İçeriğe atla

Yüksek Seçim Kurulu (Türkiye)

Türkiye Cumhuriyeti
Yüksek Seçim Kurulu
YSK
Harita
Kuruluş21 Şubat 1950 (74 yıl önce) (1950-02-21)[1]
YargıKarma idari ve yargı organı
YerAnkara
Oluşum türüSeçimlerin genel yönetimi ve denetimi
DilTürkçe
Websiteysk.gov.tr
Başkan
MevcutAhmet Yener
Görev başı26 Ocak 2023
Başkan Vekili
MevcutEkrem Özübek
Görev başı26 Ocak 2023

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Türkiye Cumhuriyeti'nde, Yargıtay ve Danıştay'ın kendi içlerinden çıkardıkları üyelerden oluşan, Türkiye'deki seçimlerin genel yönetimi ile denetimini sağlayan ve seçimlerin yargısal denetimini sağlayan bir karma idari ve yargı merciidir. 1950 yılında kurulun oluşturulması ile seçimler üzerinde yargı denetimi esas alındı. Milletvekili tutanaklarının iptali yetkisi meclise verildi. 1954'te yapılan değişikliklerle bu yetki YSK'ye verildi ve kurulun teşekkülü belirlendi. Kurulun başkanının Yargıtay Başkanı olacağı, üyelerin de Yargıtay ve Danıştay üyelerinden seçileceği, kurulun vereceği kararların kesin nitelikte olduğu hükme bağlandı. 1957 yılında yapılan değişiklikle, partilerin seçimlere ittifak yaparak girmeleri engellendi.

27 Mayıs Darbesi'nin sonucunda hazırlanan yeni Anayasa ile kurul, seçim denetimi ve yönetimi gibi hususlar anayasal zemine kavuşturuldu. TBMM üyelerinin seçim tutanaklarını kabul etme yetkisi Anayasa ile kurula verildi. İptal yetkisi ise daha sonra çıkarılan bir kanun ile kurula verildi. Ayrıca Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi ve anayasa değişikliğinin referanduma götürülmesi hususları da YSK'nin görev alanına dahil edildi. 1980 yılında gerçekleşen darbeden sonra da bu hükümlerin büyük ölçüde korunduğu ancak son dönemlerde kitle iletişim araçlarının yaygınlaşmasıyla birlikte YSK kararlarının daha çok tartışıldığı söylenir.

Kurul yedi asıl ve dört yedek üyeden oluşur. Bu üyeler kendi içlerinden birini başkan, birini de başkanvekili seçer. Üyelerin görev süreleri altı yıl olup görev süresi sona eren üyenin tekrar seçilmesi mümkündür. Siyasi partiler, belirli şartları taşımaları halinde kurulda bir asıl ve bir yedek temsilci bulundurabilir. Kurulun görevleri Anayasa'da ve kanunlarda düzenlenir. Kurul, seçimlerin başından sonuna kadar düzen içinde yönetimi için bütün işlemleri yapar. Seçim süresince ve seçim sonrasında seçimle ilgili bütün şikayet ve itirazları inceleyerek kesin karara bağlar. Ayrıca TBMM üyelerinin ve Cumhurbaşkanının seçim tutanaklarını kabul eder. Temel olarak kurulun asıl amacının seçimlerin yönetim ve denetimini sağlamak olduğu vurgulanır.

Kurulun merkez ve taşra teşkilatı bulunmaktadır. Merkez teşkilatının kendi içinde dört alt birimi vardır. Taşra teşkilatı ise il ve ilçe seçim kurulları ile seçim müdürlüklerinden oluşur. Kurul'un ana hizmet binası Mart 2019'dan beri Çankaya'da Kızılay Mahallesi'nde, ek hizmet binası ise Kavaklıdere Mahallesi'ndedir.

Yüksek Seçim Kurulu binası, Çankaya, Ankara

Tarihçe

1950-1961 arası

Türkiye'de 1942 yılına kadar seçimlerin denetimine ilişkin özel bir yasal düzenleme bulunmamakta olup 1908 tarihli İntihab-ı Mebusan Kanun-ı Muvakkatı çerçevesinde seçimlerin denetimi gerçekleştirilmiştir. 1942'de çıkarılan Mebus Seçimi Kanunu ile 1908 tarihli kanun ilga edilmiş olup teftiş kurulları oluşturulmuştur. Bu kurullar seçim kurullarının yetkilerine sahipti. Bu heyetler belediye başkanlarından oluşuyordu. Ancak bu heyetlerin gerçek manada bir denetim yürütmediği, beklentilere cevap vermekten çok uzak kaldığı belirtilir. 1942 tarihli kanunun ardından ilk olarak 1943'te genel seçimler yapıldı. Cumhuriyet Halk Partisi'nin tek parti olarak katıldığı seçim, 1942 tarihli kanun kapsamında yapılan ilk seçim oldu. 1946'da yürürlüğe giren Milletvekilleri Seçim Kanunu ile Mebus Seçimi Kanunu yürürlükten kaldırılmıştır. Bu kanun ile oluşturulan seçim kurulları seçimleri yönetmek üzere görevlendirilmiştir. Belediye başkanlarından oluşan bu kurulların da denetim yürütmediği iddia edilir.[2][3]

