
Sigmund Freud veya doğum adı ile Sigismund Schlomo Freud, psikolojinin en önemli alt dallarından biri olan psikanaliz biliminin kurucusu olan Avusturya doğumlu Yahudi nörolog. Psikanaliz, hasta ile psikanalist arasında gerçekleşen diyalog yoluyla psikopatolojik vakaları tedavi etmekte kullanılan klinik yöntemidir. Hastaların zihinsel süreçlerinin bilinç dışı unsurlarla olan bağlantılarını ortaya çıkarmaya çalışır. Freud'a göre, bilinç dışına itimler yaşantıların kendileri değil, anıları üzerinde gerçekleşirler. Ancak söz konusu istekler gerçeğe dönüştürüldüğünde, daha doğrusu doyurulduğunda karşılaşılacak üzüntü ve pişmanlık duygusundan kaçınılmaktadır.

Erich Fromm, Yahudi kökenli Almanya doğumlu Amerikalı ünlü bir psikanalist, sosyolog ve filozoftur. Ruh bilimine Marksist-sosyalist ve insancıl yaklaşımın en önemli temsilcilerindendir. Frankfurt Okulu ve okulun genel yaklaşım biçimi olan eleştirel teori için yaptığı katkılar ile de tanınmaktadır.

Nietzsche Ağladığında Irvin D. Yalom tarafından yazılmış, ümitsizliği ve yanılsamaları konu alan bir düşünsel romandır.

Jacques Marie Émile Lacan, "Freud'dan bu yana en tartışmalı psikanalist" olarak anılan Fransız psikanalist ve psikiyatr.

Bilinç dışı, Sigmund Freud'un psikanaliz kuramında geliştirilmiş bir kavramdır. Buna göre; bilinç yapısı ikili bir nitelik taşır, yani görülen bilinç durumlarının gerisinde çok daha derinde ve görünmez bir bölgede işleyen başka bir yapı daha söz konusudur. Bu bölgenin adı bilinç dışıdır ve bilinç durumunu etkileyen asıl şey bu yapıdır. Freud'un bilinçaltı ile ilgili imgelemeyi güçlendiren bir yorumu vardır. Freud bilinci okyanustaki buz dağına benzetir. Suyun altında kalan kısım bilinçaltı, su üzerinde kalan kısım bilinçtir. Bu yoruma göre bilinçaltıyla ilgili araştırma ve sentezlerde bulunmuştur. Bilinçaltının rüyalarla açığa çıkacağını savunmuş ve hastalarıyla bunu örneklendirmiştir.

Psikanaliz, kısmen bilinçdışı zihinle ilgilenen ve birlikte zihinsel bozukluklar için bir tedavi yöntemi oluşturan bir dizi teori ve terapötik tekniktir. Bu disiplin 1890'ların başında, çalışmaları kısmen Josef Breuer ve diğerlerinin klinik çalışmalarından kaynaklanan Sigmund Freud tarafından kurulmuştur. Freud, 1939'daki ölümüne kadar psikanaliz teorisini ve pratiğini geliştirmiş ve rafine etmiştir. Bir ansiklopedi maddesinde, psikanalizin temel taşlarını "bilinçdışı zihinsel süreçler olduğu varsayımı, bastırma ve direnç teorisinin kabulü, cinselliğin ve Oedipus kompleksinin öneminin takdir edilmesi" olarak tanımlamıştır. Freud'un meslektaşları Alfred Adler ve Carl Gustav Jung, psikanalizin bireysel psikoloji (Adler) ve analitik psikoloji (Jung) olarak adlandırdıkları dallarını geliştirdiler, ancak Freud'un kendisi bunlara yönelik bir dizi eleştiri yazdı ve bunların psikanaliz biçimleri olduğunu kesinlikle reddetti. Psikanaliz daha sonra Erich Fromm, Karen Horney ve Harry Stack Sullivan gibi neo-Freudyen düşünürler tarafından farklı yönlerde geliştirilmiştir.
Psikanalitik edebiyat kuramı, Sigmund Freud'un temelini attığı psikanalizin yöntemlerinin edebiyat eleştirisine uygulanmasıdır. Psikanalizin ilk dönemlerinden itibaren, Freud'un kendi yazdığı denemeler de dahil olmak üzere, etkili olmuştur. Zamanla geliştirilmiş ve farklı dallara ayrılmıştır.

Sandor Ferenczi İlk adı Sandor Fraenkel., Macar psikanalist.

Yüceltme ya da süblimasyon, Sigmund Freud tarafından psikanaliz diline sokulan, uygarlığın zorlaması karşısında bireylerdeki cinsel içgüdünün amacının cinsel olmayan ve toplumsal bakımdan, benimsenmeye elverişli bulunan daha yüce bir amaca dönüştürülmesidir.
Katartik yöntem, tarih bakımından psikanalizin başlangıcında başvurulan sağaltım yöntemidir.
Derinlik psikolojisi, klasik bilinç ruh bilimine karşılık bilinç dışını inceleyen ruh bilimine (psikolojiye) Sigmund Freud'un verdiği isimdir.
Bilinçdışına itim, (Fr. refulment, İng. represion.) gerçekleştirilmesi uygun görülmeyen içgüdüsel isteklerin ya da bunların belli düşünce, imaj ve tasarım kılığına bürünmüş temsilcilerinin bilinçten itilip uzaklaştırılmasını ve daha sonra bilinçte boy göstermesinin önlenmesini sağlayan bir savunu mekanizmasıdır. Geriye itim olarak da bilinir.

