İçeriğe atla

Yıldızlardan Dönüş

Yıldızlardan Dönüş, Polonyalı yazar Stanislaw Lem’in bilimkurgu romanıdır.

1961 yılında yazılmıştır. Türkçeye 1980 yılında çevrilmiştir. Yazar bu romanında yabancılaşma, kültürel şok ve yanlış yerde bulunma temalarını kullanmıştır. Roman uzaydan dünyaya dönüp bırakıp gittiği evi yerinde farklı bir gezegen bulan bir astronotun öyküsüdür. Hal Bregg, Arcturus görevinden 127 yıl sonra dünyaya dönmüştür. Zaman genleşmesi yüzünden 127 yıl ona 10 yıl gibi geliyordur. Dünyaya geldiği andan itibaren kültürel bir şok yaşamaktadır. Geride bıraktığı dünya artık savaşın ve vahşetin olmadığı ütopik bir toplum gibi görünmektedir. Hal için bu toplum daha önce hiç görmediği bir medeniyettir, yaşamın her boyutu sıkıntıları rahatlatmak için dizayn edilmiştir, çok rahattır ve güvenlidir. Bu medeniyette kazalara neredeyse hiç rastlanmamaktadır. Teknoloji geliştikçe insan yaşamı da daha güvenli ve uzun olmaktadır. Biraz içinde yaşadıktan sonra Hal, bütün negatif duyguları etkisiz hale getiren, Betrizasyon adı verilen, bu iyiye gelişim yönteminin aslında psikolojik yan etkileri olduğunu görmüştür. Onun için artık insanlık belirsizlik içindedir. Toplum, uzay yolculuğunu ve uzay keşfini gençlere özgü maceraperestlik ve serüvencilik olarak değerlendirip onaylamamaktadır. Başlangıçta Hal için eve dönüş her şeydir fakat şimdi eskiden evi olan bu dünya yabancı bir gezegen olmuştur. O ve diğer dönüş yapan astronotlar toplumdan yabancılaştırılmış ve ilkel insan gözüyle görülmüştür. İnsanlar, bu toplum içinde yaşamaya zorlanıp, eğer reddederlerse toplumdan dışlamışlardır. Hal’ın başlangıçta iki seçeneği vardır. Toplumdan dışlanmak veya diğer astronot arkadaşlarının yaptıkları gibi dünyayı daha alışılmış bir dünya umuduyla bulmak üzere birkaç yüzyıllığına terk etmektir. Hal ve astronot arkadaşı Olaf Staave bu pasifleştirilmiş devleti protesto edip böyle bir dünyaya başkaldırmışlardır. Çünkü böyle bir yönetim insanı insana öldürtmektedir. Hal’ın Eri ile evliliğinden çok kısa bir süre sonra bir kız çocuğu dünyaya gelmiş ve bu yeni dünyada yetiştirilmiştir. Hal bu olanlardan sonra bu yeni dünyayı kabullenmek durumunda kalmıştır. Uzay keşfi konularını onaylamaz hale gelmiştir. Eski grubundan bazılarının Jüpiter gezegenine bir görev planladıklarını öğrendiğinde bile bu duruma ilgisiz kalıp, gezegenleri ve yıldızları başkalarına bırakmakla memnun görünmektedir.

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Güneş Sistemi</span> Güneş ve Güneş merkezli astronomik cisimler

Güneş Sistemi, Güneş'in kütleçekim kuvvetiyle yörüngede tutulan ve çeşitli gök cisimlerinden oluşmuş bir sistemdir. Güneş ve 8 gezegen ile onların doğruluğu onaylanmış 150 uydusu, 5 cüce gezegen ile onların bilinen toplam 8 uydusu ve milyarlarca küçük gök cisminden oluşur. Küçük cisimler kategorisine asteroitler, Kuiper Kuşağı cisimleri, kuyruklu yıldızlar, gök taşları ve gezegenler arası toz girer.