1948'de seçim kanunlarında değişiklikler yapılmasına yönelik hazırlıklara başlandı. Bu süreçte Demokrat Parti, seçimlerin yargı organlarının denetiminde gerçekleşmesi gerektiğini savunmuş ancak Cumhuriyet Halk Partisi tarafından yargı organlarının kendi işleri dışında bir işe karışmaması gerektiği ileri sürülmüştür. Şemsettin Günaltay başkanlığındaki hükûmetin programında, 1950'de yapılacak seçimlerin kimsede şüphe oluşturmayacak şekilde yapılması için bilimsel ve deneyime dayalı tedbirlerden faydalanılarak yeni bir seçim kanunun hazırlanacağına yer verilmiştir. Başbakanlıkta Adalet ve İçişleri Bakanlığı görevlilerinden oluşan bir teknik heyet tarafından kanun tasarısı hazırlanmıştır. Bu heyetin hazırladığı tasarıyı değerlendirmesi için de bir ilim heyeti oluşturuldu. 11 kişiden oluşan bu heyetin üyelerinden ikisi Yargıtay, ikisi Danıştay, üçü barolar ve dördü üniversite temsilcilerinden oluşuyordu.[4]

Kurul 1949'da çalışmalarına başladı. Hükûmetin ön tasarısının yanında siyasi partilerin kanuna ilişkin düşünceleri de dikkate alındı. Bunun dışında başka ülkelerin seçi mevzuatları da Türkçeye çevrilerek incelendi. Bu aşamada kurul, hükûmetin ön tasarısında değişiklikler yapmanın tasarının kendi düzenini bozacağı gerekçesiyle yeni bir tasarı hazırlama yoluna gitti. Hükûmet de bu yeni tasarı üzerinde kendi değişikliklerini yaparak tasarıyı tamamladı.[5] Hazırlanan kanun tasarısı 16 Şubat 1950'de TBMM'de kabul edildi ve 21 Şubat 1950 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.[6]

5545 sayılı Milletvekilleri Seçim Kanunu ile seçimler üzerinde yargı denetimi esas alınmış ancak milletvekili tutanağının iptali yetkisini meclise verilmiştir. Bu düzenlemenin kanunun mantığından bir sapma oluşturduğu, çoğunluğun muhaliflere karşı kullanabileceği bir koz olabileceği belirtilmiştir. 1950 yılında yapılan seçimlerde Kastamonu'dan milletvekili seçilen eski bakan Tahsin Coşkan'ın milletvekilliği bu şekilde iptal edilmiştir.[7] Bu yönüyle YSK'nin yetkisinin seçimlerin denetimi ve yönetimine ilişkin gerekli bilgilerin toplanmasıyla sınırlı tutulduğu belirtilir.[8]

1954 yılında Demokrat Parti iktidarında kanunda bazı değişiklikler yapıldı. Bu değişiklikler ile milletvekili tutanağının iptali yetkisi meclisten alınarak Yüksek Seçim Kuruluna devredilmiş ve kurulun teşekkülü belirlenmiştir. Bir başkan ve on üyeden oluşan kurulun başkanının Yargıtay başkanı olacağı, üyelerin ise Yargıtay ve Danıştay'dan beşer asıl üçer yedek olarak kura yolu ile seçileceği kararlaştırılmıştır.[9] Kurulun son ve kesin karar merci olacağı da bu değişikliklerle hükme bağlanmıştır. Böylece YSK'nin bir yargı organı statüsüne kavuştuğu söylenir.[10]

1957 yılında kanunda yapılan değişiklikle partilerin seçimlere ittifak yaparak girmeleri engellendi. Bu değişikliğin, muhalefetin iktidara karşı ortak olarak seçimlere girme girişimlerine karşı iktidarın aldığı bir önlem olduğu vurgulanmıştır.[11]

1961-1990 arası

27 Mayıs 1960 tarihinde gerçekleşen askeri darbe sonucunda yeni anayasa çalışmaları başlatıldı. Bu süreçte İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi ile Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi tarafından iki farklı anayasa tasarısı oluşturuldu. Anayasa çalışmalarında İstanbul Üniversitesi'nin tasarısı ana metin olarak ele alınırken Ankara Üniversitesi'nin tasarısı ise yardımcı metin olarak kullanıldı. İstanbul Üniversitesi'nin tasarısında, seçim tutanaklarındaki hukuka aykırılık iddialarını inceleme yetkisi Anayasa Mahkemesi'ne verilirken, Ankara Üniversitesi'nin tasarısında ise bu yetki kanun koyucunun takdirine bırakılmıştı.[12]

Anayasa çalışmalarını yürüten Milli Birlik Komitesi, kendi üyeleri ile Temsilciler Meclisi üyelerinden oluşan bir kurucu meclis oluşturdu. Kurucu meclis, Temsilciler Meclisi üyelerinden oluşan 20 kişilik bir komisyon oluşturdu. Bu komisyon, anayasa hazırlamanın yanında seçim kanunu hazırlamakla da görevlendirildi. Bu komisyon, çalışmalarında İstanbul ve Ankara üniversitelerinin ön tasarıları ile birlikte yabancı anayasa metinlerinden ve uluslararası metinlerden yararlandı. Komisyonun oluşturduğu anayasa tasarısı Temsilciler Meclisine sunuldu. Tasarı üzerindeki ihtilaflar Milli Birlik Komitesi ve Temsilciler Meclisinden seçilen eşit sayıda üyeden oluşan bir kurul tarafından çözüme kavuşturuldu. Nihai tasarı kurucu meclis tarafından kabul edilerek halkoylamasına sunuldu. Halkoylaması sonucunda yeni anayasa kabul edilerek yürürlüğe girdi.[13]

