
Periskop, deniz ve kara savaşlarında, harekâtı kolaylaştırmak maksadıyla kullanılan, emniyetli mesafelerden hedefe görünmeden incelemeye yarayan optik bir alettir. Teknisyenler, nükleer araştırmaları da tehlikeli bölgeye yaklaşmadan periskopla gözler. Periskopun en çok kullanıldığı saha denizaltılardır.

Gerilla savaşı, küçük ve gizli birliklerin düzensiz harp tekniklerini kullanarak, düzenli bir orduya karşı yürüttükleri yıpratma savaşı taktiği, zayıf kuvvetlerin güçlüye karşı uyguladığı direniş savaşının unsurudur. Kentte olanı kentsel gerilla savaşı, kırsal olanı ise halk savaşı olarak bilinir.
Denizaltılar, hem su altında aletli seyir gerçekleştirdiğinden, hem de gizliliği önemli olduğundan seyrüsefer sistemleri gelişmiş araçlar olmak zorundadırlar. Denizaltının seyrüseferini ve dost/düşman diğer araçları görmesini ve tanımasını sağlayan araçlara denizaltı alıcıları denir.

Karl Dönitz, Alman Donanma Komutanı, Büyük Amiral ve II. Dünya Savaşı sonlarında Almanya'nın Cumhurbaşkanı.

Blitzkrieg ya da yıldırım harbi, II. Dünya Savaşı sırasında Almanların temel savaş doktrinidir. Doktrinin amacı hızlı ve ani saldırılarla, düşmanın düzenli bir savunma kurmasını engelleyip sonra da hızlı bir şekilde yok etmektir. I. Dünya Savaşı'nda uygulanan siper savaşı yöntemine karşı geliştirilmiştir. Tankların, uçakların ve zehirli gazların gelişmesiyle siper savaşları terk edilmeye başlanmış, daha çok hareketli savunmaya geçilmiştir. Almanların bütün savaş araçları bu doktrin üzerine üretilmiştir.

Sovyet Deniz Kuvvetleri, genel anlamıyla "SSCB deniz kuvvetleri"), Kızıl Ordu'nun deniz kuvvetleri. Genellikle Kızıl Donanma olarak bahsedilirdi, Sovyet donanması Varşova Paktı'nın NATO ile olabilecek savaşında elinden geleni yaparak Atlantik'ten Batı Avrupa'ya silah, mühimmat, asker getirebilecek deniz konvoylarını engellemek için kullanılacaktı. Böyle bir çatışma asla gerçekleşmedi, ama Kızıl Donanma, Soğuk Savaş sırasında hatırı sayılır görevlerde bulundu.

Kriegsmarine, Mayıs 1935'te savunma kuvvetlerinin yeniden inşası kanunuyla kurulmuş Nazi Almanyası Deniz Kuvvetleri'ne verilmiş addır. 1935-1945 yılları arasında toplam 1,5 milyon kişiyi çalıştırdı. Atlantik'teki savaşı bizzat kendileri yürüttü. 1939-1943 yılları arasında U-botları Atlantik'te muazzam başarılar elde ettiler. Bayrağı, Nazi Almanyası savaş bayrağıyla aynıdır.
Samsun, Osmanlı İmparatorluğu tarafından 1907 yılında Fransa'dan satın alınan dört "Durandal" sınıfı muhripten biridir. Gemi, Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları ve I. Dünya Savaşı esnasında Osmanlı donanmasında görev yaptı.

U-bot, Almancada denizaltı anlamına gelen, ancak diğer bazı dillerde Alman deniz kuvvetlerince kullanılan denizaltıları ifade eder.

Erich Topp, II. Dünya Savaşı'nda Kriegsmarine'ye bağlı U-bot komutanı ve savaştan sonra Bundesmarine'nin subayı ve amirali (Konteramiral).

Manyetik anomali algılayıcı Dünya'nın manyetik alanındaki küçük değişiklikleri saptamaya yarayan bir cihazdır. Bu terim, genellikle deniz kuvvetleri tarafından sualtında seyreden denizaltıların tespit edilmesinde kullanılan manyetometre cihazı için kullanılabildiği gibi jeolojik araştırmalarda toprak altındaki minerallerin yer ve miktarını tespit etmeye yarayan ekipmanlar için de kullanılmaktadır. Manyetik anomali algılayıcının çalışma prensibi, büyük miktarlardaki ferromanyetik kütlelerin gezegenimizin manyetik alanı'nda gözlemlenebilir değişiklikler yaratmasına dayanmaktadır.

Elektronik savaş veya elektronik harp, askerî terminolojiye radyo dalgalarının kullanımı ve bir ordunun taktik teknolojik üstünlüğünün savaşın sonucunda belirleyici rol oynamaya başlaması ile girmiş bir harp terimidir. Genel olarak, çeşitli tekniklerin kullanımı ile elektromanyetik tayfın düşman güçlerince kullanımını tamamen engellerken bir taraftan dost güçlerce kullanımını askerî amaçlara en uygun şekilde, azami yararı sağlayacak hale getirmeyi hedefler. Elektronik savaş kendi içinde üç ana bölümde incelenebilir; elektronik destek, elektronik saldırı ve elektronik savunma.

Yakıp yıkma taktiği, işgal eden düşman ordusuna karşı geri çekilen ordu tarafından kullanılan ve düşmana faydalı olabilecek her şeyin tahrip edilip kullanılamaz hale getirilmesine dayanan askerî taktiktir.

