İçeriğe atla

Yüzey dalgası

John William Strutt

Yüzey dalgası bir çeşit deprem dalgasıdır. Merkez üsten (odak bölgesinden) ortaya çıkar ve yayılır. Bu dalga Rayleigh ve Love dalgaları olmak üzere iki sınıfa ayrılır.[1] Yüzey dalgası diğer deprem dalgalarına nazaran daha yavaştır. Yüzey dalgaları oluşurken zemin hareket hâlinde olur ve bu dalgaların zemine uyguladığı kuvvet zamanla artar.

Rayleigh Dalgası ilk 1885 yılında John William Strutt tarafından incelenmiş ayrıca matematiksel olarak modellenmiştir. Rayleigh dalgası aynı bir su birikintisine atılan bir taş sonucu merkezden yayılan dalgalar gibidir. Bu dalgalar yer yuvarlanması olarak da bilinmektedir. "R" harfi ile gösterilir Rayleigh dalgası yeryüzü boyunca yayılırken bir çeşit yuvarlanma hareketi yaptıklarından dolayı, geçtikleri ortam içerisinde bulunan tanecikler, yayılma doğrultusu boyunca ters bir elips hareketi çizerler. Tanecikler yaptıkları hareket sırasında küçülerek yok olur.[2]

Rayleigh dalgasının oluşması için esnek bir yüzey bulunması gerekmektedir bunu okyanuslar karşılamaktadır. Ancak böyle bir ortam içerisinde, serbest yüzeye yakın bir yerde P ve SV dalgalarının girişimi sonucu Rayleigh dalgaları oluşur.

Augustus Edward Hough Love

Love dalgası, ilk kez İngiliz matematikçi Augustus Edward Hough Love tarafından 1911 yılında incelenmiş ve matematiksel olarak modellenmiştir. Rayleigh dalgalarından daha hızlıdır bu yüzden Rayleigh dalgalarından daha erken görünürler. Bu iki dalga arasındaki fark sismograf üzerinde görülemeyecek kadar küçüktür. Love dalgaları oluşması için elastik bir düzlem olması gerekmektedir bunu yerkürenin yüzey katmanı sayesinde görebiliriz. Yer kabuğunun yatay yönlü hareket eder. Hareket yönüyle cisim dalgası olan S dalgasına benzer. Deprem sonrası dışarıya çıktığımızda yerlerde çatlaklar görürüz bazen ise derin yarıklar oluşur. Bu yarıkların oluşmasına Love dalgaları sebep olur.

Kaynakça

  1. ^ "Deprem Dalgaları ve Büyüklüğü". depremmalzemeleri.com. 10 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Nisan 2020. 
  2. ^ "SİSMİK DALGALAR" (PDF). Yüzey Dalgaları. 25 Kasım 2019. Erişim tarihi: 18 Aralık 2022. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Deprem</span> yer kabuğunda beklenmedik anda ortaya çıkan enerji atımı

Deprem, yer sarsıntısı, seizma veya zelzele, yer kabuğunda beklenmedik bir anda ortaya çıkan enerji sonucunda meydana gelen sismik dalgalanmalar ve bu dalgaların yeryüzünü sarsması olayıdır. Sismik aktivite ile kastedilen, meydana geldiği alandaki depremin frekansı, türü ve büyüklüğüdür. Depremler sismograf ile ölçülür. Bu olayları inceleyen bilim dalına da sismoloji denir. Depremin büyüklüğü Moment magnitüd ölçeği ile belirlenir. Bu ölçeğe göre 3 ve altı büyüklükteki depremler genelde hissedilmezken 7 ve üstü büyüklükteki depremler yıkıcı olabilir. Sarsıntının şiddeti Mercalli şiddet ölçeği ile ölçülür. Depremin meydana geldiği noktanın derinliği de yıkım kuvveti üzerinde etkilidir, bu sebepten yeryüzüne yakın noktalarda gerçekleşen depremler daha çok hasara neden olmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Yanardağ</span> Magmanın yer içinden yüzeye çıktığı veya geçmişte çıkmış olduğu, genellikle koni biçiminde, tepesinde bir püskürme ağzı bulunan dağ

Yanardağ ya da volkanik dağ, magmanın yeryüzünden dışarı püskürerek çıktığı coğrafi yer şekilleridir. Güneş Sistemi'nde bulunan kayalık gezegen ve uydularda birçok yanardağ olmasına rağmen, bu olgu, en azından Dünya'da, genellikle tektonik plaka sınırlarında görülür. Ne var ki, sıcak nokta yanardağlarında önemli istisnalar vardır. Yanardağların araştırıldığı bilim dalına volkanoloji denir.

