İçeriğe atla

Yün

İki tür yün
Boyanmış yünler
Çin'de yün halı üreten bir fabrikana bir görüntü
Çin'de bir halı fabrikasında güneş altında kurumaya bırakılmış yünler

Yün bazı memelilerden (özellikle koyun, keçi, deve, lama, ada tavşanı) elde edilen hayvansal kıl kökenli doğal bir elyaf türü. Sıcak tuttuğu için battaniye ve kışlık giysilerin üretiminde kullanılır. Yün elyafı koyundan genellikle canlı hayvanlardan kırkılmak suretiyle olmak üzere değişik yöntemlerle elde edilir. Bu tür yüne kırkım yünü denir. Bu yünün ticari değeri diğer yöntemlerle elde edilenlerinkinden yüksektir. Kasaplık hayvanların kesildikten sonra derilerinin işlenmesi ile elde edilen yüne ise tabak yünü veya kasapbaşı yünü denir. Herhangi bir nedenle ölmüş hayvanın postundan elde edilen yün ise post yapağısı adını alır. Tabak yünü veya post yapağısı (yapak) deriden yolunarak alınmışsa kıl köklerini de içerdiğinden kırkım yününe göre daha düşük kalitelidir.

Canlı hayvandan kırkım işi genellikle el makası veya bu iş için geliştirilmiş motorlu aletlerle yapılır. Yün elyafı genellikle dağıtılmadan bir bütün olarak kırkılır ve toplanır. Buna yörelere göre (tulup, gömlek, dulup veya tulum gibi) adlar verilir.

Yün tipleri

Hayvandan alınan tulupun omuz bölgelerinde en ince, but bölgesinde ise en kaba lifler vardır. Çeşitli koyun ırklarından farklı tipte yün elde edilir. Bu yün tipleri genel olarak 5 sınıfa ayrılır:

  1. İnce yün (Merinos yünü) tipi
  2. Orta (vasat) yün tipi
  3. Uzun yün tipi
  4. Crossbred (melez) yün tipi (Merinos koyunları ile İngiliz koyunlarının melezinden elde edilir.)
  5. Halı yünü tipi

Fiziksel yapısı

Yün elyafın mikroskop altındaki kesiti

Yün elyafı kıl kesesinin dibine gömülmüş köklerinden büyüyen,

  1. Epiderm tabakası
  2. Korteks (kortex, kabuk)
  3. Medüla (kıl özü) adlı bölümlerden oluşmuş kıllardır.

Epiderm

Epiderm veya kütikül tabaka elyafın en dış yüzeyidir. Balık pulları ve damdaki kiremitlere benzer görünüştedir. Bu tırtıklı görünüm mikroskop altında kolayca incelenebilir ve yün elyafın tanınmasında karakteristiktir. Bu pulların serbest uçları dışa doğru çıkıntılar yapar. Bu pullu epiderm elyafın esas kısmının korunmasına yardım eder ve ona bir miktar sertlik verir.

Yün elyafın üzerindeki bu pulların şekli ve dizilişleri, elyafın temel özelliklerine etki eder. İnce yünde tek bir pul elyafın bütün etrafını sarar. Kalın yünde ise yani elyafın çapı arttıkça pulların sayısı da artar. Pulların bu durumu ile parlaklığı arasında da bir bağıntı vardır. Parlaklık bir düz yüzeyden ışığın yansımasıdır. Yün elyaftaki pullar elyafı tamamen kapatacak şekilde ve daha az çıkıntılı ise daha parlak olur. Uzun ve kaba yünlerde (Lincoln ve Leicester tipi) böyledir.

Korteks

Korteks, yün elyafın ana parçasıdır. Uzun kat kat iplik şeklinde hücrelerden ibarettir. Yünün esnekliği ve dayanıklılığı ile boyanma özelliğini elyaftaki bu korteks bölgesi tayin eder. İnce yünlerde korteks üniform olarak gelişmemiştir. Öyle ki elyafın bir yüzeyinde korteks hücrelerindeki bu az gelişme yüzünden bir bükülme olur. Hücrelerdeki bu düzensiz yapıdan dolayı yün; eğirme kalitesinde önemli bir etmen olan kıvrımlı yapıya sahip olur. 1 cm'deki kıvrım sayısı yünün yarıçapı ile orantılı olarak değişir. İnce yünlerde cm'de 10, orta kalınlıktaki yünlerde 4-8, kaba yünlerde ise 1-2 kıvrım bulunur.

Medüla

Medüla, elyaf boyunca uzanan ve farklı şekillerdeki medüla hücreleri ile gevşek olarak doldurulmuş bulunan dar bir kanaldır. İnce elyafta bu bir tek kanal halinde, kaba yünlerde ise birbirine paralel şekilde birkaç kanal halindedir. Gevşek şekilde bulunan hücrelerin arasında likidin geçebileceği kanallar vardır. Yün boyandığı zaman, pullar su geçirmediğinden boya çözeltisi ancak pulların elyafla birleştiği yerlerden nüfuz eder ve medüla içerisine girer. Bu da boyanmış yünün uzunlamasına görünümünün enine kesitinden farklı olmasına sebep olur.

Kimyasal yapısı

Merinos yünü işleme öncesi

Deri içerisinde teşekkül eden kıl kökünün yanında yağ ve ter bezleri bulunur. Ter bezleri deri yüzeyine salgı yapar. Yağ bezleri ise kıl köküne yağ salgılar. Bu yüzden yün ve kıl değişik miktarlarda ter tuzları ve yağ içerir. Bunun yanında hayvanın yaşadığı ortamdan ileri gelen ot, toprak, dışkı artıkları vb. kirler de vardır. Bu bakımdan işlenmemiş yün elyafın (yapağının) yapısındaki maddeler % olarak şöyle sıralanabilir:

  1. %33 keratin (yün proteini)
  2. %28 ter tuzları
  3. %26 kir
  4. %12 yün yağı
  5. %1 inorganik maddeler

Bu kirler yüzünden yıkandığı zaman yapak ağırlığında bir azalma görülür. Kaba elyaf ağırlığının üçte birini, ince elyaf ise yarısından fazlasını kaybeder. Yapağının yıkanmasından sonra ağırlığının azalmasına teknikte çekim adı verilir. Genellikle kaba elyaf yerine düşük çekimli yün, ince elyaf yerine ise yüksek çekimli yün denilir.

Keratin, yün proteinidir. Proteinler amino asidlerin peptid bağları ile birleşmesi sonucu oluşmuş polimer bileşiklerdir. Keratinin yapısına giren amino asidler; alanin, arginin, serin, sistin, glutamik asid ve leucindir. Kaba formülünün kimyasal bileşimi ise;

Bir protein olan keratinin yapısında üç tür bağ vardır. Bunlardan biri peptid bağlarıdır. Diğerleri ise tuz ve sistin bağlarıdır.

Özet olarak yün proteini olan keratin elyaf boyunca hemen hemen paralel bir şekilde uzanan ve aminoasidlerin kondenzasyonu ile oluşmuş polipeptid zincirleri ile bu ana zincir arasında uzanan yan zincirler ve yine bu yan zincirlerdeki amino ve karboksil gruplarının nötralleşmesi ile meydana gelmiş tuz bağları ve ayrıca sistin bağlarından ibarettir. Yün keratini, kovalent ve iyonik bağların bir arada bulunduğu karmaşık bir polipeptid şebekesi olarak da düşünülebilir. Yapısındaki bu üç farklı bağ ve dolayısıyla yapı şekli, yünün fiziksel ve kimyasal özelliklerine etki eder.

Ter tuzları

Ham yünden sulu ekstraksiyon sonucu ayrılabilen maddelere ter tuzları denir. Oleik ve stearik asid gibi yağ asidlerinin potasyum tuzları ve K2CO3'tan ibarettir. Bunların yanında 6 karbonluya kadar küçük moleküllü asetik, laktik, valerik, kaprilik asidler de hem serbest halde hem de K tuzları halinde bulunur. Bunların yanında leucin, glycin, tirosin de görülmüştür. Bu yüzden ter tuzlarının bileşimi karmaşıktır.