<i>Gün Olur Asra Bedel</i> Kırgız yazar Cengiz Aytmatovun 1991 yılında yayınladığı roman

Gün Olur Asra Bedel, Cengiz Aytmatov'un bir romanıdır. Roman, geleneklerini korumaya çalışan insanları anlatır. Komünizm sırasında yaşanan anılar, insanların kutsal saydığı şeylerin yok sayılması, aşkın sorgulanması romanın değindiği konulardır. Komünizm materyalist düşünce yapısı ile hayata bakmış, cenneti dünyaya getirmeye çalışmıştır. Elbette bunun içinde cennet var olsun ya da olmasın insanlara yaşadıkları cehennemi değiştirmenin kendi ellerinde olduğunu anlatma çabası içinde olmuştur. Kitaba kısaca mankurtlaşma ile geleneklerini koruma arasındaki insanların hikâyesi de denebilir.

Bu yerlerde trenler doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir, gider gelirdi...

Bu yerlerde demiryolunun her iki yanında ıssız, engin, sarı kumlu bozkırların özeği Sarı Özek uzar giderdi.

Coğrafyada uzaklıklar nasıl Greenwich meridyeninden başlıyorsa, bu yerlerde de mesafeler demiryoluna göre hesaplanırdı.

Trenler ise doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir, gider, gelirdi...

<span class="mw-page-title-main">Drake denklemi</span>

Drake denklemi, dünya dışı yaşam arayışında önemli bir denklemdir.

<i>2001: Bir Uzay Destanı</i> (film)

2001: Bir Uzay Destanı veya Türkçe gösterim adıyla 2001: Uzay Yolu Macerası, 1968 yılında Stanley Kubrick tarafından yönetilen bilimkurgu filmi. Filmin bilimkurgu yazarı Arthur C. Clarke'ın kısa bir öyküsünden esinlenen senaryosu, Kubrick ve Clarke tarafından kaleme alınmıştır. Film insanın evrimi, teknoloji, yapay zeka tematik unsurlarını işler ve bilimsel gerçekliği, öncü görsel efektleri, provokatif belirsizliği ve bazı yorumculara göre içerdiği gerçeküstü betimleme, geleneksel anlatım teknikleri yerine sessizlik ve asgari düzeydeki karşılıklı konuşmaları ile ün yapmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Dünya dışı yaşam</span> Güneş sisteminin içinde veya dışında, kökeni Dünyaya dayanmayan yaşam.

Dünya dışı yaşam, Dünya dışında başlayıp yine Dünya dışında yayıldığı ve hâlen devam ettiği düşünülen, insan dışı form ve organizmaların varlığına dair bir hayat hipotezidir. Hâlihazırda dünya dışında basit bakteri formunda yaşam olabileceği yönünde hipotezler bulunmakla birlikte, günümüze kadar gözlemlenebilen herhangi bir dünya dışı yaşam bulunmamaktadır. Dünya dışı yaşamın varlığı hakkında araştırmalar yapan bilim dalına astrobiyoloji denir.

Fermi paradoksu, dünya dışı uygarlıkların var olma olasılığının gayet yüksek olduğuna dair tahminlerin varlığı ile bunu doğrulayacak herhangi bir kanıtın ya da temasın yokluğu arasındaki çelişkiyi ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Atlantis (Yıldız Geçidi)</span>

Atlantis şehri bilimkurgu dizisi Yıldız Geçidi Atlantis'te yer alan aynı zamanda bir yıldızgemisi olan gelişmiş bir Kadim yapısıdır. Atlantis, Yıldız Geçidini kullanarak diğer gezegenleri keşfeden ana karakterler için bir operasyon üssü olarak hizmet vermektedir. Yıldız Geçidi mitolojisine göre şehir Kadimler tarafından milyonlarca yıl önce inşa edilmiştir ve Antik Yunanların "Kayıp Şehir Atlantis" efsanesine dayanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Daniel Jackson</span> kurgusal karakter

