Pazarlama firmaların veya şirketlerin, herhangi ürün veya hizmet'lerin müşterilerinin ilgisini çekeceğini tayin etmeleri ve satış, hizmet, ticaret, reklam, iletişim ve işletme idaresi geliştirmeleri için stratejileri belirlemeleri sürecidir. Pazarlama süreci, bir bütünleştirilmiş süreç olup bunun vasıtasıyla firmalar müşterileri için değer yaratmakta ve bunun karşılığında müşterilerden deger kapabilmek için güçlü müşteri ilişkileri kurmaktadırlar.
Kurumsal kaynak planlaması ya da işletme kaynak planlaması, işletmelerde mal ve hizmet üretimi için gereken işgücü, makine, malzeme gibi kaynakların verimli bir şekilde kullanılmasını sağlayan bütünleşik yönetim sistemlerine verilen genel addır. Kurumsal kaynak planlaması (KKP) sistemleri, bir işletmenin tüm veri ve işlemlerini bir araya getirmeye veya bir araya getirilmesine yardımcı olmaya çalışan ve genelde kullanımı kolay olan sistemlerdir. Klasik bir KKP yazılımı işlem yapabilmek için bilgisayarın çeşitli yazılım ve donanımlarını kullanır. KKP sistemleri temel olarak değişik verilerin saklanabildiği bütünleşik bir veritabanı kullanırlar.
British Leyland Motor Corporation (BLMC), Leyland Motor Corporation ve British Motor Holdings firmalarının birleşmesiyle 1968 yılında kurulmuş Britanyalı otomotiv şirketidir.
Proletarya alt sosyal sınıfı tanımlamak için kullanılan terim, bu sınıfa mensup kişilere proleter denir. İlk olarak oğullarından başka malı olmayan insanları tanımlamak için kullanılan aşağılayıcı bir kelime iken, Karl Marx'tan sonra işçi sınıfını tanımlamak için kullanılan sosyolojik bir terim halini almıştır.
Asgari ücret veya minimum ücret, yasal bakımdan işçilere ödenebilecek en düşük ücret seviyesidir; işçilerin belirlenen sınırın altında emeğini satamayacaklarını belirtir. Çoğu ülke 20. yüzyılın sonuna doğru asgari ücret mevzuatını uygulamaya başlamıştır.
MBA, iş insanlarına yönelik olarak geliştirilmiş lisansüstü bir yeterlilik derecesidir.
İş insanı ya da işletmeci, bir özel sektör işletmesinin sahibi, ortağı ya da hisse sahibi olan kişidir. İş insanları ekonomik, entelektüel ve fiziksel sermayenin bir kombinasyonunu kullanarak satışı yapıp kârını elde etmek amacıyla faaliyetler yürütür ve geliştirirler.
Kapitalist üretim biçimi, Marksist ekonomik söylemde 18. yüzyılın sonunda Batı Avrupa'da hızlıca büyüyen kapitalist toplumların sosyoekonomik temelini ifade eder, bu üretim tarzı daha sonra Batı Avrupa'yı da aşarak dünyaya yayılmıştır. Karakteristik özelliği özel mülkiyetin üretim araçlarının ağırlıklı bir bölümüne sahip olması; dağılımın ve değişiminin ana olarak piyasa ekonomisine dayanmasıdır. Sermaye sahibi hakim sınıf burjuva olarak ifade edilirken belirli bir ücret için emek gücünü satan sayıca çok, fakat hakimiyet kuramamış sınıfa da geniş anlamda proletarya denir.
İşçi sınıfı, sosyolojide ve gündelik konuşma dilinde kullanılan terim. Marksist terminolojide proletarya kavramıyla karşılık bulur.
Ofis veya Büro, bir işletmeyi veya bir hizmeti yönetmek üzere organizasyonel faaliyetlerin yapıldığı iş yeri alanıdır. Bir kuruluşun çalışanları, kuruluşun amaçlarını ve hedeflerini desteklemek ve gerçekleştirmek için idari işler yapar. Ofiste genel idarecilik, departman ve şubeler, lobi, konferans odası, mutfak dolabı, kantin bulunmaktadır. Bu alan birkaç metrekare olabileceği gibi yüzbinlerce metrekare de olabilir. Modern anlamda ofis, genellikle beyaz yakalı işçilerin işlevlerini yerine getirdikleri yerdir. Ofis binaları amaca uygun olduğu sürece her yerde inşa edilebilir. Bir ofis odası küçük işletmelerde küçük veya büyük şirketlerde büyük boyutta olabilir.