1961 yılında yürürlüğe giren anayasa ile Yüksek Seçim Kurulu ve seçim denetimi ile yönetimi anayasal zemine kavuşturuldu. TBMM üyelerinin seçim tutanaklarını kabul etme görevi anayasa ile YSK'ye verilmiştir. TBMM üyelerinin seçim tutanaklarını iptal etme görevi ise anayasa ile değil, 26 Nisan 1961 tarihinde kabul edilen ve 2 Mayıs 1961'de yürürlüğe giren 298 sayılı Kanun[14] ile YSK'ye verilmiştir. Bu düzenlemelerle 1950 tarihli Kanun'un 1954'te değiştirilmeden önceki versiyonu tercih edilmiştir.[15]

1982 Anayasası döneminde seçimlerin denetimi ve yönetimine ilişkin hükümlerin neredeyse aynı olduğu vurgulanır. Bu hususa dayanak olarak da anayasayı hazırlayan komisyonun, raporunda 1961 Anayasası'nın en iyi işleyen hükümlerinden birinin seçimlerin denetimi ve yönetimine ilişkin hükümlerin aynen korunmasının uygun görüldüğüne ilişkin görüşleri gösterilir. Ancak yeni anayasa ile öncekinden farklı olarak Cumhurbaşkanın halk tarafından seçilmesi ve anayasa değişikliğinin Cumhurbaşkanı tarafından halkoyuna sunulması gibi görevler de YSK'ye verilmiştir. Ayrıca önceki dönemde YSK'nin kararlarına karşı başka bir mercie başvurulamayacağına ilişkin hükümler 298 sayılı Kanun'da yer alırken bu hüküm yeni anayasa ile anayasal temele oturtulmuştur.[16]

Türkiye'de seçim hukukunun temeli olarak görülen 298 sayılı Kanun'un birçok maddesi zaman içerisinde birçok kez değiştirilmiştir. Bu nedenle kanunun sistematiğinin bozulduğu ve her an yeni sorunlar oluşturabileceği ileri sürülmüştür.[17]

1990-günümüz

12 Eylül 1980'de gerçekleşen askeri darbenin sonrasında oluşturulan 1982 Anayasası'nın korumacı ve otoriter eğilimleri ağır basan bir anayasa olduğu, bu nedenle çeşitli dönemlerde anayasayı sivilleştirme ve demokratikleştirme amaçlı girişimlerde bulunulduğu dile getirilir. Bu girişimlerin tarihsel olarak daha önce olanlarında anayasada değişiklikler önerilirken YSK'nin sisteminin ise korunması öngörülmüştür. Ancak son dönemlerde kitle iletişim araçlarının yaygınlaşmasıyla birlikte YSK kararlarının daha çok tartışıldığı söylenir. Tarihsel süreçte YSK'nin verdiği bazı kararlar nedeniyle dikkatlerin YSK'ye ve seçimlerin denetimine yöneldiği belirtilir. YSK'nin üye yapısının kaynaklarının sorgulanmaya başlandığı vurgulanır. Bu tartışmaların etkisiyle YSK üyelerinin bazılarının bu alanda çalışmalar yapmış akademisyenler ve avukatlar arasından, TBMM'nin nitelikli çoğunluğuyla seçilmesi, mecliste grubu bulunan parti temsilcilerinin kurulda yer alması, son milletvekili seçimlerinde en çok oy alan belirli sayıda parti temsilcisinin kurulda yer alması gibi önerilerin dile getirildiği aktarılır.[18]

Oluşumu

Yüksek Seçim Kurulu yedi asıl ve dört yedek üyeden oluşmaktadır. Bu üyelerin altısı Yargıtay, beşi Danıştay genel kurullarınca kendi üyeleri arasından üye tam sayılarının salt çoğunluğunun gizli oyu ile seçilir. Bu üyeler salt çoğunluk ve gizli oyla aralarından bir başkan ve bir başkanvekili seçer. YSK üyelerinin görev süresi altı yıldır. Görev süresi biten üyeler yeniden seçilebilmektedir.[19]

Seçimlere katılan partilerden, en son yapılan genel seçimlerde en çok oy alan dört parti ve TBMM'de grubu bulunan partiler, parti genel başkanının yazılı olarak yetkilendirmesi halinde kurulda bir asıl ve bir yedek temsilci bulundurabilir. Bu temsilciler kurulun çalışmalarına katılabilir ancak oy kullanamaz.[19]

Kurulun görev ve yetkileri

YSK'nin asıl kuruluş amacının seçimlerin yönetim ve denetimini sağlamak olduğu belirtilir. Bu doğrultuda, seçimlerin başından sonuna kadar düzen içinde yönetimi için bütün işlemleri yapar/yaptırır, seçim süresince ve seçim sonrasında seçimle ilgili bütün şikayet ve itirazları inceleyerek kesin karara bağlar. Ayrıca TBMM üyelerinin ve Cumhurbaşkanının seçim tutanaklarını kabul eder.[20] Bu kapsamda kalmak kaydıyla, kurulun ve diğer seçim kurullarının görev ve yetkilerini belirleme yetkisinin kanun koyucuya bırakıldığı belirtilir.[21]