Daniel Jackson, Yıldız Geçidi filminde, bu filmin devamı niteliğindeki Yıldız Geçidi SG-1 dizisinde ve söz konusu dizinin, Stargate: The Ark of Truth ve Stargate: Continuum adlı devam filmlerinde görülebilen hayali karakter. Ayrıca Yıldız Geçidi Atlantis dizisinin "Rising", "First Contact" (05x10), "The Lost Tribe" (05x11) ve Yıldız Geçidi Evren dizisinin de "Air", "Human" (01x14), "Subversion" (01x18) ve "Incursion" (01x19) bölümlerinde konuk karakter olarak yer almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Goa'uld</span>

Goa'uld, Yıldız Geçidi mitolojisinde; Egomanyak, kendilerini "tanrı" kabul eden, insan ve unas gibi bir takım canlıların vücuduna yerleşip, vücudun kontrolünü ele geçiren asalak ırk. Galaksideki en güçlü goa'uldlar "Sistem Lordları" denen bir konsey oluşturmuştur. Bu sistem lordları, tüm güce tek başına sahip olabilmek adına kendi aralarında da sürekli çatışma halindedir.

Kobol'un 12 Kolonisi Battlestar Galactica evrenindeki hayalî uygarlık. Battlestar Galactica Orijinal Seri ve yeniden uyarlanan seride adı geçmektedir. Ayrıca Caprica adlı dizide de görülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kozmik toz</span>

Kozmik toz, uzayda var olan bir tozdur. Çoğu kozmik toz parçacığı, mikrometeoroitlerde olduğu gibi birkaç molekül ile 0,1 mm (100 µm) arasında ölçülür. Daha büyük parçacıklara ise meteoroit denir. Uzaydaki tüm tozun küçük bir kısmı yıldızların bıraktığı yoğunlaşmış maddeler gibi daha büyük ateşe dayanıklı mineraller içerir. Buna yıldız tozu denir. Yerel yıldızlararası ortam olan Yerel Kabarcığın toz yoğunluğu ortalama 10-6 x toz parçacığı/m³ 'tür ve her toz parçacığı yaklaşık 10–17 kg'lık bir kütleye sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Yaşanabilir bölge</span> bir gezegenin, yıldızına olan uzaklığının, gezegenin yüzeyinde sıvı su bulundurabilmesine olanak tanıdığı alan

Yaşanabilir bölge, astronomi ve astrobiyolojide, bir gezegenin, yıldızına olan uzaklığının, gezegenin yüzeyinde sıvı su bulundurabilmesine olanak tanıdığı alandır. Yaşanabilir bölgenin sınırları, Dünya'nın biyosferi, Güneş Sistemi'ndeki yeri ve Güneş'ten aldığı ışınımsal enerjin gibi miktarını bildiğimiz nicelikler kullanılarak bulunur. Gezegenin yüzeyinde sıvı su bulunması hayat için çok büyük bir önem teşkil eder. Bu nedenle yaşamsal bölgede bulunan doğal özelliklerin ve objelerin Dünya benzeri akıllı yaşam formlarının yerlerinin belirlenmesinde çok önemli bir yol oynadığına inanılır.

Astrobiyoloji ve gezegensel astrofizikte, galaktik yaşanabilir bölge, galaksinin gelişmesine en elverişli arazi olarak tanımlanır. Daha detaylandırırsak, galaktik yaşamsal bölge kavramı pek çok etken içerir. Metal oranları, süpernova gibi büyük felaketlerin oluşma oranı, gibi pek çok faktör bölgeyi etkiler. Hangi bölgelerin galaksinin gelişimine uygun, çorak gezegenlerin belli bir müddet sonra hayat geliştirmeye olanaklı olacağını hesaplamak için, gelişime ve varoluşa el verişli bir ortam bulunmalıdır. Ağustos 2015'te yayınlanan bir makaleye göre, çok büyük galaksiler belki yaşanabilir gezegenler barındırmak açısından küçük galaksilere nazaran daha yatkın olabilirler. Örneğin Samanyolu Galaksisi. Samanyolu Galaksisinin inanılan galaktik yaşamasal bölge, en dış yarıçapı 10 kiloparsek ve iç yarıçapı galaksi merkezine yakın olan kısımlar arasında kalan arazilerden. Bunlar uç sınırlardır. 

