İçeriğe atla

Yağcıbedir (halı)

Yağcıbedir halıları, özellikle Balıkesir'in Sındırgı ve Bigadiç köylerinde, Yörükler tarafından dokunan ve önemli kültürel değere sahip motifleri olan bir halı türüdür.

Tarihçe

Osmanlı İmparatorluğu zamanındaki iskân hareketleri sonucunda Batı Anadolu'da Bergama çevresine yerleşen Yörükler; bölgedeki sanat anlayışıyla kaynaşmışlar ve Selçuklu sanatının da etkilerini taşıyan ürünler ortaya koymaya başlamışlardır. Bu bölgede dokunan ve Bergama halı grubunun alt kolları olarak literatürlere geçen Yuntdağ, Kozak ve Yağcıbedir halılarının eski örneklerinde bu etkiler izlenebilmektedir. 1691 yılındaki iskân hareketleriyle Adana ve çevresine yerleşmek zorunda kalan Yaycı Yörükleri, çok kısa bir süre sonra bölgedeki salgın hastalıklardan kaçarak, Sındırgı ve çevresine gelmişlerdir.

Faruk Sümer'in 1980'de yayınlanan "Oğuzlar Tarihi” kitabında; bölgede 16. yy.’da Bayat boyuna bağlı iki Yaycı kolu, 1700-1850 yılları arasında da Sındırgı, Bigadiç çevresinde Yaycı Yörükleri görülmektedir. Günümüzde ise, Sındırgı çevresindeki Karakaya, Çakıllı, Eşmedere, Eğridere ve Gölcük geriye kalan Yaycı Yörükleri'nin köyleridir. Çeşitli yerlerden göç eden Yörükler, bölgeye olumlu iklim şartları toprağın verimliliği, Selçuklar zamanında bölgenin uç beyliği olması ve yönetimden uzak kalması nedenleriyle yerleşmişlerdir. Bölgenin ticaret merkezlerine yakın olması, tarih içinde çeşitli istalara uğraması, ticari yollarla Batı'ya ulaşan halıların yoğun beğeni kazanması; Yağcıbedir halılarının çok azının günümüze ulaşmasına neden olmuştur. Böylelikle bilinen en eski Yağcıbedir halısı 17. yy.’a aittir.[1]

Özellikler

Batı Anadolu bölgesinde Balıkesir Sındırgı, Bigadiç ve çevresinde ilk olarak yaycı yörükleri tarafından dokunmaya başlanan Yağcıbedir halıları; diğer halılardan zemindeki motiflerin yalınlığı ve renklerinin sadeliği ile ayrılmaktadır. Renklerde sadece lacivert, kırmızı tonları ve beyaz kullanılırken; az sayıdaki motiflerle yüzey değerlendirilmektedir. Yüzey kompozisyon şeması bakımından fazla çeşitlilik göstermeyen Yağcıbedir halıları; çift yönlü mihraplı, tek mihraplı ve tek mihraplı-ayak basma yerli olmak üzere üç şemada gelişim göstermektedir.

Halıların çözgü, atkı ve ilme ipliklerinde yün kullanılmaktadır. Koyunlardan kırkılıp, çeşitli işlemlerden geçen yünler, özelliklerine göre ayrılmaktadır. Boyama işleminin ardından, döner leventli tezgahlarda dokunan halılar, tezgahtan çıkarıldıktan sonra yıkanıp, kurutulmaktadır.

Dünyada "Türk düğümü" olarak bilinen Gördes tekniği ile ilmeklenir. 1 dm²'sinde 1400-1600 düğüm, 1 santimetresinde de 30-35 ilmek bulunur. Bu yüzden halıların ömrü 150 ve 200 yıl arasında değişmektedir.

Yapılan araştırmalarda Yağcıbedir halılarının kalite ve boyutları hakkında farklı bilgilerle karşılaşılmıştır. Bazı yayınlarda kalitesinin dm2'de 800-1000 düğüm,[2] bazılarında ise dm2'de 3460-3600 ile 2425-2500 düğüm bulunduğu açıklanmıştır.[3]

Yağcıbedir olarak tanınan oymak, Balıkesir ve Bergama çevresinde 24 mahallede yerleşmiştir. Bir zamanlar orduya yay imal etmelerinden dolayı yaycıbedir olarak tanınan bölge zamanla değişerek Yağcıbedir'e evrimleştiği söylenmektedir.

Boyarmadde ve boyama yöntemleri

Boyama işlemine geçmeden önce, boyama sırasında kullanılacak bitkiler önceden bir takım işlemlerden geçirilmektedir. Bitkilerin boyarmadde içeren bölümleri en olgun dönemlerinde toplanmakta, kurutulmakta ve öğütülmektedir. Yapılan araştırmalarda yörede tespit edilen bitkiler ve elde edilen renkler şunlardır:[4]

  • Kökboya bitkisinin (boya kökü, sarıkız otu*) köklerinden kırmızı
  • Boyacı sumağının (somak) gövdesinden sarı
  • Muhabbet çiçeğinden (deve gülü) sarı
  • Sarı pirenin (pinar) çiçek, yaprak ve gövdesinden sarı
  • Ceviz ağacının meyve kabuklarından kahverengi
  • Palamut meşesinin (palamut) meyvelerinden siyah

Fakat Yağcıbedir halılarında sadece lacivert (gök), kırmızı (al, narıç), beyaz ve çok ender olarak siyah renk kullanılmaktadır. Yörede; Lacivert küp boyamacılığı yöntemi ile boncuk tutkalı, sud kostik, hidro sülfit ve indigo kullanılarak; Kırmızı ve tonları mordanlı boyama yöntemi ile şap, krem tartar, kökboya bitkisi kullanılarak; Siyah mordanlı boyama yöntemi ile şap, krem tartar, ceviz kabuğu veya palamut, indigo ve kökboya bitkisi kullanılarak boyanmaktadır.

Renkler

Yağcıbedir halılarında 4 ana renk (al, nariç, ak ve gök) hakimdir. Kök boyası ile boyanan iplerin renkleri halılar kullanıldıkça parlar. Renk olarak çoğunlukla, mavi, fes rengi güvez ve koyu kırmızı tercih edilmektedir. Yaklaşık 80,90 yıl öncesine kadar Bergama çevresi Yağcıbedir dokumalarında kullanılan ilmek ipi renklerini, Osman Bayatlı, şu şekilde derlemiş bulunmaktadır;

  • Meşe kabuğu: Kahverengi ve siyah boyar
  • Palamut tırnağı: Siyah boyar
  • Nar kabuğu: Kahverengi ve siyah boyar
  • Ceviz kabuğu: Kahverengi boyar
  • Kök boya: Vişne rengi boyar
  • Çömlek boya (çivit): Lacivert boyar
  • Asma yaprağı: Tazesi filizi, kartı sarı boyar

Bu boyaları sabitlemek için şap, tuz ve yoğurt suyunda paslandırılmış demirden faydalanıldığı gibi yine sabitlemek için 3 gün süre ile gübreli toprak suyunda bekletmek de sıkça kullanılan bir yöntemdir.

Motifler

Yağcıbedir halılarında dokunan motiflerin tamamı, bir anlam ifade etmektedir. 1997 yılında, Yağcıbedir halıları ve motifleri üzerine çalışmalar yapan Balıkesir Üniversitesi öğretim üyesi Aydın Ayhan, Orhan A. Sekendiz ve Aydan Yüngül, bu halıların motif envanterini de ortaya çıkaran araştırmalarını kitap olarak yayınlamışlardır.[5]

Yağcıbedir halıları motiflerinin sadeliği ile dikkat çekmektedir. Az sayıda motifin çeşitlemeleriyle elde edilen desenlerle yüzey değerlendirilmektedir. Bunun nedeni eski ve tarihi değer taşıyan örneklerin yok olması veya yurt dışına çıkarılması sonucunda dokuyucuların örnek halılardan yoksun kalmasıyla, nesilden nesile motiflerin aktarılamaması ve unutulmasıdır. Yörede dokunan halılarda başlıca güneş, Mühr-ü Süleyman, kocabaş, kartal, hayat ağacı, kiraz, tutaç, saat kapağı, lâle, yıldız, lokum (karagöz), deveboynu (eğri boyun), küçük su, tırnak, heybe suyu, yıldızlı su, dilimli elma, işli elma, elmalı su, elma, kedi cırmığı, sarı su, cıngıl ve tarak motifleri bulunmaktadır.[4]

Yağcıbedir Motif Envanteri

Kenar desenlerine göre;[6]

