İçeriğe atla

Yüce Adalet Evi

Yüce Adalet Evi Binası

Yüce Adalet Evi (Farsça: بیت‌العدل اعظم‎‎) Bahai Dini'ndeki idari düzenin dokuz üyeli en yüksek yönetim merciidir.[1] Kurulması Bahai yasa ve hükümlerini içeren Kitab-ı Akdes'te açıkça belirtilen Yüce Adalet Evi, Bahai Dininin uluslararası idari kurumu olmakla beraber Bahaullah'ın Ahit ve Misak'ının bugünkü merkezidir.[2] Bahaullah, bu kurumu Bahai kutsal yazılarında ayrıntıları bulunmayan veya yer almayan konularda yasa koyma yetkisi ile donatmış ve kararlarında Tanrı'dan ilham alacağına dair güvence vermiştir.[3] Dinler tarihinde daha önce benzeri görülmemiş bu kurum ilk olarak 1963'te kurulmuştur ve o tarihten beri her beş yılda bir, dünya çapındaki Bahai Milli Ruhani Mahfillerinin üyelerinden oluşan delegeler tarafından seçilmektedir.

Dinin başı olarak Yüce Adalet Evi, dünya çapındaki Bahai toplumuna öncelikle bir dizi birkaç yıllık planlar ve ayrıca RızvanBayramında (20 veya 21 Nisan) yayınlanan yıllık mesajlar aracılığıyla yön vermiştir. Mesajlar, Mahalli Ruhani Mahfillerin sayısını artırmaya, Bahai literatürünü tercüme etmeye, Bahai Merkezleri kurmaya, Bahai Mabetlerini tamamlamaya, uluslararası konferanslar düzenlemeye ve okuryazarlığı, kadınların rolünü, çocuklar ve gençler için ruhaniyeti, aile hayatını, sosyal ve ekonomik kalkınmayı ve toplumsal ibadeti geliştirmek için eğitim sistemleri geliştirmeye odaklanmıştır.[1] Yüce Adalet Evi, dünya çapında medyanın ilgisini çekerek İran'da Bahailere yönelik sistemik zulme yanıt vermede de rol oynamıştır.[4]

Yüce Adalet Evi tarafından yayınlanan kitaplar ve belgeler Bahailer tarafından yetkili ve kararları yanılmaz kabul edilir.[5][6] Yüce Adalet Evi binası Hayfa kentindeki Kermil Dağı'nın yamacında yer alır. En son seçim 29 Nisan 2023 tarihinde 13'üncü Uluslararası Konvenşında gerçekleştirilmiştir.[7] Bahai Dini'ndeki diğer tüm seçilmiş ve atanmış roller kadın ve erkeklere açık olsa da, Yüce Adalet Evi üyeliği yalnızca erkekler içindir; Bahai yazıları, bunun nedeninin gelecekte netleşeceğini belirtmektedir.[1]

Tarih

Bahai Dini'nin kurucusu Bahaullah, Kitab-ı Akdes adlı en kutsal yasa kitabında önce Adalet Evi kurumunu düzenlemiş ve işlevlerini tanımlamıştır. Kurumun sorumlulukları ayrıca Bahaullah’ın Levihleri de dahil olmak üzere diğer bazı yazılarında genişletilmiştir. Bahaullah bu yazılarda Yüce Adalet Evi'nin dinde otorite üstleneceğini ve kendisinin ele almadığı konuları ele alacağını yazmıştır. Kurum üyelerinin ilahi ilhamdan emin olacaklarını, tüm insanlara saygı duyacaklarını ve onların saygınlıklarını koruyacaklarını belirtmiştir.

Daha sonra, Bahaullah'ın oğlu ve halefi Abdülbaha, Vasiyetnamesinde Adalet Evi’nin işleyişini ve yapısını detaylandırmış ve seçim yöntemini özetlemiştir. Yüce Adalet Evi'nin Bahaullah'ın koruması altında olacağını, hatasız ve yanılmaz olacağını ve ona itaatin zorunlu olacağını yazmıştır. Kurumun kararlarının çoğunluk oyu ile alınabileceğini ancak oybirliği ile kararların tercih edildiğini belirtmiştir. Ayrıca, Bahaullah'ın kadınlar ve erkekler ruhen eşit olsa da Yüce Adalet Evi üyeliğinin erkeklerle sınırlı olacağı ve bu kararın ardındaki hikmetin gelecekte ortaya çıkacağı şeklindeki sözlerini de doğrulamıştır.