Kir

Doğal haldeki yün elyafı önemli ölçüde dıştan gelen kirleri içerir. Bu kirler yün yağının yapışkan olması nedeniyle yün üzerinde tutulur ve bunlar ancak yıkama ve karbonize etme işlemleri ile giderilebilir.

Yün yağı

Doğal yağların çoğu, yağ asidlerinin bir trialkol olan gliserinle yapmış olduğu esterlerdir. Yün yağının bileşimi ise biraz daha farklı olup yağ asidlerinin monohidroksilli bir alkol olan kolesterol ve isokolesterol esterleridir. Gerçek yağlar, gliserin esterleri olduğundan kolesterol gibi büyük moleküllü bir alkolün yağ asidleri ile yaptığı bu esterler, yani yün yağı, bir vaks gibi kabul edilebilir.

Yün yağı sarımsı beyaz renkte, vaksa benzeyen ve organik çözücülerde çözünen bir maddedir. Zor sabunlaşması yüzünden pamuk vaksına ve diğer vaksalara benzer. Alkollü KOH ile uzun zaman ısıtılmakla bile güç sabunlaşır. Yün yağı, yapağının yıkanması sırasında yıkama banyosuna emülsiyon oluşturarak geçer. Yıkama banyosundan yeniden kazanılan yağın pazarlama değeri yüksektir. Yıkama banyosundan ilk ayrıldığında kirli sarı renkte ve hayvan kokusunda olan yağ, temizlendikten sonra kokusuz, açık sarı renkte E.N. 38-44 oC olan bir madde haline geçer. Bu şekilde temizlenmiş olan yün yağı yaklaşık %20 su ile karışık halde lanolin adı altında kozmetiklerin yapımında kullanılır.

Anorganik maddeler

Yünde doğal olarak bulunan anorganik maddeler %1,5'u geçmez. Bileşimleri hayvanın yetiştiği yere ve yetişme koşullarına göre değişir. Genellikle sodyum, potasyum, kalsiyum tuzları ve kükürt bileşikleri içerir.

Fiziksel özellikleri

Lismore, Victoria'da bir Merinos yünü işleme atölyesi

Yün elyafı sahip olduğu özellikler ve bunun yanında üretiminin tüketiminden az olması nedeniyle ticari açıdan pahalı bir elyaf türüdür. İnceliği, yumuşaklığı, eğrilme yeteneği ve esnekliği sebebiyle çok aranan bir tekstil hammaddesidir. En sıcak tutan elyaftır.

Yaylanma yeteneği

Bir tutam elyafın sıkıştırıldıktan sonra basıncın düşürülmesi ile eski şeklini almasına yaylanma yeteneği denir. Halı, döşemelik ve yatak yapılacak yün elyafta bu özellik aranır. Yumuşak yünlerde bu yetenek azdır. Sert ve karışık lifler bu amaç için en uygunudur.

Esneklik

Yünün esnekliği ve uzama yeteneği onun en önemli özelliğidir. Devamlı kullanılma sonucu buruşan yünlü kumaşlardan yapılmış giysiler bu özelliğinden dolayı bir müddet askıda durmakla yeniden düzelir. Pamuk, ipek ve viskoz rayonu ile karşılaştırıldığında bu özellik en fazla yünde görülür.

Keçeleşme özelliği

Yün ve diğer kıl kökenli hayvansal elyafın gösterdiği bu özellik bitkisel ve kimyasal liflerde görülmez. Yün elyafın üstündeki pullar; sıcaklık, basınç ve alkali veya asid çözeltilerinin etkisi ile mekaniksel hareketler sonucu dışa doğru kıvrılır. Sıcaklık ve nem yün liflerini şişirir. Korteks tabakasında epiderm tabakasına nazaran bir çekme görülür. Bütün bunlar elyaf yüzeyini kapayan pulların açılmasına ve geriye doğru kıvrılmasına sebep olur. Örtü hücreleri birbirlerine kenetlenir ve lifler birbiri üzerine dolanır, düğümlenir. Bu olaya yünün keçeleşmesi denir. Keçeleşme özelliği daha çok ince yünlerde kendini gösterir. Battaniye, serj kumaşları, fötr şapkalar yünlü kumaşların keçeleştirilmesi ile yapılır.