Kuruluş, kurum, organizasyon veya teşkilat; ortak bir amaç çerçevesinde kurulmuş, ortak bir çalışma düzenine sahip, kendi verimini yönetebilen toplumsal bir düzendir. Organizasyonlar sosyoloji, iktisat, işletme, siyaset bilimi ve psikoloji gibi birçok sosyal bilim dalının araştırma konusudur.
Girişimci, ticaret, sanayi gibi alanlarda sermaye koyarak bir işi yapmaya girişen, kâr amacıyla riski üzerine alan kişidir. Girişimci mal ve hizmet üretebilmek için bütün üretim öğelerini en iyi koşullarda bir araya getirir. Kâr amacı güderek riski üzerine alır ve ihtiyaçları karşılamak için üretim öğelerini satın alır, bunları bir araya getirecek imkânı sağlar. Kâr amacı gütmekle beraber zararı da kabullenir. Müteşebbis terimi ilk defa 19. yüzyılda Fransız ekonomist Jean-Baptiste Say tarafından kullanılmıştır.
Verimlilik, şu anlamlara gelebilir:
Lokanta veya restoran, ücret karşılığında müşterilere yemek ve içecek hazırlanıp servis edilen yer. Çoğunlukla büyük bir yemek salonu ve mutfaktan meydana gelir. Sözcük, Fransızca restaurer kelimesinden türemiştir.
Yönetici yapımcı veya yönetici prodüktör, medya üretiminde en üst pozisyonlardan biridir. Ortama bağlı olarak, yönetici yapımcı yönetim muhasebesiyle ilgilenebilir veya yasal konularla ilişkilendirilebilir. Filmlerde yönetici yapımcı genellikle filmin bütçesine katkıda bulunur ve katılımı projeye bağlıdır; bazıları sadece fon sağlar, bazıları ise film yapım sürecine dâhil olur.
Girişimcilik, ekonomik değerin ortaya çıkarılması veya elde edilmesidir. Bu tanımla girişimcilik, genellikle bir iş kurarken normalde karşılaşılanın ötesinde risk içeren ve sadece ekonomik olanlardan başka değerleri de içerebilen bir değişim olarak görülür.
Menajer bir işletmenin belirli bir alanındaki süreçleri ve personeli yöneten bir yöneticidir. Şirket sahibi de olabilir, ancak genellikle bir çalışandır. Ek olarak, eğlence sektöründe bir sporcunun veya sanatçının randevularını, çalışmalarını organize eden, sözleşmelere vekaleten imza atabilen, mesleki işlerini düzenleyen ve yöneten birisidir.
Sovyetler Birliği'nde 1956-1962 ücret reformu, Nikita Kruşçev'in Sovyetler Birliği Komünist Partisi genel sekreteri olduğu döneme tekabül eden 1956-1962 yılları arasında Sovyetler Birliği'nde gerçekleşen ücret sistemindeki reformdur. Ana amaç, Josef Stalin döneminde Sovyetler Birliği ekonomisinde uygulanan üretim kotalarında belirtilen miktarı aşan üretim yapmaya yönelik ekonomi politikası yerine daha verimli bir mali teşvik sistemi oluşturulmasıydı.
Yazılım kategorileri, yazılım gruplarıdır. Yazılımın bu kategoriler açısından anlaşılmasını sağlamaktadırlar. Farklı sınıflandırma şemaları, yazılımların farklı yönlerini dikkate alır.
Ekonomik güç, diğer adıyla iktisadi güç ülkelerin, işletmelerin veya bireylerin yaşam standartlarını iyileştirme kabiliyetini ifade eder. Kendilerine fayda sağlayacak kararları kendi başlarına alma kabiliyetlerini artırır.Uluslararası ilişkiler akademisyenleri de bir ülkenin ekonomik gücüne, uluslararası ilişkilerdeki gücünü etkileyen bir faktör olarak atıfta bulunurlar. Ekonomistler güç kelimesini içeren çeşitli kavramlar kullanırlar: