İçeriğe atla

Yüz ifadeleri

Mikro ifadeler (ya da mikro mimikler) insanların, yaşadıkları bir hissi veya düşünceyi bastırmak veya gizlemek isterken yaptıkları ani ve istem dışı yüz hareketleridir. Genellikle bir kazanım veya yitirim söz konusu olan gergin durumlarda ortaya çıkarlar. Normal yüz ifadeleri gibi taklit edilmeleri ve gizlenmeleri neredeyse imkânsızdır fakat çok kısa sürede olup bittikleri veya bir başka yüz ifadesinin altında anlık olarak ortaya çıktıkları için gözleri eğitilmemiş veya doğal yeteneği olmayan kişilerin dahi bunları yakalaması zordur. Mikro ifadeler temelde 6 evrensel hissi dışa vururlar: iğrenme, kızgınlık, korku, üzüntü, mutluluk, şaşkınlık . Bir mikro-ifade saniyenin 1/15'i ile 1/25'i arasındaki hızlarda gerçekleşirler.

İnsanlarda Bazı Yüz İfadeleri

Tarihçe

Mikro-ifadeler ilk olarak 1966 yılında Hagaard ve Isaacs adlı bilim adamları tarafından fark edilmişlerdir. Hagaard ve Isaacs bu buluşlarını doktor - hasta diyaloglarının çekildiği kamera kayıtlarını detaylı incelemeleri sırasında yaptıklarını ifade etmişlerdir.

1960'larda William Condon saniyenin çeyreği kadar bir sürede gerçekleşen tepkileri inceleyerek bu fenomene bir ışık tutmaya çalışmıştır, 4.5 saniyelik bir film kesitini 1/25 lik karelere bölmüş ve bir kocayla karısının konuşmaları esnasında aynı anda yaptıkları istem dışı el ve omuz hareketlerini yakalamıştır.

Condons'un çalışmasından yıllar sonra Amerikalı psikolog John Gottman canlı insan ilişkilerinin video kayıtlarını almıştır böylece çiftlerin kendi aralarındaki etkileşimlerini gözlemlemeyi başarmıştır. Gottman araştırmasında yüz ifadelerine odaklanmış ve bunu kullanarak hangi çiftlerin ilişkilerinin uzun süreli hangilerinin kısa süreli olacağını tespit etmiştir. Gottman bir evliliği bitirecek olan 4 temel davranış paterni tespit etmiştir; savunmacılık, duvar çekme, eleştirme ve diğerlerine göre daha ağır basan aşağı görme.

Doğruluk Büyücüleri Projesi

Mikro-ifadeler konusunda en detaylı ve kapsamlı çalışmayı Amerikalı psikolog Paul Ekman gerçekleştirmiştir. Onun insan davranışları üstündeki çalışmaları bu konunun önemini su yüzüne çıkarmış ve özellikle devletlerin güvenlik teşkilatlarının bakış açıları ve harekât doktrinleri üzerinde belli başlı değişiklileri tetiklemiştir.

Dr. Maureen O'Sullivan ile birlikte yürüttükleri daha önceleri Diojen Projesi olarak adlandırdıkları Büyücüler Projesi (İng.Wizards Project) adlı çalışma sırasında Ekman, insan yüzünde, eğitilmemiş veya doğuştan yeteneğe sahip olmayan kişilerin göremediği mikro ifadeler (mikro mimikler) (İng.Microexpressions) bulunduğunu ve bunların gözlemlenmesi sayesinde yalan tespiti çalışmalarına yeni bir bakış açısı getirilebileceğini savunmuştur.

İleriki safhalarda, tüm sınıf ve mesleklerden yaklaşık 20.000 denekle yürütmüş olduğu testlerin sonucunda, aralarından sadece 50 kişi tamamen eğitimsiz olarak tam başarılı yalan tespiti yapabildikleri görülmüştür. Bu doğal yetenkli bireylere Doğruluk Büyücüleri (Truth Wizards) denilmiştir.

Önemi

Mikro ifadeler sadece insanlarda görülmezler, araştırmalar göstermiştir ki neredeyse tüm memelilerde, özellikle de birbirlerine yakın türlerde yüz ve vücut dilleri büyük benzerlikler göstermektedir. Paul Ekman'ın Afrika'da iken yaptığı çalışmalar arasında farklı insan kültürleri ve hayvanlar arasındaki bağların ortaya çıkarılması da vardır. Ekman'ın ispatladığı üzere mikro mimikler kültür ve coğrafyadan asıllı değillerdir ve temel olarak evrenseldirler.

Mikro mimiklerin esas önemi suçluların ve yalan söyleyen insanların tespitidir. Güvenlik teşkilatlarınca, mikro mimik taramasının yapılması suçluların suçu işlemeden önce bile yakalanabileceklerini göstermiştir.