Nem çekme özelliği

Yün en fazla nem çeken elyaftır. Kendi ağırlığının yarısı kadar nem çekebilir. Bu nedenle ticari bakımdan yünün ihtiva edeceği nem miktarı belirlenmiştir. Bu oran %16-18 arasındadır. Yün üzerine bağlanan su iki türlüdür:

Higroskopik su

Yün üzerinde fiziksel olarak tutulmuştur. Elyaf 100 oC civarında ısıtılacak olursa bu su tamamen buharlaşır. Nemli havada durmakla yeniden bağlanan su higroskopik sudur.

Hidrasyon suyu

Bu şekildeki su, kimyasal olarak bağlanmıştır. Yün aşırı ısıtıldığı takdirde bu suyu da kaybeder, fakat bu sırada yün zayıflar, nemli havaya bırakıldığında yeniden su absorplamaz ve eski özelliklerini kazanmaz. Bu yüzden yün kurutulurken çok yüksek sıcaklıklara ısıtılmamaya dikkat edilmelidir. Yün elyafı ıslatıldığında dayanıklılığının bir kısmını kaybeder, ancak gerilme kabiliyetinde artma olur.

Biçimlenme yeteneği

Yün elyafı, sıcaklık ve nem yanında basınç altında tutulursa istenilen şekli alır. Sıcakta ve buharla yapılan bu şekil verme işlemine fikse etme (fiksaj, dekatür) denir. Yünde fikse etme işlemi bir kimyasal reaksiyon sonucudur. Sıcakta su buharı ile yün proteinindeki tuz bağları hidroliz sonucu kopar. Kopan bu tuz bağları dolayısıyla yünün dayanıklılığı azalır, kolayca istenilen şekil verilebilir. Kumaş soğutulduğunda tuz bağları yeniden fakat başka bir şekilde teşekkül eder. Böylece yeni biçim korunmuş olur. Yün eğer 150 oC'de, basınç altında kaynatılacak olursa, bu hidroliz daha ileriye gider. Protein kendisini oluşturan amino asidlere parçalanır.

İncelik

Yün elyafta incelik 's derecesi şeklinde ifade edilir. Aşağıdaki tabloda en düşük 32's en yüksek 80's olan bir sıra yapılmış ve bunların mikron (10−4 cm) olarak kalınlıkları verilmiştir. 's büyüdükçe elyaf incelir.

mikron mikron
80's 18,8 50's30,5
70's 19,7 48's32,6
64's 20,7 46's34
60's 23,3 44's36,2
58's 24,9 40's38,7
56's 26,4 36's39,7

Aşağıda çeşitli yün tiplerinin inceliklerine göre sıralanması ve sahip oldukları özellikler verilmiştir:

Merinos yünü

Merinos koyunundan elde edilen yün tipidir. 58's kalitesinden 90's kalitesine kadar kalın, orta ve ince kaliteleri vardır. Kıvrımları fazla, keçeleşme özelliği yüksektir. Bu tür yün üretiminde Avustralya, dünya üretiminin %60'ı ile birincidir. Yumuşak tutumlu (tuşeli) elbiselik kumaşlar yapılır.

Orta yün

Orta yün tipleri uzun yünlerle ince yünler arasındadır. Kıvrım azdır. Genellikle 46's ile 60's kalitesi arasındadır. Yerli İngiliz koyun ırklarından elde edilir. Elbise kumaşları ve battaniye yapımında kullanılır.

Uzun yün

Uzun tip yünlerin uzunluğu 18–23 cm arasında ve 44's-50's kalitesindedir. Kaba olanları parlaktır. Palto ve pardesülük kumaşlar, battaniye ve keçe yapımında kullanılır.