<span class="mw-page-title-main">Tsunami</span> doğal ya da yapay sebeplerden dolayı okyanus veya denizde meydana gelen ani kabarma

Tsunami [Japoncada liman dalgası anlamına gelen "津波" (つなみ) sözcüğünden] ya da dev dalga, okyanus ya da denizlerin tabanında oluşan deprem, gök taşı düşmesi, deniz altındaki nükleer patlamalar, yanardağ patlaması ve bunlara bağlı taban çökmesi, zemin kaymaları gibi tektonik olaylar sonucu denize geçen enerji nedeniyle oluşan uzun periyotlu deniz dalgalarıdır. Ayrıca kasırgalar da tsunamiye neden olabilir. Önceleri tsunami dalgalarına gelgit dalgaları da denmiştir. Tsunamilerin %80'i Pasifik Okyanusu'nda gerçekleşir.

<span class="mw-page-title-main">Elektromanyetik radyasyon</span>

Elektromanyetik radyasyon, elektromanyetik ışınım, elektromanyetik dalga ya da elektromıknatıssal ışın bir vakum veya maddede kendi kendine yayılan dalgalar formunu alan bir olgudur. Elektromanyetik dalgalar, yüklü bir parçacığın ivmeli hareketi sonucu oluşan, birbirine dik elektrik ve manyetik alan bileşeni bulunan ve bu iki alanın oluşturduğu düzleme dik doğrultuda yayılan, yayılmaları için ortam gerekmeyen, boşlukta c ile yayılan enine dalgalardır. Elektromanyetik dalgalar, frekansına göre değişik tiplerde sınıflandırılmıştır. Bu tipler sırasıyla :

<span class="mw-page-title-main">Foton</span>

Foton, Modern Fizik'te ışık, radyo dalgaları gibi elektromanyetik radyasyonu içeren Elektromanyetik Alan kuantumu yani ışığın temel birimidir. Ayrıca, Elektromanyetik Kuvvet'lerde kuvvet taşıyan, kütlesiz temel parçacıktır. Parçacık terimi; genelde kütlesi olan veya ne kadar küçük olursa olsun bir cismi var olan anlamıyla kullanılır. Ancak, fotonlar için kullanılırken "en küçük enerji yumağı"nı temsil eden bir birimi ifade eder. Fotonlar Bozon sınıfına aittir. Kütlesiz oldukları için boşluktaki hızı 299.792.458 m/s dir.

<span class="mw-page-title-main">Kırınım</span>

Kırınım ya da difraksiyon, ışık, ses ve radyoelektrik dalgaların karşılaştığı bâzı engelleri dolanarak geçmesi anlamında kullanılan terimdir.

<span class="mw-page-title-main">Buzul</span> büyük kar ve buz kütlesi

Buzul, dağ zirvelerinde yaz kış erimeyen ve yer çekiminin etkisiyle yer değiştiren büyük kar ve buz kütlesidir. Eğimli arazilerde yıllar boyunca biriken kar kütlesinin önce buzkar, sonra da buza dönüşmesiyle oluşur. Buzullar okyanuslardan sonra dünya üzerindeki ikinci büyük su deposu ve en büyük tatlı su deposudur, tatlı suyun % 98,5'ini oluştururlar. Hemen hemen her kıtada buzullara rastlanır. Dünya'nın belirli bölgeleri, bütün yıl erimeyen ve "buzul" adını alan buzlarla kaplıdır. Bunlar kutup bölgeleriyle yüksek dağların tepeleridir. Buzul oluşabilecek bölgenin deniz yüzeyinden yüksekliği, enlemin artmasıyla azalır. Ekvator yakınlarında 0° enlem çevresinde buzullara rastlamak için Runewenzorilerin 4.400 m yüksekliğine çıkmak gerekirken, Alplerde (45°) 2500 m'ye, Norveç'te (60°) 1500 m'ye çıkmak yeterlidir. Kutupta buzullara deniz yüzeyinde rastlanır.

