Hicap veya modern kullanımda tesettür, Müslüman kadınların farklı biçimlerde olabilen giyim ve örtünme davranışlarını, başörtüsü ise saçları örten ve genellikle baş ve boynu saran, ancak yüzü görünür hâlde bırakan bir giyim şeklini ifade eder.
Osmanlı donanması, Osmanlı Devleti'nin askerî deniz gücü. XIV. yüzyılda kuruldu. Osmanlı Devleti, 1323 yılında Karamürsel'i fethederek denize ulaştı, Kara Mürsel komutasında ilk donanma oluşturuldu ve Kocaeli'nde yapılan savaşlarda denizden destek sağlandı. 1327 yılında Karamürsel'de ilk Osmanlı tersanesi kuruldu ve böylece deniz gücünün kurumsallaşma çalışmaları başladı. Osmanlı donanmasında hiyerarşik sisteme geçildi, ilk Derya Beyi, Kara Mürsel Bey oldu. 1337 yılında Kocaeli ele geçirildi; böylece 1353 yılında gerçekleşecek olan Rumeli'ye geçişin önü açıldı. Bundan sonra donanmanın merkezi sırasıyla İzmit, Gelibolu ve son olarak da İstanbul oldu.
Şalvar, genellikle ağı çok bol olan, bele bir uçkurla bağlanan geniş bir tür pantolondur. Özellikle Adana'dan başlayıp Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne kadar olan bölgede sıkça giyilen yöresel giysi türüdür. Şalvar bol olduğundan bağ bahçe ve tarlada çalışanlar için uygundur. Bu özelliği nedeniyle şalvarı hâlâ kırsal alanda tarım ve hayvancılık yapan insanlar kullanmaktadır.
Hastings Muharebesi, 14 Ekim 1066'da Normandiya Dükü William önderliğindeki Norman-Fransız ordusuyla İngiltere'nin Anglosakson Kralı Harold Godwinson önderliğindeki İngiliz ordusu arasında gerçekleşen ve İngiltere'nin Normanlar tarafından fethini başlatan muharebedir. Hastings'in yaklaşık 11 km kuzeybatısında, günümüzde Doğu Sussex'teki Battle kasabasının yakınında gerçekleşen muharebe, Norman zaferiyle sonuçlandı.
Beral Madra, Türk sanat eleştirmeni, yazar ve çağdaş sanat küratörü.
Kalem etek, daha çok ince-dar bedenler için üretilen dar kesimli etek türüdür. Genellikle, diz üstü veya dizin hemen üzerindeki uzunluğa sahip olan kalem etekler; fit vücutlarda daha fazla tercih edilir. Kalem gibi uzun ve dar oluşu nedeniyle, bu tür eteklere kalem etek adı verilir.
Frak, erkeklerin resmî törenlerde giydikleri siyah renkli, uzun etekli ve eteğinin arkası bele değin yırtmaçlı ceketle bir pantolondan oluşan takım giysi. Bir zamanlar TBMM Başkanlarının giydiği beyaz papyonlu, beyaz yelekli, ceketinin arkası uzun olan kıyafet. Meclis içtüzüğünde yapılan değişiklikle TBMM Başkanı'nın giyme zorunluluğunu kaldırılmıştır.
Hafriyat Grubu, değişik sanatçıların katılımı ile 1996 - 2009 yılları arasında sergiler açan, İstanbul'da oluşturulmuş bir çağdaş plastik sanatlar grubudur.
Çoha, ayrıca Çerkeska olarak bilinir, geleneksel olarak Kafkasya halklarının giydiği yüksek boyunlu yün kabandır. Genellikle bir erkek giysisi olan çoha, 2020'de Gürcistan'ın maddi olmayan kültürel mirasları listesine seçilmiştir.
Monoblok sandalye, genellikle dünyanın en yaygın plastik sandalyesi olarak tanımlanan, genellikle beyaz renkli, hafif, istiflenebilir polipropilenden imal edilen bir sandalyedir. Adı, tek bir parça halinde kalıplanmış bir nesne anlamına gelen mono - ("bir") ve block ("blok") kelimesinden gelir.
Faroe Kıyafeti Faroe Adaları'nın halk kıyafetidir.
Azerbaycan milli giyimleri, Azerbaycan halkının maddi ve manevi kültürünün zor ve uzun bir gelişim süreci sonucunda ortaya çıkmıştır. Azerbaycan halkının etnik tarihi, halk yaratıcılığının sanatsal özellikleri, çeşitli durumlarda şekillenmeleri, sanatsal süslemeler, dokuma halk giysilerinde kendini göstermiştir. Azerbaycan'da ipekçilik ve pamuk üretimi gibi alanlar geliştikçe, milli giysilerin hazırlanmasında özel bir rol oynayan kumaş üretimi arttı ve bunun sonucunda milli giysilerde bir canlanma dönemi yaşandı. Milli giyim takımının hazırlanmasında özel bir rol oynayan, dekoratif uygulamalı sanatların diğer örneklerinde olduğu gibi, kumaşlarda Uzak Doğu kültürüne özgü birçok süsleme örnekleri kendini gösterirdi.
Peplos, y. MÖ 500 yılında, Geç Arkaik ve Klasik dönemde Antik Yunanistan’da kadınların temel giysisi olarak kabul edilen, vücut boyunda bir giysidir. Giysi, uzun ve dikdörtgen bir kumaştan oluşurdu ve üst kenarı aşağıya doğru yaklaşık yarısına kadar katlanırdı. Böylece, dikdörtgenin üst kısmı belin altına kadar sarkar, alt kısmı ise bileğe kadar uzanırdı. Peplos’un bir tarafı açık bırakılabilir, iğnelerle tutturulabilir ya da dikilirdi. Peplos, Roma bağlamında ve Latincede "palla" olarak adlandırılabilir.