
Astronomi, gök bilimi ya da gökbilim gök cisimlerinin kökenlerini, evrimlerini, fiziksel ve kimyasal özelliklerini açıklamaya çalışan doğa bilimi dalıdır. Astronominin sınırlı ve özel bir alanı olan gök mekaniği ile karıştırılmaması gerekir. Astronomi daha açık bir deyişle, yörüngesel cisimleri ve Dünya atmosferinin dışında gerçekleşen, yıldızlar, gezegenler, kuyrukluyıldızlar, kutup ışıkları, gökadalar ve kozmik mikrodalga arkaalan ışınımı gibi gözlemlenebilir tüm olay ve olguları inceleyen bilim dalıdır.

Canberra ya da Kanberra, Avustralya'nın başkenti ve denizden uzak en büyük, Avustralya'da tüm şehirler içinde de sekizinci büyük şehridir. Başkent işlevi görmek üzere yapay olarak kurulan kentlerin örnek tipidir. Yeri 1913'te Avustralya'nın Cardillerası'nın ortasındaki yüksek ovada; iki rakip anakent olan Sidney'in 300 km güney batısında, Melbourne'ün 650 km kuzeydoğusunda Avustralya Başkent Bölgesi adı verilen bölgede yer alan tasarlanmış kenttir. Avustralya Parlamentosu bu şehirde yer almaktadır. Kentin planını Amerikalı Walter Burley Griffin yapmıştır. 1927'de tamamlanan kent 1945'ten sonra hızla gelişme göstermiştir. Çeşitli semtler, parklar ve geniş su örtüleriyle birbirinden ayrılır. Yönetim binaları geniş alana yayılır. Ticaret merkezi giderek daha da canlılık kazanmakta sürekli büyüyen bu kentteki etkinlikler durmadan çeşitlenmektedir.
Gün, günlük kullanımda yirmi dört saate karşılık gelen bir zaman birimidir. Bu süre yaklaşık olarak Güneş'in belli bir noktadaki meridyenden iki geçişi arasındaki zamanın yıl içerisindeki ortalamasıdır. Dünyanın uzak yıldızlara göre kendi ekseni etrafında bir tam tur yapması için gereken süreye yıldız günü denir, gözlemevlerinde kullanılan bu zaman birimi 23 saat 56 dakikadır.

Beyaz cüce, termonükleer reaksiyonların meydana geldiği aşamadan sonra orta kütleli bir yıldızın evriminden kaynaklanan küçük ama yüksek yoğunluğa sahip yaşlı bir yıldızdır. Yüksek yüzey sıcaklığına rağmen çok düşük bir parlaklığa sahiptir ve bu nedenle Hertzsprung-Russell diyagramında ana kolun çok aşağısında yer alır. Kütlesi 8 kata kadar azaldığı halde yüksek yüzey sıcaklığını uzun süre koruduğundan "beyaz cüce" olarak adlandırılır.

Greenwich Gözlemevi, İngiltere Kraliyet Rasathanesi adıyla 1675 yılında, İngiltere Kralı II. Charles tarafından kurdurulmuştur. Londra'nın Greenwich kasabasında Thames Nehri kenarındadır. Greenwich'te çalışan ilk astronom John Flamsteed'dir. Esas vazifesi yıldızların ve diğer gök cisimlerinin yerlerini tespit etmek ve bu suretle denizcilerin yerlerini daha kesin bulabilmelerine yardımcı olmaktı. 1884 yılından beri başlangıç meridyeneninin bu gözlemevinin üzerinden geçtiği kabul edilmektedir.
Adams aşağıdaki anlamlara gelebilir:

John Couch Adams, İngiliz astronomdur. Cambridge Üniversitesi'nde öğrenim gören John Couch Adams, aynı üniversitede, asistanlık, astronomi profesörlüğü yaptı. Neptün gezegenini bulduysa da kuşkuculuğu yüzünden elde ettiği sonuçları, Fransız Urbain Le Verrier'ninkilerden sonra yayınlayabildi. 1861'de Cambridge Gözlemevi müdürlüğüne getirildi ve Ay'ın hareketi alanında önemli çalışmalar yaptı.
Soyuz 13 ilk defa Soyuz 12 ile denenen yeni tasarım Soyuz uzayaracının ikinci deneme uçuşu. Soyuz 13 aracı, Orion 2 Uzay Gözlemevi'ni de taşıyordu. Orion 1 Uzay Gözlemevi, Salyut 1 uzay istasyonunda kuruluydu. Mürettebattan Piyotr Klimuk, uzaya giden ilk Beyaz Rus kökenli kozmonottu.

