Güneş Sistemi, Güneş'in kütleçekim kuvvetiyle yörüngede tutulan ve çeşitli gök cisimlerinden oluşmuş bir sistemdir. Güneş ve 8 gezegen ile onların doğruluğu onaylanmış 150 uydusu, 5 cüce gezegen ile onların bilinen toplam 8 uydusu ve milyarlarca küçük gök cisminden oluşur. Küçük cisimler kategorisine asteroitler, Kuiper Kuşağı cisimleri, kuyruklu yıldızlar, gök taşları ve gezegenler arası toz girer.
Venüs, Güneş Sistemi'nde Güneş'e uzaklık bakımından ikinci sıradaki, sıcaklık bakımından ise birinci sıradaki gezegendir.
Aşağıda Güneş Sistemi'ndeki cisimlerin Güneş'ten uzaklıklarına göre sıralanmış bir listesi bulunmaktadır. Çapı 500 km'den küçük cisimler listeye alınmamıştır.
- Güneş, Tayf sınıfı G2V ana kol yıldızı
- Karasal gezegenler, uyduları ve Güneş'e yakın yörüngeli asteroitler: İç Güneş Sistemi
- Merkür
- Merkür geçişli asteroitler
- Venüs
- Venüs geçişli asteroitler
- 524522 Zoozve (2002 VE68), Venüs'ün yarı-uydusu
- Dünya
- Ay
- Dünya'ya Yakın Asteroitler (99942 Apofis dahil)
- Dünya truvası (2010 TK7)
- Dünya geçişli asteroitler
- Mars
- Deimos
- Phobos
- Mars truvaları
- Mars geçişli asteroitler
- Mars ve Jüpiter'in yörüngeleri arasında bulunan Asteroit Kuşağı bünyesindeki asteroitler,
- Ceres, cüce gezegen
- Pallas
- Vesta
- Hygiea
- Bu asteroitlerin sayısı yüz binlercedir. Yukarıda bunların en büyük dördü listelenmiştir. Ayrıca bakınız: İstisnai asteroitler listesi, Asteroitlerin listesi ve Güneş sistemindeki nesnelerin kütleye göre listesi
- Asteroit kuşağından ayrı, bir dizi küçük gruplar
- Gaz Devleri, bunların uyduları, truva asteroitleri ve bazı küçük gezegenler: Dış güneş sistemi
- Jüpiter
- Jüpiter'in halkaları
- Jüpiter'in doğal uydularının listesi
- Jüpiter truvaları
- Yunan Kampı (L4)
- Truva Kampı (L5)
- Jüpiter geçişli asteroitler
- Satürn
- Satürn'ün halkaları
- Satürn'ün doğal uydularının listesi
- Mimas
- Enceladus
- Tethys (truva uyduları: Telesto and Calypso)
- Dione (truva uyduları: Helene and Polydeuces)
- Rhea
- Titan
- Hyperion
- Pheobe
- Iapetus
- Satürn'ün truva uyduları
- Çoban uydu
- Satürn geçişli asteroitler
- Uranüs
- Uranüs'ün halkaları
- Uranüs'ün uydularının listesi
- Miranda
- Ariel
- Umbriel
- Titania
- Oberon
- Uranüs truvalıları (2011 QF99)
- Uranüs geçişli asteroitler
- Neptün
- Neptün'ün halkaları
- Neptün'ün uydularının listesi
- Neptün truvaları
- Neptün geçişli asteroitler
- Truvalı olarak sınıflandırılmayan küçük gezegenler
- Neptün'ün yörüngesinin dışındaki Neptün ötesi cisimler
- Kuiper kuşağı cisimleri (KBO):
- Plutinolar
- Plüton, cüce gezegen
- Plüton sistemi
- Charon
- Nix
- Hydra
- Kerberos
- Styx
- 90482 Orcus
- Twotinolar
- Cubewanolar (klasik cisimler)
- Haumea, cüce gezegen
- Makemake, cüce gezegen
- 50000 Quaoar
- (307261) 2002 MS4
- 120347 Salacia
- 20000 Varuna
- Dağınık disk nesneleri
- Eris, cüce gezegen
- 225088 Gonggong
- (84522) 2002 TC302
- (87269) 2000 OO67
- V774104
- Ayrılmış nesne
- 90377 Sedna (muhtemelen Oort bulutu içinde)
- 541132 Leleākūhonua
- 2004 XR190
- 2012 VP113 (muhtemelen Oort bulutu içinde)
- Sednoidler
- Oort bulutu (kuramsal)
- Hills bulutu
- Oort bulutu'nun dışı
Astrodinamikte, bir astronomik cismin yörünge eksantrikliği, başka cisim etrafındaki yörüngesinin mükemmel bir daireden ne kadar saptığını belirleyen boyutsuz bir parametredir.
