Vincent Willem van Gogh, Hollandalı ard izlenimci ressamdır. Batı dünyası sanat tarihinin en tanınmış ve en etkili şahsiyetlerinden biridir. On yıldan biraz fazla bir süre içinde aralarında 860 yağlı boya tablonun da olduğu 2.100 kadar resim ve çizim çalışması üretti ve bunların çoğu yaşamının son iki yılında yapıldı. Bunların arasında manzaralar, natürmortlar, portreler ve otoportreler bulunmaktadır ve modern sanatın temelleri sayılan cüretkâr renkler ile canlı, fevrî ve ifade dolu fırça darbeleriyle ayırt edilirler. 37 yaşında yıllardır süren psikolojik rahatsızlığı ve yoksulluğun ardından trajik bir biçimde kimilerine göre intihar, kimilerine göre bir cinayet sebebiyle silahla yaralandıktan otuz saat sonra hayata veda etti.
Tutuklular Çemberi Hollandalı ressam Vincent van Gogh tarafından, 1890 yılında tuval üzerine yağlı boya ile çizilen tablo. 80 x 64 cm ebadındaki tablo Moskova'daki Puşkin Müzesi'nde sergilenmektedir. Tablo, Fransız ressam Gustave Doré'nin bir gravüründen esinle çizilmiştir.
Ressam Vincent van Gogh'un kronolojisi mümkün olduğunca yazdığı mektuplar temel alınarak oluşturulmuştur. Ancak kronolojiyi tamamlamak ek kaynaklardan yararlanarak mümkün olmuştur. Ressamın mektuplarının çoğu tarihsizdir ve yalnızca 1973'te Jan Hulsker tarafından yeterli bir tarihlendirme yapılmış, bu çalışma Ronald Pickvance tarafından gözden geçirilmiş ve diğer yazarlar tarafından da kısmen düzeltilmiştir. Kronoloji içinde yer alan ilgili tarihlerin bir kısmı da kardeşi Theo'nun, amcası Cent'in, arkadaşları Émile Bernard ile Paul Gauguin ve diğerlerinin biyografilerinden alınmıştır.
Vincent van Gogh'un Mektupları günümüze kadar gelebilmiş ve Vincent van Gogh'un yazdığı (820) ve ona yazılmış olan (83) 903 mektupluk bir koleksiyondur. Bu mektupların 650'den fazlası Vincent tarafından kardeşi Theo'ya yazılmıştır. Koleksiyonda ayrıca van Gogh'un kız kardeşi Wil ve diğer akrabalarına yazdıklarının yanı sıra Paul Gauguin, Anthon van Rappard ve Émile Bernard gibi ressamlara da yazılmış olan mektuplar da yer alır.
Hollandalı art izlenimci ressam Vincent van Gogh 29 Temmuz 1890 sabahı erken saatlerde, Fransa'nın kuzeyinde Auvers-sur-Oise köyünde Auberge Ravoux'daki odasında ölmüştür. 27 Temmuz 1890 günü van Gogh'un tarlalarda iken kendini tabanca ile vurduğuna genel olarak inanılmaktadır.
Vincent van Gogh'un ünü, yaşamının son yılında Fransa ve Belçika'ya, öldükten hemen sonra da Hollanda ve Almanya'ya yayılmaya başlamıştır. Küçük kardeşi Theo ile olan arkadaşlıkları 1872 Ağustos'undan beri yazdıkları mektuplarla belgelenmiştir. Bu mektuplar Theo'nun eşi Johanna van Gogh-Bonger tarafından 1914'te üç cilt olarak yayımlanmıştır. Vincent'ın ve eşinin ölümünden sonra van Gogh'un tabloları kendisine miras kalan Johanna, bunları ödünç vererek ilk van Gogh sergilerinin düzenlenmesini desteklemiştir. Mektupların yayımlanması, kendini resme adamış, sanatı için cefa çekmiş ve genç yaşta ölmüş olan Vincent van Gogh'un çok etkili ve çekici gizeminin Avrupa'ya ve oradan da dünyaya yayılmasında yardımcı olmuştur.
Van Gogh'un resimlerinde ailesi, Vincent van Gogh'un aile üyelerini resmettiği ya da onlar için yaptığı bir grup eseridir. Vincent 1881 yılında kendisi ile aynı ada sahip olan büyükbabasının ve kız kardeşi Wil'in portrelerini çizmiştir. Nuenen'de yaşarken, babasının 1885'te ölümünün sonrasında, onun anısına İncilli Natürmort tablosunu yapmıştır. Ayrıca 1884 ila 1885 yılları arasında yaptığı, ailesinin yaşadığı papaz evi, bahçesi ve kiliseyi konu alan çok sayıda resmi ve çizimi bulunur. Arles'te kariyerinin doruğunda iken annesinin portresini, annesi ve kız kardeşinin resmini ve kız kardeşi Wil olduğu sanılan Roman Okuyucu tablolarını yapmıştır.
Köylü karakter çalışmaları Vincent van Gogh tarafından 1881 ile 1885 yılları arasında yapılmış bir dizi resimdir.
Arles'daki Yatak Odası, Hollandalı art izlenimci ressam Vincent van Gogh'un tuval üzerine yağlı boya ile yaptığı tablo. Amsterdam'daki Van Gogh Müzesi'nde sergilenmektedir. Ressam, ilki 1888 tarihli olan tablonun daha sonra iki versiyonunu daha yapmıştır.