Crossbred (melez) yün

Crossbred (melez) yünler orta inceliktedir. 48-60's kalitesindedir. Merinoslarla yerli koyunların melezleşmesinden elde edilen koyun türünden üretilir. Genellikle kamgarn kumaş yapımında kullanılır.[1]

Halı yünü

Halı yünleri çeşitli ırklara mensup koyunlardan üretilir. Bu tip koyunların yapağılarında ince, vasat ve uzun lifler yanında köpek (kemp) kıllarına rastlanır. Kemp kılları kalın uçları sivri kısa ve kaba kıllardır. Renkleri parlaktır. Kılın enine kesitinin dörtte üçü medüla bölgesidir. Boyar madde içine nüfuz etmediği için yün elyaf arasında istenmez. Ucuz yünlü kumaşlar, örtü, döşemelik ve battaniyeler ile keçe yapımında kullanılır. Türkiye'de yerli koyun ırklarından halı tipi yün elde edilir. En iyi kalite yün kıvırcık ve dağlıç türlerinden üretilir.

Kimyasal özellikleri

Yün elyafı oluşturan protein zincirlerindeki yan dallarda -COOH ve -NH2 grupları bulunabilir. Bu gruplar moleküle asidik veya bazik özellikler kazandırır. Yün proteini bu bakımdan amfoter bir maddedir. Bu özelliği bilhassa boyanma kolaylığı sağlar. Asidik ve bazik boyar maddelerle tuz teşkil ederek (iyonik bağlar yaparak) boyanır.

Işık etkisi yün elyafı kırılgan ve gevşek hale getirir, boya affinitesini azaltır. Yün, sıcaklıktan da etkilenir. 100-105 oC'de uzun süre tutulduğunda hidrasyon suyunu (kimyasal bağlı su) kaybetmekten dolayı sert, gevşek ve dayanıksız bir hal alır. Daha yüksek sıcaklıklara ısıtıldığında ise bozunmaya başlar ve amonyak, hidrojen sülfür gibi gaz ürünler oluşur. Yanan yünde ise boynuz kokusu karakteristiktir.

Asidlerin yüne etkisi

Seyreltik anorganik asid çözeltileri ile muamele edilen yün bir miktar asid absorplar. Bunun sebebi protein zinciri üzerindeki bazik gruplarla birleşmesidir. Genellikle 100 g yün 80 mL N HCl ile birleşir. Bağlanan bu asid, yünü su ile çalkalamakla bile giderilemez. Derişik asidler ise yün üzerinde bozundurucu etki yapar. Bunlardan nitrat asidi, ksantoprotein oluşumundan dolayı koyu sarı bir renk verir.

Alkalilerin yüne etkisi

Sodyum ve potasyum karbonat, tersiyer sodyum fosfat, amonyak ve sabun gibi zayıf alkalilerin seyreltik çözeltileri yün elyafa etki etmez. Tıpkı asidlerde olduğu gibi protein zincirindeki asidik gruplar tarafından bir miktar alkali de absorbe edilir. Seyreltik sodyum ve potasyum hidroksid çözeltileri ise yünü etkiler. %5'lik sodyum veya potasyum hidroksidle kaynatıldığında tamamiyle çözünür.

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ "Wool and Fiber Industry Profile". 27 Eylül 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Kasım 2006. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Protein</span> polipeptitlerin işlevsellik kazanması sonucu oluşan canlıların temel yapı birimi

Proteinler, bir veya daha fazla uzun amino asit artık zincirini içeren büyük biyomoleküller ve makromolekül'lerdir. Proteinler organizmalar içinde, hücrelere yapı ve organizmalar sağlayarak ve molekülleri bir konumdan diğerine taşıyarak metabolik reaksiyonları katalizleme, DNA kopyalama, uyaranlara yanıt verme dahil olmak üzere çok çeşitli işlevler gerçekleştirir. Proteinler, genlerinin nükleotit dizisi tarafından dikte edilen ve genellikle faaliyetini belirleyen özel 3D yapıya protein katlanmasıyla sonuçlanan amino asit dizilimlerinde birbirlerinden farklıdır.

Dokuma, atkı ve çözgü ipliklerinin dikey açı yapacak şekilde, birbirinin altından, üstünden geçirilmesiyle ortaya çıkan düz yüzeyli üründür.