Gezegen; genellikle bir yıldız, yıldız kalıntısı ya da kahverengi cücenin yörüngesinde bulunan, yuvarlak hâle gelmiş bir astronomik cisimdir. Uluslararası Astronomi Birliğinin (IAU) tanımına göre Güneş Sistemi'nde sekiz gezegen bulunur. Bunlar, karasal gezegenler Merkür, Venüs, Dünya ve Mars; dev gezegenler Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün'dür. Gezegen oluşumu için bilimsel açıdan mevcut en iyi teori, bir bulutsunun kendi içine çökmesi sonucu bir yıldızlararası bulut meydana getirdiğini ve yıldızlararası bulutun da bir önyıldız ve bunun yörüngesinde dönen bir öngezegen diski oluşturduğunu öne süren bulutsu hipotezidir. Gezegenler bu disk içinde, kütleçekiminin etkisiyle maddelerin kademeli olarak birikmesi sonucu, yığılma (akresyon) olarak adlandırılan süreçte büyürler.
Küçük Prens, Fransız yazar ve pilot Antoine de Saint-Exupéry tarafından yazılan ve 1943'te yayımlanan masalsı bir kitaptır. Dünyanın en çok satan ve okunan kitaplarından biridir. Kitap, Dünya da dâhil olmak üzere çeşitli gezegenleri ziyaret eden genç bir prensi anlatmakta ve yalnızlık, dostluk, sadakat, sevgi ve kayıp gibi temaları ele almaktadır. Çeşitli opera, tiyatro ve şarkılara da ilham veren eser, 12'den fazla kez sinemaya uyarlanmıştır.
Uzay sondası, Dünya'nın çekim alanından kurtulup, Ay'a, diğer gökcisimlerine, gezegenler arası ya da galaksiler arası uzay boşluğuna gönderilerek veri toplamaya yarayan robotik uzay aracı ve bu aracın yerine getirdiği göreve verilen addır. Halihazırda etkin durumda yaklaşık 20 uzay sondası görev yapmaktadır. Şu an uzayda sondası bulunan ülkeler ve birlikler, Rusya, Ukrayna, ABD, AB, Japonya, Hindistan ve Çin'dir.
Fermi paradoksu, dünya dışı uygarlıkların var olma olasılığının gayet yüksek olduğuna dair tahminlerin varlığı ile bunu doğrulayacak herhangi bir kanıtın ya da temasın yokluğu arasındaki çelişkiyi ifade eder.
Ötegezegen veya Güneş dışı gezegen, Güneş'in baskın kütleçekim etkisinin dışında başka bir yıldızın veya kahverengi cücenin kütleçekim etkisi içinde olan gezegensel bir gök cismidir. Bir ötegezegenin ilk muhtemel kanıtı 1917 yılında kaydedilmiş, fakat o zamanlar bu şekilde kabul edilmemişti. Tespitin ilk teyidi 1992 yılında gerçekleşmiştir. 1988'de tespit edilen farklı bir gezegen ise 2003 yılında doğrulandı. 20 Ağustos 2024 itibarıyla, 4.963 gezegen sisteminde varlığı doğrulanmış 7.255 ötegezegen bulunmaktadır ve bu gezegen sistemlerinden 1.015 kadarı birden fazla gezegene sahiptir. James Webb Uzay Teleskobu'nun (JWST) daha fazla ötegezegen keşfetmesi ve bunların bileşimleri, çevresel koşulları ve yaşam potansiyelleri gibi özellikleri hakkında daha fazla fikir vermesi beklenmektedir.
Tau'ri, bilimkurgu serisi Stargate evreni içerisinde Dünya'da yaşayan insanlara Dünya dışı yaşam formları tarafından verilen isim. Aynı zamanda Dünya gezegeni için kullanılan bir adlandırmadır. Hayalî Goa'uld dilinde bu sözcük, "ilk yaratılanlar" ya da "ilk Dünya" anlamına gelmektedir. Dünya insanları sıklıkla Goa'uld ve Jaffa tarafından "Tau'ri" olarak anılır.
Goa'uld, Yıldız Geçidi mitolojisinde; Egomanyak, kendilerini "tanrı" kabul eden, insan ve unas gibi bir takım canlıların vücuduna yerleşip, vücudun kontrolünü ele geçiren asalak ırk. Galaksideki en güçlü goa'uldlar "Sistem Lordları" denen bir konsey oluşturmuştur. Bu sistem lordları, tüm güce tek başına sahip olabilmek adına kendi aralarında da sürekli çatışma halindedir.
Geri yönlü hareket, genel olarak, astronomik bir nesnenin kütle çekimi altında bulunduğu birincil cismin dönüş yönüne göre tam tersi yönündeki yörünge veya dönme hareketi olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca bir nesnenin dönme ekseninin salınımı veya üğrümü gibi diğer hareketleri de tanımlayabilir.
Kobol'un 12 Kolonisi Battlestar Galactica evrenindeki hayalî uygarlık. Battlestar Galactica Orijinal Seri ve yeniden uyarlanan seride adı geçmektedir. Ayrıca Caprica adlı dizide de görülmektedir.