Saldırıya geçmeye hazırlanan hayvanlar ve insanlarda, saldırı öncesi bir takım yüz ifadeleri tespit edilmiştir, örneğin hedefine ateş etmek üzere olan kalabalığın içindeki bir terörist ya da üstündeki bombanın pimini çekmek üzere olan intihar bombacısı. Yüz taramasının otomatizasyonu ve bilişim teknolojilerinin de kullanımıyla birçok canlar kurtarılabilir, saldırılar daha başlamadan engellenebilir.

Paul Ekman'ın da en önemli son dönem projelerinden biri TNT yani Tehlikeli Niyet Tespiti (İng.D-Cube, Dangerous Demeanor Detection) bu mesele üstündeki en büyük çalışmadır.

Fakat bazı çevreler de bu teknik ve teknolojilerin Aldous Huxley'nin Cesur Yeni Dünya ve George Orwell'in 1984 ütopyalarında betimlendiği gibi baskıcı devlet ve rejimler tarafından, terörizmi engellemektense fikir suçları gibi demokraside yeri olmayan suçların bastırılmasında kullanılabileceği konusunda endişelerini de ortaya koymaktadırlar.

Ayrıca bir başka tartışma konusu ise bu teknik ve teknolojilerin insanların özel hayatlarına karşı kullanılarak özel hayat sınırlarının ihlali, görevi kötüye kullanma gibi suçlarda kullanılabilecek olmalarıdır.

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

Wikimedia Commons'ta Yüz ifadeleri ile ilgili çoklu ortam belgeleri bulunur.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Dil</span> insanlar arasında iletişim kurmayı sağlayan doğal bir iletişim aracı

Dil, insanlar arasında anlaşmayı ve iletişimi sağlayan doğal bir araç, kendisine özgü kuralları olan ve ancak bu kurallar içerisinde gelişen canlı bir varlık, çok boyutlu kavramlar bütünü; temeli tarihin bilinmeyen dönemlerinde atılmış bir gizli anlaşmalar düzeni, seslerden örülmüş toplumsal bir kurum ve yapıdır.

<span class="mw-page-title-main">Bilim</span> bilgiyi inşa eden ve organize eden sistematik sistem ve bu sistem tarafından üretilen bilgi kümesi

Bilim veya ilim, nedensellik, merak ve amaç besleyen, olguları ve iddiaları deney, gözlem ve düşünce aracılığıyla sistematik bir şekilde inceleyen entelektüel ve uygulamalı disiplinler bütünüdür. Kimi kullanımlarda bu tanımın "ilim" için geçerli olmadığının altını çizmek gerekir. Çünkü bilim somut, evrensel olayları kendine konu edinmişken ilim doğaötesi olaylarla da ilgilenebilir fakat somut kanıt sunmaz. Bilimi sınıflandıran bilim felsefecileri bilimi formal bilimler, sosyal bilimler ve doğa bilimleri olmak üzere üçe ayırır. Bilimin diğer tüm dallardan en ayırt edici özelliği, savunmalarını somut kanıtlarla sunmasıdır. Bu sayede bilim, bilinmeyen olguları açıklamamıza ve evreni idrak etmemize güçlü destek olur.

<span class="mw-page-title-main">Bilişsel bilim</span> zihin ve süreçleri hakkında disiplinlerarası bilimsel çalışma

Bilişsel bilim, zihin ve zekânın işleyişini ele alan, zeki sistemlerin dinamiklerini ve yapılarını araştıran disiplinler arası bir yaklaşımdır. Çok geniş bir alanı kapsamasından ötürü bilişsel bilim alanında çalışan araştırmacıların bilişsel psikoloji, dil bilimi, sinir bilimi, yapay zekâ, antropoloji ve felsefe gibi alanlarda temel bilgilere sahip olması beklenir.

<span class="mw-page-title-main">Michel Foucault</span> Fransız filozof (1926 – 1984)

Michel Foucault, Fransız filozof, sosyal teorist, tarihçi, edebiyat eleştirmeni, antropolog, psikolog ve sosyolog.

Din psikolojisi, insana özgü olan dinsel yaşamın psikolojik açıdan çeşitli yönlerini inceleyen bilim dalı. Diğer bir ifade ile din psikolojisi, dinin insan ruhundaki temel karakteristiklerini, davranışlara yansıyan etki durumlarını ele alır. Psikoloji duygu, düşünce ve davranışların bilimsel olarak araştırılmasını konu edinirken; din psikolojisi dinî duygu, düşünce ve davranışların araştırılmasını konu edinmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Paul Ehrlich</span> araştırmacı

Paul Ehrlich, Yahudi kökenli Alman bakteriyolog.

