İçeriğe atla

Yönetim

Bir devletin yönetimi, devleti kontrol eden idari bürokrasi içinde yer alan yasamacılar, idareciler ve hakimlere karşılık gelir. Yönetim terimi ayrıca bu kişilerin örgütlenme biçimi için kullanılan bir terimdir.[1][2] Devlet politikası, yönetim aracılığıyla uygulanır ve yönetim tarafından belirlenir.

Türkçede "bir ülkenin yönetim kuruluşları" anlamına gelen hükûmet sözcüğü,[3] ayrıca sadece Bakanlar Kurulu (kabine), yani yönetimin yürütme organı için de kullanılır.

Birbirini izleyen farklı yönetimler devlete hizmet eder.[4] Her bir yeni yönetim, siyasi karar mekanizması üzerine etki eden kişilerden oluşur. Bu kişilerin fonksiyonu yasaları uygulamak, yeni yasaları yürürlüğü koymak ve anlaşmazlıkları çözmektir. Bazı toplumlarda bu grup kendi varlığını devam ettiren veya kalıtsal bir sınıftır. Başka toplumlarda, örneğin demokrasilerde, politik roller sabit kalır ama bu mevkileri dolduran kişiler sık sık değişir.[5]

Çoğu Batı toplumunda yönetim ile devlet arasındaki fark belirgindir. Belli bir yönetime karşı duyulan hoşnutsuzluk (iktidarın seçimlerde yeniden seçilmemesi ile sonuçlanabilir), devlete (yani yönetim biçimine) karşı bir hoşnutsuzluk anlamına gelmez. Buna karşın, totaliter rejimlerde, yönetim ile devlet arasındaki ayrım belirgin olmayabilir. Hatta, bu tür rejimlerde liderler iki kavram arasındaki sınırı bulandırabilirler, millî çıkarlar ile kendi çıkarlarını birleştirmek için.[6]

Yönetim sistemleri

20 Ağustos 2016 itibarıyla yönetim sistemlerine göre ülkeler.
  Başkanlık sistemli cumhuriyetler, tam parlamenter sistemler.
  Başkanlık sistemli cumhuriyetler, yönetici bir başkanı denetleyen parlamento.
  Başkanlık sistemli cumhuriyetler, yarı başkanlık sistemi.
  Monarkın yönettiği Parlamenter anayasal monarşi.
  Monarkın kendi başına, genelde zayıf bir parlamento ile birlikte hükmettiği anayasal monarşiler
  Anayasanın tek bir partiye yönetme hakkı verdiği devletler.
  Yönetimle ilgili anayasal hükümlerin feshedildiği devletler.
  • Anarşizm: Devletin gereksiz ve zararlı sayan, sınıfsız bir toplumu savunan bir siyaset felsefesidir.
  • Otoritecilik: Otoriter yönetimler devletin otoritesi ile karakterizedir. Seçimle başa gelmemiş yöneticiler tarafından kontrol edilen bir politik sistemdir, liderler bir miktar bireysel özgürlüğe izin verirler.
  • Anayasal monarşi: Başında bir hükümdar bulunan bir yönetimdir, ama bu hükümdarın gücü kanunlar veya bir anayasa ile sınırlanmışır (Birleşik Krallık gibi).[7][8]
  • Anayasal cumhuriyet: Kanunlar veya bir anayasa ile gücü sınırlanmış ve halkının hiç olmazsa belli bir alt grubu içinden seçilen bir yönetimdir. (Eski Isparta bir cumhuriyetti ama halkının büyük bir bölümü oy verme hakkından mahrumdu. ABD ilk yıllarında bir cumhuriyet olmasına rağmen zenciler ve kadınlar oy veremezdi.) Halkının belli bir kısmını seçimlere katılmaktan men eden cumhuriyetler tipik olarak tüm vatandaşları temsil ettiklerini ifade ederler (oy veremeyenleri vatandaş saymayarak).
  • Demokrasi: Halkın çoğunun oy verme hakkının olması sonucu seçilen bir yönetimdir, genelde anayasal monarşi veya anayasal cumhuriyette görülür. Diğer anayasal yönetimlerden en belirgin fark, oy verme hakkının servete ırk veya toplumsal sınıf olmamasıdır (genelde oy verme için başlıca şart belli bir yaştan büyük olmaktır). Demokratik bir yönetim, dolayısıyla, halkın çoğunluğu tarafından desteklenen (en azından seçimlerin yapıldığı tarihte) bir yönetimdir. "Çoğunluk" farklı biçilerde tanımlanabilir. Bazı ülkelerde kişiler kendilerini ırk, din veya etnik kimlikleriyle tanımladığı için, "kuvvet paylaşımı" veya dolaylı temsilci seçimi gibi, seçimlerin bir oy-bir temsilci esasına yapılmadığı pek çok sistem vardır.
  • Diktatörlük: Ülke üzerinde mutlak güce sahip tek bir kişi tarafından yönetimdir. Diktatör iktidara kuvvet yoluyla gelip iktidarını kuvvet yoluyla koruyabilir veya diktatör iktidara mevcut kurallara uygun olarak gelip sonra anayasayı değiştirerek tüm gücü kendi elinde toplayabilir.[9] Ayrıca bakınız: Otokrasi ve Stratokrasi.
  • Monarşi: Kalıtsal olarak iktidarı elde etmiş ve varisine bırakmayı planlayan bir kişi tarafından yönetimdir.
  • Oligarşi: Ortak çıkar veya aile bağları paylaşan küçük bir grup tarafından yönetimdir.
  • Plütokrasi: Zengin sınıftan oluşan bir yönetimdir. Bu listede belirtilen yönetimlerden herhangi biri plutokrasi olabilir. Örneğin, bir cumhuriyetin seçimle iş başına gelen temsilcilerinin hepsi zenginse bu hem bir cumhuriyet hem de bir plutokrasidir.
  • Teokrasi: Dinî bir elit tabaka tarafında yönetimdir.[10]
  • Totalitarizm: Kamusal ve özel hayatın her ayrıntısının denetlendiği bir yönetim tarzıdır.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "government". Oxford English Dictionary (Online bas.). Oxford University Press. Kasım 2010. 
  2. ^ Bealey, Frank, (Ed.) (1999). "government". The Blackwell dictionary of political science: a user's guide to its terms. Wiley-Blackwell. s. 147. ISBN 9780631206958. 11 Mayıs 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ağustos 2011. 
  3. ^ TDK sözlüğü[]
  4. ^ Flint, Colin & Taylor, Peter (2007). Political Geography: World Economy, Nation-State, and Locality (5. bas.). Pearson/Prentice Hall. s. 137. ISBN 978-0-13-196012-1. 11 Mayıs 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ağustos 2011. 
  5. ^ Barclay, Harold (1990). People Without Government: An Anthropology of Anarchy. Left Bank Books. s. 31. ISBN 1871082161. 
  6. ^ Holsti, Kalevi Jaako (1996). The state, war, and the state of war. Cambridge University Press. ss. 84-85. ISBN 9780521577908. 11 Mayıs 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ağustos 2011. 
  7. ^ Fotopoulos, Takis, The Multidimensional Crisis and Inclusive Democracy. (Athens: Gordios, 2005).([1]).[]
  8. ^ "Victorian Electronic Democracy : Glossary". 28 Temmuz 2005. 13 Aralık 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ağustos 2011. 
  9. ^ American 503
  10. ^ American 1793

Daha çok okuma için


İlgili Araştırma Makaleleri

Monarşi ya da tek erklik, bir hükümdarın devlet başkanı olduğu bir yönetim biçimidir. Saltanatın bir başka adıdır. Genellikle seçim dışı yöntemler kullanılır. Bu hükümdar, Türkçede kral, imparator, şah, padişah, prens, emir, kağan, hakan, han gibi çeşitli adlar alabilir. Monarşiyi diğer yönetim biçimlerinden ayıran en önemli özellik, devlet başkanının bu yetkiyi yaşamı boyunca elinde bulundurmasıdır. Hükümdar öldükten sonra onun soyundan biri gelir. Yani yetki genellikle babadan oğula geçer. Demokrasilerde ise devlet başkanı seçimle işbaşına gelir. “Monarşi” sözcüğü Türkçeye Fransızcadan (Monarchie) geçmiştir. Cezalandırma ve bağışlama yetkileri sadece hükümdarın elindedir. Otoritenin bir kralın veya bir imparatorun elinde olduğu yönetim türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Demokrasi</span> tüm bireylerin eşit haklara sahip olduğu yönetim biçimi

Demokrasi veya el erki, halkın yasaları müzakere etme ve yasal düzenlemelere karar verme yetkisine veya bunu yapmak için yönetim görevlilerini seçme yetkisine sahip olduğu bir yönetim biçimidir. Kimin "halk" kabul edildiği ve yetkinin insanlar arasında nasıl paylaşıldığı veya hangi yetkilerin verildiği konuları zaman içinde ve farklı ülkelerde farklı oranlarda değişiklik göstermiştir. Demokrasinin özellikleri arasında genellikle toplanma özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, mülkiyet hakları, din özgürlüğü, ifade özgürlüğü, vatandaşlık, yönetilenlerin rızası, genel oy hakkı, özgürlük hakkından ve yaşam hakkından haksız yere mahrum bırakılmamak ve azınlık hakları yer alır. Türkçeye kelimesinden geçmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Kral</span> belirli bir bölge veya ulus üzerinde egemen olan hükümdar

Kral, belirli bir ulus ya da bölge üzerinde egemen olan hükümdar. İmparatordan sonraki en yüksek seküler hükümdarlık makamıdır. Dünyanın pek çok bölgesinde karşılaşılan krallık çoğunlukla ebeveynlerden çocuklara geçer. Bununla birlikte Orta Çağ Almanya'sındaki gibi seçimle başa gelen krallar da mevcuttur. Krallık mutlak veya anayasal olabilir. Krallıklar genellikle monarşi şeklindedir ancak antik Sparta'daki gibi iki kralın ortaklaşa yönettiği diarşi şeklinde olduğu da görülür.

Cumhuriyet, siyasi gücün halk ve temsilcileri tarafından paylaşıldığı bir devlet yönetim şeklidir ve yapısı gereği monarşinin yokluğu üzerine kuruludur.

<span class="mw-page-title-main">Nepal</span> Güney Asyada Çin ile Hindistan arasında yer alan bağımsız bir ülke

Nepal, resmî adıyla Nepal Federal Demokratik Cumhuriyeti, Güney Asya'da bir ülkedir. Büyük bölümü Himalayaların eteklerinde, bir bölümü ise Hint-Ganj Ovası'nda konumlanmıştır. Dünyanın en kalabalık 49. ve en geniş 93. ülkesidir. Denize kıyısı bulunmayan Nepal kuzeyde Çin'e bağlı Tibet; güney, doğu ve batıda Hindistan ile komşudur. Bangladeş Nepal'in güneydoğu ucundan sadece 27 km uzaklıkta olmasına rağmen sınırdaşı değildir, Bhutan da Hindistan'ın Sikkim eyaletiyle ayrılmıştır. Verimli ovalar, subalpin kuşak ormanları ve en yüksek on dağdan sekizini bulunduran Nepal zengin bir coğrafi çeşitliliğe sahiptir. Dünyanın en yüksek dağı olan Everest Dağı da bunlara dahildir. Başkenti ve en büyük şehri Katmandu'dur. Resmi dil Nepalcedir, ancak ülke birçok etnik gruba ev sahipliği yapmaktadır.

Seçim, bir nüfusun kamu görevini yerine getirmesi için birey veya birden fazla birey seçtiği resmi bir grup karar alma sürecidir. Toplu bir iradenin birden fazla aday arasında tercihte bulunması. Tayin etme, atama işleminin zıddı. Milletvekili, herhangi bir meclis veya encümen üyelerinin, dernek yöneticilerinin vs. seçimi. Demokratik ülkelerde çeşitli seçim sistemleri, değişik usullerle uygulanmaktadır. Seçim, yasama, yürütme ve yargı organlarının üyelerinin seçiminde de kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Hilâfet</span> Muhammedin ölümünden sonra oluşturulan devlet başkanlığı makamı

Hilâfet veya halifelik, Arap coğrafyasında dünyanın diğer coğrafyalarındaki krallık, hanlık, çarlık, imparatorluk ve şahlık gibi makamlara eşdeğer olarak kurulmuş bir devlet başkanlığı makamıdır. 632'de ölen İslam peygamberi Muhammed'in kurduğu İslam Devleti'nin liderliğini sürdüren hükümdarlar; "kral", "çar" veya "imparator" gibi bir unvan olan halife unvanını kullanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Siyaset felsefesi</span> felsefe ve siyaset bilimi alt disiplini

Siyaset felsefesi, devlet, hükûmet, siyaset, özgürlük, mülkiyet, meşruiyet, haklar, hukuk gibi konular hakkındaki, bu kavramlar nedir, neden ihtiyaç vardır, bir hükûmeti ne meşru kılar, devlet hangi özgürlükleri ve hakları neden korumalıdır, hangi biçimde kurumsallaşmalıdır, kanun nedir, vatandaşın devlete karşı yükümlülükleri nelerdir, bir hükûmet yasal olarak neden ve nasıl görevden çekilmelidir gibi temel sorulara cevap arayan ve bu konuları felsefeden faydalanarak inceleyen sosyal bilim dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Hükûmet</span> organize bir topluluğu yöneten sistem, kişi veya bir grup insan, genellikle bir devlet

Hükûmet, genellikle bir devlet olan düzenli bir topluluğu yöneten sistem veya insan grubudur.

<span class="mw-page-title-main">Otokrasi</span> hükümdarın, bütün siyasal kudreti elinde bulundurduğu yönetim biçimi

Otokrasi, bir devlet üzerinde mutlak gücün bir kişinin ellerinde yoğunlaştığı bir yönetim sistemidir. Bu kişinin kararları, dış hukuki kısıtlamalara veya düzenli halk kontrol mekanizmalarına tabi değildir.

Kuvvetler ayrılığı veya güçler ayrılığı, devlet organları olan yasama, yürütme ve yargı güçlerinin birbirinden ayrılmış oldukları bir devlet yönetim modelidir. Devletin her biri birbirinden ayrı ve bağımsız güçlerdeki kol ve sorumluluk alanlarına ayrıldığı ve böylece her bir güç ve kolun bir diğeri ile güç ve sorumluluk alanları bakımından bir çatışma yaşamadıkları bu model ilk olarak antik Yunan ve Roma'da geliştirildi. Kuvvetler ayrılığında güçler normal olarak yasama, yürütme ve yargı olmak üzere üç kola ayrılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Birinci Fransız Cumhuriyeti</span>

Birinci Cumhuriyet, resmî adıyla Fransız Cumhuriyeti, tarihçilerin Eylül 1792'den Mayıs 1804'e kadar Fransa'da uygulanan tüm cumhuriyet rejimlerine verdikleri isimdir. Fransız Devrimi'yle gelen gelen Birinci Cumhuriyet, 10 Ağustos 1792'de Tuileries Sarayı'nın Baldırı Çıplaklar tarafından ele geçirilmesinden sonra anayasal monarşinin yerine geldi ve Avrupa'da güç kullanımında yeni bir mücadelenin habercisi oldu. Bu cumhuriyet, egemenliğini Fransa'nın mevcut toprakları üzerinde ve Ren'in sol kıyısında bulunan ve bugünkü Belçika, Lüksemburg ve günümüz Almanya'sının bir bölümünü oluşturan Kutsal Roma İmparatorluğu'nun tüm eyaletleri üzerinde sürdürdü.

Hükümdar, hünkâr ya da monark, bir monarşinin, yani normalde ömür boyu ya da makamından vazgeçene dek bir ülkenin başında durduğu ve genellikle makamına verasetle geçtiği bir sistemle yönetilen bir ülkenin başındaki kişidir. Hükümdarlar, mutlak monarşilerdeki gibi otokrat da olabilir, çoğu meşrutiyette olduğu gibi gerçek otoritenin yasama organının ya da bakanlar kurulunun elinde olduğu, kendilerinin sadece kısıtlı yetkilerle ya da sıfır yetkiyle hareket ettiği sembolik liderler de. Çoğu durumda hükümdar, bir devlet diniyle de bağlantılıdır. Çoğu devlette bir seferde sadece bir hükümdar olur. Ancak bir naip, hükümdar küçükken, yokken ya da yönetme ehliyetinden yoksunken onun yerine ülkeyi yönetebilir. İki hükümdarın tek bir ülkeyi aynı anda yönettiği Andorra'daki gibi sistemlere "eş prenslik" denir.