Anna Freud, Avusturyalı psikanalist.

Kâmuran Şipal, Türk romancı, öykü yazarı ve çevirmen.

Sabina Spielrein (Rusça: Сабина Нафтуловна Шпильрейн, nüfus kaydında Sabina Naftulovna Spielrein) Yahudi kökenli hekim ve ilk kadın psikanalist. Psikanaliz'in geliştirilmesine ve bir yöntem olarak kullanılmasına büyük katkıları olmuş, ölüm içgüdüsünü ve tahrip içgüdüsünü sistematik bir şekle sokmuştur. Genç yaşta ağır bir depresyon geçirdiğinde Carl Jung'ın önce hastası, sonra asistanı, sonra da sevgilisi olmuştur. Jung ile ilişkileri Cronenberg'in 2011 yapımı A Dangerous Method adlı sinema filmine konu olmuştur. Ayrıca Sigmund Freud'la tanışmış, yazışmış ve mesleki bir ilişkisi olmuştur. İsviçreli gelişim psikoloğu Jean Piaget ile de psikanaliz üzerine çalışmıştır. İsviçre ve Rusya'da psikiyatrist, psikanalist, öğretmen ve çocuk doktoru olarak çalıştı. Otuz yıllık profesyonel kariyeri boyunca üç dilde psikanaliz, gelişim psikolojisi, psikodilbilim ve eğitim psikolojisini kapsayan 35'in üzerinde makale yayınladı. Psikanaliz alanındaki çalışmaları arasında 1912 yılında Almanca yazdığı "Varlığın Sebebi Olarak Yıkım" başlıklı makalesi de yer alır. Çalışmaları, mektupları ve bulguları Sigmund Freud ve doktoru Carl Jung'a yaramıştır. Sovyetler Birliği'ndeki Nazi Almanyası işgali sırasında 29 ve 16 yaşlarındaki iki kızıyla birlikte SS ölüm mangası tarafından öldürülmüştür.

Melanie Klein Avusturya asıllı İngiliz psikanalist. Çağdaş psikanaliz ve çocuk psikolojisi alanların etkili olan Klein, serbest oyun gözlemleri sayesinde çocuğun bilinçaltına ilişkin içgörüler sahibi olabileciğini göstererek iki ya da üç yaşlarındaki çocuklarına psikanaliz edilmesinin önünü açmıştır. Aynı zamanda Nesne İlişkileri Okulu'nun kurucusu olarak kabul edilir.
Ludwig Jekeles ya da 1903'ten sonra Jekels, Sigmund Freud arşivlerinde de adına çokça rastlanan Avusturyalı-Amerikalı psikanalist.

Serbest çağrışım, danışanın, terapi amacını, uygunluğunu ve bağlantısını düşünmeden, aklına gelen düşünceleri, imgeleri ve düşünümleri, paylaşarak terapiste veri sağlayan ve terapi için taban oluşturan, temelde bilinçdışı çağrışımlarla yürüyen bir psikanalitik yöntemdir. Serbest çağrışım yöntemi Sigmund Freud tarafından hamisi ve meslektaşı Josef Breuer'in hipnoz tekniğinden esinlenilerek oluşturulmuştur.

Otto Rank, Avusturyalı psikanalist, yazar ve filozoftu.
Psikanalitik teori, psikopatolojiyi tedavi etmek için klinik bir yöntem olan psikanalizi yönlendiren kişilik organizasyonu teorisi ve kişilik gelişiminin dinamiğidir. İlk olarak 19. yüzyılın sonlarında Sigmund Freud tarafından ortaya konan psikanalitik teori, ortaya atılışından bu yana birçok iyileştirme geçirdi. Psikanalitik teori, yirminci yüzyılın son üçte birinde, 1960'lardan sonra psikolojik tedavilerle ilgili eleştirel söylem akışının bir parçası olarak tam olarak öne çıktı. Freud, beyin analizini ve fizyolojik çalışmalarını durdurmuş ve odağını zihni ve zihni oluşturan ilgili psikolojik özellikleri incelemeye, özgür birliktelik ve aktarım olgularını kullanarak tedaviye kaydırmıştı. Çalışması, yetişkinlerin zihinsel işleyişini etkileyebilecek çocukluk olaylarının tanınmasını vurguladı. Genetik ve daha sonra gelişimsel yönleri incelemesi psikanalitik teoriye özelliklerini kazandırdı. 1899'da Rüyaların Yorumu'nu yayınlamasıyla başlayan teorileri öne çıkmaya başladı.