<span class="mw-page-title-main">Rayleigh saçılması</span>

Rayleigh saçılımı, ışığın veya diğer elektromanyetik radyasyonun, ışığın dalga boyundan daha küçük tanecikler tarafından saçılımını ifade eder. Bu isim, İngiliz fizikçi Lord Rayleigh'ın adına ithafen verilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Magnitüd</span> Vikimedya anlam ayrımı sayfası

Magnitüd, yer kabuğunun veya levhaların bir deprem anında boşalan jeolojik enerji potansiyelinin (düzeyinin), sismik aletler tarafından ölçülen değeridir.

<span class="mw-page-title-main">Sismik dalga</span> Dünyanın katmanları boyunca dolaşan sismik, volkanik veya patlayıcı enerji

Sismik dalga, Dünya veya başka gezegen gibi bir cisim içinden geçen akustik enerji dalga'sıdır. Deprem, volkanik patlama, magma hareketinden, büyük heyelan ve alçak frekanslı akustik enerji üreten büyük insan yapımı bir patlama'dan kaynaklanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Dalga (su)</span>

Dalga, deniz dalgaları çeşitli etkenler sonucu meydana gelir. Öncelikle rüzgâr, dalgaların oluşmasında başlıca bir faktördür. Rüzgârlar deniz yüzeyinde enerji ile bir itki meydana getirirler ve bunun sonucunda dalgalar oluşur. Ayrıca depremler sonucunda tsunami denen büyük dalgalar meydana gelebilir.

S dalgaları, tektonik tabakada enine hareket eden elastik dalga türüdür. 0.90 ve 5.6 km/s arası hızda hareket ederler ve P dalgalarından yavaşlardır. Artçı dalga olarak da tanımlanırlar.

<span class="mw-page-title-main">Ses</span> canlıların işitme organları tarafından algılanabilen periyodik basınç değişimleridir.

Ses, canlıların işitme organları tarafından algılanabilen periyodik basınç değişimleridir. Fiziksel boyutta ses, katı, sıvı veya gaz ortamlarda oluşan basit bir mekanik düzensizliktir. Bir maddedeki moleküllerin titreşmesi sonucunda oluşur.

<span class="mw-page-title-main">İyonlaştırıcı olmayan radyasyon</span> Düşük frekanslı radyasyon

İyonlaştırıcı olmayan radyasyon, bir atomdan veya molekülden bir elektronu tamamen koparabilmek için atomları veya molekülleri iyonlaştırabilecek yeterli enerji taşıyan kuantumlara sahip olmayan herhangi bir elektromanyetik radyasyon türüdür. Elektromanyetik radyasyon, maddenin içinden geçerken yüklü iyonlar üretmez. Yalnızca, bir elektronu daha yüksek enerji seviyesine çıkaran uyarım için yeterli enerjiye sahiptir. İyonlaştırıcı olmayan radyasyondan daha yüksek bir frekansa ve daha kısa dalga boyuna sahip olan iyonlaştırıcı radyasyon birçok kullanım alanına sahiptir, ancak sağlık için bir tehdit olabilir. İyonlaştırıcı radyasyona maruz kalmak yanıklara, radyasyon hastalıklarına, kansere ve genetik hastalıklara sebep olabilir. İyonlaştırıcı radyasyon kullanmak, iyonlaştırıcı olmayan radyasyon kullanılırken genelde gerekli olmayan dikkatli ve özenle alınmış radyolojik korunma önlemleri gerektirir.