Herbig Ae/Be yıldızları, A ve B tayf türünden yıldızlardır. Hâlâ gaz-toz bulutu içerisinde yer alırlar ve bazen çöküntü çemberleri ile bulunurlar. Tayflarında hidrojen ile kalsiyum salınım çizgileri bulunur. 2 ile 8 güneş kütlesine sahiptirler. Hertzsprung-Russell diyagramında bu yıldızlar, ana kolun sağında yer alırlar. Adlarını, onları ilk olarak 1960 yılında diğer yıldızlardan ayıran Amerikalı gökbilimci George Herbig'den almıştırlar.

Gözlemevi ya da Rasathane; rasat gözlem, hane ise ev anlamına gelir. Uzaydaki her çeşit değişikliği gözlemlemek, veriler toplamak, incelemek için kurulabilirler. Rasathaneler yıldızların hareketlerini gözlemek için kurulmuşlardır. Rasathaneler uzayı gözlemlemek için yapılırlar. Dolayısıyla en iyi gözlem yapılabilecek yüksek ve havasının yıl boyunca açık olan yerler tercih edilir. Türkiye'de Antalya'da Toroslarda kurulu olan rasathane en çok bilinen ve gelişmiş olanıdır. İstanbul Sancaktepe'de de 14inch çapında teleskoba sahip halka açık bir gözlem evi bulunmaktadır.
Değişen yıldız belirtmesi, astronomi'de değişen yıldız'lara verilen özel bir tanımlayıcıdır. 17. yüzyılda Bayer tüm parlak yıldızları kataloglarken, takımyıldız adlarının kısaltmaları önüne eski yunan alfabesinin harflerini koyarak bir adlandırma yoluna gitmiştir. Yunan alfabesinin harfleri yeterli olmayınca bu adlandırmaya Latin alfabesinin küçük harfleri ve daha sonra da büyük harfleri ile devam etmiştir. Fotoğraf filminin astronomide kullanılmaya başlaması ile gözlenen yıldız sayısındaki hızlı artış sonucu, Hevelius ve Flamsteed, harflerle yapılan adlandırmanın yeterli olmayacağını düşünerek, bir takımyıldızdaki üyeleri sağ açıklık sırasına dizmişler ve takımyıldız adının önüne sayıları koyarak yıldızları adlandırmayı tercih etmişlerdir. Argelander, 19. yüzyıl ortasında "Bonner Durchmunsterung (1855)" kataloğu ve haritalarını oluştururken, çok sayıda ışık değişimi gösteren yıldızın var olduğunu görmüş ve bunların düzenli bir şekilde adlandırılması gerektiğini düşünmüştür. Argelander değişen yıldızların adlandırılması için arayış içinde iken Latin alfabesinin küçük harfleri tükenmiş, büyük harflerin ise bir kısmı kullanılmış durumdaydı. Alfabenin sonuna yakın harfler hiçbir takımyıldız üyesi için kullanılmamıştı. Argelander öncelikle, bir takımyıldızda 9 dan fazla değişen keşfedilemeyeceği düşüncesi ile Latin alfabesinin R, S, T, U, V, W, X, Y, Z harflerini takımyıldız isminin "in" halinin önüne koyarak adlandırmaya başlamıştır. Ancak yeterli olmadığını görünce, aynı harflerin ikili kombinasyonlarını kullanmıştır:

Urbain Jean Joseph Le Verrier, özellikle gök mekaniği alanında çalışan ve Neptün gezegenini saptayan Fransız matematikçi.