<span class="mw-page-title-main">Sabun</span> Bir temizlik maddesi

Sabun, uzun zincirli organik yağ asitlerinin Na veya K tuzlarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Adana kebabı</span> Adana menşeili bir kebap türü

Adana kebabı, Adana'ya özgü, "zırh" adı verilen, satıra benzer bir bıçak ile elde kıyılan parça etten yapılan Türk mutfağında bir kebap veya şiş köfte çeşidi.

<span class="mw-page-title-main">Dericilik</span>

Dericilik, derinin fiziksel ve kimyasal işlemlere tabi tutulup kullanılacak hale getirilmesidir.

Hidroliz işlemi suyu oluşturan hidrojen ve oksijen elementlerinin birbirinden ayrılması ile sonuçlanan bir işlemdir. Bazı kaynaklarda hidroliz, moleküllerin su ilavesiyle daha fazla sayıda parçacık oluşturması olarak da geçer. Hidroliz, su ile bir kimyasal bağın parçalanmasıdır yani bir kimyasal reaksiyondur. Hidroliz genel olarak suyun nükleofil olduğu ikame(yer değiştirme reaksiyonu), eliminasyon(organik reaksiyon türü) ve solvasyon (çözme) reaksiyonları için kullanılır.

Kimya ve biyokimyada, yağ asidi, genelde uzun, alifatik kuyruklu bir karboksilik asittir. Uzun karboksilik yağ asitlerinden 4 karbonlu ve daha uzun zincirlileri yağ asidi olarak sayılır; doğal yağları (trigliseritleri) oluşturan yağ asitlerinden söz ederken ise bunların en az 8 karbonlu olduğu varsayılabilir. Çoğu doğal yağ asitlerinin çift sayılı karbon atomu vardır, çünkü bunların biyolojik sentezlerinde iki karbon atomlu asetat kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Kıl</span> kıl kesecikleri hücrelerinden çıkan tüy bütünü

Kıl, bitkilerin kökleri ile yapraklarında bulunan ince-uzun yapılara ve hayvanların, özellikle de memelilerin bedenlerini kaplayan, "kıl kesecikleri" adı verilen hücrelerden çıkan tüylere verilen ortak ad.

<span class="mw-page-title-main">Termoplastik</span>

Termoplastik veya ısıyla yumuşayan plastik belirli sıcaklıkta bükülebilir veya kalıplanabilir hale gelen ve soğuduktan sonra katılaşan bir plastik polimer malzemedir.

<span class="mw-page-title-main">Yüzey aktif madde</span>

Yüzey aktif madde suda veya sulu bir çözeltide çözündüğünde yüzey gerilimini etkileyen kimyasal bileşik. Yüzey aktif maddeler aynı zamanda iki sıvı arasındaki yüzeylerarası gerilimi de etkiler. Yüzey aktif maddenin İngilizce karşılığı olan surface active agent sözcüklerinin harflerinden oluşan bir kısaltma olan surfactant (surfaktan) kelimesi de yüzey aktif madde yerine kullanılır. Su içerisinde kendi kendine "oto-organize" olabilen yüzey aktif maddeler suyu seven (hidrofilik) ve suyu sevmeyen (hidrofobik) kısımlardan oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Kumaş</span>

Kumaş, ipliklerin, çeşitli yöntemlerle bir araya getirilerek oluşturduğu kaplayıcı yüzeylerdir. Pamuk, yün, ipek, keten vb maddelerden elde edilir.

<span class="mw-page-title-main">Tiftik</span>

Tiftik veya moher ; Ankara keçisinin uzun, parlak ve yumuşak kıllarından elde edilen doğal elyaf türü. Hafiftir, kumaş ve örgü yünü olarak kullanılır. Batılı dillerdeki karşılığı Arapçada seçilmiş, beğenilmiş anlamına gelen muhayyer kelimesinden türetilmiştir ve son kısmı İngilizce hair (kıl) sözcüğüne benzetilmiştir.