Kurulun görev ve yetkileri 298 sayılı Kanun'un 14. maddesinde sayılmıştır:

  • Seçimlerde kullanılacak zarfları imal ettirmek, imalinden teslimine kadarki safhaların gözetim ve denetim altında yürütülmesini sağlamak ve il seçim kurullarına yeterli sayıda göndermek,
  • Zarfların imali için yeterli sayıda YSK filigran kalıpları ile zarf ölçü kalıplarını imal ettirip saklamak, filigranlı oy pusulaları bastırmak ve bunları ilçe seçim kurullarına ulaştırmak,
  • Kanunda bahsi geçen işlemler için gerekli tüm basılı kağıtların tasarımını ve baskısını yaptırmak, il ve ilçe seçim kurullarına ihtiyaçlarına göre ulaştırmak,
  • Seçimlere katılma yeterliliklerini karşılayan siyasi partileri tespit ve ilan etmek,
  • İl ve ilçe seçim kurullarını oluşturmak ve bunlara ilişkin itirazları kesin olarak karara bağlamak,
  • Adaylıklara dair itirazları kesin olarak karara bağlamak,
  • İl seçim kurullarının oy verme günü işlemleri hakkındaki kararlarına karşı yapılan itirazları kesin olarak karara bağlamak,
  • İl seçim kurullarının düzenlediği tutanaklarına karşı yapılan itirazları kesin olarak karara bağlamak,
  • Seçim sonuçlarını etkileyebilecek itirazları kesin olarak karara bağlamak,
  • İl seçim kurullarınca seçim işlemlerinin yürütülmesine ilişkin sorulan hususları cevaplandırmak ve seçimin ülke genelinde düzenli yapılmasını sağlamak için gerekli tedbirleri almak,
  • Seçmen kütüğünün oluşturulması ve işleyişi ile ilgili ilkeleri belirlemek, kurallarını oluşturmak, programlarını yapmak ve denetlemek,
  • Yurt dışındaki vatandaşların oy kullanmalarını sağlamak için gerekli düzenlemeleri yapmak,
  • Seçimin türüne göre sandık bölgesi seçmen sayısını tespit etmek,
  • Seçim güvenliği açısından gerekli görülmesi halinde sandıkların taşınması, birleştirilmesi işlemlerini yapmak,
  • Hastalığı veya engeli nedeniyle yatağa bağlı seçmenlerin oy verebilmeleri için seyyar sandıklar oluşturulmasına ilişkin usul ve esasları belirlemek,
  • Kanunla verilen diğer görevleri yapmak.[14]

Bu görevlerin bir kısmı seçimlerin yönetimine ilişkin olup idari nitelik taşır. Denetime ilişkin görevlerin gerektirdiği işlemlerin ise yargısal nitelik taşımalarının söz konusu olabileceği vurgulanır. Anayasa'da kurulun hukuki niteliğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bu durumun kurulun kararlarının niteliğini tartışmalı hale getirdiği ileri sürülür. Anayasa Mahkemesi'nin bir kararında YSK'nin mahkeme niteliğinde olmadığına karar verdiği gösterilir. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin bu kararında mahkeme kavramını dar yorumladığı, itiraz ve şikayet üzerine oluşan uyuşmazlıkları incelerken mahkeme sıfatını taşıdığı ve verdiği kararların da yargı kararı niteliğinde olduğu ileri sürülür. Doktrinde de YSK kararlarının bu kapsamda olduğunun kabul edildiği belirtilir.[22] Anayasa Mahkemesi'nin YSK'yi mahkeme olarak kabul etmemesinin, Türkiye'de seçim kanunlarının denetlenememesine yol açtığı, YSK'nin kanun hükmünü Anayasa'ya aykırı bulsa bile uygulamak zorunda kaldığı, bunun da kanunların anayasaya uygunluğu açısından hukuk devleti ilkesi yönünden eleştirilebilecek bir husus olduğu vurgulanır.[23]

Teşkilatlanması

YSK'nin teşkilatı merkez teşkilatı ve taşra teşkilatı olarak ikiye ayrılır. Merkez teşkilatında Seçmen Kütüğü Genel Müdürlüğü, Seçim Hizmetleri Genel Müdürlüğü, İnsan Kaynakları Dairesi Başkanlığı ve Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı olmak üzere dört alt birim bulunur. Taşra teşkilatı ise il ve ilçe seçim kurulları ile seçim müdürlüklerinden oluşur.[24]

Siyasi partiler, belirli şartları taşımaları halinde il ve ilçe seçim kurullarında birer temsilci bulundurabilmektedir.[14]

Merkez teşkilatı

7062 sayılı Yüksek Seçim Kurulunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'a göre YSK'nin merkez teşkilatı Seçmen Kütüğü Genel Müdürlüğü, Seçim Hizmetleri Genel Müdürlüğü, İnsan Kaynakları Dairesi Başkanlığı ve Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı olmak üzere dört alt birimden oluşur. Kanun'da bu birimlerin görevleri 9. maddede sayılmaktadır.[25] Bununla birlikte YSK da merkez teşkilatındaki birimlerin görevlerine ilişkin görev tanımlarını belirleyen bir doküman hazırlamış olup işbu doküman kurulca 8 Ocak 2021 tarihinde kabul edilmiştir.[26]