<span class="mw-page-title-main">Parlamenter sistem</span> ülke yönetim sistemi

Parlamenter sistem veya parlamenterizm, yürütme organının, yasama organının denetiminde olduğu demokratik bir yönetim sistemidir. Parlamenter sistemlerde devlet başkanı veya cumhurbaşkanı, ülke yönetiminde etkin olmayan sembolik mevkilerdir ve devleti temsil ederler. Ülke yönetiminde etkin makam başbakandır, yürütme gücü parlamentodan çıkan başbakan ve kabinesi tarafından yürütülür. Parlamenter sistemde, parlamento belirleyici üst organdır ve başbakan yasama organı tarafından denetlenmekle birlikte yönetimde yüksek güce sahiptir. Genel olarak başbakan olarak bilinen hükûmetin başı, ülkelere göre şansölye gibi isimler alabilir.

Mutlak monarşi, yasama ve yürütme kuvvetlerinin hükümdarda toplandığı bir hükûmet sistemidir. Bu sistemde, devlet içinde tek ve en büyük otorite sahibi hükümdardır. Yasama, yürütme ve hatta yargı yetkisinin sahibi 'hükümdar'dır. Mutlak monarşiyi meşruti monarşi ile karıştırmamak gerekir. Meşruti monarşi bir kuvvetler ayrılığı sistemidir. Mutlak monarşi ise kuvvetler birliğini esas alır. Yani mutlak monarşi, devletin tek bir kişi tarafından hiçbir sınırlamaya bağımlı olmayarak yönetildiği rejim türüdür. Merkezi krallık anlamına ya da padişahın tek elden kendi kararlarıyla yönetimine denir.

<span class="mw-page-title-main">Millî Meclis (Azerbaycan)</span> Azerbaycan Cumhuriyetinin parlamentosu

Azerbaycan Cumhuriyeti Millî Meclisi - Azerbaycan Cumhuriyetinin anayasal devlet organı. Tek meclisli parlamentodur ve 125 milletvekilinden ibarettır. Milletvekilleri liste usulü çoğunluk sistemi, genel, eşit ve direkt seçim hukuk esasında hür, kişisel ve gizli oylama yolu ile 5 yıllık döneme seçiliyor.

<span class="mw-page-title-main">Amerika Birleşik Devletleri federal hükûmeti</span> ABD federal yönetimi

Birleşik Devletler'in federal yönetimi, Amerika Birleşik Devletleri'ni oluşturan 50 eyaletin ait olduğu anayasal cumhuriyetin millî yönetimidir. Federal hükûmet, üç organdan oluşur: yasama, yürütme ve yargı. Bu organlar ve onların güçleri Amerika Birleşik Devletleri Anayasası içinde belirtilmiştir. Güçler hakkında daha çok ayrıntı, Kongre tarafından yürürlüğe konulan kanunlarda belirtilir.

Yönetim sistemleri veya siyasal sistemler, herhangi bir devletin, mikrodevletin ve mikroulusun yönetimi için, hükmetme gücünün kimin veya kimlerin elinde bulunacağını belirleyerek oluşan ve farklılaşan devlet iktidarı türlerini ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">İkinci Helen Cumhuriyeti</span>

İkinci Helen Cumhuriyeti, 1924 yılında gerçekleşen askerî darbe ile 1935 yılında gerçekleşen seçimle tekrar monarşik sisteme geçişine kadar olan dönemde Yunanistan'da hüküm sürmüş cumhuriyet.

Cumhuriyetçilik, cumhuriyetle yönetilen bir devletin vatandaşlığı etrafında şekillenen bir siyasi ideolojidir. Tarihte, temsili bir azınlığın ya da bir oligarşinin hükûmetinden, halk egemenliğine çeşitli biçimlerde uygulanmıştır. Tarihsel bağlama ve yöntemsel yaklaşıma göre farklı biçimlerde tanımlanır.