İçeriğe atla

Yüksek frekans

HF, (High Frequency, Yüksek frekans) 2 MHz - 29.99 MHz frekans aralığında, uzun mesafe ses haberleşmelerini sağlayan haberleşme sistemidir

Genel Bilgi

Bu sistem uçaklar arası ve uçak –yer istasyonu arasındaki haberleşmeyi gerçekleştirir. HF sistem aynı zamanda uçak-yer istasyonu arasındaki veri haberleşmesini sağlar. HF sistemi 2 MHz - 29.999 MHz aralığındaki havacılık frekans aralığında işlem yapar.

Yayılma Özellikleri

Sistem haberleşme sinyalini yansıtmak için yeryüzü ve iyonosferi kullanır. Yansıyan dalgalar arasındaki mesafe gün içinde işlem yapılan saate, radyo frekansına ve uçağın bulunduğu yüksekliğe göre değişir.

Uçaklarda iki adet radyo (HF 1 ve HF 2) bulunabilir ve her radyonun kendi alıcı/vericisi vardır. Kokpitte bulunan CDU’lar tarafından kontrol edilir. HF 1 için gerekli olan sinyaller MKB tarafından üretilir. HF 2 kokpitin sağ tarafında bulunan kendi kontrol paneli ile kontrol edilir. HF radyo, Singlesideband (SSB) ve iki yönlü Amplitude-Modulation (AM) ses çalışması ve data haberleşmesi sağlar.

Haberleşme sisteminin bileşenleri

  • Radyo haberleşme paneli (RCP)
  • HF Transceiver
  • HF anten kuplajlayıcı
  • Ortak ya da paylaşımlı HF anten bulunur.

Radyo haberleşme paneli, (RCP) HF transceiver ayarını ve radyo kanal seçimini yapmak için seçilmiş frekans bilgisini ve kontrol sinyallerini sağlar. RCP’ler HF haberleşme radyo kanallarından herhangi birinin seçilmesi ve frekans kontrolü için kullanılabilir. HF transceiver bilgi gönderir ve alır. Transceiver iletim devreleri uçuş dahili ses sistemini kullanarak RF taşıyıcı sinyali modüle eder. Bu ses bilgisi diğer uçaklar ve yer istasyonlarına gider. Alıcı devreler ses sinyalini ayırmak için alınan RF taşıyıcı sinyalini demodüle eder. Alınan ses sinyali uçuş ekibi ya da uçak sistemleri tarafından kullanılır.

Sistemin Çalışması

HF anten kuplajlayıcı anten empedansını HF frekans aralığı üzerindeki transceiver çıkışına uygunlaştırır. İletim modunda anten kuplajlayıcı modülasyonlu RF sinyalini transceiverdan alır ve bu sinyali antene gönderir. Alıcı modunda ise anten kuplajlayıcı modülasyonlu RF sinyalini antenden alır ve transceivara gönderir. HF anten ses ile modüle edilmiş RF sinyalleri alır ve gönderir.

Kontrol paneli seçilen frekans bilgisini ve kontrol sinyallerini transceivera gönderir. Ses kontrol panelinin REU’ya gönderdiği sinyaller;

  • HF radyo seçim sinyali
  • Alınan sesin kontrolü
  • Bas konuş (PTT)

İletim sırasında ses ve PTT sinyalleri REU üzerinden HF transceivera gider. Transceiver ses sinyalini kendi ürettiği RF taşıyıcı sinyali modüle etmek için kullanır. Transceiver modülasyonlu RF sinyalini anten kuplajlayıcı üzerinden antene gönderir. Böylece sinyal diğer uçaklara ve yer istasyonlarına iletilir.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Baz istasyonu</span>

Baz istasyonu, iki yönlü bir mobil ağ sisteminde yayın yapan birimdir. Radyo sistemindeki bir antenden farklı olarak, baz istasyonu hem sinyal alır, hem de sinyal gönderir yani iki antenden oluşur. Günümüzde baz istasyonları değişik yönlere doğru değişik güçlerde yayın yapma kabiliyetine sahip olan tevcihli antenler kullanır. İnsanların dikkatini çekmemek için, baz istasyonları değişik boy ve şekillerde olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Modülasyon</span>