Bahaullah'tan sonra dinin liderleri olan Abdülbaha ve Şevki Efendi, Yüce Adalet Evi'ni kurmayı düşünmekle birlikte, ikisi de bunu yapmayı reddetti. Şevki Efendi'nin nedeni, mevcut Bahai kurumlarının zayıflığına olan inancından kaynaklanıyordu - çok sınırlı sayıda milli ve yerel Mahalli Mahfiller vardı. Böylece Şevki Efendi yaşadığı dönemde yerel ve milli düzeyde güçlü bir idari yapı kurarak Yüce Adalet Evi'nin seçimine hazırlandı. 1951'de dünyada 9 Milli Ruhani Mahfil varken, Şevki Efendi Uluslararası Bahai Konseyi'ne üyeler atadı ve onu embriyonik bir uluslararası Adalet Evi olarak tanımladı. Şevki Efendi'nin 1957'deki beklenmedik ölümünün ardından, Emrin Elleri din işlerini yönetti ve Yüce Adalet Evi'nin seçiminin 1963'te Şevki Efendi tarafından başlatılan uluslararası bir tebliğ planı olan On Yıllık Seferberlik’in sonunda yapılacağını duyurdu.

1961'de Uluslararası Bahai Konseyi, üyelerinin tüm Milli Ruhani Mahfillerin üyelerinin oy kullanmaları ile seçilmiş bir organ olarak değiştirildi. Daha sonra Nisan 1963'te, Şevki Efendi'nin vefatından altı yıl sonra, 56 Milli Ruhani Mahfil tarafından ilk Yüce Adalet Evi seçildi. Bu seçime Türkiye Bahaileri Milli Ruhani Mahfil üyeleri de katılmıştır. Seçim tarihi, On Yıllık Seferberlik’in tamamlanmasına ve ayrıca Nisan 1863'te Rızvan Bahçesinde Bahaullah’ın dinini ilan etmesinin yüzünde yıl dönümüne damgasını vurmuştur. Yüce Adalet Evi o tarihten beri dinin başı olarak hareket etmiştir. Adalet Evi’nin üyelerinin bireysel hiçbir yetkileri yoktur, yalnızca bir heyet olarak yetkileri vardır. Yüce Adalet Evi 1972'de tüzüğünü yayınlamıştır.

Seçim süreci

Yüce Adalet Evi, dünya çapındaki yetişkin Bahailer tarafından üç aşamalı bir seçimde gizli oylama yoluyla seçilir. Adalet Evi aday gösterilmeden veya kampanya yapılmadan seçilir ve Bahai toplumunun tüm yetişkin erkek üyeleri Adalet Evi’ne seçilme hakkına sahiptir. Kurum, dünya çapında tüm Milli Ruhani Mahfillerin üyelerinin iştirak ettiği bir kongre (uluslararası konvenşın) sırasında her beş yılda bir seçilir. Kendi ülkelerinin Bahaileri tarafından seçilen çeşitli Milli Mahfillerin her üyesi, dokuz yetişkin erkek Bahai bireye oy verir. Seçime bizzat katılamayan delegeler oy pusulalarını posta ile veya elden gönderir. En çok oyu alan dokuz kişi Yüce Adalet Evi'ne seçilir.

En son yapılan seçim 29 Nisan 2023 tarihinde Hayfa’da gerçekleştirildi ve Yüce Adalet Evi’nin kuruluşunun 60’ıncı yılına işaret etti.

Sorumluluklar

Yüce Adalet Evi bugün küresel Bahai toplumunun büyümesine ve gelişimine rehberlik etmektedir. Bahaullah'ın belirttiği üzere Yüce Adalet Evi'nin genel işlevleri arasında Tanrı'nın dinini yaygınlaştırmak, dinin yasasını korumak, toplumsal işleri yönetmek, insanların ruhlarını eğitmek, çocukların eğitimini garanti altına almak, tüm dünyayı refaha kavuşturmak (aşırı zenginlik ve yoksulluğu ortadan kaldırmak) ve yoksulluk içindeki yaşlılarla ve hastalarla ilgilenmek. Yüce Adalet Evi'nin tüzüğüne göre, yetki ve görevlerinden bazıları şunlardır:

  • Bahai yaşamını bireysel ve kolektif olarak nitelendiren ruhani nitelikleri teşvik etmek
  • Bahai kutsal metinlerini korumak, tercüme etmek ve yayımlamak
  • Küresel Bahai toplumunu baskı ve zulümden korumak ve savunmak
  • Bahai Dini'nin dünya ruhani ve idari merkezlerini korumak ve geliştirmek
  • Bahai toplumunun ve yönetiminin büyümesini ve olgunlaşmasını teşvik etmek
  • Bireysel kişilik hak, özgürlük ve inisiyatiflerini korumak
  • Bahai ilkelerini ve yasalarını uygulamak
  • Bahai kutsal metinlerinde kaydedilmeyen yasaları zamanın gereklerine göre geliştirmek, yürürlükten kaldırmak ve değiştirmek
  • Bahai yasasının ihlallerine yönelik yaptırımları açıklamak
  • Kendisine atıfta bulunulan uyuşmazlıkları karara bağlamak ve tahkim etmek
  • Kendisine emanet edilen tüm dini fonları yönetmek

Dahası, Yüce Adalet Evi'ne Bahaullah tarafından insanlığın genel refahı üzerinde olumlu bir etki yapması, dünya milletleri arasında kalıcı bir barışı teşvik etmesi, “halkların eğitimini, milletlerin inşasını, insanın korunması ve onurunun korunması” görevi verilmiştir.

Yetki

Yüce Adalet Evi'ne ayrıca toplum ilerledikçe ve koşullar değiştikçe insanlık için kılavuzluk sağlama ve uygun tedbirleri alma sorumluluğu verilmiş ve bu nedenle, Bahai kutsal metinlerinde açıkça yer almayan konularda yasama yetkisi ile yetkilendirilmiştir. Yüce Adalet Evi, şartlar değiştikçe kendi mevzuatını değiştirmeye veya yürürlükten kaldırmaya yetkili iken, kutsal metinlerde açıkça yazılı olan kanunların hiçbirini feshedemez veya değiştiremez.

Yayınlar

Yüce Adalet Evi, zamanın gerektirdiği konularda yasama yetkisine sahip olmakla birlikte, 1963'teki kuruluşundan bu yana, bu işlevi yerine getirmeyi sınırlandırmıştır. Bunun yerine, belirli yasalar değil, dünyadaki Bahailere genel rehberlik sağlamıştır; bu rehberlik, Şevki Efendi'nin iletişimine çok benzeyen, genellikle mektuplar ve mesajlar şeklinde olmuştur. Bu mektupların çoğu derlemeler halinde yayınlanmıştır ve ilahi olarak güçlendirilmiş yetkili yazılar olarak kabul edilmektedir. Yüce Adalet Evi’nin kararları Bahailer için yanılmaz kabul edilir. Mektuplar, eğitim-öğretim, dua, aile hayatı ve Bahai yönetimi gibi bir dizi konuyu kapsar. Her yıl Rızvan’ın ilk gününde (Nevruz'un tarihine bağlı olarak 20 veya 21 Nisan olabilir), Yüce Adalet Evi dünya Bahai toplumuna Rızvan mesajı olarak bilinen bir mesaj gönderir.

Kurum ayrıca Bab, Bahaullah ve Abdülbaha’nın yazılarından alıntılar derlemiş ve yayınlamıştır. 1992'de Bahaullah’ın yasalar kitabı olan Kitab-ı Akdes’i İngilizce olarak yayınladı ve o zamandan beri başka çeviriler de yayınlanmıştır. Bu çabalar sırasında, Bahai Dünya Merkezinde araştırma ve arşiv departmanları kuruldu ve 1983 itibarıyla, Bahaullah, Abdülbaha ve Şevki Efendi’ye ait 60,000 mektup toplanmıştır. Toplanan bu eserler, Yüce Adalet Evi'nin görüşmelerinde bir temel olarak kullanılmış ve kullanılmaya devam edilmektedir.

  • Vaat Edilen Dünya Barışı (1985)

160'tan fazla devlet ve hükûmet başkanına sunulan "Dünya İnsanlarına" yönelik bildiri. Dünya barışının kurulması için başlıca ön koşulları ve bunlara karşı çalışan engelleri ana hatlarıyla belirtir. Türkçe çevirisi mevcuttur.

  • Hz. Bahaullah (1992)

Bahaullah'ın vefatının yüzüncü yıldönümü münasebetiyle hazırlanan bu açıklama, onun hayatı ve eserlerinin bir özetidir. Türkçe çevirisi mevcuttur.

  • İnsanlığın Refahı (1995)

Bahai Öğretileri bağlamında küresel refah kavramı üzerine bir bildiri. Türkçe çevirisi mevcuttur.

