
Deoksiriboz nükleik asit veya kısaca DNA, tüm organizmaların ve bazı virüslerin canlılık işlevleri ve biyolojik gelişmeleri için gerekli olan genetik talimatları taşıyan bir nükleik asittir. DNA'nın başlıca rolü bilgiyi uzun süre saklamasıdır. Protein ve RNA gibi hücrenin diğer bileşenlerinin inşası için gerekli olan bilgileri içermesinden dolayı DNA; bir kalıp, şablon veya reçeteye benzetilir. Bu genetik bilgileri içeren DNA parçaları gen olarak adlandırılır. Bazı DNA dizilerinin yapısal işlevleri vardır, diğerleri ise bu genetik bilginin ne şekilde kullanılacağının düzenlenmesine yararlar.

Ribonükleik asid (RNA), bir nükleik asittir, nükleotitlerden oluşan bir polimerdir. Her nükleotit bir azotlu baz, bir riboz şeker ve bir fosfattan oluşur. RNA pek çok önemli biyolojik rol oynar, DNA'da taşınan genetik bilginin proteine çevirisi (translasyon) ile ilişkili çeşitli süreçlerde de yer alır. RNA tiplerinden olan mesajcı RNA, DNA'daki bilgiyi protein sentez yeri olan ribozomlara taşır, ribozomal RNA ribozomun en önemli kısımlarını oluşturur, taşıyıcı RNA ise protein sentezinde kullanılmak üzere kullanılacak aminoasitlerin taşınmasında gereklidir. Ayrıca çeşitli RNA tipleri genlerin ne derece aktif olduğunu düzenlemeye yarar.

Alfred North Whitehead, İngiliz bir matematikçi ve filozoftur. Mantıksal pozitivizm olarak bilinen felsefi akımın ve Viyana Çevresi olarak adlandırılan filozoflar grubunun içinde yer alan önemli isimlerden birdir. Ramsgate, Kent, Birleşik Krallık'ta doğdu, Cambridge, Massachusetts, ABD'de öldü. 1880–1910 arasında matematik üzerinde çalıştı. 1910–24 arasında fizik, bilim felsefesi, eğitim pratik ve teoriği üzerine çalışmalarda bulundu. 1924–47 arasında daha önce hiç düşünmediği bir dalda Harvard Üniversitesi'nde felsefe profesörü oldu, metafizik hakkında yazdı. Bertrand Russell'la beraber Principia Mathematica kitabını yazdı. Tanrı'yı İbrahimi dinlerden daha farklı bir şekilde anladığı iddia edilse de, eserlerinde semavi dinlerden esintiler mevcuttur.
John Desmond Bernal (1901–1971), Britanyalı fizikçi. X-ışını kristallografisindeki öncü çalışmalarıyla tanınır. Edebi bir portresi C.P. Snow'un 'The Search' adlı romanında verilmiştir.

Kıl, bitkilerin kökleri ile yapraklarında bulunan ince-uzun yapılara ve hayvanların, özellikle de memelilerin bedenlerini kaplayan, "kıl kesecikleri" adı verilen hücrelerden çıkan tüylere verilen ortak ad.

Peroksizom, hemen hemen tüm ökaryotik hücrelerde bulunan bir organeldir. Çok uzun zincirli yağ asitlerinin, dallı zincirli yağ asitlerinin, D amino asitlerinin, poliaminlerin katabolizmasında ve memelilerin beyin ve akciğerlerinin normal fonksiyonu için önem taşıyan bir eterfosfolipid olan plazmalojenlerin biyosentezi için gereklidir. Ayrıca enerji metabolizması için önemli olan pentoz fosfat yolundaki iki enzimin toplam aktivitesinin yaklaşık olarak %10'unu içerir. Peroksizomların, hayvanlardaki izoprenoid veya kolesterol senteziyle ilişkili olup olmadığı tartışılmaktadır. Filizlenen tohumlardaki glioksilat döngüsü ("glioksizom"), yapraklardaki fotosolunum, tripanazomatidlerdeki glikoliz ("glikozom") ve bazı mayalardaki metanol veya amin oksidasyonu ile asimilasyonu bilinen diğer peroksizomal işlevlerdir.

Linus Carl Pauling, Amerikalı kuantum kimyageri ve biyokimyager. Ayrıca kristalografer, moleküler biyolog ve tıp araştırmacısı olarak da bilinmektedir.

Michael Smith, CC, OBC Britanya asıllı Kanadalı biyokimyacı. Kary B. Mullis ile birlikte, 1993 yılında "DNA-bazlı kimya dahilindeki metotların gelişimine yaptıkları katkılar için" Nobel Kimya Ödülü'ne nail görülmüştür. Smith; "oligonükleotid-bazlı, bölgesel yönlendirilmiş mutagenezin tespiti ve bunun protein araştırmaları için geliştirilmesi için yaptığı önemli katkıları için" bu ödülü kazanırken, Smith ile beraber aynı yıl ödül alan Kary Mullis ise "polimeraz zincir tepkimesi (PCR) metodunu icat ettiği için" ödüle nail görülmüştür. Smith ödül gerekçesindeki konudaki ilk makalesini 1978 tarihinde yayımlamıştır.