<span class="mw-page-title-main">Dalga (fizik)</span> uzayda ve maddeden geçen salınım

Dalga, bir fizik terimi olarak uzayda ve maddede yayılan ve enerjinin taşınmasına yol açan titreşime denir. Dalga hareketi, orta parçaların yer değişimi sıklıkla olmadan, yani çok az ya da hiç kütle taşınımı olmadan, enerjiyi bir yerden başka bir yere taşır. Dalgalar sabit konumlarda oluşan titreşimlerden oluşurlar ve zamanla nasıl ilerlediğini gösteren bir dalga denklemi ile tanımlanırlar. Bu denklemin matematiksel tanımı dalga çeşidine göre farklılık gösterir.

<span class="mw-page-title-main">Deprem odağı</span>

Deprem odağı ya da episantr, bir deprem sonucu yeraltındaki fayın kırıldığı yerin hemen üzerinde, yüzeydeki noktadır. Bu odak veya odak noktası derinliği olarak bilinen bir mesafede, merkez üssü altında doğrudan oluşur. Odak derinliği sismik dalga olgusuna dayanan ölçümlerle hesaplanabilir. Tüm dalga olaylarında olduğu gibi, bu uzun dalga boyu ile dalgaların kaynağının odak derinliğini tam olarak belirlemek zordur. Çok kuvvetli depremler, çok uzun dalga boylarına sahip sismik dalgalar, kendi serbest enerjisinin büyük bir kısmını yayar ve bu nedenle güçlü bir deprem büyük bir kitle enerjinin serbest bırakılmasını sağlar. Bilgisayar, ana şok ve öncü şokların odak noktası ile artçı hareketlerin hangi fay boyunca oluştuğunu üç boyutlu çizim şeklinde verir.

<span class="mw-page-title-main">Boyuna dalga</span>

Boyuna dalgalar içerisinde ortam yerdeğiştirmesinin giden dalgayla aynı veya zıt yönde olduğu dalgalardır. Mekanik boyuna dalgalara ortamda ilerlerken kompresyon ve seyreltme ürettikleri için bunlara kompresyon dalgası veya basınç dalgası da denilmektedir. Diğer başlıca dalga tipi, içerisinde ortam yerdeğiştirmesinin yayılma doğrultusuna dik açı yaptığı enine dalgadır. Enine dalgalara "t dalgaları" veya "kesme dalgaları" da denilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Mekanik dalga</span>

Mekanik dalga, fiziksel anlamda maddenin salınımı sebebiyle oluşan enerjiyi bir ortam aracılığı ile mekanik olarak aktarma olayıdır. Dalgalar uzun mesafeler boyunca hareket edebilmesine rağmen iletim ortamına göre hareketleri sınırlı kalmaktadır. Bu nedenle, salınan madde başlangıçtaki denge konumundan uzaklaşmaz. Mekanik dalgalar, elastik ve eylemsizlik şartlarında üretilebilir. Yani, maddelerin esnek ve hareket durumlarını koruma eğiliminde olduğu ortamlar mekanik dalga üretimi için gereklidir. Üç tür mekanik dalga vardır. Bunlar, enine dalgalar, boyuna dalgalar ve yüzey dalgalarıdır. Mekanik dalgaların en yaygın örnekleri ise su dalgaları, ses dalgaları ve sismik (sismoloji) dalgalardır.

<span class="mw-page-title-main">P dalgası</span>

AP dalgası, sismolojide sismik dalgalar olarak adlandırılan iki ana elastik cisim dalgasından biridir. P dalgaları diğer sismik dalgalardan daha hızlı hareket eder ve bu nedenle bir depremden etkilenen herhangi bir yere veya bir sismografa ulaşan ilk sinyaldir. P dalgaları gazlar, sıvılar veya katılar yoluyla iletilebilir.

Sismolojide, bir deprem yırtılması, yer kabuğundaki bir deprem sırasında meydana gelen kayma derecesidir. Depremler, toprak kaymaları, bir volkandaki magmanın hareketi, yeni bir fayın oluşumu veya en yaygın olarak mevcut bir fayın kaymasını içeren birçok nedenden dolayı meydana gelir.