Modülasyon ya da kipleme, bir taşıyıcı sinyal ile bilgi sinyalini birleştirmekten ibaret olan ve iletişim teknolojisinde (yayıncılıkta) kullanılan bir yöntemdir. Yöntem, başlarda anten yoluyla yapılan yayınlar için öngörülmüş ise de, günümüzde kablolu, kablosuz her tür iletişimde kullanılmaktadır. Çok alçak frekanslı sinyallerin çok uzak mesafelere gönderilmesi güçtür. Bu nedenle alçak frekanslı sinyalin, yüksek frekanslı taşıyıcı bir sinyal üzerine bindirilerek uzak mesafelere taşınması sağlanabilir. Bu noktada kiplemeye başvurulur.

MBRAI Hareketli ve Taşınabilir DVB-T/H Aygıtları İçin Radyo Erişim Arayüzü Tanımlamaları, yeni gelişmekte olan DVB-T ve DVB-H standardları için endüstrinin ve tüketici pazarının ihtiyaç duyduğu Radyo Frekans başarım ölçütlerini tanımlar. Tanımlama çalışmaları Kasım 2002 yılından beri EICTA tarafından yürütülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">DME</span> Distance Measuring Equipment

DME, havacılıkta yaygın olarak kullanılan bir radyo seyrüsefer yardımcısı. Taşıtın yer istasyonundan olan uzaklığını -genellikle deniz mili (nm) cinsinden- ölçen aviyonik bir sistemdir.

<span class="mw-page-title-main">NDB ve ADF</span> Seyrüseferi Sistemi

NDB ve ADF, hava ve deniz seyrüseferinde yön bulma amacıyla kullanılan basit bir radyo seyrüseferi sistemi. NDB ve ADF sistemi yer bazlı bir seyrüsefer yardımcısıdır. Yeryüzündeki Non-directional beacon ve taşıttaki automatic direction finder olmak üzere iki eleman ile taşıt içindeki kumanda ve göstergelerden meydana gelir. NDB/ADF sistemi, manyetik pusulaya benzer çalışma prensibi nedeniyle radyo pusulası olarak da bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Analog televizyon vericisi</span>

Televizyon vericileri televizyon yayını yapan, yani stüdyolarda oluşturulan haber ve programların konutlardaki alıcılara ulaştırılmasını sağlayan en önemli teknik araçlardır. kablo ve uydu gibi alternatif yayın araçlarıyla karıştırmamak için TV vericileri bazen "yer vericileri" olarak da isimlendirilir.

Stereofoni ya da kısaca stereo her türlü müzik sisteminde canlılık etkisini artırmak amacıyla çift ses iletimini sağlayan teknik düzenlemelere verilen isimdir. Bu tür sistemler stereofonik sıfatıyla tanımlanır. Stereofoni stüdyo, teyp, gramofon veya CD çalar sistemleri için söz konusu olabilir. Bütün bu sistemlerde stüdyolarda üretilen ses ya farklı yerlere yerleştirilmiş mikrofonlar ya da iki ayrı faz ile ses alan tek bir stereofonik mikrofon tarafından algılanır ve iki ayrı ses kanalı olarak işlem görür. Stereofonik mikrofon 1932 yılında İngiliz mühendis Alan Dower Blumlein (1903-1942) tarafından geliştirilmiştir.

Stereofoni ya da kısaca stereo her türlü müzik sisteminde canlılık etkisini artırmak amacıyla çift ses iletimini sağlayan teknik düzenlemelere verilen isimdir. İletilen bu iki sese geleneksel olarak sağ (R) ve sol kanal adları verilir. Televizyon yayıncılığında stereofonik ses için Zweikanalton, MTS, Sound in syncs, NICAM gibi çeşitli sistemler vardır. Türkiye'de analog televizyon yayıncılığında Zweikanalton sitemi kullanıldığından, burada bu sistem söz konusu edilecektir.

<span class="mw-page-title-main">Ara frekans</span>

Ara frekans telekomünikasyonda verici ve alıcı cihazlarında kullanılan bir sinyaldir. Bu sinyalin kullanıldığı cihazlar teknolojide süperheterodin (superheterodyne) olarak tanımlanırlar.