Simeis 147, Arabacı ve Boğa takımyıldızları arasındaki sınırda yer alan, yaklaşık olarak 3000 (±350) ışık yılı uzaklıkta bulunan bir süpernova kalıntısıdır. 1952 yılında Kırım Astrofizik Gözlemevi'nde Grigori Şayn ve ekibi tarafından bir Schmidt kamerası ve Hidrojen Alfa iletim yoluna yakın bir dar bant filtre kullanılarak keşfedildi. Son derece düşük parlaklığı nedeniyle gözlemlenmesi zordur.

Lewis A. Swift, Amerikalı gökbilimci. Birçok kuyruklu yıldızı bulgulayan kişidir.

Johann Franz Encke kuyruklu yıldız araştırmalarıyla ünlü Alman astronom. Kuyruklu yıldız ve asteroid periyotları ve yörüngeleri hakkında çalıştı. Dünya-Güneş arası mesafeyi ölçtü, Satürn'ü gözlemledi.

Büyük Gözler Tim Burton tarafından yönetilen biyografik dram türündeki filmdir. Büyük gözlü çocuk resimleriyle tanınan Margaret ve eşi Walter Keane'nin hayat hikâyesini konu almaktadır. Başrollerinde Amy Adams ve Christoph Waltz'ın yer aldığı filmin galası New York'ta 15 Aralık 2014'te yapılmıştır. 6 Mart 2015 tarihinde Türkiye'de gösterime girmiştir.

Arthur Bruce McDonald, Kanadalı astrofizikçi. McDonald Sudbury Nötrino Gözlemevi Enstitüsü direktörü ve Kingston, Ontario'da bulunan Queen Üniversitesi'nde parçacık astrofiziği dalında Gordon ve Patricia Gray Kürsüsü başkanıdır. Japon fizikçi Takaaki Kajita ile ortaklaşa 2015 Nobel Fizik Ödülü'ne layık görülmüştür.
Parlak Yıldız Kataloğu veya Yale Parlak Yıldız Kataloğu, Dünya'dan çıplak gözle görülebilen ve parlaklığı 6.5 veya daha küçük olan tüm yıldızları içeren bir yıldızlar kataloğudur. Kataloğun kısaltmasının BS veya YBS olmasına karşın katalogdaki yıldızlar bunlardan önce kataloğun 1908'deki selefi olan Harvard Üniversitesi Gözlemevi tarafından basılan Harvard Revize edilmiş Fotometri Kataloğu'nun HR indeksini kullanmaktaydı. Katalog, 9096'sı yıldız, 10'u nova veya süpernova ve dördü yıldız olmayan cisim olmak üzere 9110 nesneyi içermektedir.

Neptün, beş ana halkadan oluşan bir sisteme sahiptir. Başta "yaylar" olarak adlandırılan halkalar, 22 Temmuz 1984'te Patrice Bouchet, Reinhold Häfner ve Jean Manfroid'dan oluşan ekip tarafından Şili'deki La Silla Gözlemevi'nde ve William Hubbard liderliğindeki bir program kapsamında F. Vilas ve L. R. Elicer tarafından Cerro Tololo Amerikan Gözlemevi'nde keşfedildi. Halkalar, 1989'da Voyager 2 uzay aracı tarafından fotoğraflandı. Halkaların en yoğun kısımları, Satürn'ün ana halkalarının yoğunluğu nispeten az kısımlarıyla karşılaştırılabilir; ancak Neptün'ün halka sisteminin çoğu görece zayıf, soluk ve tozlu olup Jüpiter'in halkalarına daha çok benzemektedir. Neptün'ün halkalarına, gezegenle ilgili önemli çalışmalara katkıda bulunan gök bilimcilerin adları verilmiştir: Galle, Le Verrier, Lassell, Arago ve Adams. Neptün, uydularından Galatea'nın yörüngesine denk gelen ve isim verilmemiş soluk bir halkaya daha sahiptir. Diğer üç uydusu olan Naiad, Thalassa ve Despina halkalar arasındaki yörüngelerde dönmektedirler.

Wilhelm Heinrich Walter Baade, 1931-1959 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri'nde çalışan Alman bir astronomdur.