Wilhelm Canaris
Wilhelm Canaris | |
---|---|
Doğum | 1 Ocak 1887 Aplerbeck (Dortmund'a yakın) |
Ölüm | 9 Nisan 1945 (58 yaşında) Flossenbürg Toplama Kampı |
Bağlılığı |
|
Branşı | |
Hizmet yılları | 1905-1944 |
Rütbesi | Amiral |
Komutası | SMS Dresden Abwehr |
Çatışma/savaşları | I. Dünya Savaşı II. Dünya Savaşı |
Ödülleri | |
Wilhelm Franz Canaris (1 Ocak 1887, Aplerbeck Dortmund – 9 Nisan 1945, Flossenbürg Toplama Kampı), Alman amiral, Nazi Almanyası'nda Abwehr Başkanı.
Zengin sanayici Carl Canaris ile karısı Auguste'nin oğluydu. 1938'e kadar Canaris ailesinin köklerinin Yunan amirali ve politikacısı Konstandinos Kanaris’ten geldiğine inanıyordu. Donanmaya girmesine de bu inanç neden olmuştu. Ancak 1938'de, ailesinin Kuzey İtalya'dan geldiğini ve 17. yüzyıldan beri Almanya'da yaşadığını ortaya çıkardı. Büyük babası Katoliklikten Lutheran mezhebine geçmişti.
1905'te 17 yaşındayken, Alman Donanması'na katıldı. I. Dünya Savaşı'nın patlamasıyla SMS Dresden gemisinde istihbarat subayı olarak görev yaptı. Bu gemi, Falkland Adaları savaşında İngilizlerden kurtulmayı başaran tek gemiydi. Ancak Robinson Crusoe Adası'ndaki Cumberland körfezine demirlediklerinde, İngilizler tarafından tuzağa düşürülüp gemiyi terk etmeye zorlandılar. Mürettebatın çoğu Şili'de esir olarak kaldı. Canaris, Ağustos 1915'te kaçmayı başardı. İyi İspanyolcasının ve bazı Alman tüccarların yardımıyla Almanya'ya döndü. Hemen haber alma görevi ile İspanya'ya gönderildi, orada İngilizlerin suikast girişimlerinden kurtuldu. Aktif göreve dönerek savaşı Akdeniz'de UB - 128'in[1] komutanı olarak bitirdi. Canaris, artık İngiliz gizli servisi MI6’in (Askeri İstihbarat, Bölüm 6) en önemli düşmanlar listesinde ilk sıralardaydı. İki ülke arasındaki rekabete rağmen, geleneksel olarak Canaris, İngiliz Donanması'na saygı duyuyordu. 1919'da Erika Waag ile evlendi ve iki kızı oldu.
Savaştan sonra orduda kaldı. Önce Freikorps'da sonra da Reichsmarine'in bir üyesi olarak çalıştı. 1931'de yüzbaşı rütbesine yükseltildi. Savaş gemisi Schlesien'in kumanda subayı oldu. Aynı zamanlarda haber alma görevini de yürüttü. Bu dönemde yüksek rütbeli subaylarla, politikacılarla ve sanayicilerle Almanya'nın politik istikrarı için çalıştı.
Freikorps döneminden Almanya'nın sol liderlerine yapılan suikastlardan sorumlu tutulan kişileri iyi tanıyordu. Kendisi bile bu konuda suçlanmış (örneğin Rosa Luxemburg olayı) fakat sonra beraat etmişti. 1930-1933 yıllarında, parti üyesi olmamasına rağmen, Nazi Partisi liderlerine paralel bir dönem yaşadı. Dolaylı olarak Nazi örgütünün bir parçası olan güçleri destekledi.
Adolf Hitler'in iktidara gelmesinden sonra, 1935'te Abwehr'in başına getirildi. Aynı yıl amiral rütbesine yükseltildi. 1935-1936'da İspanya'da Alman casusluk şebekesini kurdu. Mükemmel İspanyolcası onu bu iş için biçilmiş kaftan yapıyordu. İspanya İç Savaşı'nda Almanya'nın General Franco'ya destek olmasında baş rolü oynadı.
1937'de hala Hitler'i komünizme karşı tek çözüm ve Alman ulusunun yeniden dirilmesi için tek umut olarak görüyordu.