  • Işığın Yüzyılı (2001)

Dramatik değişimlere ve Bahai Dini’nin bilinmezlikten görünür alana çıkışına odaklanan 20. yüzyıl incelemesidir. Türkçe çevirisi mevcuttur.

  • Dünyanın Dini Liderlerine Mektup (2002)

Mezhepsel nefret hastalığına hitap eden bir mektuptur. Tüm dini hareketleri "uzak bir geçmişten miras kalan sabit kavramların üzerine çıkmaya" çağırmaktadır. Türkçe çevirisi mevcuttur.

  • Tek Bir Ortak İnanç (2005)

Esas olarak Bahai okuyucu kitlesine yönelik olan bu belgede, dinin tekliği ilkesinin açıklanmasını ve dini önyargıların aşılmasını Bahai toplumu için büyük bir meydan okuma olarak tanımlamaktadır. Türkçe çevirisi mevcuttur.

Mevcut üyeler

Yüce Adalet Evi’nin tüm mevcut üyeleri, daha önce Uluslararası Tebliğ Merkezi’nde hizmet etmişlerdi. Mevcut üyeler aşağıdaki gibidir:

  • Paul Lample (2005)
  • Payman Mohajer (2005)
  • Shahriar Razavi (2008)
  • Ayman Rouhani (2013)
  • Chuungu Malitonga (2013)
  • Juan Francisco Mora (2018)
  • Praveen Mallik (2018)
  • Albert Nshisu Nsunga (2023)
  • Andrej Donoval (2023)

Eski üyeler

1963'teki ilk seçimde Uluslararası Bahai Konseyi'nden beş, Amerika Birleşik Devletleri'nin Milli Ruhani Mahfilinden iki, Britanya Milli Mahfilinden bir ve Hindistan Milli Mahfilinden bir üye Yüce Adalet Evi üyesi olarak seçildi.

Üyeler ilk seçildikleri yılın altında tabloya kaydedilir. 1963'teki ilk seçimden başlayarak, tüm üyelerin olağan seçimleri her beş yılda bir yapıldı ve 1982, 1987, 2000, 2005 ve 2010 yıllarında tabloda italik olarak belirtilen beş ara seçim yapıldı. Tüm üyeler sonraki konvenşınlarda yeniden seçilince hizmet etmeye devam ettiler. Amoz Gibson, Charles Wolcott ve Adib Taherzadeh görevdeyken vefat ettiler, diğer eski üyelerin emekli olmalarına izin verildi.

1963 1968 1973 1978 19821983 19871988 1993 1998 20002003 20052008 20102013 2018 2023
Lutfu'lláh Hakím David Ruhe Farzam Arbab Ayman Rouhani
Amoz Gibson Glenford Mitchell Gustavo CorreaPraveen Mallik
Charles Wolcott Peter Khan Stephen Hall Andrej Donoval
David Hofman Hooper Dunbar Stephen Birkland Albert Nshisu Nsunga
Borrah Kavelin Adib TaherzadehKiser Barnes Chuungu Malitonga
Hugh Chance J. Douglas Martin Paul Lample
Hushmand Fatheazam Hartmut Grossmann Shahriar Razavi
Ali NahcıvaniFiraydoun Javaheri Juan Francisco Mora
Ian Semple Payman Mohajer

Kaynakça

  1. ^ a b c Smith, Peter (2008). A concise encyclopedia of the Bahá'í Faith. Reprint. Oxford: Oneworld. ISBN 978-1-85168-184-6. 
  2. ^ Bahai Dini (PDF). Bahai Eserleri Basım Dağıtım A.Ş. Şubat 2020. s. 119. ISBN 978-605-84382-4-8. 
  3. ^ "Bahailer". Bahai Uluslararası Toplumu. 2017. 
  4. ^ Javaheri, Firaydoun (1 Aralık 2018). "Constructive Resilience". The Journal of Bahá’í Studies. 28 (4): 7-22. doi:10.31581/jbs-28.4.2(2018). ISSN 2563-755X. 5 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Mayıs 2023. 
  5. ^ Stockman, Robert H. (2022). The world of the Bahá'í faith. Routledge worlds series. London New York (N.Y.): Routledge, Taylor & Francis Group. ISBN 978-1-138-36772-2. 
  6. ^ Khan, Peter (1 Aralık 1999). "Some Aspects of Bahá'í Scholarship". The Journal of Bahá’í Studies. 9 (4): 43-64. doi:10.31581/jbs-9.4.3(1999). ISSN 2563-755X. 5 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Mayıs 2023. 
  7. ^ "13th International Convention: Representatives from 176 countries cast ballots to elect Universal House of Justice". Bahá’í World News Service. 29 Nisan 2023. 21 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Mayıs 2023. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Bahâîlik</span> tek tanrı inancına dayalı bir din