Seçmen Kütüğü Genel Müdürlüğü, seçimlerde oy kullanacak seçmenlerin tespiti ile seçmenlerin hızlı ve doğru bir şekilde oy kullanmasından sorumludur. Bunun için seçmen kütüklerini oluşturur ve güncel tutar. Bu işlemler için gerekli bilgi ve belgeleri de ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından temin eder. Mükerrer oy kullanılması halinde bunların tespitini yapar. Seçimlere yönelik eğitim ve tanıtım programları hazırlar.[25][26]

Seçim Hizmetleri Genel Müdürlüğü, yurt içinde ve yurt dışında seçime ilişkin hazırlıkları yapmak ve seçim çalışmalarını yürütmekten sorumludur. Buna ilişkin gerekli malların kiralanması ve satın alınması işlemleri ile; temizlik, güvenlik, aydınlatma, ısınma, onarım, taşınma ve benzeri hizmetlerin yapımı ve yaptırılmasını yürütür. İl ve ilçe seçim kurullarının oluşumlarının takibini yapar. Gelen-giden evrakların ve arşivlerin işlemlerini yürütür. Geneli ilgilendiren itiraz, iptal ve tazminat davalarına ilişkin işlemleri yapar.[25][26]

İnsan Kaynakları Dairesi Başkanlığı, hem merkez hem de taşra teşkilatının personel politikası ve planlaması ile insan kaynakları sisteminin geliştirilmesi ve performans ölçütlerinin oluşturulması konusunda çalışmalar yapar ve önerilerde bulunur. Personellerin atama, nakil, performans, terfi, disiplin, emeklilik ve benzeri özlük işlemlerini yürütür. Personelin eğitimi için gerekli işlemleri yapar. Disiplin süreçlerini yürütür ve yargıya intikal eden davalara ilişkin işlemleri takip eder.[25][26]

Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı ise idari faaliyet raporları ile kurum bütçesini hazırlamaktan sorumludur. Ayrıntılı harcama programlarını oluşturur ve bütçe takibini yaparak buna ilişkin verileri toplar.[25][26]

Merkez teşkilatındaki her birim, ayrıca kanunlarda gösterilen veya YSK başkanı tarafından kendilerine verilen görevleri de yerine getirir.[25][26]

Taşra teşkilatı

Taşra teşkilatı, il ve ilçe seçim kurulları ile seçim müdürlüklerinden oluşur.[24] Bu birimlerin görevleri de yine 298 sayılı Kanun'da yer almaktadır.[14]

İl seçim kurulları, il seçim çevresinde seçimin düzenli yürütülmesi için gerekli tedbirleri almaktan sorumludur. İlçe seçim kurullarından gelen seçim tutanaklarını birleştirerek o il için bir tutanak düzenler. Bununla birlikte ilçe seçim kurullarının oluşumuna, işlemlerine ve kararlarına karşı yapılan itirazları inceleyerek karara bağlar. Yine ilçe seçim kurullarına oy sandığı vb. seçim araç-gereçlerini gönderir. Bu kurul bir başkan ile iki asıl ve iki yedek üyeden oluşur. Üyeler, il merkezinde görev yapan, kınama veya daha ağır disiplin cezası almamış en az birinci sınıfa ayrılmış ve birinci sınıfa ayrılma niteliklerini kaybetmemiş hâkimler arasından kura yoluyla belirlenir. İlk seçilen üye kurulun başkanı olur.[14] Kanun'da 2022 yılında yapılan değişikliklerden önce, kurul il merkezinde görev yapan en yüksek dereceli üç hâkimden oluşuyordu.[27]

İlçe seçim kurulları, ilçe seçim çevresinde seçimin düzenli yürütülmesi için gerekli tedbirleri almaktan sorumludur. Bunun için sandık kurulları kurar ve bu kurullara seçim için gerekli sandık vb seçim araç-gereçlerini gönderir. Bu kurulların oluşumuna, işlemlerine ve kararlarına karşı yapılan itirazları inceleyerek karara bağlar. Sandık kurullarından gelen tutanakların birleştirerek ilçe için bir tutanak düzenler ve bunu il seçim kuruluna gönderir. Bu kurul bir başkan ile altı asıl ve altı yedek üyeden oluşur. İlçelerde, ilçede görev yapan kınama veya daha ağır disiplin cezası almamış en az birinci sınıfa ayrılmış ve birinci sınıfa ayrılma niteliklerini kaybetmemiş hâkimler arasından, merkez ilçelerde ise aynı niteliklerdeki hâkimler arasından kura yoluyla seçilirler. İlk seçilen hâkim kurula başkanlık eder. Dört asıl ve dört yedek üye siyasi partilerden, kalan iki asıl ve iki yedek üye ise ilçe merkezinde on yıldan uzun süredir görev yapan, yasama meclisleri veya yerel idare seçimlerinden birine siyasi parti adayı veya aday adayı olarak katılmamış memurlardan seçilir.[14] Kanun'da 2022 yılında yapılan değişikliklerden önce, kurul bir başkan ile altı üyeden oluşuyor, ilçedeki en yüksek dereceli hâkim kurula başkanlık ediyordu. Kurulun dört asıl ve dört yedek üyesi siyasi partilerden, diğer ikişer üyesi ise ilçedeki memurlardan en yüksek dereceli sekiz kişi arasından kura yoluyla belirleniyordu.[28]