Kozmik toz, uzayda var olan bir tozdur. Çoğu kozmik toz parçacığı, mikrometeoroitlerde olduğu gibi birkaç molekül ile 0,1 mm (100 µm) arasında ölçülür. Daha büyük parçacıklara ise meteoroit denir. Uzaydaki tüm tozun küçük bir kısmı yıldızların bıraktığı yoğunlaşmış maddeler gibi daha büyük ateşe dayanıklı mineraller içerir. Buna yıldız tozu denir. Yerel yıldızlararası ortam olan Yerel Kabarcığın toz yoğunluğu ortalama 10-6 x toz parçacığı/m³ 'tür ve her toz parçacığı yaklaşık 10–17 kg'lık bir kütleye sahiptir.
Galaktik astronomi, esas olarak gökadamız Samanyolu'nu ve içerdiği her şeyi inceleyen bir astronomi dalıdır. Bu, diğer tüm gökadalar da dahil olmak üzere gökadamızın dışındaki her şeyin incelenmesi olan ekstragalaktik astronominin tersidir.
Astronomide Yıldızlar arası ortam (ISM), bir galaksideki yıldız sistemleri arasında var olan maddedir. Bu madde iyonik, atomik ve moleküler formda gaz, toz ve kozmik ışınlar içerir. Yıldızlararası uzayı doldurur ve galaksiler arası uzaya iyi bir şekilde uyum sağlar. Aynı hacmi kaplayan elektromanyetik radyasyon şeklindeki enerji de yıldızlararası radyasyon alanıdır.
Güneş Sistemi'nin oluşumu ve evrimi hakkındaki bilimsel düşüncenin tarihi Kopernik Devrimi ile başlamıştır. "Güneş Sistemi" teriminin kayıtlara geçen ilk kullanımı 1704 yılına dayanmaktadır. On yedinci yüzyıldan beri filozoflar ve bilim insanları Güneş Sistemi ve Ay'ın kökenine ilişkin hipotezler oluşturmakta ve Güneş Sistemi'nin gelecekte nasıl değişeceğini tahmin etmeye çalışmaktadır. René Descartes, Güneş Sistemi'nin başlangıcı üzerine ilk hipotezi ortaya atan kişidir ancak on sekizinci yüzyılda tartışmaya daha fazla bilim insanı katılmış ve konuyla ilgili daha sonraki hipotezlerin temelini oluşturmuştur. Daha sonra özellikle yirminci yüzyılda, günümüzde yaygın olarak kabul edilen bulutsu hipotezi de dahil olmak üzere çeşitli hipotezler oluşmaya başlamıştır.
Astrobiyoloji ve gezegensel astrofizikte, galaktik yaşanabilir bölge, galaksinin gelişmesine en elverişli arazi olarak tanımlanır. Daha detaylandırırsak, galaktik yaşamsal bölge kavramı pek çok etken içerir. Metal oranları, süpernova gibi büyük felaketlerin oluşma oranı, gibi pek çok faktör bölgeyi etkiler. Hangi bölgelerin galaksinin gelişimine uygun, çorak gezegenlerin belli bir müddet sonra hayat geliştirmeye olanaklı olacağını hesaplamak için, gelişime ve varoluşa el verişli bir ortam bulunmalıdır. Ağustos 2015'te yayınlanan bir makaleye göre, çok büyük galaksiler belki yaşanabilir gezegenler barındırmak açısından küçük galaksilere nazaran daha yatkın olabilirler. Örneğin Samanyolu Galaksisi. Samanyolu Galaksisinin inanılan galaktik yaşamasal bölge, en dış yarıçapı 10 kiloparsek ve iç yarıçapı galaksi merkezine yakın olan kısımlar arasında kalan arazilerden. Bunlar uç sınırlardır.
Ana odak noktası bilim olmasa da epik Star Wars yıldızlararası uzay operasında, ayarlarında hikâye ve bilim ve teknolojisini kullanır. Dizi, filmlerde ve romanlarda, çizgi roman ve diğer medya formlarında genişletilmiş evrende, pek çok teknolojik kavramlar sergilenir. Star Wars filmleri öncelikli amacı, bilimsel bilgiye drama, felsefe, siyaset bilimini daha az sunmaktır. Star Wars evrenini için oluşturulan veya ödünç ekrandaki teknolojilerin çoğu kendi başlarına hikâyenin unsurları olarak arsa cihazları ya da estetik unsurlarını ağırlıklı olarak kullanılmazlar.
Bilim tarihi, hem doğa hem de toplumsal bilimler dahil olmak üzere bilimsel bilgi ve bilimin gelişiminin incelenmesidir. 18. yüzyıl ile 20. yüzyıl arası dönemde, öteden beri yanlış bilindiği düşünülen olguların bilimsel gerçeklerle değiştirilmesi yolunu izlemiştir.