Bahâîlik, bütün insanlığın ruhanî birliğini vurgulayan tek tanrılı bir dindir. Üç ana prensip Bahâî öğretileri ve itikadı için bir temel oluşturur: Tanrı birliği, yani tüm yaratılışın kaynağı olan tek bir tanrı vardır, din birliği, yani tüm ilahi dinler aynı ruhanî kaynağa sahiptirler, aynı Tanrı'dan gelirler ve insanlığın birliği, yani bütün insanlar eşit yaratılmıştır, çeşitlilik içinde birlik ile bir araya getirilmiştir; ırkların ve kültürlerin bu çeşitliliği takdire ve kabule değer görülmelidir. Bahâî inancının öğretilerine göre insanın amacı dua, tefekkür ve insanlığa hizmet yoluyla Allah'ı tanımayı ve sevmeyi öğrenmektir.

<span class="mw-page-title-main">Ali Muhammed Şirazi</span> Bâbîliğin kurucu peygamberi (1819–1850)

Ali Muhammed Şirazi ya da bilinen adıyla Bab, Babi inancının kurucusudur. Lakabı olan Bab, Arapçada kapı demektir.

<span class="mw-page-title-main">Bahaullah</span> Bahailiğin kurucu peygamberi (1817–1892)

Baháʼu'lláh veya doğum adıyla Mirza Hüseyin Ali, Bahailik dininin kurucusu.

Karşılıklılık etiği veya altın kural, diğerlerine karşı adaletin sağlandığına emin olabilmesi için bir kişinin herhangi bir davranışta bulunma hakkı veya sorumluluğu olup olmadığını belirleyen bir etik kuraldır. Aksi yönde eleştiriler bulunsa da, tartışmalı olarak karşılıklılık kavramı, insan haklarının en temelidir. Bu altın kuralın önemli bir öğesi, bu kurala göre hayatını sürdüren bir insanın sadece yakınlarını değil, herkesi göz önüne alarak yaşamaya çalışmasıdır.

Asiye Hanım (1820-1886), Bahaullah'ın eşi. Nevvab, En Yüce Yaprak, Büyük Hanım adlarıyla da tanınır.

<span class="mw-page-title-main">Şevki Efendi</span> 1921den 1957de ölümüne kadar Bahai inancının lideri

Şevki Efendi, Abdülbaha’nın torunu ve halefiydi. 1921 yılında Bahai Dini’nin Velisi olarak tayin edildi ve 1957 yılında vefat edene kadar bu görevi sürdürdü. Bahai Dini’nin birçok yeni ülkeye yayılması için tebliğ planları serisi oluşturdu ve Bahai Dini’nin merkezî şahsiyetlerinin birtakım yazılarını İngilizceye tercüme etti. Vefatının ardından dünya Bahai toplumuna 1963’te Yüce Adalet Evi seçilene kadar Emrin Elleri önderlik etti.

Ruhani Mahfil, Abdülbaha tarafından Bahai Dinini yöneten seçilmiş heyetlere atfen belirlenmiş bir terimdir. Bahailikte herhangi bir ruhban sınıfı olmadığı için toplumun işlerini yürütenler bu mahfillerdir. Yerel seviyede olanlara ilaveten milli Ruhani Mahfiller de vardır.

<span class="mw-page-title-main">Bahaullah'ın Makamı</span>

Bahaullah'ın Makamı, Bahailer için en kutsal yer ve namazlarında yöneldikleri kıbledir; konumu İsrail'de Akka yakınlarında bulunan Behci'dir. Bahaullah'ın naaşının bulunduğu Makam'ın hemen yanında öldüğü yer olan Behci Köşkü bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Bahai Dünya Merkezi</span>

Bahai Dünya Merkezi, Bahai Dininin ruhani ve idari merkezine verilen isimdir. Dünya Merkezinin kapsadığı alanlar Bahaullah'ın Akka yakınlarındaki Makamı, Bab'ın Hayfa'da Kermil Dağı üzerinde yer alan Makamı ile oradaki bahçeler ve İdari Binaların da içinde bulunduğu çeşitli diğer binalardır.