1938'de ise, Hitler'in politikalarının yıkımdan başka bir şey getirmeyeceğini anladı ve gizlice rejim aleyhine çalışmaya başladı. Karakteri, Naziler gibi gangsterliğe müsait değildi.
Hitler'in Çekoslovakya'yı yutmasını engellemeye çalıştı. Franco'ya Almanlara Cebelitarık'ın kontrolünü vermemesini tavsiye etti.
1938 ve 1939'da Hitler'e karşı düzenlenmesi planlanan başarısız suikastların içinde oldu. En cüretkar denemesi ise Wald von Kleist-Schmenzin ile birlikte planladığı, Hitler ve tüm Nazi parti üyelerinin Avusturya'nın işgalinden önce yakalanıp yok edilmesi girişimidir. Bu dönemde von Kleist, İngiltere'yi gizlice ziyaret etmiş ve durumu MI6 yetkilileri ve politikacılarla görüşmüştür. Bu görüşmelerde adı Nazi karşıtı girişimi yöneten kişi olarak gündeme gelmiştir.
İngiliz Başbakanı Chamberlain'ın Hitler'e savaş açma yerine politikayı tercih etmesi onu hayal kırıklığına uğrattı. Hitler'e karşı bir hareket için daha uygun bir zaman beklemeye karar verdi. Ancak MI6 ile teması hiç kesmediği bilinmektedir. Winston Churchill'in iktidara gelmesi umutlarını yeniledi. Bu arada Reinhard Heydrich'in baş rakibi olmuştu. Heydrich kontrol edilebilir bir Abwehr istiyordu ve onu yakından takibe başladı. İstemeyerek Heydrich'in yanında oldu ama tek amacı Abwehr'i büyütmek ve kontrol altında tutmaktı.
II. Dünya Savaşı'nın başlamasından sonra defalarca cepheyi ziyaret etti ve SS tarafından işlenen savaş suçlarına tanıklık etti. Ayrıca Abwehr ajanlarından toplu cinayetler ile ilgili haberler geliyordu. Bu bilgileri elinden geldiğince MI6'e iletti.
Bu olayların şokuyla, Hitler rejimini devirmek için daha sıkı çalışmaya ve daha fazla risk almaya başladı. Etrafında kendisi gibi düşünenlerle bir oluşum meydana getirdi fakat bunların çoğu Hitler'e karşı 20 Temmuz suikast girişiminden sonra idam edildi. Bu dönemde İngiliz istihbaratıyla ilişkileri devam ediyordu. MI6'in başı, Stewart Menzies cesaretini savaştan sonra övmüştür. Canaris'i hiçbir zaman sevmeyen Reinhard Heydrich ve Heinrich Himmler Barbarossa Harekatı ile ilgili dosyalarını araştırmış ve onunla İngilizler arasında bir ilişki olduğu sonucuna varmışlardı.
İspanya'yı sık sık ziyaret ediyor ve orada İngiliz ajanları ile buluşuyordu. 1944'te Müttefik ajanları ile Fransa'da gizlice buluşup ülkesi tamamıyla yıkılmadan savaşa son vermenin çarelerini aradı.
Heydrich'in Prag'daki görevi sırasında ciddi bir olay onu ve Canaris'i karşı karşıya getirmişti. Paul Thümmel isimli bir İngiliz ajanı Heydrich tarafından tutuklandı ama devreye girip onun bir çift taraflı ajan olduğunu söyleyerek kurtardı. Ayrıca aralarında Yahudilerin de olduğu yüzlerce kişiyi Nazi idam mangalarının önünden kurtardı.
Heinrich Himmler'in ısrarlı girişimleri ile Hitler tarafından Abwehr Başkanlığından alındı. Yerine Walter Schellenberg getirildi ve örgüt SD'ye bağlandı.
9 Nisan 1945 tarihinde Flossenbürg Toplama Kampı'nda asıldı. İdamın piyano teliyle gerçekleştirildiği söylenmektedir.
Ayrıca bakınız
İlgili filmler
- Canaris (Yönetmen: Alfred Weidemann, 1956)
Kaynakça
- ^ "uboat.net". 9 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Mart 2013.