  • Yedisulu: Yağcıbedir halılarının kenar motiflerinde bulunan su yollarının yedi tane olması, Türk mitolojisinde, gökyüzünün yedi katlı olduğu düşüncesine dayanmaktadır. Bu su yollarının orta kısmında bulunan beyaz su yolunda nazar boncukları bulunmaktadır. Bunun iki yanında kedi izleri ve hayat zinciri ile birbirine bağlanmış motifler bulunmaktadır. Bu yedisulu kenar motifini ağırlıklı olarak Çakıllı Köyü kullanmaktadır.
  • Heybesulu: Yağcıbedir Yörükleri'nin atlarının sırtlarındaki heybelerde bulunan motif kenar desenlerini oluşturmaktadır. Köylülerin deyimi ile “çam kobağı” heybesulu motifini oluşturmaktadır. "Tarla sınırı" anlamını taşımaktadır. Heybesulu kenar motiflerinde genellikle beyaz sulu nazar boncukları kullanılmaktadır. Bu kenar suyu genellikle Eşmedere Köyü halılarında bulunur.

Kenar desenlerinde kullanılan diğer motifler;

  • Yıldız dönüşü: Yıldızların, Güneş'in etrafında dönmesi bu motifin oluşmasına sebep olmuştur. Eğridere ve Çakıllı yörelerinin kenar motiflerinde sıkça rastlanmaktadır.
  • Elibelinde: Bir kadının ellerini beline koymuş hali stilize edilmiş ve bu motif oluşmuştur. Kadının aynı zamanda “ana” olması sebebi ile üremeyi de temsil eder. Kelle halılarının kenar motiflerinde bulunur. Eğridere ve Karakaya yörelerinde rastlanan bir motiftir.
  • Deveboynu: Halının kenar motiflerinde ve kenar ile zemin arasında kullanılır. Tarihte bütün sanat dallarında, özellikle İslamiyet sonrası Türk kültürüne girmiş olan sanatlarda bu motife sıkça rastlanılmaktadır. Çakıllı ve Eğridere yörelerinde bu motife rastlanılır.
  • Köpek dişi: Kenar Motifleri ile zeminin kesişme noktasında kullanılır. Eğer bir halıda mihrap ile kenarsuyu arasında deveboynu yoksa köpek dişi mutlaka bulunur. Bütün yöresel halılarda bu motife rastlanılabilir.

Zemin motiflerine göre;

  • Mihrap: Görünüş itibarı ile merdiven basamaklarını (genellikle 13 adet) andıran kahverengi, siyah ve ortasındaki tek beyaz ilmeden oluşan mihrap, göğe yükselme ve Allah’a yönelme anlamını taşır. Mihrap, vazgeçilmez bir motiftir.
  • Kocabaş: Mihrap altında bulunan üç kocabaş, koyun sürüsünün önderi olan koçu ve gücü temsil eder. Mihrap basamaklarının altında, kenarlardaki kocabaşların üstünde bitkisel motifler bulunur. Alakır Köyü dışındaki yörelerde bu motife rastlanır.
  • Yıldızlar: Zemin içinde üç adet yıldız bulunur. Ortadaki yıldız güneşi, diğer iki yıldız ayı temsil eder. Güneş, dünyaya hayat veren yıldızdır. Ay ise gecenin aydınlatıcısıdır. Bütün yöresel halılarda bu motife rastlanır.
  • Hayat ağacı: Bir ve üçüncü yıldızın kenarlarında bulunur. Genç kızların hayattan beklentilerini yansıtır ve bu motifi işleyince daha güzel bir hayatın kendisini beklediğine inanılır.
  • Civa: Civalar iki çeşittir: Terazi motifi: Terazi motifi Türklerdeki adaleti temsil eder. Ayaklı motif: Kırkayağın stilize edilmiş halidir. Her iki motifinde üstünde ejderha motifi bulunur. Ejderha doğada bulunan hayvanların içerisinde en güçlü olması nedeniyle ve insanlara zarar vermeyeceği düşüncesiyle halıya işlenmiştir. Terazi ve ayaklı civalar halıda iki adet bulunur. İkisinin de yönü aynı tarafa bakar. Sebebi Türklerdeki ileriye bakışın ifadesidir. Elli motif dışında bütün halılarda civa bulunur.
  • Çınar yaprağı:Genellikle ortadaki yıldızın kenarlarında bulunur. Çınar, Yağcıbedir yöresinde yaşayan en uzun ömürlü ağaç olması sebebi ile motif olarak kullanılmıştır. Genellikle Eşmedere ve Çakıllı yöresindeki halılarda bulunur.
  • Elli motif: Mihrap içinde civa kullanılmadığında bu motif mutlaka kullanılır. Birbirine bağlı çiçeklerden oluşan bu motif Türklerdeki bağlılığı temsil eder. Genellikle Eğridere ve Karakaya Köyü kelle ebatlarında bu motiflere rastlanılmaktadır.
  • Üzüm salkımı: Nadir olarak Eğridere Köyü halılarında bulunan bu motif bolluğu ve bereketi temsil eder.