İletişim, iletilmek istenen bilginin hem gönderici hem de alıcı tarafından anlaşıldığı ortamda bilginin bir göndericiden bir alıcıya aktarılma sürecidir. Organizmaların çeşitli yöntemlerle bilgi alışverişi yapmalarına olanak tanıyan bir süreçtir. İletişim tüm tarafların üzerinden bilgi alışverişi yapılacak ortak bir dili anlamalarına ihtiyaç duyar.

Fermi paradoksu, dünya dışı uygarlıkların var olma olasılığının gayet yüksek olduğuna dair tahminlerin varlığı ile bunu doğrulayacak herhangi bir kanıtın ya da temasın yokluğu arasındaki çelişkiyi ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">John Searle</span> Amerikalı filozof

John Rogers Searle Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley'de Slusser profesörü olarak görev yapan Amerikalı felsefecidir. 31 Temmuz 1932 Colorado, Denver doğumlu John Rogers Searle Amerikalı bir filozoftur. İlgilendiği esas alanlar; dil felsefesi, aklın felsefesi ve metafiziğin alanlarıdır. Kaliforniya'daki Berkeley Üniversitesi'nde profesör olarak çalıştı. Üniversitenin cinsel taciz politikasını ihlal ettiği tespit edildiği için 2019 yılında görevine son verildi.

<span class="mw-page-title-main">Paul Ekman</span> Amerikalı psikolog

Paul Ekman, insan duyguları ve bunların yüz ifadeleri (mimikler) üstündeki etkileriyle ilgili yaptığı çalışmalarıyla öncü olan bir psikologdur.

Lie to Me, 21 Ocak 2009 tarihinde Fox Broadcasting Company'de gösterilmeye başlanan ABD televizyon dizisi. Dizide Dr. Cal Lightman ve meslektaşları, beden dili ve mikro ifadeler aracılığıyla yerel veya federal soruşturmaları desteklemektedirler.

<span class="mw-page-title-main">Kütleçekimsel dalga</span>

Kütleçekimsel dalga veya kütleçekim dalgası (KÇD), fizikte uzayzaman eğriliğinde oluşan kırışıklık olup kaynağından dışarıya doğru bir dalga olarak yayılır. Albert Einstein tarafından 1915'te varlığı öngörülen bu dalgalar, Genel Relativite Teorisi'ne dayanarak kütleçekimsel ışıma şeklinde enerji naklederler. Tespit edilebilir kütleçekimsel dalga kaynakları, beyaz cüce, nötron yıldızı veya kara delik içeren çift yıldız sistemleri olabilir. Kütleçekimsel dalgaların varlığı, kendisiyle fiziksel etkileşimlerin yayılma hızını sınırlama kavramını getiren ve genel relativite ile ilgili Lorentz değişmezliğinin muhtemel bir sonucudur. Bu dalgaların, etkileşim hızını sonsuz olarak kabul eden Newton'un Çekim Teorisi'nde varlığı mümkün değildir.

Ahlak Metafiziğinin Temellendirilmesi 100 sayfayı aşmayan oldukça kısa bir metin olmasına rağmen Immanuel Kant'ın ahlak felsefesinin temellerini ortaya koyduğu en önemli metindir. Ahlak felsefesi alanında sistematik bir eser hazırlama girişiminden ilk kez 1768'de bahseden Kant, yazımına 1783 yılında başladığı eserin ilk baskısını 1785 tarihinde, en önemli eseri kabul edilen Saf Aklın Eleştirisi'nden dört yıl sonra yaptı. Ahlak Metafiziğinin Temellendirilmesi aslen Pratik Aklın Eleştirisi'ne hazırlık olarak düşünülmüştü. Bu eserde ortaya konan ahlak felsefesinin esasları Pratik Aklın Eleştirisi'nde ve geç bir dönemde yazdığı Ahlak Metafiziği'nde geniş biçimde açıklanır ve incelenir.

Pozitif psikoloji, 1990'lı yılların sonlarında başlayan bir akımdır ve günümüze geldikçe önem kazanan bir araştırma alanı haline gelmiştir. Pozitif psikoloji hakkındaki araştırmalar ve kuram geliştirme çabaları sayıları gittikçe artan bir psikolog grubunun dikkatini çekmektedir ve hümanistik psikoloji hareketinin en uzun soluklu mirasını temsil edebilir. Ancak bazı psikologlar, hakkını teslim etseler de, pozitif psikolojiyi hümanistik psikolojinin ‘’ yeniden paketlenmesi’’ olarak görüyorlar. Pozitif psikoloji, “bireylerin, grupların ve kurumların uygun bir şekilde işlev görmesine yardımcı olan ve onların gelişmelerine katkı sağlayan durumlar ve koşulların bir çalışması” olarak tanımlanmıştır.

