Tarım veya ziraat, bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, bunların kalite ve verimlerinin yükseltilmesi, bu ürünlerin uygun koşullarda muhafazası, işlenip değerlendirilmesi ve pazarlanmasını ele alan bilim dalıdır. Diğer bir ifade ile insan besini olabilecek ve ekonomik değeri olan her türlü bitkisel-Hayvansal ürünün bakım, besleme, yetiştirme, koruma ve mekanizasyon faaliyetlerinin tamamı ile durgun sularda veya özel alanlarda yapılan balıkçılık faaliyetlerinin tümüdür.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Türkiye'nin yedi coğrafi bölgesinden biridir. Güneydoğu Torosların güneyinden Suriye sınırına kadar olan yerleri kaplar. Bölge doğu ve kuzeyden Doğu Anadolu Bölgesi, batıdan Akdeniz Bölgesi, güneyden Suriye ve kısa bir sınırla da Irak ile çevrilidir.
Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), Fırat ve Dicle nehirleri üzerinde yapımı öngörülen barajlar, hidroelektrik santralleri ve sulama tesislerinin yanı sıra kentsel ve kırsal altyapı, ulaştırma, sanayi, eğitim, sağlık ve diğer sektörlerin gelişmesini ve hizmetlerini kapsayan entegre projedir. Projenin toplam maliyeti 32 milyar dolardır.
Ege Bölgesi, Türkiye'nin yedi coğrafi bölgesinden biridir. İsmini kıyısında olduğu Ege Denizi'nden alır. Ege ve İç Batı Anadolu olmak üzere iki bölüme ayrılır. Kuzeyde Marmara, doğuda İç Anadolu, güneyde Akdeniz bölgeleriyle ve batıda Ege Denizi'yle çevrilidir. Türkiye'nin en uzun kıyı şeridine sahip bölgesidir. Tarihi mekanlar çoktur. Efes Antik Kenti, Laodikya Antik Kenti, Sardis Antik Kenti, Stratonikenia Antik Kenti, Tralleis Antik Kenti, Blaundus Antik Kenti, Aizanoi Antik Kenti gibi birçok tarihi mekan vardır. Ege Bölgesi'nin iklimi Akdeniz İklimi'dir.
Hayvansal üretim ya da yaygın adı ile hayvancılık; ürünleri ve güçleri ile insanlara yararlı evcil hayvanların bakımı, beslenmesi, üretimi ve yetiştirilmesini kapsayan çiftlik ve tarım koludur.
Kızılırmak: Çankırı ilinin bir ilçesidir. Çankırı şehir merkezine olan uzaklığı 56 km'dir.
Çöl iklimi veya kurak iklim, bitki örtüsü çalı ve kurakçıl otlar olan, çok az yağış alan ve kutup iklimi olarak sınıflandırılacak kriterleri karşılamayan bir iklimdir.
Marmara Bölgesi, Türkiye'nin 7 coğrafi bölgesinden biridir.
Karasal iklim ya da kara iklimi, deniz etkisinden uzak yerlerde görülen bir iklimdir. Kışlar soğuk ve karlı geçer, yazlar ise genellikle sıcak ve kuraktır.
Marmara iklimi, Marmara Bölgesi'nin kuzey Ege'yi de içine alacak şekilde güney kesiminde görülür. Genel olarak Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Kocaeli, İstanbul, Tekirdağ ve Yalova şehirlerinde etkilidir.
Andhra Pradeş, Hindistan'ın güneydoğu kesiminde eyalet.
Bozkır veya step, fiziki coğrafyada kurakçıl otsu bitkilerden oluşan, sıcak ve ılıman iklimlerdeki ağaçsız ekolojik bölge.
Bir bölgede nem miktarının geçici dengesizliğinden kaynaklanan su kıtlığı olarak tanımlanabilen kuraklık, doğal bir iklim olayıdır ve herhangi bir zamanda ve yerde meydana gelebilir. Kuraklık genellikle yavaş gelişir ve uzun bir dönemi kapsar. Kurak iklimlerin hüküm sürdüğü yerlerdeki hayvanlar ve bitkiler, nem eksikliğinden ve yüksek değişkenlikteki yağıştan dolayı olumsuz etkilenirler. Kuraklık tespit edilmesi en zor felaketlerdendir.
Köppen iklim sınıflandırması, tüm dünyada en sık kullanılan iklim sınıflandırma yöntemlerinden biridir. Bu yöntem 1900'lü yıllarda Alman klimatolog Wladimir Köppen tarafından ortaya atılmış ve 1918 ile 1936 yılları arasında yine Köppen tarafından büyük ölçüde geliştirilmiştir. Köppen'ın sınıflandırma yönetimine göre bir çevrenin doğal bitki örtüsü, o yörenin iklimini açıklamak için en iyi değerlendirme aracıdır. Bu nedenle Köppen iklim bölgelerini ayırırken bitki örtüsünün dağılışını göz önüne almıştır. Köppen sınıflandırması bir bölgenin yıllık ve aylık sıcaklık ortalaması ile yağış miktarını hesaplayarak iklim bölgelerinin sınırlarını çizer. Köppen iklim sınıflandırması, en yaygın kullanılan iklim sınıflandırma sistemlerinden birisidir. İlk olarak Alman - Rus bilimci Wladimir Köppen 1884' te Köppen tarafından, özellikle 1918 - 1936' da yapılan birkaç değişiklikle yayınlandı. Daha sonra, iklim bilimci Rudolf Geiger sınıflandırma sisteminde bazı değişiklikler yaptı ve bu nedenle bazen Köppen - Geiger iklim sınıflandırma sistemi olarak adlandırıldı.
Nuevo León, Meksika’nın kuzeydoğu eyaletlerinden biridir. Eyalet, İspanya'daki eski bir krallığa atfen adlandırılmıştır. Kuzeyde ve doğuda Tamaulipas eyaletiyle, güneyde San Luis Potosí eyaletiyle ve batıda Coahuila eyaletiyle komşudur. Kuzeyde, Nuevo León ile ABD'nin Teksas eyaleti arasında 15 km.'lik (9 mi) bir sınır mevcuttur.
Antik Yunanistan'da tarım, ülke ekonomisinin başlıca kaynağıydı. Nüfusun hemen hemen %80'lik bir bölümü çeşitli tarım işleriyle uğraşıyordu. Yunan kentlerinin hemen hepsinde yetişen zeytin halkın günlük yaşamında önemli bir yer tutuyordu. Buna bağlı olarak zeytinyağı üretimi de gelişmişti. Zeytinin yanı sıra topraklarda lahana, soğan, fasulye gibi sebzeler ve pek çok tahıl türü yetiştirilirdi. Sulama, zararlı otları yolma, mahsul toplama, ekin ve hasat zamanları yapılacak her işi köleler yapardı. Pek çok kişinin geçimini sağladığı tarım Yunan kültürün biçimlenmesinde de büyük rol oynamıştır.
Akçaşehir Karaman iline bağlı bir kasabadır. 28 Şubat 1967 tarihinde belediye teşkilatı kurulmuştur. Güneydoğusundaki Ayrancı ilçesine 20, kuzeyindeki Karapınar ilçesine 38, doğusundaki Ereğli ilçesine 53 km uzaklıkta bulunur. Söz konusu il ve ilçelere asfaltlanmış kara yolları aracılığı ile ulaşım yapılabilmektedir.
Sultan sazlığı, İç Anadolu Bölgesinde Kayseri il sınırları içerisinde Develi, Yahyalı ve Yeşilhisar ilçelerinin oluşturduğu üçgen içerisinde bulunmaktadır.
Türkiye'de tarım, istihdam, ihracat ve ulusal gelire yaptığı katkı ile önemli bir sektördür.
Türkiye'de yetiştirilen tarım ürünleri, Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye'deki nüfusun büyük çoğunluğu tarım sektöründe çalışmaktaydı. Ancak bu dönemdeki tarım anlayışı daha çok geleneksel yöntemler eşliğinde yapılıyordu. Tarımın bu şeklide yapılmasında ülkenin yeni kurulmuş olması ve farklı dönemlerde farklı devletlerle topyekün savaşlar yapmasından kaynaklanan ekonomik darlıktır. İlerleyen dönemlerde devletin tarım politikaları değişmiş ve daha farklı tarım yöntemleri uygulanmıştır. Bu farklı yöntemlerle birlikte tarımda makineleşme de artmıştır. Tarımda makineleşmenin artmasına paralel olarak da göçler yaşanmıştır. 1950-1960 yılları arasında uygulanan ekonomi politikası ile çiftçiye verilen tarım kredileri artmıştır ve tarım ürünleri için yüksek fiyat politikası izlenmiştir. Genel olarak 1950'li yıllardan sonra Türkiye'de tarım arazilerinin genişletilmesi, makine kullanımının artması ile sulama ve gübreleme gibi çalışmalar hızlanmıştır. Türkiye'de tarımsal faaliyetler ve buna bağlı olarak da yetiştirilen tarımsal ürünler bölgeden bölgeye göre farklılıklar göstermektedir. Bu farklılıkların temel sebepleri arasında Türkiye'nin eğimli ve yüksek bir arazi yapısına sahip olması başta gelmektedir. Türkiye'nin özel ve matematik konumu tarımsal faaliyetleri kısıtlamasına sebep olduğu gibi çeşitli olmasına da katkı sağlamaktadır. Türkiye'nin orta kuşakta bulunması ve dört mevsimi yaşaması da tarımsal çeşitliliği arttıran etmenlerdendir. Türkiye'de aktif nüfusun 1/4'ü tarım sektöründe çalışmakta ve milli gelirin yüzde 10'u tarımsal faaliyetlerden sağlanmaktadır. Türkiye'de ekili dikili alanlarda en fazla tahıllar, daha sonra ise endüstri bitkileri ile sebze ve baklagiller gelmektedir. Türkiye'de yetiştirilen fındık, fıstık, incir, üzüm, tütün ve çeşitli sebze meyveler ihracatta pay sahibidir. Ayrıca Türk sanayisi de çoğunluklu olarak ham maddesi tarımsal faaliyetlere dayanan ürünlerden oluşmaktadır. Türkiye'de tarımı destekleyen kayda değer kuruluşlara Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Toprak Mahsulleri Ofisi ve Ziraat Bankası örnek verilebilir.