Boyutlar

Yapılan kaynak araştırmalarında Yağcıbedir halılarının kalite ve boyutları hakkında farklı bilgilerle karşılaşılmıştır.[4] Yağcıbedir halıları, genellikle bu boyutlarda dokunmaktadır;[6]

  • Yastık ebadı: eni 60 cm. ve boyu 120 cm.
  • Çeyrek ebadı: eni 90 cm. ve boyu 150 cm.
  • Seccade ebadı: eni 125 cm. ve boyu 200 cm.
  • Karyola ebadı: eni 150 cm. ve boyu 240 cm.
  • Kelle ebadı: eni 200 cm. ve boyu 300 cm.
  • Yolluk ebadı: eni 80 cm. ve boyu 300 cm.

Tezgâh tipleri

Yağcıbedir halıları döner leventli tezgâhlarda dokunmaktadır. Tezgâhlar; alt kısmı yere oturmuş, hafifçe arkaya eğimli iki yassı tahta (direk) ile bu tahtaların alt ve üstünde açılan yuvalara kendi etrafında rahatlıkla dönebilen, iki başlarında ağaçları sıkıca kavrayan iki metal çemberden oluşturulmaktadır. Üst leventtekine yere paralel bir metal çubuk yerleştirilmiştir. Alt levendin aynı bölümünü ise kalın bir kayış sarmaktadır. Bu iki parçayı, uçları çengel şeklinde sonuçlanan bir burgu birleştirmektedir. Burgu; tezgâhdaki kanallara yerleştirilen çözgü ipliklerinin eşit olarak gerdirilmesini sağlayan bir araçtır. Yörede tezgâhlar ortalama 2 m. genişliğe sahipken, boyları 170–180 cm. arasında değişmektedir. Bu tür ağaç tezgâhların dışında Sındırgı'da Halk Kütüphanesi'nde üç adet 317 cm. genişliğinde, 200 cm. yüksekliğinde metal tezgahlar bulunmasına rağmen, dokuyucular tarafından tercih edilmemektedirler.[4]

Festival

Uluslararası Sındırgı "Yağcıbedir Halı, Kültür ve Sanat Günleri" Festivali her yıl Kocakonak mahallesinde kurulan panayırda düzenlenmektedir.[7][8]

30 Ağustos - 3 Eylül 2019 tarihleri arasında gerçekleştirilen, 21. Uluslararası Sındırgı Festivali kapsamında, tarihi yağcıbedir halısı anıtının açılışı yapılmıştır.[9]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Türk Halı Sanatının Bin Yılı. Oktay Aslanapa. Eren Yayıncılık, İstanbul. 1987. 
  2. ^ Kazım Dirik,Türk Halıcılığı, Alaeddin Kıral Basımevi, İstanbul 1938, s. 71.
  3. ^ Türk Standartları: El Dokuması Türk Halıları, Türk Standartlan Enstitüsü, Ankara 1987.
  4. ^ a b c d "Yakın tarihli Yağcıbedir halılarının teknik özellikleri". Didem Atiş - Özhekim. 27 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Haziran 2020. 
  5. ^ Balıkesir yöresi Yağcıbedir halıları motif envanteri. Orhan A. Sekendiz, Aydın Ayhan, Aydan Yüngül. Balıkesir Üniversitesi Basımevi, Balıkesir. 1997. ISBN 9756993022. Erişim tarihi: 25 Haziran 2020. []
  6. ^ a b "Yağcıbedir". Sındırgı Belediyesi. 3 Kasım 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Haziran 2020. 
  7. ^ "Yağcıbedir Halıları Türkiye'nin Değeri". Sındırgı Belediyesi. 28 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Haziran 2020. 
  8. ^ "Sındırgı Yağcıbedir Halı, Kültür Ve Sanat Festivali". festivall.com.tr. 27 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  9. ^ "21. Uluslararası Sındırgı "Yağcıbedir Halı, Kültür ve Sanat Günleri " Festivali". Balıkesir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı. 2019. 28 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Haziran 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Karesi, Balıkesir</span> Balıkesir ilçesi