Mikser Elektronikte, özellikle yayıncılıkta kullanılan ve sinyal frekansını değiştiren bir devredir.

Radyo frekansı yayıncılıkta bir bilgi sinyali ile modüle edilmiş olan taşıyıcı sinyal anlamına gelir. Ancak, bu isim zamanla modüle edilsin, edilmesin, yüksek frekans anlamına da kullanılmaya başlanmıştır.

Aktarıcı, radyo ve televizyon yayıncılığında bir önceki istasyondan aldığı yayını değişik bir radyo frekansla yeniden yayınlayan yardımcı vericilere verilen addır. "Aktarıcı" terimi TRT kurumunda 1970'li yıllarda Fransızca transposer kelimesinin karşılığı olarak kullanılmaya başlamıştır. Buna karşılık halk arasında kullanılan yansıtıcı terimi yayıncılıkta kullanılmaz.

Enterferans ya da girişim, istatistikten genetiğe kadar çeşitli alanlarda kullanılan bir terimdir. Terimin en yaygın kullanılışı ise iletişim teknolojisindedir. İletişimde enterferans iletilmek istenen bilginin yanı sıra farklı bilgilerin de alıcıya ulaşması halidir.

Kablo TV, dijital veya analog yayın yapan çok sayıda yerli ve yabancı televizyon ve radyo kanalını, fiberoptik ve koaksiyel kablo şebekeleri üzerinden yüksek görüntü ve ses kalitesinde ileten çok kanallı bir TV sistemi.

<span class="mw-page-title-main">Uzun Dalga Bandı</span>

Uzun Dalga Bandı veya kısaca LW, telekomünikasyonda kullanılan bir yayın bandıdır. Her ülkeye bir istasyon koyarak kıtaya yayın yapabilir. Çok uzun mesafeye yayınlar için kullanılır. Genellikle TRT Radyo gibi ulusal kanallar ve uçak ve helikopterlerde kuleye iniş ve kalkış izni alınırken, durum sinyali olarak adlandırılan ve hava üssüne hava aracının durumunu gönderirken LW bandı kullanılır. Sinyalin menzili 600-800 kilometreye kadar çıkabilir. Genellikle zayıf sinyal verir. Bunun nedeni yayının çok yüksekten verilmesidir.

Uluslararası havacılık terimi olarak, SELCAL veya SelCal bir hava taşıtı ile temas kurmak isteyen bir yer istasyonunun söz konusu hava taşıtındaki uçuş ekibini uyararak iletişim kurmasını sağlayan bir radyo sistemidir. Kısaltma İngilizce, "selective-calling" den türetilmiştir. SELCAL'in çalışma prensibinde yer tabanlı bir kodlayıcı ve verici ile ses yayını ve uçakta bulunan dekoder ve radyo alıcısı bulunur. SELCAL kullanımı ile uçuş ekibinin uçaktaki radyo komünikasyon sisteminin sesinin kısık olduğu veya dinlenmediği halde dahi gelen iletişim çağrısıdan bilgisi olması sağlanır.

<span class="mw-page-title-main">SECAM</span> analog televizyon yayıncılığında kullanılan üç renk sisteminden birisi

SECAM, analog televizyonlar için bir renk kodlama sistemidir.

Telekomünikasyonda, bir transponder, bir sinyal aldığında yanıt olarak farklı bir sinyal yayan bir cihazdır. Terim, verici ve yanıtlayıcının bir karışımıdır.

Stereofoni ya da kısaca stereo her türlü müzik sisteminde canlılık etkisini artırmak amacıyla çift ses iletimini sağlayan teknik düzenlemelere verilen isimdir. İletilen bu iki sese geleneksel olarak sağ (R) ve sol kanal adları verilir. Televizyon yayıncılığında stereofonik ses için Zweikanalton, MTS, Sound in syncs, NICAM gibi çeşitli sistemler vardır. Türkiye'de analog televizyon yayıncılığında Zweikanalton sitemi kullanıldığından, burada bu sistem söz konusu edilecektir.