
Satürn'ün doğal uyduları, sadece onlarca metre çapındaki minik uydulardan, Merkür gezegeninden daha büyük olan muazzam Titan'a kadar çok sayıda ve çeşitlidir. Satürn, halkalarında gömülü olmayan ve yörüngeleri doğrulanmış 146 uyduya sahiptir ve ayrıca milyonlarca gömülü küçük uydu ve daha küçük sayısız halka taneciklerini içeren yoğun halkaları vardır. Yedi Satürn uydusu, elips şekline sahip olabilecek kadar büyüktür, ancak bunlardan sadece Titan ve muhtemelen Rhea şu anda hidrostatik dengededir. Satürn'ün uyduları arasında özellikle dikkat çekici olanlar; azot bakımından zengin, Dünya benzeri bir atmosfere, kurumuş nehir ağları ve hidrokarbon göllerinden oluşan bir manzaraya sahip, Güneş Sistemi'ndeki ikinci en büyük uydu olan Titan, güney kutup bölgesinden gaz ve toz jetleri çıkan Enceladus ve tezat oluşturan siyah ve beyaz yarım küreleriyle İapetus'dur.

Gök mekaniğinde yörünge veya yörünge hareketi, bir gezegenin yıldız etrafındaki veya bir doğal uydunun gezegen etrafındaki veya bir gezegen, doğal uydu, asteroit veya lagrange noktası gibi uzaydaki bir nesne veya konum etrafındaki yapay uydunun izlediği kavisli bir yoldur. Yörünge, düzenli olarak tekrar eden bir yolu tanımlamakla birlikte, tekrar etmeyen bir yolu da ifade edebilir. Gezegenler ve uydular Kepler'in gezegensel hareket yasalarında tanımlandığı gibi, kütle merkezi elips biçiminde izledikleri yolun odak noktasında olacak şekilde yaklaşık olarak eliptik yörüngeleri takip ederler.

Tutulum, ekliptik veya tutulum düzlemi ya da ekliptik düzlem, Dünya'nın Güneş etrafındaki yörünge düzlemidir. Dünya'da bulunan bir gözlemcinin bakış açısından, Güneş'in bir yıl boyunca gök küre etrafındaki hareketi, yıldızların arka planına karşı ekliptik boyunca bir yol izler. Ekliptik önemli bir referans düzlemidir ve ekliptik koordinat sisteminin temelidir.

Bumerang, Özellikle Avustralya yerlileri (Aborjin), ayrıca eski Mısırlılar ve Avrupalılar, Hindistan'ın bazı yörelerindeki kabileler tarafından silah olarak kullanılan yassı bir kesite sahip eğri bir sopa. Avustralya ve ABD'de hala spor aracı olarak kullanılmaktadır. Genellikle akasya ve okaliptus gibi sert ağaçlardan yapılmakta ve boyu 40–90 cm kadar olmaktadır. Eğriliği, kolları arasındaki açı 90°den büyük olacak şekildedir. Bazıları düz olarak fırlatıldığı yönde ilerler, bazıları ise havada bir dairevi yörünge çizerek tekrar geri gelirler. Her iki tipte de bumerang döndürülerek fırlatılır ve kendi ekseni etrafında bir daire çizerek döndüğünden dolayı bir jiroskop gibi kendisini havada dengeler. Aynı zamanda sahip olduğu aerodinamik şeklinden dolayı havada ilerlerken kaldırma kuvvetine maruz kalır. Böylece yere paralel olarak fırlatılan bumerangın çok uzak mesafelere gitmesi mümkün olur.

Yörünge çeşitleri aşağıda listelenmiştir:

Dönme ya da dönüş; bir merkeze bağlı olarak dairesel hareket yapan cisimlerin hareketine denir. Üç boyutlu cisimler her zaman hayali bir dönüş eksen çizgisi etrafında döner. Eğer bu eksen cismin gövdesinden ve kütle merkezinden geçerse, cismin kendi etrafında döndüğü söylenir. Bir dış noktaya göre merkez seçilirse bu harekete dönüş veya orbital dönüş denir ve genellikle yerçekimi tarafından oluşturulur.

Gökküre, Gökbilim ve seyrüseferde, Dünya'yla eşmerkezli ve eşeksenli, devasa çaplı varsayımsal bir küredir. Gökyüzündeki tüm cisimlerin iç yüzeyinde yer aldığı bir küre şeklinde düşünülebilir. Gök ekvatoru yer ekvatoruyla, gök kutupları da yerin kutup noktalarıyla aynı doğrultuda çakışıktır. Gökküre yansıtması gökcisimlerinin konumlarının belirlenmesi için çok pratik bir yöntemdir.

Apsis, gök mekaniğinde, eliptik yörüngedeki bir cismin genelde sistemin kütle merkezi durumunda da olan çekim merkezine yörünge boyunca en yakın ve en uzak olduğu noktalara verilen addır.

Kepler'in gezegensel hareket yasaları, Güneş Sisteminde bulunan gezegenlerin hareketlerini açıklayan üç matematiksel yasadır. Alman matematikçi ve astronom Johannes Kepler (1572-1630) tarafından keşfedilmişlerdir.

Geri yönlü hareket, genel olarak, astronomik bir nesnenin kütle çekimi altında bulunduğu birincil cismin dönüş yönüne göre tam tersi yönündeki yörünge veya dönme hareketi olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca bir nesnenin dönme ekseninin salınımı veya üğrümü gibi diğer hareketleri de tanımlayabilir.

At nalı yörünge, kendisine göre çok daha büyük bir cisimle eş-yörünge hareketi yapan cismin yörüngesine verilen addır. Küçük cismin yörünge periyodu neredeyse büyük cismin yörünge periyoduna eşittir ve büyük cisimden bakıldığında dönen referans çerçevesinde izlediği yol at nalına benzer.
Eğik yörünge, Ekvatoryal düzleme göre eğiklik açısı 0 olmayan yörüngelerdir. Ekvatoryal düzleme göre oluşan bu açıya yörünge eğikliği denir. Eğer bir gezegenin ekliptik düzleme sıfırdan farklı bir açı yapıyorsa, Güneşin etrafında eğik yörüngesi vardır.

Doğal uydu, en yaygın kullanımıyla, bir gezegenin, cüce gezegenin veya küçük bir Güneş Sistemi cisminin yörüngesinde dönen astronomik bir cisimdir.

Eksen eğikliği veya eğiklik, astronomide, bir nesnenin dönme ekseni ile yörünge düzlemine dik olan yörünge ekseni arasındaki açıdır; aynı şekilde, ekvator düzlemi ile yörünge düzlemi arasındaki açıdır ve yörünge eğiminden farklı bir kavramdır.

Yörüngesel mekanikte ve uzay mühendisliğinde, kütleçekimsel sapan veya çekim etkili manevra, yakıt, zaman ve gider açısından tasarruf yapmak için uzay araçlarının hız ve yönünün bir gezegenin veya başka bir astronomik aracın çekim etkisiyle değiştirilmesidir. Çekim etkisi, uzay araçlarının ivmelendirilmesi, hızlarının artırılıp veya azaltılması ve yönlerinin değiştirilmesi için kullanılabilir. Bu etki, kütleçekimi uygulayan gök cisminin uzay aracını çekmesiyle sağlanır. Bu teknik, ilk olarak 1961'de üç cisim problemi üzerinde çalışan Michael Minovitch tarafından önerildi. Gezegenler arası araştırma yapan Mariner 10 dan itibaren bu teknik kullanılmıştır.

Skathi, Satürn'ün İskandinav uyduları grubundaki düzensiz uydularından biridir. 23 Eylül 2000'de Brett Gladman liderliğindeki bir grup gökbilimci ekip tarafından keşfedildi. Ekip, 7 Aralık 2000'de Satürn'ün diğer yedi uydusu olan Tarvos, Ijiraq, Thrymr, Siarnaq, Mundilfari, Erriapus ve Suttungr ile birlikte keşiflerini duyurdu. Uydu, astronomik cisimlerin büyük ölçüde Yunan ve Roma isimleri ile adlandırılma çabasının bir parçası olarak, İskandinav mitolojisindeki bir figür olan Skaði'nin adını aldı.

Çıkış düğümü boylamı, bir nesnenin uzaydaki yörüngesini belirtmek için kullanılan yörünge ögelerinden biridir. Belirtilen bir referans düzleminde ölçüldüğü gibi, boylamın orijini olarak adlandırılan belirli bir referans yönünden çıkış düğümün yönüne olan açıdır. Çıkış düğümü, bitişik görüntüde görüldüğü gibi, nesnenin yörüngesinin referans düzleminden geçtiği noktadır. Yaygın olarak kullanılan referans düzlemleri ve boylamın kökenleri şunları içerir:
- Yer merkezli yörüngeler için, referans düzlemi olarak Dünya'nın ekvator düzlemi ve boylamın başlangıcı olarak Koç'un ilk noktası. Bu durumda boylam, çıkış düğümün sağ açıklığı (RAAN) olarak da adlandırılır. Açı, Koç'un ilk noktasından düğüme doğuya doğru ölçülür. Bir alternatif, uzay aracının ekvatoru geçtiği yerel ortalama zamana dayanan, çıkış düğümün yerel saatidir (LTAN). Diğer gezegenlerin etrafındaki uydular için de benzer tanımlar mevcuttur.
- Güneş merkezli yörüngeler için, referans düzlemi olarak ekliptik ve boylamın başlangıcı olarak Koç'un ilk noktası. Açı, Koç'un ilk noktasından düğüme kadar saat yönünün tersine ölçülür.
- Güneş Sistemi dışındaki yörüngeler için, referans düzlemi olarak ilgi noktasında gökküresine teğet olan düzlem ve kuzey gökyüzü düzlemine) boylamın kökeni olarak. Açı, kuzeyden düğüme doğuya doğru ölçülür., pp. 40, 72, 137; , chap. 17.
Referans düzlemi, gök mekaniğinde yörünge öğelerini tanımlarken kullanılan bir düzlemdir. Referans düzlemine göre tanımlanan iki ana yörünge öğesi yörünge eğikliği ve çıkış düğümü boylamıdır.

Yörünge düzlemi, dönen bir cismin yörüngesinin içinde bulunduğu geometrik bir düzlemdir. Bir yörünge düzlemini belirlemek için üç doğrusal nokta yeterlidir. Büyük bir cismin yörüngesinde hareket etmekte olan bir gökcisminin iki farklı zaman veya noktası bu ölçüme bir referans olabilir.
Laplace düzlemi veya Laplasyan düzlem, adını kaşifi Pierre-Simon Laplace'tan (1749-1827) alan ve bir gezegen uydusunun anlık yörünge düzleminin ekseni etrafında döndüğü ortalama ya da referans düzlemdir.