Karesi, Türkiye'nin Balıkesir ilinin bir ilçesi. 12 Kasım 2012'de TBMM'de kabul edilen 6360 sayılı kanun ile Balıkesir merkez ilçesinin ikiye bölünmesi sonucu ilçe olmuştur. Karesi tarımsal ekonomi merkezi olup oldukça işlek yolların kavşağında bulunan bir ulaşım merkezidir.

Dokuma, atkı ve çözgü ipliklerinin dikey açı yapacak şekilde, birbirinin altından, üstünden geçirilmesiyle ortaya çıkan düz yüzeyli üründür.

<span class="mw-page-title-main">Bigadiç</span> Balıkesir ilçesi

Bigadiç, Türkiye'nin Balıkesir ilinin güneydoğusunda kalan bir ilçesidir. Türkiye'nin ve dünyanın en önemli Bor mineralleri madenlerinden birine sahiptir. Ayrıca, Selenyum ve Kükürt bulunan kaplıcalarıyla da öne çıkan ilçe, tarih boyunca çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Sındırgı</span> Balıkesir ilçesi

Sındırgı, Balıkesir iline bağlı ilçedir.

<span class="mw-page-title-main">Gördes halıları</span>

Gördes halısı, Manisa'inin Gördes ilçesi yöresine özgü özellikler taşıyan halı türüne denir. Figür ve motifleri geçmişin izlerini yaşatmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Hereke halısı</span>

Hereke halısı Türkiye'de Kocaeli'ne bağlı bir kıyı şehri olan Hereke'de üretilen halıdır. Çift düğüm tekniği kullanılması ve el yapımı olması onu diğer halılardan farklı kılar. Yapımı yıllar sürebilmektedir. Birinci sınıf İpek kullanılarak örülen halılar saraylarda dekorasyon olarak kullanıldı.

<span class="mw-page-title-main">Sille</span>

Sille, Konya ilinin Selçuklu ilçesine bağlı bir mahalledir.

<span class="mw-page-title-main">Sistina Şapeli</span> Romada şapel

Sistina Şapeli Vatikan'da, Papa'nın resmi ikametgâhı Apostol Sarayı'nda bulunan bir şapeldir. Esasen Cappella Magna olarak bilinen şapel, adını onu 1477 – 1480 yılları arasında restore eden Papa IV. Sixtus'tan aldı. O zamandan bu yana şapel hem dînî, hem sivil papalık etkinliklerine ev sahipliği yapan bir yer oldu. Günümüzde papalık seçimlerine de ev sahipliği yapmaktadır. Sistina Şapeli'nin şöhreti büyük oranda iç mekânını süsleyen fresklerden gelmektedir. Bunlar arasında en önemlileri Michelangelo tarafından yapılan Sistina Şapeli tavanı ve Son Hüküm'dür.

<span class="mw-page-title-main">Şile bezi</span>

Şile bezi, el tezgâhlarında, pamuk ipliğinden dokunan, tamamen Şile'ye özgü bir bezdir.

<span class="mw-page-title-main">Türkmen halısı</span>

Türkmen halısı geleneksel olarak Orta Asya kökenli bir tür el yapımı yer kaplama tekstilidir. Orijinal Türkmen aşiret halıları ile bugün başta Pakistan ve İran olmak üzere ihracata yönelik çok sayıda üretilen kilimleri birbirinden ayırmakta fayda vardır. Orijinal Türkmen halıları, Türkmenistan'ın ana etnik grubu olan ve Afganistan ve İran'da da bulunan Türkmen aşiretleri tarafından üretilmiştir. Çadır halılarından, kapı süslerine, irili ufaklı çantalara kadar pek çok amaç için kullanılmaktadırlar.