Edib Tahirzade,, 1988 ila 2000 yılları arasında Bahai Dini'nin en yüksek idari kurumu olan Yüce Adalet Evi'nin bir üyesi olarak hizmet etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Bab'ın Makamı</span>

Bab'ın Makamı, Babi Dininin kurucusu ve Bahai Dininde Bahaullah'ın müjdecisi olan Bab'ın naaşının bulunduğu bir yapıdır; İsrail, Hayfa'daki bu Makam, Bahailer için Bahaullah'ın Akka'daki Makamından sonra dünya üzerindeki en kutsal ikinci noktadır. Kermil Dağındaki tam konumu 1891 yılında bizzat Bahaullah tarafından en büyük oğlu Abdülbaha'ya belirtilmiştir. Planlarını Abdülbaha'nın yaptığı bu yapı birkaç yılın ardından torunu Şevki Efendi tarafından tasarlanıp tamamlanmıştır.

Alí-Yulláh Nakhjavání veya Ali Nahcıvani, 1963 ila 2003 yılları arasında Bahai Dininin en üst idari kurumu olan Yüce Adalet Evi'nin bir üyesi olarak hizmet etmiştir.

Tanrı Emrinin Elleri ya da Emrin Elleri, asıl vazifeleri Bahai Dininin yayılması ve korunması olan ve bu göreve yaşam boyu sürecek şekilde tayin edilen seçkin bir grup Bahai idi. Bahai Dinindeki seçilmiş kurumlarda veya diğer atanmış kurumlarda hizmet eden üyelerden farklı olarak, Emrin Elleri'nin, dinin hizmet alanında ayırt edilen bir rütbeyi haiz olduğu kabul edilir.

Martha Root tam ismiyle Martha Louise Root Bahâîlik inancını tebliğ eden Amerikalı bir gezgin.

Bahai dini, "tüm dinlerin temel değerini" ve "tüm insanların birliğini" öğreten dindir.

Bahâî inancında Tanrı figürü, öbür İbrahimî inançlarda olduğu gibi tek, yaratıcı ve mutlak bir güce haiz olduğuna inanılan bir figür olarak geçer.

Bahai öğretileri önemli sayıda teolojik, etik, toplumsal ve ruhani fikirleri temsil eder ki bunlar, Bahai Dini'nin kurucusu Bahaullah tarafından tesis edilmiş ve Bahai toplumunun birbirini izleyen liderleri Abdülbaha ve Şevki Efendi tarafından açıklığa kavuşturulmuştur. Öğretiler çeşitli Bahai yazılarında yazılmıştır. Zerdüştlük, Hinduizm, Yahudilik, Budizm, Hıristiyanlık ve İslam gibi geçmiş bazı dinlerin sahih öğretileriyle birleşen Bahai öğretileri, Bahailerce Allah tarafından vahyedilmiş olarak kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Bahai İnancında Ahit ve Misak</span>

Bahai Dininde iki çeşit Ahit ve Misak vardır. İlki Tanrısal vahyin yani dinin aşamalı olarak zuhur etmesi ile ilgili bir antlaşmaya atıftır, öyle ki Allah belirli her dönemde bir peygamber gönderir ve insanlığa düşen vazife onu tanımak ve öğretilerine göre yaşamaktır. Böylece Allah insanları asla yalnız ve kılavuzsuz bırakmaz; insanlar da kendi zamanlarındaki peygamberi ve dini kabul ederek hem kendi gelişimleri için gerekli ruhani bilgi ve güçleri edinirler hem de Tanrı'nın istek ve iradesini öğrenip O'na itaat etmiş olurlar. İkincisi ise dinin kurucusu olan Bahaullah ile O'nun takipçileri arasındaki antlaşmadır ve bu, Kendisinden sonraki yasal halefleri ve birliğin muhafaza edilmesi ile ilgilidir.

Bahai idari düzeni, Bahai toplumunun işlerini yönetmek üzere seçilmiş ve atanmış kurumlardan oluşan bir sistemdir. En üst yönetim kurumu her beş yılda bir seçilen Yüce Adalet Evi'dir.

<span class="mw-page-title-main">Bahai Mabetleri</span>

Bahai Mabedi Bahai Dininin bir ibadet yeridir. Aynı zamanda Arapça’da “Allah'ın zikrinin doğuş yeri” anlamına gelen Maşrıku’l-Ezkâr ismiyle de bilinir.