Vincent van Gogh, izlenimcilik akımının yayıldığı zamanlarda yaşamıştır. Fotoğrafın ortaya çıkmasından sonra ressamlar artık fiziksel formları taklit etmek yerine resmettikleri kişiler, mekânlar ve nesnelerin ardındaki duygu ve düşünceleri aktarma yoluna girmişlerdir. İzlenimci ressamlar buna kuvvetli fırça darbeleri kullanarak, bazı renk tonlarını vurgulayarak ve ışıklandırmaya dikkat ederek ulaşmaya çalışmışlardı. Vincent van Gogh, bu ideolojiyi resimlerinde kullandığı özne ve nesnelerle olan ilişkisini ve onlara karşı duyduğu hisleri tasvir edebilmek için kullandı. Van Gogh’un yaptığı portreler, ressamın portresini yaptığı kişilerle olan ilişkilerini ve bu öznelerin iç özelliklerini yansıtmak için renk ve fırça darbelerinin kullanımına odaklanır.
Kafe Terasta Gece, Vincent van Gogh'un 1888 yılında tuval üzerine yağlı boya ile yaptığı tablo. Günümüzde Otterlo'da Kröller-Müller Müzesi'nde sergilenmektedir.
Auvers'deki Kilise, Hollandalı art izlenimci ressam Vincent van Gogh tarafından 1890'da yapılmış olup, şu anda Fransa'nın Paris şehrindeki Orsay Müzesi'nde sergilenen yağlı boya tablodur. Tabloya konu olan kilise Fransa'da, Paris'in 27 kilometre (17 mi) kuzeybatısındaki Place de l'Église, Auvers-sur-Oise'dadır.
İrisler, Vincent van Gogh'a ait pek çok iris tablosundan ve 1890'daki ölümünden önceki yıl Saint-Rémy-de-Provence, Fransa'daki Saint Paul-de-Mausole Akıl Hastanesi'nde yaptığı bir dizi resimden biridir.
Vincent van Gogh'un yaptığı kopyalar, ressamın 1887 ila 1890 yılları arasında yaptığı resimler arasında önemli bir grubu oluşturur. Vincent van Gogh Saint-Rémy-de-Provence'de kendi isteğiyle yattığı Saint-Paul akıl hastanesinde iken uzun süren kış ayları boyunca resim yapacak konu bulmak için çabaladı. Sanatsal açıdan yeniden canlanma çabasıyla sevdiği ressamların eserlerini temel alan 30'dan fazla kopya yaptı. Bunların yirmi biri Jean-François Millet'nin eserlerinden yapılan kopyalardır. Birebir kopyalamaktan çok van Gogh kopyaladığı resimlerin konu ve kompozisyonlarını kendi perspektifi, renkleri ve tekniği ile yansıtmaya çalışmıştır. Spiritüel anlam ve duygusal rahatlık sembolizm ve renk ile ifade edilmiştir. Kardeşi Theo van Gogh bu resimlerden bazılarının Vincent'ın en iyi resimleri olduğunu belirtmiştir.
Gece Kahvesi Hollandalı sanatçı Vincent van Gogh tarafından Eylül 1888'de yapılan bir yağlı boya resimdir. Resmin ismi sağ altta yer alan imzanın altına yazılmıştır. Resim Yale Üniversitesi tarafından sahiplenilmiş olup; New Haven, Connecticut'ta bulunan Yale Üniversitesi Sanat Galerisi'nde sergilenmektedir.
Rhone Üzerinde Yıldızlı Gece Vincent van Gogh'un 1888'in eylül ayında yaptığı, Arles'i gece vakti resmettiği resimlerinden biridir. Rhône Nehri'nin kıyısındaki bir noktada boyanmıştır. O zamanlar Van Gogh'un kirada kaldığı Place Lamartine'deki Sarı Ev'e sadece birkaç dakikalık yürüme mesefesindeydi. Gece karanlığı ve gece vakti olan ışıklar onun daha ünlü resimlerine de katkı sağlamıştır, bunlara Kafe Terasta Gece ve daha sonra Saint-Rémy'de yaptığı tuvali, Yıldızlı Gece örnek verilebilir.
Ressamın Annesinin Portresi Vincent van Gogh'un annesi olan, Anna Carbentus van Gogh'un siyah beyaz fotoğrafına bakılarak 1888 yılında Vincent van Gogh tarafından çizilmiş resimdir. Van Gogh'un sanatla tanışması annesi aracılığıyla olmuştur, kendisi bir amatör artistti. Aile üyeleri ile geçirdiği sıkıntılı yıllardan sonra, Van Gogh annesinin çiçek ve doğal ortam içeren resimleri seveceğini düşündüğünden yaptığı resimlerin bazılarını annesiyle paylaştı. Bu resminde, Van Gogh annesinin ağırbaşlı ve gururlu doğasını resmeder.
Sien, Vincent van Gogh'un Hollanda'da yaşarken aynı adlı metresinin çizimlerinden oluşan seridir. Sanatçının bu serisindeki Keder adlı çalışması çizim yapmayı öğrenirken geçirdiği döneminin en önemli eserlerinden biridir.
Vincent van Gogh'un natürmort resimleri (Paris), çizdiği birçok çizim, eskiz ve tabloya konu olan; 1886 ve 1887'de Vincent van Gogh'un, Hollanda'dan; Paris'te Montmartre'ye taşınmasından sonra gerçekleştirdiği çalışmalardır. Paris'teyken Van Gogh, natürmort resimlerinde kullandığı konuları, renkleri ve teknikleri değiştirdi.
Vincent van Gogh, çoğu 1889'da Saint-Rémy-de-Provence'da olmak üzere en az 15 zeytin ağacı resmetti. 1889 yılı Mayıs ayından 1890 yılı Mayıs ayına dek kendi isteğiyle burada bulunan bir akıl hastanesine yattı; burada hastanenin bahçesini ve duvarlarının dışına çıkma izni olduğunda, yakındaki zeytin ağaçları, selviler ve buğday tarlalarını resmetti.