<span class="mw-page-title-main">Nadir Dünya hipotezi</span>

Nadir Dünya hipotezi, gezegen bilimi, astronomi ve astrobiyolojide, hayatın kaynağının ve dünyadaki gibi üremenin, çok çekirdekli organizmaların evriminin biyolojik bir kompleksliğe ulaşmasında, astrofiziksel ve jeolojik durumların ve olayların umulmadık bir birleşimi ile mümkün olabileceğini söyler. Aynı hipotez, dünya dışı akıllı yaşam formlarının varlığının da oldukça az olması gerektiğini ileri sürer. "Nadir Dünya" teriminin özü, Nadir Dünya: Evrende Karmaşık Yaşam Neden Yaygın Değil? (2000) isimli, Peter Ward tarafından yazılan kitaba ve bir astronot ve astrobiyolog olan Donal E. Brownlee'nin yazılarına dayanır.

Ana odak noktası bilim olmasa da epik Star Wars yıldızlararası uzay operasında, ayarlarında hikâye ve bilim ve teknolojisini kullanır. Dizi, filmlerde ve romanlarda, çizgi roman ve diğer medya formlarında genişletilmiş evrende, pek çok teknolojik kavramlar sergilenir. Star Wars filmleri öncelikli amacı, bilimsel bilgiye drama, felsefe, siyaset bilimini daha az sunmaktır. Star Wars evrenini için oluşturulan veya ödünç ekrandaki teknolojilerin çoğu kendi başlarına hikâyenin unsurları olarak arsa cihazları ya da estetik unsurlarını ağırlıklı olarak kullanılmazlar.

<span class="mw-page-title-main">Karbon gezegeni</span>

Bir Karbon gezegeni, oksijenden daha fazla karbon içeren teorik bir gezegendir. Karbon, evrende hidrojen, helyum ve oksijenden sonra kitlesel olarak dördüncü en bol elementtir.

<i>Uzay Korsanı Kaptan Harlock</i>

Uzay Korsanı Kaptan Harlock, Leiji Matsumoto tarafından yazılan bir manga serisidir. Seri, Ocak 1977-Ocak 1979 tarihleri arasında Akita Shoten'in Play Comic dergisinde beş tankōbon cilt halinde yayınlandı. Seri, dünya hükûmetlerinin ve insanların ilgisizliğine karşı ayaklanan ve daha sonradan bir uzay korsanı olacak Kaptan Harlock'un maceralarını konu almaktadır.

Doraemon Filmi: Nobita'nın Küçük Yıldız Savşaları 2021 Japon animasyonlu epik uzay operası filmidir. Filmin başlangıçta 5 Mart 2021 tarihinde vizyona girmesi planlanıyordu fakat devam eden COVID-19 pandemisi nedeniyle ertelendi ve 4 Mart 2022 tarihinde Japonya'da vizyona girmiştir.1985 yapımı Doraemon: Nobita'nın Küçük Yıldız Savaşları filminin yeniden çevrimidir. Film 5 Ağustos 2022 tarihinde Türkiye'de vizyona girmiştir.

Doraemon: Nobita ve Hayvan Gezegeni, Doraemon Uzun Öyküler serisinin aynı adlı onuncu cildine dayanan, 10 Mart 1990'da Japonya'da prömiyeri yapılan uzun 11. Doraemon filmidir.