Yağ asitleri birçok organizma için önemli enerji kaynaklarıdır.Artmış glukoz sıklıkla yağ asidine çevrilerek depo edilmektedir. Trigliserdiler aynı miktardaki karbonhidrat ve proteinlerden yaklaşık 2 kat daha fazla enerji vermektedirler. Tüm hücre zarları iki tabakalı fosfolipitlerden oluşur. Yağ asitleri aynı zamanda protein modifikasyonunda da kullanılırlar. Bu nedenle yağ asidi metabolizması, yağ asitlerinin primer metabolitlerinin ve enerjinin oluştuğu katabolizmalarını ve biyolojik olarak oldukça önemli bileşiklerin sentez edildiği anabolizmalarını kapsar.

Pankreatik lipaz ilişkili protein 2, insanda PNLIPRP2 geni tarafından kodlanan bir enzimdir. PLRP2, pankreatik lipaz enzimine olan benzerliğinden dolayı adlandırılmış bir lipazdır. Trigliserit, fosfolipit ve galaktolipitleri hidrolizler.

<span class="mw-page-title-main">Palto</span>

Soğuk havalarda, mevcut giyeceklerin üstüne giyilen kalın kumaştan giysiye palto adı verilir. Paltolar genellikle dizin aşağısına kadar uzanır; soğuğu engellemek için ağır kumaştan veya kürkten yapılır. Dizde veya dizin yukarısında biten türleri de vardır. Bu ikinci türdeki paltoların kumaşları ise daha hafif olur.

Proteinler her organizmada bulunan önemli bir makromolekül sınıfıdır. Proteinler, 20 farklı tip L-α-amino asitten meydana gelen polimerlerdir. Amino asitler birbiriyle reaksiyona girdikten sonra meydana gelen polimerde bu amino asitlerden arta kalan birimlere amino asit kalıntısı denir. 40 kalıntıdan daha kısa olan zincirler için protein yerine genelde peptit terimi kullanılır. Biyolojik fonksiyonlarını yerine getirebilmek için proteinler uzay içinde belli bir biçim alacak şekilde katlanırlar. Bu katlanmayı yönlendiren güçler, protein atomları arasındaki hidrojen bağı, iyonik etkileşimler, van der Waals kuvvetleri ve hidrofobik istiflenme gibi, kovalent olmayan etkleşimlerdir. Proteinlerin işlevlerini moleküler düzeyde anlayabilmek için genelde onları üç boyutlu yapısının çözülmesi gerekir. Protein yapısını çözmek için X-ışını kristalografisi ve NMR spektroskopisi kullanılır, bunlar yapısal biyolojinin başlıca yöntemleri arasında yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Mumbar dolması</span> Türk mutfağından bağırsak dolması

Mumbar dolması ya da bumbar dolması, koyunun kalın bağırsaklarının iç harç ile doldurulmasıyla yapılan bir çeşit dolma. Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi illerinin büyük çoğunluğu ve Doğu Anadolu Bölgesi'nin bazı illerinde yapılmaktadır. Yazın pek tercih edilmeyip, kışın daha fazla tüketilir.

<span class="mw-page-title-main">Çamaşır deterjanı</span>

Çamaşır deterjanı çamaşır yıkamak için eklenen bir tür deterjan veya temizlik maddesidir. En yaygın kullanılan leke çıkarma ürünlerinden biridir. Deterjan hâlâ toz halinde satılırken, sıvı deterjanlar 1950'lerde piyasaya sürülmesinden bu yana birçok ülkede büyük pazar paylarını almaktadır. El yıkama ve çamaşır makinesi için mevcuttur.

<span class="mw-page-title-main">Lopapeysa</span>

Lopapeysa, İzlanda yününden elde edilen özel bir kazak türüdür. İzlanda'da 20. yüzyılın başları ve ortalarını kapsayan dönemde ithalatın yerini alması için yerli koyun yününü kullanımına yönelik bir teşvik başlamıştır. Lopapeysanın ilk olarak bu dönemlerde ortaya çıktığı düşünülmektedir. Tasarım o zamandan beri İzlanda kültürel kimliği için ulusal bir simge haline gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Lanolin</span> yün balmumu

Lanolin, aynı zamanda yün yağı, yün sarısı, yün mumu veya yün gresi de denen, yün'lü hayvanların yağ bezlerince salgılanan bir çeşit mumdur. İnsanlar tarafından kullanılan lanolin özellikle yünleri için yetiştirilen evcil koyun ırklarından gelir.