Üyeleri

  • 7 Ocak 2024 itibarıyla,[29]
#AdıGöreviÜyeliğe seçildiği tarihKontenjan
1Ahmet YenerBaşkan16 Ocak 2020Yargıtay
2Ekrem ÖzübekBaşkan Vekili22 Ocak 2020Danıştay
3Mahmut AkgünÜye21 Ocak 2020Yargıtay
4Ali Ürker22 Ocak 2020Danıştay
5Orhan Usta23 Ocak 2020Yargıtay
6Battal Öğüt22 Ocak 2020Danıştay
7Feyzi Eroğlu26 Ocak 2023Yargıtay
8Ali Çopur26 Ocak 2023Danıştay
9Talip Bakır26 Ocak 2023Yargıtay
10İsmail Kalender26 Ocak 2023Danıştay
11Serdar Mutta26 Ocak 2023Yargıtay

Kurulun başkanları

Konumu

Yüksek Seçim Kurulunun ana hizmet binası Mart 2019'dan beri Çankaya'da Kızılay Mahallesi'nde yer almaktadır. Kurul, 14 katlı tek bloktan oluşan hizmet binasında hizmet vermektedir. Binada kurul toplantı salonu, konferans salonu, toplantı salonları, kapalı otopark ve yemek salonu imkanları bulunmaktadır. Yine Çankaya'da, Kavaklıdere Mahallesi'nde de kurulun ek hizmet binası bulunmaktadır. Burada Ankara İl ve Merkez İlçe Seçim Kurulu Başkanlıkları ile Yüksek Seçim Kurulu veri merkezi yer almaktadır.[30]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

Dipnotlar
  1. ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 12 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 26 Ocak 2021. 
  2. ^ Güler 2020, s. 13.
  3. ^ Aydın 2015, ss. 19-20.
  4. ^ Güler 2020, ss. 14-15.
  5. ^ Aydın 2015, s. 23.
  6. ^ "21 Şubat 1950 tarihli T.C. Resmî Gazetesi" (PDF). resmigazete.gov.tr. 21 Şubat 1950. 12 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 6 Ocak 2024. 
  7. ^ Güler 2020, s. 17.
  8. ^ Aydın 2015, s. 24.
  9. ^ Güler 2020, ss. 17-18.
  10. ^ Aydın 2015, s. 26.
  11. ^ Aydın 2015, s. 29.
  12. ^ Güler 2020, s. 19.
  13. ^ Aydın 2015, ss. 30-31.
  14. ^ a b c d e f "298 sayılı Kanun" (PDF). mevzuat.gov.tr. 2 Mayıs 1961. 31 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 6 Ocak 2024. 
  15. ^ Güler 2020, ss. 19-20.
  16. ^ Güler 2020, ss. 20-21.
  17. ^ Güler 2020, ss. 21-24.
  18. ^ Güler 2020, ss. 26-30.
  19. ^ a b "YSK tarihçesi". ysk.gov.tr. 6 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Ocak 2024. 
  20. ^ "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası" (PDF). mevzuat.gov.tr. 25 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 6 Ocak 2024. 
  21. ^ Kılıç 2013, s. 56.
  22. ^ Kılıç 2013, ss. 56-66.
  23. ^ Gözler 2014, s. 180.
  24. ^ a b "YSK teşkilatı" (PDF). ysk.gov.tr. 6 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 8 Ocak 2024. 
  25. ^ a b c d e f "7062 sayılı Kanun" (PDF). mevzuat.gov.tr. 12 Aralık 2017. 19 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 8 Ocak 2024. 
  26. ^ a b c d e f "Yüksek Seçim Kurulu Merkez Teşkilatı Birimlerinin Görevleri". ysk.gov.tr. 8 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ocak 2023. 
  27. ^ Gözler 2014, s. 179.
  28. ^ Gözler 2014, ss. 179-180.
  29. ^ "YSK üyeleri". ysk.gov.tr. 6 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ocak 2024. 
  30. ^ "Yüksek Seçim Kurulu 2022 Yılı Faaliyet Raporu" (PDF). ysk.gov.tr. 2023. 8 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 8 Ocak 2023. 
Kaynaklar

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de siyaset</span> Türkiye Cumhuriyetinin siyasi yapısı

Türkiye'de siyaset, Türkiye'nin kuvvetler ayrılığı ilkesine dayalı bir yapısı vardır. Yasama, Yürütme ve Yargı erklerinden oluşan üçlü kuvvet ayrılığı ilkesi temel alınmıştır. Buradaki üç erk; Yasama (TBMM), Yürütme (Cumhurbaşkanı) ve Yargı (Mahkemeler) tarafından oluşmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi</span> Türkiyedeki en yüksek yargısal devlet organı

Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi (AYM), Türkiye'de anayasal denetimi yürüten en yüksek yargı organıdır. Kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler ve bireysel başvuruları karara bağlar. Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Görevleri, Türkiye Anayasası'nın 148. ve 153. maddeleri arasında belirtilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Hâkimler ve Savcılar Kurulu</span> Türkiyedeki hâkimlerin ve savcıların özlük işlerini yürüten ve bunlarla ilgili itirazları inceleyen bir üst mahkeme

Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK), Türkiye'deki hâkimlerin ve savcıların özlük işlerini yürüten ve bunlarla ilgili itirazları inceleyen bir idari birimdir. Hâkimler ve Savcılar Kurulunun yargılama yetkisi bulunmadığından mahkeme statüsünde değildir.