<span class="mw-page-title-main">Yün</span>

Yün bazı memelilerden elde edilen hayvansal kıl kökenli doğal bir elyaf türü. Sıcak tuttuğu için battaniye ve kışlık giysilerin üretiminde kullanılır. Yün elyafı koyundan genellikle canlı hayvanlardan kırkılmak suretiyle olmak üzere değişik yöntemlerle elde edilir. Bu tür yüne kırkım yünü denir. Bu yünün ticari değeri diğer yöntemlerle elde edilenlerinkinden yüksektir. Kasaplık hayvanların kesildikten sonra derilerinin işlenmesi ile elde edilen yüne ise tabak yünü veya kasapbaşı yünü denir. Herhangi bir nedenle ölmüş hayvanın postundan elde edilen yün ise post yapağısı adını alır. Tabak yünü veya post yapağısı (yapak) deriden yolunarak alınmışsa kıl köklerini de içerdiğinden kırkım yününe göre daha düşük kalitelidir.

<span class="mw-page-title-main">Iğdır yöresi halk kültürü</span>

Iğdır yöresi, Doğu Anadolu Bölgesi kültür özelliklerini barındırmaktadır. Tarihi, gelenekleri, tarihî eserleri, inançlarıyla doğu kültürünün beşiklerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Kasımuşağı halıları</span>

Kasımuşağı halıları, Azerbaycan'ın halıcılık okullarından biri olan Karabağ halıcılık okulunun Cebrayıl grubuna ait hovlı halılardır. Karabağ tipi Cebrayıl grubuna ait "Kasımuşağı halıları" Zengezur bölgesinin Hacışamlı idari toprak biriminde bulunan bulunan Kasımuşağı obasının yanı sıra çevre köylerin de adıyla ilgilidir.

<span class="mw-page-title-main">Türk halısı</span>

Türk halıları, Orta Asya'dan Anadolu'ya göç eden Türkler'in anayurtlarından beraberlerinde getirdikleri dokuma geleneğine dayanan, el tezgahlarında üretilmiş düğümlü, havlı dokuma yaygı ve örtülerdir. Anadolu'nun Türkler tarafından fethinden sonra gelişimi Anadolu'da sürmüştür ve "Anadolu halısı" olarak da bilinir. "Kilim, sumak, cicim, zili" gibi düz dokumalar ile birlikte dünyada en çok bilinen ve en eski el sanat ürünlerindendir. Anadolu'da dokunan tüm halılara Türk halısı denir ancak genel olarak "Türk Halısı" diye şöhret kazanan klasik Türk halıları Anadolu'nun batısında ve büyük kısmı Ege Bölgesi ile civarı vilayetlerde dokunan halılardır.

<span class="mw-page-title-main">Santa Maria Katolik Kilisesi (Konak)</span> Konak, İzmir, Türkiyede bir kilise

Santa Maria Katolik Kilisesi, İzmir'in Pasaport bölgesinde eski Frenk Mahallesinde bulunan kilise.

<span class="mw-page-title-main">Azerbaycan halısı</span>

Azerbaycan halısı, Azerbaycan'da yapılan geleneksel bir halıdır. Azerbaycan halısı, çeşitli boyutlarda, yoğun bir dokuya ve havlı veya havsız bir yüzeye sahip, desenleri Azerbaycan'ın birçok halı yapım bölgesinin karakteristiği olan el yapımı bir tekstildir. Geleneksel olarak, halılar Azerbaycan'da zeminleri kaplamak, iç duvarları, kanepeleri, sandalyeleri, yatakları ve masaları süslemek için kullanılırdı.

<span class="mw-page-title-main">Seccade</span>

Seccade, İslamiyet'te ibadete yardımcı olmak için kullanılan, üzerinde namaz kılmak üzere kumaş, halı, hayvan postu, hasır gibi malzemelerden yapılmış özel yer yaygısı.

<span class="mw-page-title-main">Zincirli Camii</span> Ankarada bulanan tarihi bir cami

Zincirli Camii veya diğer adıyla Kazasker Camii; Ankara'nın Altındağ ilçesinde bulunan tarihi bir camidir.

<span class="mw-page-title-main">Yürük halısı</span>

Yürük halısı bir Türk etnik alt grubu olan Yörükler tarafından Anadolu'da dokunan geleneksel bir kabile halısıdır.

Aydın Ayhan, özellikle Balıkesir tarihi ile ilgili çalışmalarıyla tanınan Türk tarihçi, akademisyen ve araştırmacı yazar.