Ahlakın Soykütüğü Üstüne: Bir Kavga Yazısı, Alman filozof Friedrich Nietzsche’nin son dönem yapıtlarındandır. Önsöz ve üç bölümden oluşan eser, 1887 yılının temmuz ve ağustos aylarında yazılmış ve aynı yılın kasım ayında basılmıştır. Nietzsche bu kitapta ceza,suç, adalet, hınç duygusu, vicdan gibi ahlaki kavramların tarihsel gelişimini inceleyip, Yahudiliğin ve Hristiyanlığın modern Avrupa kültüründe hakim kıldıkları 'ahlaki önyargıların' eleştirisini yapar. Nietzsche yorumcuları tarafından onun en sistematik kitabı olarak görülen Ahlakın Soykütüğü Üstüne, modern Avrupa kültürünün en önemli yapıtlarından biri olarak kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kimlik doğrulama</span>

Kimlik doğrulama, bir varlığın(kurum, kişi ya da sistem) doğruladığı bir veri parçasının doğruluğunun teyit edilmesidir. Kimlik tanıma(identification), bir kişinin veya bir şeyin kimliğini kanıtlayan veya gösteren bir eylemi tanımlamanın; kimlik doğrulama, bu kimliğin gerçekten doğrulanma sürecidir. Bu süreç, kişinin kimliğini, kimlik belgelerini doğrulanması, bir dijital sertifikayla internet sitesinin gerçekliğinin doğrulanması, bir yapının yaşının Radyokarbon tarihleme yöntemiyle belirlenmesi ya da bir ürünün ambalajına ve etiketine bakarak doğrulamasını içerir. Diğer bir ifadeyle, kimlik doğrulama, genellikle en az bir çeşit kimlik tanımının doğrulanmasını içerir.

Psikofizyoloji psikolojinin psikolojik süreçlerin fizyolojik temelleri ile ilgilenen dalıdır. Psikofizyoloji 1960'larda ve 1970'lerde genel bir araştırma alanı iken, şimdi oldukça özelleşmiş ve sosyal psikofizyoloji, kardiyovasküler psikofizyoloji, bilişsel psikofizyoloji ve bilişsel sinirbilim gibi alt uzmanlıklara dallanmıştır.

Kültürlerarası psikoloji, değişkenlik ve değişmezlik de dahil olmak üzere, farklı kültürel koşullar altında insan davranışlarının ve zihinsel süreçlerin bilimsel bir çalışmasıdır. Davranış, dil ve anlamdaki kültürel farklılığı tanımak için araştırma yöntemlerini genişleterek psikolojiyi genişletmeyi ve geliştirmeyi amaçlar. Akademik bir disiplin olarak psikoloji büyük ölçüde Kuzey Amerika ve Avrupa'da geliştiği için, bazı psikologlar, evrensel olarak kabul edilen yapıların, daha önce varsayıldığı kadar değişmez olmadığı konusunda endişe duymuşlardır, özellikle de diğer kültürlerde dikkate değer deneyleri çoğaltma girişimlerinin değişen başarıları vardır. Etki, biliş, benlik kavramları ve psikopatoloji, anksiyete ve depresyon gibi ana temaları ele alan teorilerin, diğer kültürel bağlamlara "dışa aktarıldığında" dış geçerliliğe sahip olup olamayacağı, kültürel psikoloji, kültürel farklılıkları hesaba katmak için kültürel farklılıkları hesaba katmak için tasarlanmış yöntemleri kullanarak bunları yeniden inceler. Her ne kadar bazı eleştirmenler kültürlerarası psikolojik araştırmalardaki metodolojik kusurlara işaret etseler ve kullanılan teorik ve metodolojik temellerdeki ciddi eksikliklerin psikolojideki evrensel ilkeleri araştırmaya engell olduğunu iddia etseler de, kültürler arası psikologlar, fizik veya kimya gibi evrenselleri aramaktan ziyade farklılıkların (varyans) nasıl ortaya çıktığını araştırmaya yönelmektedirler.

Bu liste dikkate değer psikologları ve psikoloji alanında önemli katkıda bulunan insanları gösterir. Liste söz konusu olan kişilerin soyadlarının alfabetik sıralanması sonucu oluşturulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Nörogörüntüleme</span> Sinir sisteminin yönlerini ölçmek ve görselleştirmek için bir dizi teknik

Nörogörüntüleme veya beyin görüntüleme; sinir sisteminin yapısını, işlevini veya farmakolojisini doğrudan veya dolaylı yollarla görüntülemek için çeşitli tekniklerin kullanımıdır. Tıp, sinirbilim ve psikolojide kullanımına görece yeni başlanan bir disiplindir. Klinik ortamda nörogörüntülemenin yapılmasında ve yorumlanmasında görevli hekimler de nöroradyolog olarak adlandırılır.