Robert Huber, Alman biyokimyacı. 1988 yılında, Johann Deisenhofer ve Hartmut Michel ile birlikte, Nobel Kimya Ödülü'nü kazanmıştır.

RAD51, bir insan genidir, bu genin ürünü olan ve aynı isme sahip olan protein DNA çift iplikçikli kesiklerini tamir eder. Bu protein RAD51 protein ailesinin üyelerinden biridir. RAD51 protein ailesi üyeleri bakteriyel RecA ve maya Rad51 ile homologdur. Protein, mayadan insana kadar çoğu ökaryotta korunmuştur.

Protein ikincil yapısında yaygın bir motif olan alfa sarmal (α-sarmal), sağ-elli burgulu bir biçimdir, omurgadaki her bir N-H grubu, kendinden dört amino asit kalıntısı gerideki omurgadaki C=O grubuna bir hidrojen bağı verir. Bu ikincil yapı bazen klasik Pauling-Corey-Branson alfa sarmalı olarak da adlandırılır. Proteinlerin lokal yapı tipleri arasında α-sarmal, en düzenli olan, diziden öngörüsü yapılması en kolay olan ve ayrıca en yaygın olandır.
Biyomoleküler yapı biyomoleküllerin yapısıdır. Bu moleküllerin yapısı genelde birincil, ikincil, üçüncül ve dördüncül yapı olarak ayrılır. Bu yapının iskeleti, molekül içinde birbirine hidrojen bağları ile bağlanmış ikincil yapı elemanları tarafından oluşturulur. Bunun sonucunda protein ve nükleik asit yapı bölgeleri oluşur.

François Jacob, Fransız biyolog. 1965 yılında Jacques Monod ve André Lwoff ile birlikte Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü kazanmıştır.

BrainMaps, ABD Sağlık ve İnsan Servisleri Departmanına bağlı National Institutes of Health (NIH) tarafından oluşturulmuş interaktif, büyütülebilir, yüksek çözünürlüklü dijital beyin görüntülerinin yer aldığı bir atlas ve sanal mikroskopi veri tabanı sitesidir. Sitede 20 milyon megapiksel 'dan fazla primat ve primat dışı beyinlerini içeren seri görüntüler, mikroskopik imajlar, histopatolojik örnekler mevcuttur. Sitede beyin yapısı ve fonksiyonlarına ilişkin bilgiler yüksek hızlı bir veritabanı ile sunulur. BrainMaps yapılmış en kapsamlı online nöroloji veritabanı, görüntü deposu ve tüm beyin yapılarını içeren görüntü atlaslarından birisidir.
İmmün tolerans veya immünolojik tolerans bağışıklık sisteminin bir antijene zarar vermediği genel süreçtir. Bu süreç, vücudun kendi antijenlerine karşı bir bağışıklık yanıtı oluşturmadığı 'doğal' ya da 'self tolerans' şeklinde ya da bağışıklık sistemini manipüle ederek dış antijenlere karşı tolerans kazanılan 'indüklenen tolerans' şeklinde kendini gösterir. Üç şekilde oluşabilir: merkezi tolerans, periferal tolerans ve kazanılmış tolerans.

Sir John Cowdery Kendrew, İngiliz biyokimyager ve kristalografi araştırmacısı. Max Perutz ile birlikte Cavendish Laboratuvarındaki hem-içeren proteinlerle ilgili çalışmaları nedeniyle 1962 Nobel Kimya Ödülünü almaya layık görülmüştür.

Yapısal biyoinformatik bir biyoinformatik dalı. Protein, RNA ve DNA gibi biyoloji makromolekülleriin 3D yapılarının tahmini ve analizi ile ilgilenir.

Yapı, maddi bir nesne veya sistemdeki birbiriyle ilişkili unsurların düzenlenmesi ve organizasyonu veya bu şekilde organize edilmiş nesne veya sistemdir. Maddi yapılar, binalar ve makineler gibi insan yapımı nesneleri ve biyolojik organizmalar, mineraller ve kimyasallar gibi doğal nesneleri içerir. Soyut yapılar bilgisayar bilimlerindeki veri yapılarını ve müzik formunu içerir. Yapı türleri arasında bir hiyerarşi, çoktan çoğa bağlantılar içeren bir bağlantı veya uzayda komşu olan bileşenler arasındaki bağlantıları içeren bir kafes bulunur.

Rho GTPaz etkinleştirici protein 1, insanlarda ARHGAP1 geni tarafından kodlanan bir enzimdir.
Bu liste, nükleik asit simülasyonları için kullanılan bilgisayar programlarının bir listesidir.