

Aort stenozu, kalbin sol ventrikül çıkışının daralmasıdır ve bu çeşitli sorunlara neden olur. Aort kapağında olabileceği gibi bu seviyenin üstünde ve altında da oluşabilir. Genellikle zamanla daha da kötüleşir. Semptomlar sıklıkla yavaş yavaş ortaya çıkar ve çoğu zaman ilk önce egzersiz yapma yeteneğinde azalmayla ortaya çıkar. AS nedeniyle kalp yetmezliği, bilinç kaybı veya kalbe bağlı göğüs ağrısı olursa sonuçlar daha kötü olur. Bilinç kaybı genellikle ayakta durma veya egzersiz yaparken oluşur. Kalp yetmezliğinin belirtileri arasında özellikle yatarken, geceleri veya egzersiz sırasında nefes darlığı ve bacaklarda şişme yer alır. Kapakçığın daralmadan kalınlaşmasına aort sklerozu denir.