<span class="mw-page-title-main">1973 Türkiye genel seçimleri</span> TBMM 15. dönem milletvekillerini belirleyen seçim

1973 Türkiye genel seçimleri, 14 Ekim 1973 tarihinde TBMM 15. dönem milletvekillerini belirlemek için yapılan genel seçimlerdir.

<span class="mw-page-title-main">2007 Türkiye genel seçimleri</span> TBMM 23. dönem milletvekillerini belirleyen seçim

2007 Türkiye genel seçimleri, 22 Temmuz 2007 tarihinde TBMM 23. dönem üyelerini belirlemek için yapılan seçimdir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye cumhurbaşkanı</span> Türkiye Cumhuriyetinin devlet ve hükûmet başkanı

Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhuriyeti'nin devlet ve hükûmet başkanıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin başkomutanlığını, Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk milletinin birliğini temsil eder. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın uygulanmasını ve devlet kurumlarının uyum içinde çalışmasını temin eder. Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 104. maddesinde düzenlenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Uyuşmazlık Mahkemesi</span> Türkiyedeki yargı yolu uyuşmazlıklarını çözmekle görevli yüksek mahkeme

Uyuşmazlık Mahkemesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda düzenlenen bir yüksek mahkemedir. 1945'te kurulan mahkemenin temel görevi, adli ve idari yargı organları arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmektir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de yargı teşkilatı</span>

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesi uyarınca “Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır.” Ancak, 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yetkileri Hakkındaki Kanun içinde yer alan bazı belirleyici hükümler haricinde tüm yargı teşkilatının görev ve yetkisini belirleyen kapsayıcı ve genel bir yasal düzenleme yapılmamıştır. Dolayısıyla, hangi durumda hangi mahkemenin yetkili olacağı çeşitli kanunlarda dağınık ve sistematikten uzak bir biçimde yer aldığından mevcut mevzuat konuya genel bir bakış sağlamaktan uzak bir görüntü sunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de anayasal süreç</span> Türk anayasal sürecinin geçmişi ve bugünü

Türkiye'de anayasal süreç, 1808 tarihinde ilan edilen Sened-i İttifak ile başlayıp günümüze kadar devam etmektedir. II. Mahmud döneminde, Alemdar Mustafa Paşa tarafından hazırlanan Sened-i İttifak, merkezî otoriteyi taşrada hâkim kılmak için Rumeli ve Anadolu âyanları ile Osmanlı Devleti arasında 29 Eylül 1808’de imzalandı. Osmanlı'da Sened-i İttifak ile Türk tarihinde ilk defa devlet iktidarı sınırlandırıldığından, bu belge Türk tarihinde ilk "anayasal belge" kabul edilmektedir. Abdülmecid döneminde 3 Kasım 1839 tarihinde Mustafa Reşid Paşa tarafından hazırlanan Tanzimat Fermanı ilan edildi. Bu ferman ile padişah, fermanda ilân edilen ilkelere ve konulacak kanunlara uyacağına yemin etti. Tanzimat Fermanı'nın tamamlayıcısı ve pekiştiricisi olan Islahat Fermanı, Abdülmecid tarafından 1856 yılında "ferman" olarak ilan edildi. Tanzimat döneminde yetişen ve Genç Osmanlılar olarak bilinen aydın ve yazarlar, Avrupa'dan etkilenerek meşrutiyet yönetimini savunmaya başladılar ve meşrutiyeti ilan ettirmek için Abdülaziz’i tahttan indirerek, yerine II. Abdülhamid’i getirdiler. 23 Aralık 1876'da Mithat Paşa’nın hazırladığı Kanun-i Esasi ilan edilerek meşrutiyete geçildi. Kanun-i Esasî, şekli kritere göre bir anayasa olarak kabul edilmektedir. Türk tarihinin ilk anayasası olan ve 12 bölüm ile 119 maddeden oluşan Kanun-i Esasî'nin 113. maddesi gereğince, padişah olağanüstü durumlarda Anayasa'yı askıya alabilirdi. II. Abdülhamid, 1877 yılında Rus savaşlarını neden göstererek Anayasa'yı askıya aldı. 1908 yılındaki askeri ayaklanma sonucu II. Abdülhamid, 1876 Anayasası'nı tekrar yürürlüğe koydu ve böylece II. Meşrutiyet dönemi başladı. 1909 yılında 31 Mart Vakası'nın meydana gelmesinden sonra tahttan indirilen II. Abdülhamid'den sonra 1909 yılında Anayasa'da önemli değişiklikler yapıldı. Bu değişikliklerle 1876 Anayasası, meşruti bir parlamenter monarşi Anayasası haline geldi.

<span class="mw-page-title-main">2010 Türkiye anayasa değişikliği referandumu</span> Türkiyede yapılan altıncı halk oylaması

2010 Türkiye anayasa değişikliği referandumu, Türkiye'de Anayasa'da yapılan birtakım değişikliklerin 12 Eylül 2010 tarihinde halk oylamasına sunulmasıdır. Yirmi altı maddelik bir değişikliği içeren paket, TBMM tarafından kabul edildikten sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından referanduma sunuldu. Referandum sonucunda %57,88 evet ve %42,12 hayır oyu çıkarak anayasa değişiklikleri kabul edildi.