İmroz Deniz Muharebesi, I. Dünya Savaşı sırasında, 20 Ocak 1918'de Ege Denizi'nde gerçekleşen bir deniz muharebesidir. Osmanlı donanmasının Gökçeada'da yığınak yapmış olan Kraliyet Donanması'na taarruzu ile meydana gelmişti. İtilaf kuvvetlerinin ağır zırhlı yoksunluğu, Yavuz muharebe kruvazörü ile Midilli hafif kruvazörünün bölgeye taarruz etmesine fırsat sağlamıştı. Saldırı sonucunda Birleşik Krallık'a ait monitör olarak sınıflandırılan iki küçük savaş gemisi battı, bir uçak düşürüldü ve birçok personel öldü. Muharebe sırasında önemli hasar almayan Osmanlı gemileri, dönüş esnasında adayı saldırılardan korumak üzere İtilaf güçlerince döşenmiş olan deniz mayınlarına çarptı. Yavuz hasar aldı, Midilli ise battı ve mürettebatının bir kısmı öldü, bir kısmı ise esir düştü. Yavuz, Birleşik Krallık uçaklarının saldırıları altında Çanakkale Boğazı'na ulaşmayı başardı; buraya vardığında karaya oturdu ve altı gün sonra kurtarılana dek sürekli hava saldırısına maruz kaldı. Gerçekleşen muharebe sonrası Osmanlı Devleti'nin en modern iki savaş gemisinden birinin hasar alması, diğerinin ise batması donanmanın gelecekteki hareketlerini son derecede kısıtlamıştı.

Çanakkale Savaşı'ndaki denizaltı faaliyetleri, I. Dünya Savaşı'nın bir parçası olan Çanakkale Savaşı çerçevesinde, çeşitli devletlerin denizaltıları tarafından Çanakkale Boğazı ve Marmara Denizi'nde sürdürülen faaliyetlerdir. Esas savaştan önce, Aralık 1914'te başlamış ve Aralık 1915'te sonlanmıştı. İtilaf Devletleri'ne bağlı denizaltıların Çanakkale Boğazı'nı geçerek Marmara Denizi'nde denizaltı operasyonları yapmalarının amacı, Gelibolu'yu savunan Osmanlı kuvvetlerinin lojistik durumunu sarsmak olarak görülür. Bununla birlikte İttifak Devletleri'nin bir üyesi olan Alman İmparatorluğu da Osmanlı'yı desteklemek amacıyla savaş sırasında birtakım denizaltı faaliyetleri yürütmüştü.

SM UB-14, Alman İmparatorluğu'na ait UB I tipi bir denizaltıdır. Bir dönem Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nda da görev yapan denizaltı, bu dönemde SM U-26 adını taşımıştı.

SM UB-3, Alman İmparatorluğu'na ait UB I tipi bir denizaltıydı. 15 Ekim 1914'te sipariş edilmesinin ardından 3 Kasım 1914'te Kiel'deki Germaniawerft tersanesinde kızağa kondu. İnşası 5 Mart 1915'te tamamlandı ve ilk görevini aynı yıl 14 Mart'ta aldı. UB-3, sınıfının ilk sekiz denizaltısıyla aynı özelliklere sahipti. 28,09 m uzunluğundaki UB-3'ün deplasmanı, su yüzeyi ve su altında olmasına göre 127 ile 142 ton arasında değişiyordu. Pruvasında ikişer adet torpido tüpü ile torpido bulunduran denizaltının güvertesinde de bir makineli silah yer alıyordu.

Atlantik Savaşı, tarihteki en uzun, en büyük ve en karmaşık deniz savaşı olarak bilinir. Mücadele, II. Dünya Savaşı'nın patlak vermesiyle başlamış, Mayıs 1945'teki Alman teslimine kadar sürmüştür. II. Dünya Savaşı'nın ilerleyişine göre savaşa dahil olan ülkeler, deniz muharebelerinden geriye çekilmek durumunda kalan ülkeler olmuştur. Atlantik Savaşı'nın ilk dönemlerinde İngiltere, alman denizaltıları (U-bot) karşısında zorluk yaşamıştır, savaşa ABD'nin katılmasıyla ve teknolojik gelişmelerin muharebe sahasına uygulanmasıyla beraber U-bot saldırıları geriletilmiştir.
Denizde erişimi engelleme, denizde mutlak kontrol sağlamadan düşmanın denizi kullanımını engellenmesidir. İki kavram: deniz kontrolü ve denizde erişimi engelleme kavramları birbirilerine zıt değildir, ancak deniz kontrolünün amacı denizde egemenlik kurmak iken, denizde erişimi engelleme, düşmanın denizi etkin bir şekilde kullanmasını engellenmesidir. Corbett'e göre denizde erişimi engellemenin amacı bu nedenle olumsuzdur. Ve denizcilik stratejisi doğası gereği savunma amaçlıdır. Deniz kontrolünden daha az iddialı bir stratejidir ve daha az güç gerektirdiği için genellikle daha zayıf güç tarafından gerçekleştirilir. Denizde erişimi engelleme, deniz kontrolüne bir alternatif olarak görülebilir ancak deniz kontrolü ile uyumlu olarak da çalışabilir. Bir donanmanın farklı harekât sahalarında, özellikle daha büyük donanmalarda farklı operasyon sahaları olması zorunludur. Bir operasyon alanında denizde erişimi engelleme, başka bir bölgede deniz kontrolü stratejisini uygulamak mümkündür. Soğuk savaş döneminde Sovyetler Birliği hem denizde erişimi engelleme stratejisini hem de denizde yüksek derecede deniz kontrolünü sağlamaya çalışmıştır. Bu tür bir bölge savunma stratejisi Anti-Access / Area Denial olarak adlandırılır.
Şuka sınıfı denizaltı Sovyetler Birliği donanmasına ait bir denizaltı sınıfıdır. Orta büyüklükteki bu sınıfa ait denizaltılar özellikle İkinci Dünya Savaşı sırasında çok sayıda üretilmiştir. Şuka adı Rusçada turna anlamındadır.