<span class="mw-page-title-main">2011 Türkiye genel seçimleri</span> TBMM 24. dönem milletvekillerini belirleyen seçim

2011 Türkiye genel seçimleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi 24. Dönem üyelerinin seçilmesi için 12 Haziran 2011'de yapılan genel seçimlerdir. 34 yıldan sonra Türkiye'nin "erken" yapılmayan ilk genel seçimidir.

<span class="mw-page-title-main">2014 Türkiye yerel seçimleri</span> Türkiyenin yerel yöneticilerini belirleyen seçim

2014 Türkiye yerel seçimleri, bilinen adıyla 2014 Türkiye Cumhuriyeti yerel seçimleri, resmî adıyla 30 Mart 2014 Mahalli İdareler Genel Seçimleri, 30 Mart 2014 tarihinde yapılan ve Türkiye sınırları içindeki yerel yönetimlerin belirlendiği bir seçimdir. Türkiye'de mahalli idareler ile mahalle/köy muhtarlıkları ve ihtiyar heyetlerinin seçilmesi amacıyla 2972 sayılı yasanın sekizinci maddesi uyarınca, her beş yılda bir yapılan seçim son olarak 29 Mart 2009 tarihinde yapılmıştı.

<span class="mw-page-title-main">Haziran 2015 Türkiye genel seçimleri</span> TBMM 25. dönem milletvekillerini belirleyen seçim

Haziran 2015 Türkiye genel seçimleri, 7 Haziran 2015 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi 25. Dönemi'nin 550 yeni üyesini belirlemek için yapılan genel seçimlerdir. Seçim, Türkiye Cumhuriyeti siyasi tarihi'nin 24. genel seçimleridir.

<span class="mw-page-title-main">Finlandiya Parlamentosu</span>

Finlandiya Parlamentosu, 9 Mayıs 1906'da kurulan Finlandiya'nın tek kamaralı yüksek yasama organıdır. Finlandiya Anayasası uyarınca, egemenlik halka aittir ve bu güç Parlamentoya verilmiştir. Parlamento, her dört yılda bir, D'Hondt sistemi kullanılarak seçilen 200 üyeden oluşur. Bu üyelerin 199'u Finlandiya'dan 1 tanesi ise Åland'dan seçilir.

<span class="mw-page-title-main">2018 Türkiye genel seçimleri</span> TBMM 27. dönem milletvekillerini belirleyen seçim

2018 Türkiye genel seçimleri, 24 Haziran 2018'de yapılan ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin 27. döneminin 600 yeni üyesinin belirlendiği seçimlerdir. 2017 Türkiye anayasa değişikliği referandumunda kabul edilen bazı değişikliklerin yürürlüğe girdiği seçimdir. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turu ile aynı gün yapıldı.

<span class="mw-page-title-main">Kasım 2015 Türkiye genel seçimleri</span> TBMM 26. dönem milletvekillerini belirleyen seçim

Kasım 2015 Türkiye genel seçimleri, 7 Haziran 2015'te yapılan genel seçimlerden sonra yapılan erken genel seçimlerdir. Anayasanın 77. maddesi gereği, seçimin olağan olarak Haziran 2019'da yapılması gerekmekteydi. Seçimden birinci parti olarak çıkan AKP'nin koalisyon kurma çabaları sonuç vermemesi üzerine, teamüller gereği hükûmeti kurma görevini seçimde ikinci en fazla oyu alan parti olan CHP'ye vermesi gerekirken, güvenoyu alabilecek bir hükûmetin kurulamayacağını ileri süren Cumhurbaşkanı Erdoğan erken seçim kararı almış, CHP de bu karara itiraz etmemiştir. Sonrasında YSK seçim tarihi olarak 1 Kasım 2015'i belirlemiştir.

<span class="mw-page-title-main">İstanbul'da Mart 2019 Türkiye yerel seçimleri</span> Yerel seçim

2019 Türkiye yerel seçimleri'nde İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve 39 ilçenin belediye başkanı seçilmiştir. Sonuçlar YSK'nın resmi verileridir. 31 Mart 2019 tarihinde yapılan Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi YSK tarafından 6 Mayıs 2019 tarihinde iptal edilmiştir. Bunun sonucunda 23 Haziran'da söz konusu seçim tekrarlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kars'ta 2019 Türkiye yerel seçimleri</span>

2019 Türkiye yerel seçimleri'nde resmî adıyla 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Genel Seçimleri, bu seçimde Kars Belediyesi ve 7 ilçenin belediye başkanı seçilmiştir. Sonuçlar YSK'nın resmi verileridir.

<span class="mw-page-title-main">Merkezî Seçim Komisyonu (Azerbaycan)</span>

Merkezi Seçim Komisyonu, Azerbaycan Cumhuriyeti'nde Azerbaycan Millî Meclisi'nde temsil olunan siyasi partilerin çıkardıkları üyelerden oluşan, Azerbaycan’daki genel yönetim ve denetimini yürüten, aynı zamanda da seçimlerin yargısal denetimini sağlayan karma egemen üst yargı merciidir.

Seçim hukuku, seçimlere uygulanan kurallar bütünüdür. Kamu hukukunun bir alt dalıdır.